Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14394
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
While you're still able to... | Hâlâ buna gücün yeterken. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
So you don't want to? You really don't want to talk at all? | İstemiyorsun demek? Gerçekten konuşmak istemiyor musun? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I guess you're too haughty. | Fazlasıyla gururlusun sanırım. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Aha. We're done with this interrogation. | Bu sorgulama bitmiştir. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
You do realize we have ways of making you talk. | Seni konuşturmanın bir yolunu bulacağımızı biliyorsun. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Such small surprises... | O kadar küçük sürprizler ki. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
So you don't want to talk about your underground operations... | Yeraltı operasyonlarınız hakkında konuşmak istemiyorsun. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Surely, you'd like to keep your fingers intact, right? | Parmakların sağlam kalsın istersin herhalde? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
So why let them be destroyed when we'll uncover everything anyway? | Niye her şeyi açıklığa kavuştururken onları kırmayalım ki? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
And we will. | Kıracağız da. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Get to it, corporal! | İşe koyul Onbaşı! | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
You just need to tell me about a few particulars, | Bana bazı ufak bilgileri versen yeter. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
and you can return unharmed to your cell to await your verdict. | Sonra bir yerin kırılmadan hücrene dönüp hakkındaki kararı bekleyebilirsin. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Surely, you're not a complete fool, right? | Herhalde süzme salak değilsindir? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Let me tell you that one of your so called comrades, | Sana senden daha akıllı olan sözde yoldaşlarından... | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
who's far smarter than you, | ...birinden bahsedeyim. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
has already given us plenty of valuable information. | Bize bol miktarda işimize yarayacak bilgiler verdi. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
That is how I was able to arrest you and this Dreyer character so fast. | Bu yüzden seni ve Dreyer denen adamı bu kadar hızlı yakaladık. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
That's a lie! As you desire. | Yalan! Nasıl dilersen. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Naturally, if you don't want to speak, you shouldn't. | Tabii ki konuşmak istemiyorsan konuşmazsın. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
In Denmark, as far as I know, a prisoner doesn't need to speak. | Bildiğim kadarıyla Danimarka'da mahkûm konuşmak zorunda değil. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Make no mistake, we will make you talk! | Sakın yanılgıya düşme, seni konuşturacağız! | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
If you don't know what interrogation by torture is, | İşkenceli sorgulamanın ne demek olduğunu bilmiyorsan birazdan öğreneceksin! | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Rather unpleasant, right? | Hiç hoş değil, değil mi? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Continue! Continue! | Devam et! Devam et! | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
So what? Yes, so what, so what... | Ne olmuş ki? Evet, ne olmuş ki? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Things are going fine, right? | İşler tıkırında, değil mi? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
You'll get them one by one until you finally have them all. | Hepsini ele geçirene kadar tek tek yakalayacaksınız onları. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
We could get them all in one stroke. | Hepsini tek seferde de yakalayabiliriz. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Very well but how? You'll think of something. | Tamam da nasıl? Bir yolunu bulursun. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Use your imagination. All of them that's quite a few. | Hayal gücünü kullan. Hepsi, bayağı fazla. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Just how many? Well, how many, that's... | Kaç kişiler? Kaç kişi derken... | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I do get paid, right? Sure, we'll pay. | Paramı alacağım, değil mi? Elbette, paranı vereceğiz. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Well... miss? | Şey... | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Miss? Miss? Yes? | Bayan? Bayan? Evet? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I'd like to order. Sure. What will it be? Brandy? | Siparişim var. Tamam. Ne istiyorsun? Brendi mi? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Sounds fine. Very well. | İyi olur. Tamamdır. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
All of them, well... if you arrest Ruud, will he get out again? | Hepsi. Ruud'u tutuklarsanız tekrar çıkar mı? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Of course. That's a man we always could have use for. | Elbette. Her zaman işimize yarayacak bir adam. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
So when will I know? Here you go. | Ne zaman haber edeceksin? Buyurun. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Well, I don't quite know... | Tam olarak bilmiyorum. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I need to think of something first... | Öncelikle iyi bir hikâye düşünmeliyim. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I know a few... Do tell me. | Aslında bir... Anlat bakalım. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Lure them out of town, in lorries, as many as possible, | Şehrin dışında kapana kıstır onları, kamyonlarla, olabildiğince çok. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
including people from other resistance groups. | Başka direniş gruplarından insanlar da dahil. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
We need the leaders, too. Everyone. | Liderlerini de istiyoruz. Herkesi. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I think I have a plan. | Sanırım bir planım var. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Steinz, come here. | Steinz, buraya gel. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Steinz, it's urgent. Come. Take this. | Steinz, çok acil. Gel. Al şunu. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Pass it on. Steinz, it's urgent! | Götür. Steinz, acilen. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I'd never suggest this raid if I wasn't sure that | İşgal güçlerine ağır zayiat vereceğinden emin olmasam bu baskını asla önermezdim. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
It regards the biggest gas depot in North Sjaelland. | Kuzey Sjaelland'daki en büyük yakıt deposuyla alakalı. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
And with sufficient manpower and proper preparation, | Yeterli adamımız olur ve düzgün hazırlanırsak yüzde yüz başarırız. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
According to my source, the guards aren't demoralized | Muhbirime göre muhafızların morali iyiymiş ama kimse saldırı beklemiyormuş. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
It's not a plant with any anti saboteur patrols. | Anti sabotajcı devriyelerinin olmadığı bir tesis. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
They're just regular Wehrmacht soldiers. Is that advantageous? | Hepsi normal Wehrmacht askerleri. Bu avantajımıza mı? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Certainly. They're Austrians. | Kesinlikle. Avusturyalılar. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Yes, but they're still Wehrmacht soldiers. | Evet, ama yine de Wehrmacht askerleri. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
It's a damn long way off. | Çok zor bir ihtimal. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Who gave you this information? | Bu bilgiyi sana kim verdi? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
They're first class people. Ok, but how did you get in touch with them? | Mükemmel insanlar onlar. Tamam da nasıl iletişime geçtin? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Will you answer the door? Sure. | Kapıya bakar mısın? Tabii. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Well, how indeed... | Aslında... | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I went north and met up with some acquaintances. | Kuzeye gittiğimde birkaç eş dostla bir araya gelmiştim. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I lived there as a boy. You want to meet them? | Çocukken orada yaşıyordum. Tanışmak ister misin onlarla? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Thanks but no thanks. It sounds tempting but.. | Sağ ol ama kalsın. Kulağa kışkırtıcı geliyor ama. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
So what do you have against it? That I cannot tell you yet. | Neresine karşısın? Emin değilim henüz. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
If we destroy that depot, the Germans will sequester Danish depots. | Eğer depoyu havaya uçurursak Almanlar Danimarkalıların depolarına el koyarlar. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
If and if and if... | Eğer, eğer, eğer... | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Of course, the Germans will be annoyed but that's the entire point. | Almanların hoşuna gitmeyecektir elbette. Zaten amaç da bu. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I've got a message from the doctor for The Toad. | Doktordan Toto'ya bir mesaj getirdim. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
The doctor didn't give you any other messages? | Doktor başka mesaj yollamadı mı? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Well, yes, he got some notes from the prison this morning. | Evet, bu sabah ona hapishaneden birkaç mesaj gelmiş. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Thanks a lot. Say hello to Louise. Thanks, I will. | Çok sağ ol. Louise'e selam söyle. Sağ ol, söylerim. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I find it an excellent idea. | Muhteşem bir fikir bence. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
One always needs the element of surprise | Sürpriz her zaman iyidir ve kuzeyde büyük ölçekte sabotaj asla beklemezler. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Perhaps we even wouldn't need local back up. | Belki de yerel desteğe ihtiyacımız bile olmaz. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
"The apple is rotten". Of course, the local underground will be joining us. Definitely! | "Elma çürük" Yerel direnişçiler de katılacak tabii ki! | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
We can never be too careful in our preparations. | Asla hazırlıklarımızda yeterince dikkatli olamayız. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Yes. Also, I don't think we can ignore them either. | Evet. Onları görmezden de gelemeyiz bence. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Let's go. I don't see why we need local help... | Gidelim hadi. Niye yerel destek lazım, anlamadım. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Sure, why not? Christ, it's dark. We don't know them... | Niye lazım olmasın ki? Karanlık olacak. Onları tanımıyoruz. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Did you read it? That's pure nonsense. | Okudun mu? Saçmalık resmen. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I don't think so. "The apple is rotten. " | Ben öyle düşünmüyorum. Elma çürük. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Prikken and apples, does that tell you anything? | Prikken ve elmalar, sana bir şey anlatmıyor mu? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Prikken... Yes, damnit! | Prikken... Tabii ya! | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
He was the one that eagerly wanted to know when we hit the Mayz factories. | Mayz fabrikasını ne zaman vuracağımızı öğrenmek için can atan oydu. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
He was also the one who called us at Georg's apartment. | Georg'un evinde bizi arayan da oydu. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Yes, Michael didn't want to tell me when you were going. | Evet, Michael gideceğiniz zamanı bana söylemek istemedi. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Let me get him! No, let me question him. | Ona haddini bildireyim! Hayır, izin ver sorguya çekeyim önce. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
I'm against going that far away from town. | Şehirden o kadar uzaklaşılmasına karşıyım. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Far away? By car it's no more than an hour. Is that really so much? | Uzak mı? Arabayla bir saatten az sürer. O kadar uzak mı gerçekten? | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
In town you can easily get away if something goes wrong. | Şehirde bir sorun çıktığınca kolaylıkla gözden kaybolabiliriz. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Out in the open fields we're all doomed. | Açık arazide ise mahvoluruz. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
But why would it go wrong? There's always a chance of that. | Niye bir sorun çıksın ki? Her zaman bu ihtimal vardır. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Remember the Mayz factories. Michael had everything prepared. | Mayz fabrikasını hatırlasana. Michael her şeyi planlamıştı. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Even so the Germans showed up. | Yine de Almanlar ortaya çıktı. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Even so the Germans came... yes. They keep a lot of snitches. | Yine de Almanlar geldi. Evet. Çok fazla muhbirleri var. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
It may have been Mayz. He lives by the factory. It may have been him. | Mayz olabilir. Fabrikada yaşıyor. O olabilir. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |
Yes, or one of the workers. Or the gatekeeper. | Evet, veya işçilerden biridir. Ya da kapı görevlisi. | De Rde Enge-1 | 1945 | ![]() |