Search

English Turkish Sentence Translations Page 14282

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Your sister said that you had bruises.	Ablan, kollarında ve bacaklarında	Daylight-1	2013
On your arms and legs.	morluklar olduğunu söylüyor.	Daylight-1	2013
Not even from recess?	Kollarının içinde bile mi?	Daylight-1	2013
Do you mind if I look?	Bakabilir miyim?	Daylight-1	2013
What about your legs?	Peki ya, bacakların?	Daylight-1	2013
I see you've got a little scratch there.	Åurada bir çizik görüyorum.	Daylight-1	2013
I was playing on the jungle gym.	Ağaca tırmanırken oldu.	Daylight-1	2013
I'm not acting like a	Bir veli gibi davranmaya	Daylight-1	2013
I'm being a parent.	çalışmıyorum.	Daylight-1	2013
In my daughter's room without me here.	kızımın odasında ne arıyorsunuz?	Daylight-1	2013
Well, when we got here,	Biz geldiğmizde,	Daylight-1	2013
Father Patrick was already here.	Peder Patrick de buradaydı.	Daylight-1	2013
He let us in.	Bizi, o içeri aldı.	Daylight-1	2013
I just thought that.	Ben düşündüm ki.	Daylight-1	2013
I know Father Patrick.	Peder Patrick'i tanıyorum.	Daylight-1	2013
I don't know you.	Ama, sizi tanımıyorum.	Daylight-1	2013
They were just asking us questions about Susan.	Bize Susan hakkında sorular soruyorlardı.	Daylight-1	2013
Amber, didn't she already talk to you at school?	Amber, sizinle okulda zaten konuşmamışlar mıydı?	Daylight-1	2013
You did, right?	Konuşmuştunuz, değil mi?	Daylight-1	2013
And Sydney.	Ya, Sydney.	Daylight-1	2013
So what else could you need from them?	Onlardan daha ne istiyorsunuz?	Daylight-1	2013
They were just follow up questions.	Bu sorular prosedürü tamalamak için.	Daylight-1	2013
Questions like what, exactly?	Ne gibi sorular, mesela?	Daylight-1	2013
Mom, it doesn't matter.	Önemi yok, Anne.	Daylight-1	2013
It does to me.	Benim için, var.	Daylight-1	2013
No it doesn't.	Önemi yok.	Daylight-1	2013
They're confidential.	Bu sorular mahremdir.	Daylight-1	2013
Sydney, what did this woman ask you?	Sydney, bu kadın sana ne sordu?	Daylight-1	2013
Mom, enough!	Anne, yeter artık!	Daylight-1	2013
Okay now you're lying.	Åu an, yalan söylüyorsun.	Daylight-1	2013
No I'm not.	Söylemiyorum.	Daylight-1	2013
Mom, enough!	Anne, kes artık!	Daylight-1	2013
Get the hell out of my house.	Evimden defolup gidin.	Daylight-1	2013
Lets get out of here.	Gidelim buradan.	Daylight-1	2013
Mom, please stop!	Mom, dur artık!	Daylight-1	2013
I don't know why you don't understand that.	Niye anlamıyorsun, bilemiyorum.	Daylight-1	2013
I was supposed to interview her today.	Bugün onla görüşmem gerekiyordu.	Daylight-1	2013
No, look.	Bakın, hayır.	Daylight-1	2013
Jen lets just check the school.	Jen, okula gidip bir bakalım.	Daylight-1	2013
She fell asleep between jobs.	Uyuya kalmış falan olabilir.	Daylight-1	2013
I didn't even know I was falling asleep.	Uyuya kaldığımı bilmiyordum.	Daylight-1	2013
I don't have any more information.	Elimde başka bir bilgi yok ki.	Daylight-1	2013
If I	Åayet bilseydim	Daylight-1	2013
Statler's.	Statler'lar.	Daylight-1	2013
She sometimes goes down to Statler's Corner	Kız, bazen Statler'ların Mağazasına gidip	Daylight-1	2013
Store and hangs out with the kids down there.	oradaki oğlanlarla takılır.	Daylight-1	2013
Do you know a Statler's Corner Store?	Statler'ların Mağazasının yerini biliyor musunuz?	Daylight-1	2013
Great, can you please drive by there?	Harika, bizi oraya götürür müsünüz?	Daylight-1	2013
All right, Rick, you've got my cell phone.	Tamadır, Rick, telefonumu biliyorsun.	Daylight-1	2013
Just call me if you find her.	Onu bulursan, bana da haber ver.	Daylight-1	2013
Officer Boyd said he could drive around town,	Memur Boyd arabayla kasabayı gezip bakınacağını söyledi,	Daylight-1	2013
but he can't do anything besides that,	daha başka bir ey yapamazmış çünkü	Daylight-1	2013
because she's not technically missing.	hukukÃ® olarak kız daha kayıp değil.	Daylight-1	2013
It means that you're going to stay here	Yani, sen o buraya gelene ya da McCracken ve ben	Daylight-1	2013
until she gets here or McCracken and I find her, okay?	onu bulana kadar burada kalıyorsun demek.	Daylight-1	2013
Oh my God.	Aman, Tanrım.	Daylight-1	2013
Sweetheart, what are you doing here?	Tatlım, burada ne yapıyorsun?	Daylight-1	2013
Are you okay?	Bir şeyin yok ya?	Daylight-1	2013
Can you braid my hair?	Saçımı örer misin?	Daylight-1	2013
No, I don't think so.	Pek, sanmıyorum.	Daylight-1	2013
What are you doing?	Ne yapıyorsun burada?	Daylight-1	2013
It's freezing.	Hava buz gibi.	Daylight-1	2013
The other girls used to do it	Öteki kızlar da aynısını yapardı ama	Daylight-1	2013
for me until Sarah said I was a lesbian.	Sarah bana lezbiyen olduğumu söyledi.	Daylight-1	2013
Here.	Bekle.	Daylight-1	2013
Listen, if you're okay I'm going to go	Dinle, eğer iyiysen hemen gidip	Daylight-1	2013
get some help and I'll be right back.	yardım bulup geleceğim, tamam mı?	Daylight-1	2013
All right, can you stay put?	Anlaştık mı, burada kalabilir misin?	Daylight-1	2013
No, come back!	Hayır, geri dön!	Daylight-1	2013
If you don't come back I'm going to fucking kill myself!	Åayet dönmezsen, kendimi öldürürüm!	Daylight-1	2013
I'm going to kill myself!	Öldürürüm kendimi!	Daylight-1	2013
I'll do it!	Yaparım!	Daylight-1	2013
Wait, wait wait!	Dur, dur, dur!	Daylight-1	2013
Don't say things like that.	Sakın böyle şeyler söyleme.	Daylight-1	2013
Sit down!	Otur yanıma!	Daylight-1	2013
Don't say things like that, all right?	Böyle şeyle söyleme, tamam mı?	Daylight-1	2013
Your mom is worried sick about you, she's got	Annen meraktan çıldıracak,	Daylight-1	2013
that cops looking for you.	bütün polisler seni arıyor.	Daylight-1	2013
Mom.	Evet, annen.	Daylight-1	2013
Jen's looking for you.	Jen de seni arıyor.	Daylight-1	2013
And I just want to let them know that you're okay.	Ben de onlara senin iyi olduğunu haber vermek istiyorum.	Daylight-1	2013
I was a mom.	Ben de bir anneyim.	Daylight-1	2013
Have you seen my baby?	Bebeğimi hiç görmüş müydün?	Daylight-1	2013
Your what?	Neyini?	Daylight-1	2013
No.	Hayır, görmedim.	Daylight-1	2013
It was a Saturday.	Cumartesi günüydü.	Daylight-1	2013
I was about to cross the street and saw this big orange van.	Caddeden karşıya geçecektim ki, turuncu renkli o minibüsü gördüm.	Daylight-1	2013
I thought it was going to stop.	Duracağını sandım.	Daylight-1	2013
It just kept going, and it ran	Ama o hızla geldi ve	Daylight-1	2013
right over me and my fucking baby!	benimle bebeğimin üstünden geçti.	Daylight-1	2013
Didn't even look back.	Arkasına bile dönüp bakmadı.	Daylight-1	2013
You're right here with me, and you're safe and sound.	Burada benim yanımdasın ve sapasağlamsın.	Daylight-1	2013
You're safe and sound and I'm sure your baby is fine.	Sapasağlamsın ve eminim ki bebeğin de sağlamdır.	Daylight-1	2013
I'm sure he's at home with your mom and,	Eminim evde annenin yanında uyuyordur.	Daylight-1	2013
It was a girl!	O bir kız!	Daylight-1	2013
Okay, I'm sure she's fine.	Peki, eminim şu an iyi durumdadır.	Daylight-1	2013
She's not fine!	Hayır, iyi durumda değil!	Daylight-1	2013
She was going to be a beautiful blonde baby and she's dead.	Güzel sarışın bir bebek olacaktı ama, öldü.	Daylight-1	2013
Can I help get you out of here, please?	Seni buradan çıkartabilir miyim, lütfen?	Daylight-1	2013
You know Father Patrick loved hearing about my baby.	Biliyor musun, Peder Patrick bebeğim hakkında konuşmamı çok severdi.	Daylight-1	2013