Search
English Turkish Sentence Translations Page 21008
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Fusi? Yes. | Fusi? Evet. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Do you have a blow torch at work? Yes. | İş yerinde şaloma var mı? Evet. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Do you think Svana could borrow it? | Svana onu ödünç alabilir mi? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
She's going to make some French dessert. Sure. | Fransız tatlısı yapacak da. Tabii. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Well, you know... What? | Biliyorsun... Ne? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Dance class. | Dans kursuna. Bıraktığını zannediyordum? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Well, I might as well give it a chance. | Bir şans vereyim dedim. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
One, two, three, tap. One, two, three and turn. | Bir, iki, üç, adım. Bir, iki, üç ve dönün. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
To the side, close, side, tap | Yana doğru açıl, yaklaş, açıl, adım. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
To the side, close, side and turn. | Yana doğru açıl, yaklaş, açıl, adım. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
One, two, three, tap. One, two, three, tap. | Bir, iki, üç, adım. Bir, iki, üç, adım. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Look. | Bak. Müziğin ritmi ile hareket etmelisin. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
You can't just choose your own beat. | Hareketlerini kendin seçemezsin. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Let the music control the rhythm of your movement. | Müzik, hareketlerinin ritmini kontrol etsin. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Ready! To the right ...and turn. | Hazır! Sağa ve dön! | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Fancy doing something? Sure. Why not? | Bir şeyler yapmak ister misin? Olur. Neden olmasın? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Did you have something in mind? | Aklında bir şey mi var? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Not really. I just don't feel like going home. | Pek sayılmaz. Eve gitmek istemiyorum. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Welcome. Thanks. | Hoş geldiniz. Teşekkürler. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Please have a seat. Thank you. | Buyurun. Sağ olun. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
It's cozy. | Samimi bir yer. Buyurun. Teşekkürler. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
The same as usual? Yes, please. | Her zamankinden? Aynen. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Do you come here often? | Sık sık gelir misin buraya? Her cuma. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
You mean like every week? | Her hafta yani? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
You must be an expert on the menu. | Mönü konusunda uzmansın yani. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I always order the Pad Thai. | Pad thai söylerim hep. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Always the same? | Hep aynısını mı? Çok güzel. Öneririm. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
A treat on the house, Thank you. | Bunlar bizden. Teşekkürler. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Would you like me to call in a special request for you? | Senin için özel bir istekte bulunayım ister misin? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Sure! | Olur. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I know the guy. He always plays me a song. | Adamı tanıyorum. Hep bana şarkılar çalar. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Ok. Cool. | Tamam, iyiymiş. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
What's your favorite song? | En sevdiğin şarkı ne? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
"Islands in the stream". | "Akıntıdaki Adalar". | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Dolly Parton? | Dolly Parton? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Yes. Do you have a problem with that? No. | Evet. Sorun mu olur? Hayır. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
It can take a while to get through. | Bağlanmak biraz vakit alıyor. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Radio 2, good evening. Good evening. | Radyo 2, iyi akşamlar. İyi akşamlar. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Well, hello there. If it isn't my friend Fúsi! | Merhabalar. Yoksa dostum Fusi ile mi konuşuyorum! | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I was starting to think that you wouldn't check in tonight. | Bu akşam bağlanmayacağını düşünmeye başlıyordum tam. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I just got held up. | İşim uzadı. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
What mischief were you up to, bad boy? | Nasıl bir haylazlık peşindeydin yaramaz çocuk? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I went out for dinner. | Akşam yemeği yedim. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
At Thai Style, I presume? Yes. | Sanıyorum thai yemeği? Evet. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
You can't top that. What can I do for you tonight, maestro? | En iyisini yapmışsın. Bu akşam senin için ne yapayım üstat? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Well, I wanted to request a song. | Bir istek parçada bulunacaktım. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
What else is new? Let's go REAL heavy. Bring it on, man. Shoot. | Yeni neler varmış? İyice sert olsun! Haydi bakalım, çal! | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
It's "Islands in the stream". | "Akıntıdaki Adalar". | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Dolly Parton? Yeah. | Dolly Parton? Evet. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Are you fucking with my brain, Fusi? Actually, I'm not. | Taşak mı geçiyorsun Fusi? Geçmiyorum. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
You've got to be kidding me. | Dalga geçiyorsun kesin. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
What's gotten into the heavy metal dude? | "Heavy metal"e ne oldu dostum? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Well, actually it's not for me. Oh? | Kendim için istemiyorum. Öyle mi? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
It's for a girl. | Bir bayan için. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
That's my boy! Scoring chicks left, right and center? | İşte benim adamım! Sağdan soldan hatunları düşürüyorsun, değil mi? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
No. | Hayır. Senin için her şeyi yaparım, bilirsin Fusi. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
The song is ready to play. | Parça hazır. Sağ ol. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
And thanks for a good show. | Program için de teşekkürler. Benden sana teşekkür üstat. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Would you like to come in for some tea? | İçeri gelip çay içmek ister misin? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I don't drink tea. | Çay içmem. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Coffee? No thanks, I'm good. | Kahve? Teşekkürler, böyle iyi. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Well, it was worth a try. | Peki, denemeye değerdi. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Do you have milk? What? | Süt var mı? Efendim? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I wouldn't say no to a glass of milk, if you have some. | Varsa bir bardak süte hayır demem. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Ground service. What? | Yer hizmetleri. Yani? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Loading and unloading airplanes. | Uçakları doldurup boşaltmak. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Wow. Do you get free tickets then? | Vay. Sende kesin beleş bilet de vardır? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Are you going to take me on a trip? | Beni seyahate çıkaracak mısın? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Maybe you can just sneak me into the Duty Free. | Belki beni gizlice Duty Free'ye sokarsın. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
To me the transit area is even more fun than going abroad. | Bana göre aktarma alanı, yurt dışına çıkmaktan daha zevkli. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
It's like you've started a journey but everything has yet to happen. | Bir yolculuğa başlamışsın ama daha göreceğin çok şey var gibi. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I've never been abroad. | Hiç yurt dışına çıkmadım. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Really? I love traveling. | Sahi mi? Seyahat etmeye bayılırım. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Hey, you've got... | Ağzına... | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Now Mom's going to freak out. | Annem deliye dönecek. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
What do you do? Me? | Sen ne iş yapıyorsun? Ben? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Well, actually, I work in a flower shop. | Çiçekçide çalışıyorum. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Is that why you've got so many flowers? | Ondan mı bu kadar çok çiçeğin var? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Yes. I love flowers. | Evet, çiçekleri çok severim. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I'm impressed! It's a shame that you're | Etkilendim! Hâlâ bekar olman... | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
still single, dear. | ...çok acı. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Well, that could be changing. Really? | Bakarsın bu durum değişir. Öyle mi diyorsun? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Well someone came home quite late last night. I wonder why. | Dün gece birisi eve bayağı geç geldi. Neden acaba! | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Hey, Fusi... | Fusi. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Listen. There's something wrong with my car. | Arabamda bir sorun var. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Some damn hiccup in the engine. | Sorun motorda. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Could you maybe check it out for me? | Benim için bir göz atsan? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I wanted to apologize for what happened the other day. | Geçen gün olanlar yüzünden özür dilerim. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
That shower prank was way out of line. | Duş şakası, haddini aştı. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
but it got way out of hand. I'd like to apologize. Alright. | ...fakat kontrolden çıktı. Özür olsun. Önemli değil. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Listen. I'm throwing a party on Saturday and I'd like you to come. | Dinle. Cumartesi günü parti veriyorum ve senin de gelmeni isterim. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
We're going to start early | Sabahtan başlayıp... | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
play paint ball, have some nice food and a few drinks. | ...paint ball oynayacağız, güzel yemekler, içkiler de olacak. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
You should come. We'll give you VIP treatment. | Gelmelisin. VIP konuğumuz olacaksın. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
How does it sound now? | Şimdi nasıl? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Like a purring pussy. You're a fucking genius, man. | Amcık gibi yanıyor! Sen bir dahisin! | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Thanks. | Eyvallah. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
So see you on Saturday? I'll think about it. | Cumartesi görüşürüz o zaman? Bakalım. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Come on. Be there! | Yapma! Bekliyorum! | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
And we don't need to mention the shower prank to the boss, do we? | Patrona duş şakasından da bahsetmemize gerek yok, değil mi? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |