Search
English Turkish Sentence Translations Page 20832
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| and asked whether any death had occured in that house. | ...o evdeki hane halkından ölen biri var mı diye sormuş. | Frozen-2 | 2007 | |
| Then she went to the second house and came to know, their aunt had expired. | Sonra ikinci eve gitmiş ve amcalarının öldüğünü öğrenmiş. | Frozen-2 | 2007 | |
| In this way, she went to many houses and then returned to the lord. | Bu şekilde bir çok eve uğramış, sonra da Buda Tanrısı'na geri dönmüş. | Frozen-2 | 2007 | |
| This is the law of nature. | Doğanın kanunu bu. | Frozen-2 | 2007 | |
| Yes Rinpoche! | Evet, Rinpoche! | Frozen-2 | 2007 | |
| In this world the living are few and the dead many. | Bu dünyada yaşayan az, ölüler çok. | Frozen-2 | 2007 | |
| Now I take your permission to leave. | Şimdi gitmek için iznini istiyorum. | Frozen-2 | 2007 | |
| I'll come in the evening.. to take you with me. | Seni götürmek için akşamüstü geleceğim. | Frozen-2 | 2007 | |
| When you are afraid... | Korktuğun zaman... | Frozen-2 | 2007 | |
| its best to hide your face and start counting. | ...yüzünü kapatıp sayı saymaya başlamak en iyisidir. | Frozen-2 | 2007 | |
| Forget whatever happened. | Olanları unutalım. | Frozen-2 | 2007 | |
| Some foreigners have come.. from Canada along with their team..to play hockey. | Bazı yabancılar geldi. Kanada'dan takım olarak... | Frozen-2 | 2007 | |
| Come with me.. we'll have fun. | Benimle gel. Eğleneceğiz. | Frozen-2 | 2007 | |
| See this.. Token amount! Now I am Romeo..Tours and Travels | Bunu görüyor musun? İşaret! | Frozen-2 | 2007 | |
| Everybodys' King Kong! Come with me. | Herkesin King Kong'u! Gel benimle. | Frozen-2 | 2007 | |
| Hey Lasya! Hey Lasya! Listen. | Hey, Lasya! Dinle! | Frozen-2 | 2007 | |
| put it in this Line.. here.. LittLe to this side. put it in a straight Line. | Onları düzgünce sıralayın. Buraya... | Frozen-2 | 2007 | |
| Its not easy being a kid. | Çocuk olmak çok zor,... | Frozen-2 | 2007 | |
| His name was Chomo. | Onun adı Chomo'ydu. | Frozen-2 | 2007 | |
| This was our story... | Bu, bizim hikâyemizdi. | Frozen-2 | 2007 | |
| But a story that did not happen... | Ama anlatıldığı gibi gerçekleşmemiş... | Frozen-2 | 2007 | |
| the way it was told. | ...bir hikâye. | Frozen-2 | 2007 | |
| Not exactly... | Tam olarak değil. | Frozen-2 | 2007 | |
| I can't go back to the beginning really... | En başa dönemem gerçekten... | Frozen-2 | 2007 | |
| But I can make a new ending... | Ama yeni bir sonla bitirebilirim. | Frozen-2 | 2007 | |
| My father knew that... | Babam bunu biliyordu... | Frozen-2 | 2007 | |
| Chomo and I were one and the same | Chomo ve ben tıpatıp aynıydık. | Frozen-2 | 2007 | |
| Chomo died even before he could open his eyes, | Chomo gözlerini açıp... | Frozen-2 | 2007 | |
| ...to see the world... | ...dünyayı göremeden öldü. | Frozen-2 | 2007 | |
| My mother died with him, | Annem acısına katlanamadı... | Frozen-2 | 2007 | |
| unable to bear the pain... | ...onunla birlikte öldü. | Frozen-2 | 2007 | |
| I dont know what caused the explosion. | Patlamaya neyin sebep olduğunu bilmiyorum. | Frozen-2 | 2007 | |
| Was it the army... | Ordu muydu,... | Frozen-2 | 2007 | |
| was it the enemy across... | ...karşıdaki düşman mı... | Frozen-2 | 2007 | |
| or was it the enemy within... | ...yoksa içimizdeki düşman mı... | Frozen-2 | 2007 | |
| we are what we think... | ...ne düşünüyorsak biz oyuz... | Frozen-2 | 2007 | |
| with our thoughts... | Düşüncelerimizle... | Frozen-2 | 2007 | |
| we make our world. | ...dünyamızı biz yaratıyoruz. | Frozen-2 | 2007 | |
| What we think... | Düşündüğümüz şey... | Frozen-2 | 2007 | |
| We become. | ...oluyoruz. | Frozen-2 | 2007 | |
| Strange being confined to a Boundary wall now... | Şu an, sınır duvarıyla kuşatılmış olmak garip. | Frozen-2 | 2007 | |
| I feel a greater sense of peace and freedom, | Bu duvarların ardında... | Frozen-2 | 2007 | |
| outside of it. | ...barış ve özgürlük hissediyorum. | Frozen-2 | 2007 | |
| Ryan, Jeanette's on the phone. | Ryan, Jeanette telefonda. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I'm not home. | Evde olmadığımı söyle. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| She's crying, Ryan. | Ağlıyor Ryan. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| When isn't she crying? | Ne zaman ağlamıyor ki? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| W... Well, can you just talk to her? | Konuşacak mısın? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Otherwise she's gonna keep me on the phone half the night. | Yoksa gece gece beni telefonda tutacak. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Hang up on her, Wade. | Beklesin Wade. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I can't... do that. Will you just talk to her? | Bekletemem. Konuşacak mısın? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Just... tell her I'm in the bathroom and I'll call her back later. 1 | Banyoda olduğumu,sonra aracağımı söyle. 1 | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I'm in the bathroom, Wade. | Ben şu an banyodayım Wade. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Yeah, Jeanette? | Orada mısın Jeanette? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Yeah. Um, he says he's gonna... be in the bathroom. | Banyoya girecek. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| He'll call you back. | Seni arayacakmış. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| You know, I should probably go over to my mom's. | Annemin yanında olmam gerekiyordu. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I was supposed to be there, like, two hours ago. | İki saat önce gitmeliydim. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Hm. I wouldn't worry about her. | Onu merak etme. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| She made a pact with the devil, remember? | Şeytanla anlaşma yaptığını unutun mu? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Good rest ye merry cheating wives, nothing you dismay. | Keyfinize bakın aldatan bayanlar, hiç bir şey keyfinizi kaçıramaz. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| But that won't be a problem if you never would have strayed. | Hiç kaybolmadıysanız,sorun yok o halde. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Maybe I'll cut a record, huh? | Rekor kırmayı bırakmalıyım mı? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Think it's got potential? | Potansiyel var mı dersin? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| What are you doing here, Keith? | Ne arıyorsun burada Keith? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| What am I doing here? | Burada ne mi arıyorum? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| It's, uh... it's a good question. | Güzel soru. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I, uh... I don't know. Not anymore. | Bilmiyorum.Artık bilmiyorum. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Relax, sweetheart. | Sakin ol tatlım. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I'm not here to hurt you. | Canını yakmayacağım. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Just want you to see something. | Yalnızca görmeni istediğim bir şey var. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Well look who finally decided to show up. | Nihayet gelebildin. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| You have any idea what time it is? | Saatten haberin var mı? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Couldn't help it. Something terrible happened. Keith s... | Engel olamadığım kötü bir şey oldu. Keith... | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I know. Larry called. | Biliyorum. Larry aradı. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| He heard it on the police scanner. | Polis anonsundan duymuş. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| He always said he would. | Hep söylüyordu ama | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I just didn't believe him. | ona inanmıyordum. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I never thought for a second he would have... | Bunu yapacağı bir an olsun aklımdan bile geçmemişti. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Don't. Don't. Don't cry. | Yapma.Ağlama. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| It's too late for tears now. | Artık ağlaman neye yarar. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| What you did to Keith, there's no escaping it. | Keith'a yaptıklarından kaçamazsın. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Did you get your medication? | İlacını aldın mı? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Shelley. | Shelley. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Bruce! Oh my god! Hey! What are you doing here? | Bruce! Aman Tanrım! Hey! Burada ne arıyorsun? | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Moved back. | Geri döndüm. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| You moved back... | Geri döndün demek... | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Just got here a couple days ago. | Geleli birkaç gün oldu. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Well, I never think you would come back, living in Vegas and all. | Vegas'ta yaşıyordun. Hiç dönmezsin sanıyordum. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Yeah, Vegas didn't treat me so good. | Evet.Vegas beni pek sarmadı. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I got to like gambling a little too much. | Biraz fazla kumara düşmüştüm. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Been working up near Truckee last couple years. | Birkaç yıl öncesine kadar Truckee'nin yanında çalışıyordum. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Yeah? Doing... | Öyle mi? Peki... | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Law enforcement. If you can believe that. | Artık yasaları uygulatıyorum. Buna inanabiliyormusun! | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| I just transferred to Meadville. | Meadville'e atandım. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Shelley, your order's up. | Shelley,siparişin hazır. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Hold on a second, Bruce. | Bekle biraz, Bruce. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Right. Here. | İşte geldi. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| Avocado andnoodles. You guys good? Yeah. | Avokado ve şehriye. Bu kadar mı? Peki. | Frozen Kiss-1 | 2009 | |
| And and you? What's new with you? How's your mom? | Sen de ne var ne yok peki? Annen nasıl? | Frozen Kiss-1 | 2009 |