Search
English Turkish Sentence Translations Page 145903
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Cash I'm using to set me and my girl up real nice, | Benim ve sevgilimin çok güzel yaşaması için kullandığım para. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
so if you stowed away on this plane | Bu yüzden eğer bu uçağa şansını... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
to take a shot at me, | ...benden yana denemek için geldiysen, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
or come between me and the money I'm owed? | ya da paramla benim arama girersen... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Nothing personal, sherpa man, but... | Kişisel bir şey değil Sherpalı, ama... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I will end you. | İşini bitiririm. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Will, stay where you are. No... | Will, olduğun yerde kal. Hayır... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Just stay put. Mom? | Sadece yerinden kımıldama. Anne? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Come on. It's getting ugly. | Hadi. İşler çirkinleşiyor. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
What the hell was that thing, to take us all out in our sleep? | O şeyde neydi öyle? Bizi uykumuzda öldürmek için mi? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You tell me. What's going on here? | Sen söyle! Burada neler oluyor? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Seems Tashi caught Mr. Sneaky mechanic here | Görünüşe göre Tashi, buradaki Bay Sinsi Tamirciyi... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
trying to steal some of our hardware. | ...donanımlarımızdan bazılarını çalmaya çalışırken yakalamış. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
One of my best sellers. | En çok satanlarımdan biri. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Gonna shoot a weapons dealer with his own gun? | Bir silah tüccarını kendi silahıyla mı vuracaktın? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You can see how the irony is lost on me! | İroninin nasıl beni etkilemediğini anlayabilirsin! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
It was for protection, all right? | Korunma için, tamam mı? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You don't think I see that you're all packing weapons? | Hepinizin silahlı dolaştığını görmediğimi mi sanıyorsun? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I'm just trying to level the playing field here. | Ben sadece şartları eşitlemek istemiş millet. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
It's not even loaded. Let him go. | Dolu bile değil. Sylvio, bırak gitsin. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Braun, these cases are our property, and I'll thank you to remember that | Bay Braun, bu kutular bizim malımız ve bu zorlayıcı şartlar altında bile... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
even under these trying circumstances, | ...bunu unutmazsanız çok müteşekkir olurum. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
and the weapons we carry are for everyone's protection. | Ve taşıdığımız silahlar, herkesin güvenliği için. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Then give me a gun. That is definitely not happening. | O zaman bana bir silah verin. Bu kesinlikle olmayacak. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
So I'm supposed to sit here and let one of you kill me in my sleep? | Yani burada oturup birinizin beni öldürmesini mi beklemem gerekiyor? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
No, I don't think so. I'm not going down without a fight. | Hayır, hiç sanmıyorum. Savaşmadan gitmem. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Someone shut him up? Or I could start with you. | Birisi onu sustursun. Ya da seninle başlayayım. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Everyone, get some sleep. | Herkes, biraz uyuyun. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
to make you happy, Helen, | ...edeceğime… …söz veriyorum Helen, ...edeceğime... ...söz veriyorum Helen, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
for all eternity. | sonsuza kadar... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Sylvio... | Sylvio... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Giselle? | Giselle? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Are you for real, girl? | Sen gerçek misin, güzelim? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Kiss me and find out. | Öp beni ve öğren. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
{\pos(260,200)}We've lost a valuable member of our team. | Takımımızın değerli bir elemanını kaybettik. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
{\pos(192,180)}Severe abdominal laceration, and he had to have been killed here. | Karın bölgesinde derin kesik. Ve burada öldürülmüş olmalı. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
{\pos(192,171)}There'd be a mess if he were moved. | Olaydan sonra hareket etseydi etraf berbat olurdu. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
{\a6}There are no other injuries. No defensive wounds. | Başka bir çeşit yaralanma yok. Savunma yaraları yok. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
{\pos(192,180)}What is wrong with you people? We know who killed him. | Sizin neyiniz var? Onu kim öldürdü biliyoruz. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I mean, come on, look! | Yani, hadi ama bakın! Hey! Dur, dur! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Braun. Calm down. | Bay Braun. Sakin olun. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
He did it, and I can prove it. | O yaptı ve bunu kanıtlayabilirim. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Around his neck. Look. | Boynundaki şey. Bakın. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I've seen other sherpas with that, | Onu takan başka Sherpalarda gördüm, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
ones that believe that the yeti is some kind of god. | yetinin bir çeşit tanrı olduğuna inananlar. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
The Order of Pangboche. | Pangboche Yoldaşlığı. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
A group of Tibetan mystics who worship the creature as a protector. | Yaratığa dağların koruyucusu olarak tapan bir grup Tibetli mistik. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
So now we know who let the damn thing loose in the first place. | Şimdi o lanet şeyi en başında kimin bıraktığını biliyoruz. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
What more reason would he need to kill us all? | Hepimizi öldürmek için başka ne nedene ihtiyacı var ki? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
We tried to steal his people's damn sacred cow. | İnsanlarının lanet olası kutsal ineğini çalmaya çalıştık. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Hold on. What is he saying? | Dur. Ne diyor? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
He says the medallion was a gift from his cousin, | Diyor ki, madalyon kuzeninden bir hediyeymiş, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
that he doesn't worship the creature, | yaratığa tapmıyormuş... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
and why would he help to capture something to free it again? | ...ve eğer serbest bırakacaksa niye yakalamamızda yardım etsinmiş? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Revenge. To teach us a lesson so we don't try and hunt it again... | İntikam almak için. Bize bir daha avlamayı denemeyelim diye ders vermek için... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Now, Tashi claims that he's not part of this Pangboche Order, correct? | Şimdi, Tashi bu Pangboche Yoldaşlığına bağlı olmadığını iddia ediyor, doğru mu? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
And, I'm sorry, but having a medallion is hardly proof of intent to kill. | Ve üzgünüm ama madalyon sahibi olmak öldürmeye niyeti olduğunun kanıtı sayılmaz. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Will's right. | Will haklı. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
We can't condemn a man because of his beliefs. | İnançlarından dolayı birisini mahkum edemeyiz. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I get it. Braun... | Anlıyorum. Braun... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You had sherpa boy kill Strickland, | Sherpalıya Strickland'ı öldürttün... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
and then you had him murder the weapons guy. | ...ve sonrada silahçı adamı öldürttün. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Why? Because you owed him money? So you take me out, | Niye? Ona borcunuz mu vardı? Yani benimde işimi de bitirdiniz mi... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
and there you go, no more witnesses to your little massacre. | ...ve işte o zaman küçük katliamınızın hiçbir tanığı kalmaz. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You're being completely irrational. | Tamamen mantıksız davranıyorsun. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
There are still too many questions. | Hala birçok cevaplanmamış sorular var. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
No, no, no, see, I will not go quietly. | Hayır, yo, yo, bakın, ben kuzu kuzu gitmem. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
No, no. Go ahead and try, | Hayır, hayır. Hadi deneyin, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
but I'll fight you. | ama sizinle savaşırım. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I'll go keep an eye on him. Take Tashi with you. | Gidip ona göz kulak olayım. Tashi'yi de yanına al. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
All right, what the hell... What the hell is going on here? | Pekâlâ, ne oluyor... Ne oluyor burada? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Why would somebody go on a killing spree in a stranded plane? | Niye mahsur kalmış bir uçakta, biri seri cinayet işlemeye başlar ki? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
They wouldn't. | Başlamazlar. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I need to ask you something, and it may sound strange. | Sana bir şey sormalıyım ve garip gelebilir. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Believe me, I'm getting very used to strange. | İnan bana artık garip şeylere çok alıştım. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Have you had any dreams, | Hiç rüyalar gördün mü, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
hallucinations? | halisünasyonlar? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Incredibly vivid. Too real to ignore? | İnanılmayacak derecede canlı. Görmezden gelinmeyecek kadar gerçek? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
People who couldn't possibly be there. And you can feel their presence, yes. | Orada olması olanaksız kişiler. Ve yine de varlıklarını hissedebiliyorsun, evet. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
It's tricks of the mind. Post traumatic stress, | Zihnimizin oyunları. Travma sonrası stres, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
plus the elevation and exhaustion. | artı rakım ve bitkinlik. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I thought so too, but I'm beginning to have doubts. | Ben de başlarda öyle düşünmüştüm ama artık kuşkulanmaya başladım. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Describe his wounds. | Yaralarını tasvir et. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Deep cross length laceration. | Enine derin kesikler. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I see a diagonal laceration from palm to forearm. | Ben avuçtan dirseğe kadar çapraz bir kesik görüyorum. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
What? Well, how is that possible? | Ne? Şey, bu nasıl mümkün olabilir? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
One of us has to be right. Or we're both wrong. | Birimiz haklı olmalıyız. Ya da ikimizde hatalıyız. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Something is affecting our minds, clouding our judgment. | Bir şey aklımızı etkiliyor, karar vermemizi zorlaştırıyor. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
What do you mean, like mind control? | Ne demek istiyorsun, akıl kontrolü gibi mi? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
But there's nobody on this plane who could... | Ama bu uçakta bunu yapabilecek kimse... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
The creature... | Yaratık... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You think it's among us? And hiding in plain sight, | Sence bizim aramızda mı? Ve gözümüzün önünde gizleniyor, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
using this telepathic power to conceal itself. | telepatik güçlerini kendini gizlemek için kullanıyor. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
What, by making itself invisible? Or by posing as one of us. | Nasıl, kendini görünmez mi yaparak? Ya da bizden biri gibi rol yaparak. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
It can make us see things that aren't even real. | Bizim gerçek olmayan şeyleri bile görmemizi sağlayabilir. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Why would it hang around? This is its terrain. | Ama niye buralarda dolaşıyor? Yani burası onun bölgesi. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
It marked this as its hunting ground. It sees us as a threat. | Belki de burayı kendi av bölgesi olarak işaretledi. Bizi tehdit olarak görüyor. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Abnormals aren't like humans. | Anormaller insanlar gibi değildir. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
They don't play by the same rules that we understand. | Bizim anlayabileceğimiz benzer kurallara göre oynamazlar. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Clearly it's having an effect on us. We can't trust anything that we see | Ama açıkça bizim üstümüzde bir etkisi var. Gördüğümüz, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |