Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 13948
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You say your ship was attacked? | Geminizin saldırıya uğradığını söylediniz? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, we're not exactly... | Aslında tam olarak... Eşkıyalar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Came at us out of nowhere, disabled our engines, | Bir anda çıkıverdiler, motorlarımızı etkisiz hale getirip... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
looted our ship, left us for dead. | ...gemimizi yağmaladılar ve bizi ölüme terk ettiler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're lucky to be alive. | Hayatta olduğunuz için şanslısınız. Tamamdır. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Wouldn't be if we hadn't managed to restore life support. | Yaşam destek ünitesi yenilenmeseydi şu an karşınızda olmayacaktık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
With nav systems down, we were flying blind, we got lucky, | Navigasyon sistemi çöktü, kör uçuş yapıyorduk. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Wow, well, you're welcome to re supply | Vay be, ikmal yapmak ve canınızın istediklerini almak için gelmişsiniz. Akita san, gidebilirsin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But then you best be off. | Ama sonra gitmeniz gerekecek. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Why's that? | Nedenmiş o? Düşmanı bekliyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We pull enough tarium out of the ground to get by, | Yerin altından çıkarabildiğimiz kadar tarium çıkarıyoruz... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but we've never been of interest to any of the big multi corps. | ...ama hiçbir zaman çok uluslu şirketlerin dikkatini çekmedik. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That is until now. | Ta ki bugüne kadar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You hit a big strike? | Vurgun mu yediniz? Demir Şirketinden birkaç tane jeolog geldi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Surveying the nearby asteroid belt. | Asteroit kuşağını yakından incelemek için. Görünüşe göre ana damarı bulmuşlar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But without a Hab 1 planet in the vicinity, | Ama Hab 1 gezegeni olmadan buralarda onu çıkarmak çok maliyetli olacaktı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They need a place to house the miners, | Madencilere barınacak yer, tarım arazisi, su kaynağı tahsis etmeleri gerekiyordu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Some place like here? | Burası gibi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's a big planet. | Burası büyük bir gezegen. O kadar büyük değil ki endişeleniyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The multi corps don't share planetary resources. | Çok uluslu şirketler gezegen kaynaklarını paylaşmazlar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It minimizes the risk of outsiders, | Böylece dışarıdan gelebilecek riskleri, işlere müdahale etmeleri en aza indirirler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
As long we work this claim, we have legal title. | Bu maden arazisi için çalıştığımız müddetçe yasal mülkiyetimiz var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But if we were to leave, | Ama eğer vazgeçersek ya da bize bir şey olursa... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
well, you get the idea. | Anladınız siz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So that's why you wanna be long gone before the Raza get here. | Bu yüzden Raza buraya gelmeden uzun bir yolculuğa çıkmak isteyeceksiniz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The Raza? | Raza? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They work as enforcers for the multi corps. | Çok uluslu şirketlerin takviye kuvvetleri olarak görev yapıyorlar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They clean up loose ends, trouble spots... like us. | Yarım kalmış işleri, sıkıntılı bölgeleri hallediyorlar. Bizim gibi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They're aliens, they're half man, half reptile, | Yaratık onlar, yarı insan yarı sürüngen. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
and I've heard that they're over seven feet tall, | Ve duyduğuma göre boyları 2 metreden uzun, renkleri yanık... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The fact is no one really knows what they are, | Gerçek şu ki kimse onların gerçekten ne olduğunu bilmiyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
because no one's ever survived an encounter with them. | Çünkü onlarla yüzleşen hiç kimse ellerinden kurtulamadı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If these Raza really are as dangerous as you say, | Eğer Raza dediğiniz kadar tehlikeliyse neden burayı terk etmiyorsunuz? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You don't get to a place like this | Böyle bir yeri eğer seçenekleriniz tükenmediyse vermek istemezsiniz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, and this claim is all we have, | Bu maden arazisi sahip olduğumuz tek şey ve bunun için savaşacağız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Aren't you a little young to be doing any fighting? | Savaşmak için biraz küçük değil misin? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm old enough to wanna protect my friends and family. | Arkadaşlarımı ve ailemi koruyacak kadar büyüğüm. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No offense but it doesn't seem to me like you've got | Alınmaca yok ama sende kas gücü ya da silah gücü varmış gibi durmuyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We gathered together the last of our funds, | Birlikte son kaynağımızı bir araya getirip... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
sent out one of our people to score a shipment of arms, | ...sevkiyat kollarından birine adamımızı yolladık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
the real thing, like the weapons you carry. | Şöyle bir gerçek var, buradaki çoğu erkek ve dişi birey sizin gibi silah taşıyabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
A shipment? | Sevkiyat? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
When is it supposed to get here? | Ne zaman gelecek? Her an gelebilir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If it arrives in time, | Eğer zamanında ulaşırsa, Raza'ya beklediğinden daha sert karşılık verir,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
make Ferrous Corp reconsider. | ...Demir Şirketinin yeninden düşünmesini sağlarız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well... good luck with that. Thanks. | Size iyi şanslar o zaman. Sağ olun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That pendant, does it hold any special significance? | O kolyenin özel bir anlamı var mı? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Hrothgar gave it to me before he left. | Hrothgar bunu bana gitmeden önce vermişti. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He said it symbolized freedom in the face of oppression | Zulmün karşısında özgürlüğün sembolü olduğunu söylemişti. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
and that when his people people arrived we'd be able to | Adamları geldiğinde bu kolyeden onlarda da olacakmış... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
recognize them cause they too would have this mark. | ...ve bu sayede onları tanıyacakmışız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Am I the only person who heard what they said? | Söylenilenleri duyan tek ben miydim? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
A shipment of arms? | Sevkiyat kolu? Bu insanlara yardım etmemiz gerektiği bal gibi ortada. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And the fact that we have a cargo hold full of weapons, | Ve silah dolusu kargo taşıdığımız gerçeğine bakarsak bu bir tesadüf mü? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're forgetting one important detail, | Çok önemli bir detayı atlıyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
the scary lizard people that are on their way | O korkunç kertenkele insanlar bu gezegende önüne çıkan her şeyi yok edecek! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
to this planet to destroy everything! | Bana bir iyilik yapıp bunu koruyun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm guessing you don't wanna be there when they show up. | Tahminimce onlar geldiğinde burada olmak istemezsin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Okay, I admit, that part sounded bad. | Tamam, kabul ediyorum, işin o kısmı kötü. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Let's table this discussion until | Gemiye dönünce bunu orada tartışalım, olur mu? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The Android said that console was fried. | Android, kumanda panelinin kavrulduğunu söyledi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You really think you know what you're doing? | Gerçekten ne yaptığını biliyor musun? Senin kumanda panelinde olmanla... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
or Four with his swords. | ...Dört numaranın kılıçlarla haşır neşir olması aynı şey. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
For me, it's wires, circuits, fuses. | Benim içinde kablolar, devreler ve sigortalar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I don't know why, but it just kinda makes sense to me. | Nedenini bilmiyorum ama aklıma yatan bu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Not like all the other stuff. | Diğer şeyler gibi değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I see things, in my head. | Kafamın içinde bir şeyler görüyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Like, while I was sleeping, I saw a dream. | Sanki uyurken rüya görüyormuş gibi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I was walking on the beach with my little brother. | Kardeşimle kumsalda yürüyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He was crying because he'd gotten lost, | Kardeşim ağlıyor çünkü kaybolmuş,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but I found him and I was... | ...ben onu bulmuşum ve bende onu saraya geri getiriyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The palace? | Ve sen. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Until they murdered my father, and then came for me. | Ta ki babamı katledip benim peşimden gelmelerine kadar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But I was too much for them. | Ama ben onlar için fazla zekiydim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And even though I could've killed them, I didn't. | Onları öldürmüş olsaydım ki öldürmedim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The bitch. | Yelloz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I hope they're bringing back some real food. | Umarım güzel yemekler getirmişlerdir. Açlıktan ölüyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You... you carved out their eyes? | Onların gözlerini mi oydun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, it was me in the dream, | Rüyadaki ben yaptı... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but it wasn't really me because it wasn't my dream. | ...ama gerçekten ben değildim çünkü benim rüyam değildi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Whose dream was it? | Kimin rüyasıydı peki? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But it was somebody's. | Ama birisinindi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm telling you, we're supposed to be helping these people. | Size diyorum, bu insanlara yardım etmemiz gerek. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The matching pendants? | Kolyelerin eşleşmesi? Tesadüf olamaz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
All I'm saying is even if we're supposed to be | Demem o ki bu insanlara yardım etmemiz gerekse bile,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
helping these people, which I doubt, | ...kesin konuşmuyorum, yapacağımız anlamına gelmez. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We don't even know what happened to us, | Başımıza ne geldiğini ya da hafızalarımızın ne zaman yerine geleceğini bilmiyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And those weapons would fetch a very good | Ve o silahlar serbest piyasada çok iyi fiyatlara satılabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The money would go a long way. | O para bizi uzun süre idare eder. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Except they're already paid for. | Önceden alınmışlar zaten. Silahlar madencilere ait. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Doesn't matter if they belong to the miners. | Madencilerin olup olmaması fark etmez. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They're in our cargo hold. | Onlar bizim kargo bölümümüzde. Onlar şu an bizim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Those people will die if we don't help them. | O insanlara yardım etmezsek ölecekler. Çoktan öldüler zaten. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He doesn't say much, but when he does, it makes sense. | Çok bir şey söylemedi ama söylese mantıklı gelirdi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If their enemy is even half as powerful as they believe, | Eğer düşmanları söylediklerinin yarısı kadar güçlülerse bu onların sonu olur. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The least we can do is give them a fighting chance. | En azından onlara savaşma fırsatı verebiliriz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm pretty sure the least we can do is nothing. | Şundan eminim ki en azından diye bir şey yok. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Which, for the record, is what I'm suggesting we do. | Bunu önerdiğim kayıtlara geçsin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Alright. Let's put it to a vote. | Pekala. Oylamaya sunalım. İyi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I vote that we keep the weapons, we sell them, take what we make | Silahlarımızı koruma, satma, yaşamak için almamız gerekenleri alma... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |