Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150638
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Clark, that much kryptonite could take out half the city. | Clark, bu kadar kryptnit şehrin yarısını havaya uçurabilir. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Clark kent and lana lang, welcome to your destiny. | Clark Kent ve Lana Lang kaderinize hoş geldiniz. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| You've destroyed me in every way, | Beni her şekilde yok ettiniz. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| so now i'm going to take away what matters most to you. | Şimdi ben sizin için en önemli şeyi elinizden alacağım. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Do you know what people remember about the greatest star crossed romances? | İnsanlar kaderleri birleşmiş aşıklarla ilgili en çok ne hatırlar biliyor musunuz? | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Not how the lovers met, | Aşıkların nasıl tanıştığını değil... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| but the way the relationship tragically ends. | ...nasıl trajik bir şekilde ayrıldıklarını. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| The skin lana's wearing was designed to absorb enough meteor rock | Lana'nın giydiği giysi onun bir daha yanına yaklaşamayacağın kadar... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| that you'll never be able to go near her again. | ...kryptonit emmesini sağlayacak. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| You're a coward, lex. | Sen bir korkaksın, Lex. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Come out here. Face us! | Çık ortaya ve yüzleş bizimle! | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| It's time for you to face your defining moment. | Şimdi senin bu an ile yüzleşme zamanın. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| You can walk away, | Çekip gidebilir ve... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| sacrificing innocent lives to stay together, | ...birlikte olmak için masum insanların hayatını feda edebilirsiniz. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| or defuse the bomb and sacrifice your love forever. | Ya da bombayı etkisiz hale getirip sonsuza dek ayrılırsınız. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| You'll never hurt anyone else ever again. | Bir daha kimseyi incitemeyeceksin. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| I know how much it hurts right now, clark, | Bunun sana ne kadar acı verdiğini biliyorum Clark ama... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| but if you go after lex like this, you will kill him. | ...eğer Lex'in peşinden gidersen onu öldüreceksin. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| After what he's done to us, lana, he needs to be stopped. | Bize yaptıklarından sonra Lana, o durdurulmalı. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| I promise you... i will help you to punish lex. | Sana söz veriyorum Lex'i cezalandırmana yardım edeceğim. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| But if you kill him, | Ama eğer onu öldürürsen... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| you will lose so much more than just us being together. | ...birlikteliğimizden çok daha fazlasını kaybedeceksin. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| You'll lose yourself. | Benliğini kaybedeceksin. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| You certainly made sure he got what he deserved. | Hak ettiğini bulduğundan emin olmuşsun. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| They identified the remains as lex's. | Kalanların Lex'den olduğu teşhis edildi. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| And what does clark think? | Clark ne düşünüyor? | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| That winslow turned on lex. | Winslow'un Lex'e ihanet ettiğini. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Pieces of a toy bomb were found in the wreckage. | Yığının içinde oyuncak bombanın parçaları bulundu. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Yeah, well, that makes sense. | Bu kulağa mantıklı geliyor. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Wouldn't be like winslow to play a game he can't win. | Winslow kaybedeceği bir oyuna girmezdi. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Are you seriously gonna let another man | Senin yaptığın bir şey yüzünden... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| take the blame for something you did? | ...başka birinin suçlanmasına izin mi vereceksin? | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Chloe, winslow was already a killer. | Chloe, Winslow bir katildi. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| He blew up all those people at luthorcorp. | Luthorcorp'daki o insanları öldürdü. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| He was about ready to take down the entire daily planet. | Tüm Daily Planet'i yok etmek üzereydi. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| One more death's not gonna make a difference. | Bir ölüm daha rastlantı olamaz. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Are you listening to yourself? | Ne dediğini kulağın duyuyor mu? | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Oliver, you've really crossed a line here. | Oliver, gerçekten çizgiyi aştın. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| The world is safer because of it. Clark is safe again. | Dünya daha güvende. Clark daha güvende. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Although clark may not be able to accept that, | Clark bunu kabul etmese bile... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| you know what i did was right. | ...sen haklı olduğumu biliyorsun. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| And please don't stand there and look so innocent. | Lütfen orada durup masum numarası yapma. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| You know, i did a little video viewing of my own. | İzlediğim küçük bir video vardı. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Seems a certain meteor freak named sebastian kane | Sebastian Kane adındaki meteor ucubesi... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| died at the hospital right after he got a visit | ...sana çok benzeyen biri tarafından... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| from somebody who looked an awful lot like you. | ...ziyaret edildikten sonra ölü bulundu. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| That was brainiac... not me. | O Brainiac'dı ben değildim. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Because it seemed like a pretty natural instinct to protect clark. | Çünkü bu bana Clark'ı korumak için doğal bir hareket gibi geldi. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Now that lex is gone... | Lex gittiği için... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| you can't tell me you're not relieved. | ...rahatlamadığını söylemezsin. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Ever fiber of my conscience wants to say that's not true. | Her şeyimle bunun doğru olmadığını söylemek istiyorum. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| But... then... | Ama... O zaman... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| you can't tell clark what i did. | ...Clark'a ne yaptığımı söyleyemezsin. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Lex just ripped the man's heart out, chloe. | Lex onun kalbini söktü Chloe. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| He's gonna need his friends around him right now more than ever. | Onun hiç olmadığı kadar dostlarına ihtiyacı var. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Lex already took care of that. | Lex bunu çoktan yaptı. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Did you talk to dr. Groll? | Dr. Groll ile konuştun mu? | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Can he help us? | Bize yardım edebilir mi? | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| I'm gonna do everything i can to fix this, lana. | Bunu düzeltmek için her şeyi yapacağım Lana. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| I will find a way for us to be together. | Birlikte olmamız için bir yol bulacağım. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Clark, he tried everything. | Clark, her şeyi denedi. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| He can't reverse the process. | Bunu geriye döndüremiyor. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| I know what i need to do with my life now. | Şimdi hayatımda yapmam gerekeni biliyorum. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| so precious... | ...çok değerli... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| so beautiful. | ...çok güzel. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| And to be able to protect that, that's an amazing gift. | Bunu koruyabilemek muhteşem bir hediye. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| I know you feel the same way. | Seninde aynı şekilde hissettiğini biliyorum. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| What we have is beautiful. | Sahip olduğumuz şey çok güzel. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Clark, we made our choice on that roof. | Clark, kararımızı o çatıda verdik. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| And i know we would do it again. | Ve biliyorum bunu yeniden yaparız. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Because both of us are driven to do this, even if we can't do it together. | Bunu birlikte yapamasaydık bile yine aynı yolu izlerdik. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Don't leave again, lana. | Tekrar gitme Lana. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Even if we can't be together, i want you in my life. | Birlikte olmasak bile seni hayatımda istiyorum. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| That's where you're stronger than me. | Bu konuda benden daha güçlüsün. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| To... | Seni... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| to see you... | Seni her gün sokakta görmek... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| and not be able to touch you... | ...ve sana dokunamamak... Seni... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| stay. | Gelme. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Clark, don't. | Clark, yapma. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| Goodbye, clark. | Elveda, Clark. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| That night at the cemetery, when i introduced you to my mom and dad, | Seni o gece mezarlıkta annem ve babam ile tanıştırdığımda... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| you told me that i would never be alone... | ...asla yalnız olmayacağımı söylemiştin. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| that my mom would always be watching over me. | Annem her zaman beni izliyor olacak. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| If we're in each other's hearts, clark, | Eğer birbirimizin kalbindeysek Clark... | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| i will always be with you. | ...her zaman seninle olacağım. | Smallville Requiem-1 | 2009 | |
| I get to take home the souvenir video of this when we're done, right? | İşimiz bittiğinde bunu hatıra videosu olarak eve götüreceğim değil mi? | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| Jonathan, you can go ahead and put your shirt on. | Jonathan, sen gömleğini giyebilirsin. | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| How does everything look, Dr. Scanlan? | Her şey nasıl görünüyor, Dr. Scanlan? | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| Well, I'm afraid the left ventricular myocardium is still dyskinetic. | Korkarım sol karıncıkta hâlâ bir sorun var. | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| Why don't I like the way that sounds? Because of the arterial blockage... | Söylediğin neden hoşuma gitmedi acaba? Çünkü atardamara ait bir blok var... | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| ...I'm gonna recommend a triple bypass. | ...Üçlü bypass öneriyorum. | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| You're only in the hospital a few days. I promise, when you come out... | Sadece bir kaç gündür hastanedesin. Dışarı çıktığında içeri girdiğin zamandan... | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| ...you'll feel better than when you came in. | ...daha iyi olacaksın söz veriyorum. | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| Open heart surgery? Don't you think that's a bit extreme? | Açık kalp ameliyatı mı? Sence bu biraz fazla değil mi? | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| We've been friends for a long time... | Çok uzun zamandır dostuz... | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| ...and I know you can be a stubborn man. | ...ve senin inatçı bir adam olduğunu biliyorum. | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| Look, given your current condition, Jonathan... | Bak bu durumunu göz önüne alırsak, Jonathan... | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| ...you could have another heart attack any moment. | ...her an yeni bir kalp krizi geçirebilirsin. | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| And the next time could be fatal. | Bir sonraki ölümcül olabilir. | Smallville Resurrection-1 | 2004 | |
| And the surgery could be fatal too? | Ameliyat da ölümcül olabilir mi? | Smallville Resurrection-1 | 2004 |