Search

English Turkish Sentence Translations Page 14285

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
I know honey.	Biliyorum, tatlım.	Daylight-1	2013
Help me get you up.	Kalkmana yardım edeyim.	Daylight-1	2013
Stop the Priest, Nineteen.	Rahibi durdurun. Ondokuz.	Daylight-1	2013
He's going to drown us, just like Mommy.	O bizi boğacak, tıpkı annem gibi.	Daylight-1	2013
Don't let her outside.	Sakın dışarı çıkmasın.	Daylight-1	2013
There she is!	İşte, orada!	Daylight-1	2013
Wait Sydney!	Dur, Sydney!	Daylight-1	2013
Lights?	Işıklara ne oldu?	Daylight-1	2013
I didn't turn out the lights.	Ben söndürmedim.	Daylight-1	2013
No, no, no, no, don't!	Yo, yo, yo, yo, yapma!	Daylight-1	2013
Guys, she yanked the phone cord	Hey, telefon kablosunu kopardı.	Daylight-1	2013
David, did you see her?	David, onu görebildin mi?	Daylight-1	2013
Out of the wall and she cut the power.	duvardan geçti ve cereyanı kesti.	Daylight-1	2013
Have you seen Sydney?	Sydney'i gördün mü?	Daylight-1	2013
I see her!	Onu görüyorum!	Daylight-1	2013
My poor baby!	Zavallı bebeğim!	Daylight-1	2013
Do you see her?	Görebiliyor musunuz?	Daylight-1	2013
Josh, I see her!	Josh, gördüm onu!	Daylight-1	2013
No, No, Josh I saw here this way.	Yo, yo, Josh bu tarafta.	Daylight-1	2013
Shit, where the fuck did she go?	Hassiktir, nereye gitti bu kız?	Daylight-1	2013
She wouldn't have gone in the woods, would she?	Ormana gider mi dersiniz, gitmez herhalde, değil mi?	Daylight-1	2013
Do you see her at all?	Görebilen var mı?	Daylight-1	2013
I just saw her.	Sanırım gördüm onu.	Daylight-1	2013
I just saw her run over here.	O tarafa doğru koşuyordu.	Daylight-1	2013
Dude, where the hell did Gretchin go?	Millet, Gretchin hangi cehennemde?	Daylight-1	2013
Maybe Jen saw her too, I don't know.	Belki Jen de onu görmüştür, bilemiyorum.	Daylight-1	2013
Jen, do you see her over there?	Jen, sen oradan görebiliyor musun?	Daylight-1	2013
I can't see shit.	Bi bok göremiyorum.	Daylight-1	2013
Its going to be okay!	Herşey güzel olacak!	Daylight-1	2013
Sydney, wait!	Sydney, dur!	Daylight-1	2013
Guys, I found her!	Millet, buldum onu!	Daylight-1	2013
She's right over here.	Burada.	Daylight-1	2013
Come on!	Gelin haydi!	Daylight-1	2013
What? Russell?	Ne? Russell?	Daylight-1	2013
Russell!	Russell!	Daylight-1	2013
I got turned around in here.	Etraflarından dolaştım.	Daylight-1	2013
Wait a second!	Bekle biraz!	Daylight-1	2013
I got her!	Yakaladım onu!	Daylight-1	2013
I got her.	Tuttum.	Daylight-1	2013
Fucking cunt, get off!	Bırak beni amcık karı.	Daylight-1	2013
Jennifer, hold on to her!	Jennifer, sıkı tut onu!	Daylight-1	2013
How about now, anything?	Åimdi nasıl?	Daylight-1	2013
How about now?	Ya şimdi?	Daylight-1	2013
Did you hear him?	Onu duydunuz mu?	Daylight-1	2013
Ordering me into my own home like I'm a kid.	Çocukmuşum gibi benden evime gitmemi istiyordu.	Daylight-1	2013
Hey, Josh.	Hey, Josh.	Daylight-1	2013
Man are you all right?	Sen iyi misin, adamım?	Daylight-1	2013
It's complicated.	Çok karmaşık.	Daylight-1	2013
You look like hell.	Bok gibi görünüyorsun.	Daylight-1	2013
If either of you have anything you want to tell me.	İkinizden birinin bana söyleyeceği bir şey var mı?	Daylight-1	2013
Yeah, did you see that kid running around out there?	Ortalıkta koşuşturup duran o veledi gördünüz herhalde.	Daylight-1	2013
Yeah I know she was fast.	Kız oldukça hızlı koşuyordu.	Daylight-1	2013
No, the boy.	Hayır, ben o oğlandan söz ediyorum.	Daylight-1	2013
A boy, what?	Hangi oğlan?	Daylight-1	2013
There was a,	Orada bir,	Daylight-1	2013
Can't we get her to a hospital?	Bu kızı bir hastaneye götüremez miyiz?	Daylight-1	2013
Yeah, we're working on that.	Evet, bunun için çabalıyoruz.	Daylight-1	2013
Jen, let's get Sydney out of here.	Jen, Sydney'i buradan götürelim.	Daylight-1	2013
You're not taking her anywhere.	Onu hiç bir yere götürmüyorsunuz.	Daylight-1	2013
Gretchin, please.	Gretchin, lütfen.	Daylight-1	2013
Not until we've dressed her cuts.	Yaralarını sarmadan asla olmaz.	Daylight-1	2013
They're not going to take her away from you.	Onu senden ayırmıyacaklar ki.	Daylight-1	2013
No, not at all!	Ayırmıyacaklar!	Daylight-1	2013
I know my rights!	Haklarımı biliyorum.	Daylight-1	2013
Uh, we're not seeing any.	Hiç bir şey görmüyoruz, ya.	Daylight-1	2013
Are you sure it wasn't a trick of the light or something?	Göz yanılması falan olmuş olmasın?	Daylight-1	2013
Trick of the light?!	Göz yanılması mı?!	Daylight-1	2013
Mirrors reflection.	Ayna yansıması gibi.	Daylight-1	2013
David, did you not see the blood on the mirrors?	David, aynaların üzerindeki kanı görmedin mi?	Daylight-1	2013
You're the one who said	O kızı kurtarabilecek tek şeyin ne olduğunu	Daylight-1	2013
the only thing that can save her is.	söyleyen sadece sendin.	Daylight-1	2013
Just go back and look at the tape.	Gidip kaydı bir daha izle.	Daylight-1	2013
While you're at it, why don't	Oraya gitmişken	Daylight-1	2013
you look at the footage of the woods?	orman kayıtlarını neden izlemiyorsun?	Daylight-1	2013
I still wholeheartedly believe that.	Buna yürekten inanıyorum.	Daylight-1	2013
Why the woods?	Neden orman?	Daylight-1	2013
But Gretchin think about it.	Gretchin, bunu bir düşünsene.	Daylight-1	2013
Because Josh thinks he saw	Çünkü Josh, oralarda bir oğlan çocuğunun koştuğunu	Daylight-1	2013
a boy running around out there.	iddia edip duruyor.	Daylight-1	2013
If it makes them feel better,	Eğer bu onları daha iyi hissettirecekse...	Daylight-1	2013
Okay, so they have neighbors.	Bak, onların komşuları var.	Daylight-1	2013
They don't have neighbors.	Onların komşuları falan yok.	Daylight-1	2013
Are you kidding me?	Benle dalga mı geçiyorsun?	Daylight-1	2013
No.	Yoo.	Daylight-1	2013
I saw Russell.	Russell'ı gördüm.	Daylight-1	2013
There wasn't another house for miles when we drove up here.	Buranın millerce çevresinde tek bir ev bile yok.	Daylight-1	2013
Olyphant?	Olyphant?	Daylight-1	2013
Look at her.	Åu kıza bir bak.	Daylight-1	2013
Jen, we're 15 miles from anybody else.	Jen, herkesten 15 mil uzaktayız.	Daylight-1	2013
I saw Russell out there.	Orada Russell'ı gördüm.	Daylight-1	2013
It's just that we've got to.	Yapmamız gereken...	Daylight-1	2013
Yeah, but.	Evet, ama.	Daylight-1	2013
All this is doing is just upsetting her.	Tüm bu olanlar kızı çileden çıkartıyor.	Daylight-1	2013
Hey Josh, listen, you're tired.	Hey Josh, dinle, çok yorgunsun.	Daylight-1	2013
I know its going to be hard	Zor olacağını biliyorum	Daylight-1	2013
but I really need you to wake up Sydney.	ama, Sydney'i uyandırman gerekiyor.	Daylight-1	2013
We're all tired.	Hepimiz yorgunuz.	Daylight-1	2013
We all just ran around outside in the dark.	Hepimiz karanlıkta koşturup durduk.	Daylight-1	2013
No, seriously.	Yok, gerçekten de.	Daylight-1	2013
Syd, come on.	Syd, haydi.	Daylight-1	2013