Search
English Turkish Sentence Translations Page 22322
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I found him in a porta potty. | Hey, Sam. Bekle. | Glee-1 | 2009 | |
| I was trying to find Kurt's replacement for sectionals. | Bölüm yarışması için Kurt'ün yerine birini bulmaya çalışıyordum. | Glee-1 | 2009 | |
| I was trapped in that porta potty for 24 hours. | Portatif tuvalette 24 saat kilitli kaldım. | Glee-1 | 2009 | |
| Buddha, Allah, Satan, help me! | Buda, Allah, Şeytan, yardım et bana! | Glee-1 | 2009 | |
| Are you an angel? | Sen bir melek misin? | Glee-1 | 2009 | |
| Screw you. | Bu şehirdeki çocukların çoğu hayatlarında okyanus görmediler. Bok ye. | Glee-1 | 2009 | |
| So I asked her if she wanted to join. | Ondan bize katılmasını istedim. | Glee-1 | 2009 | |
| Here are my conditions: | İşte şartlarım: | Glee-1 | 2009 | |
| A carton of Cadbury eggs. | Bir karton Cadbury yumurta çikolataları... | Glee-1 | 2009 | |
| Good luck finding them. They're not in season. | Sana iyi şanslar. Şu an bulunmuyorlar. | Glee-1 | 2009 | |
| And I want seven minutes in heaven... | Ve cennette 7 dakika istiyorum... | Glee-1 | 2009 | |
| With you. | ...seninle. | Glee-1 | 2009 | |
| I have to say, she kinda rocked my world. | Dünyamı sarstığını itiraf etmeliyim. | Glee-1 | 2009 | |
| Okay, guys, um, well, looks like we're back in business! | Pekâlâ, çocuklar, görünüşe göre işimize devam edebiliyoruz. | Glee-1 | 2009 | |
| Let's all welcome our newest member, | Yeni üyemize hoş geldin diyelim... | Glee-1 | 2009 | |
| Ms. Lauren Zizes. | ...bayan Lauren Zizes. | Glee-1 | 2009 | |
| Puck, nice work. | Puck, aferin. | Glee-1 | 2009 | |
| We owe you one. | Sana borçluyuz. | Glee-1 | 2009 | |
| Did I tell you he bought me dinner after? | Sonrasından bana yemek ısmarladığını söylemiş miydim? | Glee-1 | 2009 | |
| Why are you talking to me? | Neden benimle konuşuyorsun? Benden bir şey mi çalacaksın? | Glee-1 | 2009 | |
| Look, after six hours in that port o john, | Bak, portatif kuburda 6 saat geçirdikten sonra... | Glee-1 | 2009 | |
| Ozzy himself would have turned to God. | ...Ozzy bile Tanrı'ya inanırdı. | Glee-1 | 2009 | |
| I prayed. I promised him | Dua ettim. Eğer beni oradan kurtarırsa, insanlara iyi davranacağıma söz verdim. | Glee-1 | 2009 | |
| Then I realized there was no way I could do that, | Sonra bunun mümkün olmadığını anladım ve sadece Musevi'lere diye değiştirdim. | Glee-1 | 2009 | |
| Boyfriend troubles? I got that covered. | Erkek arkadaş problemi? Ben hallederim. | Glee-1 | 2009 | |
| Considering I'm usually the cause of them, | Genelde benim sebep olduğum göz önünde bulundurulursa, uzman olduğum söylenebilir. | Glee-1 | 2009 | |
| Walk with me. | Benimle yürü. | Glee-1 | 2009 | |
| Have you been working out? | Vücut mu çalışıyorsun? | Glee-1 | 2009 | |
| Your arms seem bigger. | Kolların daha kalın gibi. | Glee-1 | 2009 | |
| It's the steroids. | Steroid. | Glee-1 | 2009 | |
| We have a big problem. | Büyük bir problemimiz var. Problem kıyafetin mi? | Glee-1 | 2009 | |
| Because you look like a cheerleader zombie corpse. | Çünkü amigo zombi cesedi gibi görünüyorsun. | Glee-1 | 2009 | |
| I have no choice. Mike Chang likes cheerleaders. | Başka şansım yok. Mike Chang amigoları beğeniyor. | Glee-1 | 2009 | |
| You of all people should know. | Sen herkesten daha iyi bilirsin. | Glee-1 | 2009 | |
| He's having an affair with Brittany. | Brittany ile kaçamak yapıyor. Ne? Delisin. | Glee-1 | 2009 | |
| You haven't noticed her ignoring you lately? | Seninle ilgilenmediğini fark etmedin mi? | Glee-1 | 2009 | |
| Not really. It's shark week. | Pek sayılmaz. Köpekbalığı haftasındayız. | Glee-1 | 2009 | |
| They're inseparable. | Her an beraberler. Bölüm yarışmasında dans edecekleri parça üzerinde çalışıyorlar. | Glee-1 | 2009 | |
| They've been rehearsing. Really? | Prova yapıyorlar. Öyle mi? | Glee-1 | 2009 | |
| Just rehearsing? | Sadece prova? | Glee-1 | 2009 | |
| Exhibit a. I kissed him, and it tasted like lip smackers. | Örnek A: Mike'ı öptüm ve tadı Lip Smakers gibiydi. | Glee-1 | 2009 | |
| You know who wears lip smackers? Brittany. | Kim Lip Smacker sürüyor biliyor musun? Brittany. | Glee-1 | 2009 | |
| And she doesn't mind sharing. | Paylaşmaktan kaçınmıyor. Ben de onunkini sürmeyi seviyorum. Dudaklar için şeker. | Glee-1 | 2009 | |
| Don't be naive, Artie. | Saflık etme, Artie. | Glee-1 | 2009 | |
| She's a cheerleader, he's a football player. | Brittany, amigo, Mike, futbolcu. | Glee-1 | 2009 | |
| You and I never had a chance at either of them. | İkimizin de onlar konusunda hiç şansı yoktu. | Glee-1 | 2009 | |
| Hey, Rachel. I've been looking for you. | Selam, Rachel. Ben de seni arıyordum. | Glee-1 | 2009 | |
| Don't bother spying on me to get a leg up, | Bir şeyler öğrenmek için boşuna beni gözetleme çünkü Bölüm... | Glee-1 | 2009 | |
| because the only solos that I'm getting for sectionals are in my mind. | Bütün erkeklerin senin gibi olmak istediği... | Glee-1 | 2009 | |
| Actually, I was hoping you could help me. | Aslında bana yardım etmeni isteyecektim. | Glee-1 | 2009 | |
| I've been sitting in my car for over an hour | Bir saattir arabamın içinde Karofsky'nin Mickey D'ye gitmesini bekledim. | Glee-1 | 2009 | |
| waiting for Karofsky to make a Mickey D's run. | Acayip şişman. Geçen Noel resmini çektiler. Hâlâ basıyorlar. | Glee-1 | 2009 | |
| I've been invited to audition for a solo. | Benden solo seçmelerine katılmam istendi. | Glee-1 | 2009 | |
| Why should I help you? I mean, you're our competition now. | Neden sana yardım edeyim ki? Sen rakipsin. | Glee-1 | 2009 | |
| Because even though we hate each other, | Çünkü ne kadar birbirimizden nefret etsek de, iyi anlarımız oldu... | Glee-1 | 2009 | |
| and I could use your expertise. | ...ve uzmanlığına ihtiyacım var. | Glee-1 | 2009 | |
| And no one knows how to kill a ballad quite like you. | Kimse senin kadar iyi balad söyleyemez. | Glee-1 | 2009 | |
| You are as brilliant and talented as you are irritating. | Ne kadar sinir bozucuysan, o kadar da mükemmel ve yeteneklisin. | Glee-1 | 2009 | |
| Considering that this might be my only chance | Şarkı söyleme şansımın bir süreliğine bununla sınırlı olacağı... | Glee-1 | 2009 | |
| So, what did you, uh, have in mind? | Eee, aklında ne gibi bir şey vardı? | Glee-1 | 2009 | |
| I've settled on Celine Dion's classic "my heart will go on." | Kararım, Celine Dion klasiği "my heart will go on" mesela. | Glee-1 | 2009 | |
| Oh, no. No, no, no. | Hayır, hayır, hayır. | Glee-1 | 2009 | |
| No? Listen, you need something | Hayır mı? Daha kişisel bir şarkı olması lazım. | Glee-1 | 2009 | |
| I mean, this is about you. | Kendini ifade ediyorsun. | Glee-1 | 2009 | |
| Do you ever fantasize about your own funeral? | Hiç kendi cenazenin hayalini kurar mısın? | Glee-1 | 2009 | |
| No. I do. | Hayır. Ben kurarım. | Glee-1 | 2009 | |
| Finn throwing himself into the grave out of grief, | Finn üzüntüsünden kendini mezarın içine atar... | Glee-1 | 2009 | |
| and all of the heartfelt speeches and the regrets. | ...içten gelen konuşmalar ve pişmanlıklar. Delisin. | Glee-1 | 2009 | |
| Clearly no one in the Glee club appreciates me. | Açıkça Glee kulübündeki kimse kıymetimi bilmiyor. | Glee-1 | 2009 | |
| Is it so wrong for me to fantasize about them finally realizing | Ne kadar muhteşem olduğumu en sonunda anlamalarını ama... | Glee-1 | 2009 | |
| And there's only one song that expresses those feelings. | Bu duyguları ifade eden sadece bir tane şarkı var. | Glee-1 | 2009 | |
| I'm sure that it's in here somewhere. | Burada bir yerde olduğuna eminim. | Glee-1 | 2009 | |
| * It won't be easy * | * Kolay olmayacak * | Glee-1 | 2009 | |
| * You'll think it strange * | * Hatta garip bulacaksın * | Glee-1 | 2009 | |
| * When I try to explain how I feel * | * Sana neler hissettiğimi anlatmaya çalıştığımda * | Glee-1 | 2009 | |
| * That I still need your love * | * Hala sevgine ihtiyacımın olduğunu * | Glee-1 | 2009 | |
| * After all that I've done * | * Yaptığım onca şeyden sonra * | Glee-1 | 2009 | |
| * You won't believe me * | * İnanmıyorsun bana * | Glee-1 | 2009 | |
| * All you will see is the girl you once knew * | * Tek gördüğün, bir zamanlar tanıdığın kız * | Glee-1 | 2009 | |
| * Although she's dressed up to the nines * | * Şimdi şık giyindiği halde * | Glee-1 | 2009 | |
| * At sixes and sevens with you * | * Daha sadeydi seninleyken * | Glee-1 | 2009 | |
| * I had to let it happen, I had to change... * | * İzin vermek zorunda kaldım, değişmek zorundaydım * | Glee-1 | 2009 | |
| * Couldn't stay all my life down at heel * | * Kalamazdım o kıyafetlerle tüm hayatım boyunca | Glee-1 | 2009 | |
| * Looking out of the window * | * Pencereden bakarak * | Glee-1 | 2009 | |
| * Staying out of the sun * | * Güneşe çıkmayarak * | Glee-1 | 2009 | |
| * So I chose freedom * | * Özgürlüğü seçtim sonunda * | Glee-1 | 2009 | |
| * Running around, trying everything new * | * Yeni şeyleri deneyerek, koşuşturdum etrafta * | Glee-1 | 2009 | |
| * But nothing impressed me * | * Ama hiçbiri beni etkilemedi * | Glee-1 | 2009 | |
| * I never expected it to... * | * Zaten beklememiştim etkilemesini... * | Glee-1 | 2009 | |
| * Don't cry for me, Argentina * | * Arjantin, benim için ağlama * | Glee-1 | 2009 | |
| * The truth is * | * Seni hiçbir zaman terk etmedim aslında * | Glee-1 | 2009 | |
| * All through my wild days * | * Hırçın günlerim * | Glee-1 | 2009 | |
| * My mad existence * | * Çılgın hayatım boyunca * | Glee-1 | 2009 | |
| * I kept my promise * | * Tuttum sözümü * Vay canına. Sonunda burada bir şeyler öğrenmeye başladın. | Glee-1 | 2009 | |
| * Don't keep your distance * | * Lütfen uzak durma * | Glee-1 | 2009 | |
| * The truth is, I never left you * | * Seni hiçbir zaman terk etmedim aslında * | Glee-1 | 2009 | |
| * I kept my promise * | * Tuttum sözümü * | Glee-1 | 2009 | |
| * Don't keep your distance * | * Uzak durma benden * | Glee-1 | 2009 | |
| * Have I said too much? * | * Çok mu ileri gittim * | Glee-1 | 2009 | |
| * There's nothing more I can think of * | * Hiçbir şey gelmiyor aklıma * | Glee-1 | 2009 |