Search
English Turkish Sentence Translations Page 145899
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Sometimes you gotta know when to "fold" 'em. | Bazen nasıl bükeceğini bilmen gerekir. | Sanctuary Folding Man-2 | 2008 | ![]() |
Get 'em up! | Eller yukarı! | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Please don't shoot. | Lütfen ateş etmeyin! | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
He hit the alarm, the silent. | Sessiz alarma basmış. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Stop! Police. | Dur! Polis! | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Do not move or we gonna to shoot you. | Kımıldama, seni vurmak istemiyorum. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(110,250)}I did say 9:00, didn't I? | Saat dokuz demiştim, değil mi? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(110,250)}Sorry I'm late. Bagel run... | Affedersiniz geciktim. Çörek aldım... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(190,210)}assorted savory, poppyseed for the Big Guy, and two kinds of schmear. | Karışık lezzetli, koca adam için haşhaşlı ve iki çeşit sos. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(260,250)}What? | Ne? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(260,250)}Okay, don't tell me that you wanted raisin. | Tamam, sakın bana üzümlü istediğinizi söylemeyin. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(110,250)}There's an interesting case I'd like you to see. Henry? | Görmeni istediğim ilginç bir vaka var. Henry? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(190,220)}Security footage from a pawnshop robbery last night near the campanile. | Çan kulesinin yakınlarındaki bir rehinci dükkanındaki güvenlik kasetinden görüntüler. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
How the heck did you get into the precinct lan? | Bölge savcılığının ağına nasıl girdin? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\Well,}I'd like to take credit for that, but I got the password from the boss. | Bunu yaptığımı söyleyerek övünmek isterdim ama şifreyi patrondan aldım. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
And you got in? How? | Ve sen mi girdin? Nasıl? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
That's... not an answer. | Bu bir... Cevap değil. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(190,220)}You'll see the owner shift his weight. That's the foot operated silent alarm. | Gördüğün gibi dükkân sahibi ayağına ağırlık verdi. Bu ayakla çalışan sessiz alarm. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Henry, can you go back for a sec? | Henry, Henry, bir saniye geri gelebilir misin? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\Looks like}He's scooping up all of the gold jewelry and leaving everything else, | Görünüşe göre tüm altınları topluyor ve geriye kalanları bırakıyor, | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
including the diamonds. | buna elmaslarda dahil. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Okay, that's just wrong. Interesting. | Tamam, bu çok yanlış işte. Enteresan. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Now, they react to the siren and become frantic. | Şimdi, sireni duydular ve telaşlandılar. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\The two robbers} They split up, and one is pursued down an alleyway. | İki soyguncu ayrıldı ve birini bir ara sokağa kadar takip ettiler. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(110,250)}There's the dashboard camera from the cruiser. | Bu polis arabasındaki kontrol paneli kamerasının görüntüleri. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(110,250)}And into a coal chute basement. | Ve kömür kaydırma oluğundan bodruma. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Okay, I'm still not getting why this ends up on our radar. | Tamam, ama hala bunu neden bizim radarlarımız takıldığını anlayamadım. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Just wait. The officers enter the basement | Sadece bekle. Memurlar bodruma silahlı soyguncu... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(120,250)}just moments after the gunman did, and once inside, | ...girdikten hemen sonra girdiler ve içeri girdiklerinde, | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
they report that there's {\absolutely}no sign of him. | adamdan hiçbir iz olmadığını rapor ettiler. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
So, what, he just disappeared? According to the police, | Yani, ne, öylece yok mu oldu? Polise göre, | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
there was absolutely no way this man could have possibly exited. | kesinlikle bu adamın kaçabileceği hiçbir yer yokmuş. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(120,250)}It's all in the police report. Quite the enigma. | Hepsi polis raporunda. Tam bir gizem. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\pos(260,250)}Have I taken your mind off bagels? | Aklını çöreklerden aldım mı? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Oh, yeah. Sure. Knock yourself out. | Ha? Oh evet, tabi. Keyfinize bakın. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Crime lab finished their sweep this morning. | Suç laboratuarı taramasını bu sabah bitirdi. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Concrete floor. No windows... | Beton zemin, pencere yok... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
This doorway was bricked over decades ago. | Bu kapı örüleli onlarca yıl geçmiş. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
And if he didn't leave the way he came in... | Ve geldiği şekilde çıkmadıysa... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Not likely, | Pek değil, | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
but I'm not ready to rule anything out quite yet. | ama daha henüz hiçbir şeyi göz ardı etmeye hazır değilim. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
That? Yeah. | O mu? Evet. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Yeah, sure, if he morphed into a boa constrictor. | Evet, tabi, eğer boa yılanına dönüştüyse. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
No, Will's right, | Hayır, Will haklı, | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
if only as a potential place that the robber hid his booty. | hırsızın mallarını sakladığı potansiyel bir yer olarak. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
We did bring Henry's camera? | Henry'nin kamerasını getirdik mi? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Yeah, we did. It's in the van. | Ah, evet, getirdik. Minibüste. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
A "toy" like this helped discover several secrets of the Great Pyramids. | Bunu gibi bir oyuncak büyük piramitlerin bazı sırlarının çözülmesinde yardımcı olmuştu. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Switch on the UV. | Mor ötesi görüşe geç. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
UV is up. | Mor ötesi açık. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
So how does a fingerprint get that deep into the middle of a 10 inch pipe? | Peki, nasıl bir parmak izi yirmi beş santimlik bir borunun o kadar dibinde olabiliyor? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Well, it doesn't, unless a person squeezed in that far. | Şey, olmaz, tabi biri insan oraya kadar sıkıştırılmadığı sürece. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Yeah, but you saw the size of that guy. | Evet, ama adamım bedenini gördünüz. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Well, I've seen stranger things. | Şey, daha garip şeylerde görmüştüm. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
If I didn't know any better, I'd say we were looking at a folding man. | Eğer bilmesem, bükülen bir adama bakıyoruz derdim. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
A folding man? Urban legend. | Bükülen adam mı? Şehir efsanesi. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Supposedly, a man who's capable of collapsing his skeleton | Sözüm ona dar yerlerden geçmek için... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\Although}The legend falls short of a feat like this. | Gerçi efsanede böyle şeylerden ortaya çıkmıştır. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
But it is possible that we're looking at some sort of super folder. | Ama büyük olasılıkla bir çeşit süper bükülene bakıyoruz. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Okay. Help me out here. | Tamam, sadece... Bana biraz yardım et. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Yeah, but for a newborn, the head is the widest part of the anatomy. | Evet, ama yeni doğmuş bir bebek için vücudunun en geniş parçası kafadır. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
And, what, you're talking about in an adult? It's impossible. | Ve ne, sen bir yetişkinden bahsediyorsun? İmkânsız. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Will, | Will, etrafına bir bak. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
10 days ago, you would have said all of this was impossible. | On gün önce tüm bunların imkansız olduğunu söylüyordun. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Henry, could you run the print? I'm on it. | Henry, parmak izini araştırır mısın? Hallediyorum. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
These urban myths we're talking about | Bahsettiğimiz bu şehir efsaneleri görme... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
go back a lot further than contemporary sightings. | ...olaylarından çok daha öncesine uzanıyorlar. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
But they're all part of what, the same phenomenon? | Ama hepsi aynı fenomenin bir parçası mı? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
No, no, there's quite a range. | Hayır, hayır, bayağı çeşit var. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Whole tribes with genetic defects in collagen synthesis. | Tüm üyelerinin kolojen sentezlemelerinde genetik sorun olan kabileler. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
and not the least, my personal favorite, Elastic Ed. | Ve en sonuncusu olmayan, benim kişisel favorim, Elastik Ed. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
But no one's ever been able to fully document these folding men? | Ama daha önce kimse bu bükülen adamları tamamen belgeleyemedi mi? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\Well,}If they even exist, they must be quite elusive. | Eğer yaşıyorlarsa bile yakalanmaları bayağı bir zor. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
You know, there was this case that I worked on | Biliyor musun, eskiden çalıştığım bir dosya vardı, | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
at the Agency that never got solved but had a | büroda asla bir çözümünü bulamadılar ama... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
very similar set of circumstances. | ...çok benzer koşullara sahipti. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Three bank employees gunned down in cold blood, | Üç banka çalışanı soğukkanlılıkla vuruldu... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
and the robbers run into a vault with the cops on their heels, | ...ve soyguncular polisler peşlerindeyken bir mahzene sığındılar... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
and apparently "disappear". | ...ve görünüşe göre "yok oldular". | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
According to Will's report, the only possible means of escape | Will'in raporuna göre, kaçabileceği tek olası yer... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
was a nine inch square ventilation shaft, | ...altmış santimetre karelik bir havalandırma bacasıymış, | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
a scenario that didn't win you many points, if memory serves. | eğer hafızam yanılmıyorsa, sana çok takdir sağlayan bir senaryo değildi. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
but it gets weirder. | ama daha da garipleşiyor. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
The only thing that was stolen in that robbery | O soygunda çalınan tek şey, | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
in gold. | ...altındı. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Austin and our folding man are somehow connected? | ...bir şekilde birbirleri ile alakalı olmaları mümkün mü? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Belongs to a career lowlife named Malcolm Dawkins. | Malcolm Dawkins adlı bir ayak takımı suçluya ait. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Is there a last known address? Nothing recent. | Son bilinen adresi bu mu? Yeni bir şey yok. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Lago Vista, Texas, about four years ago. | Lago Vista, Teksas, dört yıl kadar önce. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Lago Vista, that's right outside of Austin. | Lago Vista, orası hemen Austin'nin dışında. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{\I might be able to get}Maybe I can have the bank robbery case file from my old partner at the Agency. | Belki de bürodaki eski ortağımdan banka soygunu dava dosyasını alabilirim. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
consultant for some sort of area 51 freakazoids? Take your pick. | bir çeşit 51. Bölge(**) çılgını için danışmanlık yapıyormuşsun, sen seç. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
Can't a man just | Bir adam sadece... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
run away and join the circus without being second guessed? | ...kaçıp sirke eleştirilmeden katılamaz mı? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
I can't believe you want me to bail you out{\ one more time}. | Seni bir kez daha kurtarmamı istediğine inanamıyorum. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
How many times did I have to pull you{\r fat} out of the fire? | Ben seni kaç defa kurtarmıştım? | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
I kind of lost count. | Sayısını kaçırdım. Bir adam sadece... | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
I just wanna take a second look.{\, that's all.} Out of the blue? | Sadece bir daha gözden geçirmek istemiştim, hepsi bu. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
{Look, }Just call it a hunch? | Sadece bir önsezi de. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |
You've got 72 hours. | Yetmiş iki saatin var. | Sanctuary Folding Man-5 | 2008 | ![]() |