Search
English Turkish Sentence Translations Page 19624
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
All right, then you gotta appreciate... | Pekala, o zaman bunu da takdir | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Don't interrupt the subject! | Şüphelinin, lafını kesme! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Don't "handbook" me, danny. | Bana el kitabındaki gibi davranma, Danny. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Danny, faith is what you need when there is no proof. | Banka bana giriş kodu verdi. Danny, inanç kanıt olmadan inanman gereken şey. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We don't need faith to know that you deserve to live. | Yaşamayı haketmen için inancımızı bilmemize gerek yok. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
(Heavy breaths oh yeah? | Öyle mi? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That's something you can prove? | Kanıtlayabildiğin bir şey mi? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. Yeah, i think i can. | Evet, sanırım kanıtlayabilirim. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Let's talk about all the people whose lives were made longer | Senin yüzünden uzun yaşayan insanlar hakkında konuşalım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Don't start. | Başlama. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
The gehring incident... | Gehring olayı... Bu çocuklara dokunmana izin vermeyeceğim! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
It was a home invasion, regent park, | Haneye tecavüzdü. Regent Park'ta. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
But this little place was neat as a pin. | Bak, bugün zaten üç kişiyi vurdum. Yani, bundan kurtulmaya çalışıyorum. Beni anladın mı? Bu küçük yer temiz ve derli topluydu. Anlamanız gereken şey... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You know who's keeping house? A little 18 Year Old girl. | Evi kim derleyip toparlıyordu biliyor musun? 18 yaşındaki bir kız. Onu anlayabilen tek kişiymiş gibi... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Parents are both deadbeats, | Ebeveynleri işe yaramazın tekiydi. Hissettirmeden içeriye dikkat dağıtıcı bir atabiliriz. ...bu bir gerçek. Bu konuyu özel görüşsek olmaz mı, Pat? ...bu bir gerçek. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
One's in jail, one's awol... | Biri hapiste, biri asker kaçağı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
She's holding it all together, | Kız, hepisini bir arada tutup, küçük kız... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
What happened with the home invasion? | Haneye tecavüz nasıl oldu? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
By the time we got on Scene, bad guys had gone: | Olay yerine gittiğimizde, kötü adamlar gitmişti. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
The girl, she'd taken a whack at one of the guys | Kız, adamlardan birine beyzbol sopasıyla vurmuş. Göze ve kulağa önemli derecede zarar verme riski var. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Scared 'em away. | Onları korkutup kaçırmış. ...biraz daha fazla şansım olması gerekir. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
So, team went back out on patrol | Sonra takım devriyeye geri döndü, Danny ve ben orada kalıp ifadelerini aldık. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That was it? | Bu kadar mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
The little guy, 10 Years Old, | 10 yaşındaki ufak oğlan... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He wanted to show us his baseball card collection. | ...bizlere beyzbol kart koleksiyonunu göstermek istedi. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I said "no, we gotta go," and danny said "no, let's stay." | Ben hayır, gitmeliyiz dedim ve Danny, hayır kalalım demişti. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He just bought a fresh pack for his own son, | Kendi oğluna aldığı yeni kartları, kamyona inip ona getirdi. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We sat crossed legged on the floor... | Yerde bağdaş kurup oturduk, akşam üstüne doğru... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Summer day... | Yaz günü... Sadece dikkatli olun. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Trading baseball cards with the little guy. | Küçük çocukla beyzbol kartlarını takas ettik. Tamam mı? Janet'in bu işle bir ilgisi yoktu. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
It was good. | Güzeldi. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You remember this pretty clear for such a long time ago. | Bak, hiç bir çocuk onun gibi değildi. Bu kadar uzun zaman önce olan şeyi, çok net hatırlıyorsun. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, well, you would. | Evet, sen de hatırlardın. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Two hours later it wasn't our file anymore, | İki saat sonra, dosya artık bizim değildi. Cinayet masasınındı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
It was homicide's. | İşlerin böyle olacağını bilemezdim ki. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That little girl down by the dock. | Limandan düşen şu ufak kız. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You remember her? | Tamam, araştırmaya devam et Jules. Onu hatırlıyor musun? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
She was turning blue, she could hardly breathe. | Rengi maviye dönmüştü, zar zor nefes alabiliyordu. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You did mouth To Mouth on her in the ambulance, | Hastaneye kadar ambulansta bütün yolu suni teneffüs yaparak geçirdin. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Buddy, you saved her life. | Dostum, onun hayatını kurtardın. İsterseniz vurun beni. Artık umurumda bile değil. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You stayed with her the whole time | Bütün zaman onunla kaldın. Tabi, ama benim umurumda. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
And then they called from the hospital... | Sonra seni hastaneye çağırdılar. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
To say "congratulations, she's gonna live." | Tebrikler, yaşayacak demek için. Geri çekil. Geri çekil! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Danny, you got the silver shield | Danny, bunun için gümüş şilt aldın, dostum. O Graves elinde tutuyor. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Proudest friggin' 9 seconds of my career. | Kariyerimin en gururlu 9 saniyesi. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
'Cause then they give you the punchline... | Sonra da çaylaklara anlatmadığımız en önemli noktalardan biri olan,... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Oh yeah, she' gonna live... | Evet, kız yaşayacak. Tamam, fakat daha fazla vakite ihtiyacım olacak Walter. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Like a vegetable, shriveling up, | Kızın birini öldürdüm. Ot gibi. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Until her family decides to pull the plug | Spike, telefonu denemeye devam et. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Which i gotta say, | Söylemem gereken şey, bu fikir, şimdi iyi bir fikirmiş gibi görünüyor. Sektör 2'nin güvenliği bende, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Seems to be a good idea right about now. | Bahse varım ki, karavana geri dönüyor. Bahse varım ki, karavana geri dönüyor. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Danny... danny. | Bana daha iyi bir görüş açısı lazım. Danny... Danny. sırayla ilerleyip... Cory'nin içeri girmesine müsaade ettim. Sonra da kazan dairesinin anahtarını verdim. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I know you're self Esteeming me like crazy here, | Beni kendini beğenmiş deli gibi görüyorsunuz, biliyorum,... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
But you know what? | ...ama ne biliyor musunuz? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That's the last thing i need right now. | Bu, bilmem gereken son şey. Ama orada küfür edip duruyormuş. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That's the last thing. | Son şey. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Excuse me. Okay, danny. | Affedersiniz. Tamam, Danny. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
All right, let's take a break. | Pekala, biraz ara verelim. Üç. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He's almost at the bottom of that bottle. | Bravo takımı, bu size daha yakın. Şişenin dibinin gelmesine az kaldı. Çok konuşursak o kadar az içer. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Take a little pressure off, okay? | ...biraz baskıyı azalt, tamam mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Boss, i'm not gonna leave him. | Patron, onu bırakmayacağım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
All right, you stay. | Pekala, sen kal. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You stay, but let him do his thing. | Kal ama, istediğini yapmasına izin ver. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I need to find out what's going on in that file. | O dosyada neler olduğunu bulmam gerek. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We got the homicide file yet? | Cinayet dosyası elimizde mi? Biz bunu istemiyoruz. Yan tarafını aç. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Squad car's flying it over. | Onu bana ver. Devriye arabası getiriyor. Neden bize yardımcı olmuyorsun? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Give you a deadline? | O insanları bilirim, kafası güzel olanları iyi bilirim. Ara mı verdi? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, what's left of his bottle of scotch. | Evet, şişe viskisinde ne kaldıysa. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Harvey, what do you remember? | Harvey, ne hatırlıyorsun? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Two victims... older sister, younger boy. | İki kurban. Ablası ve ufak çocuk. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Perps got away. | Fail kaçtı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Tragic as hell, but it's nothing we don't see. | Büyük trajedi, ama gördüğümüz bir şey yok. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, but why did this one get to him? | Evet ama, niye buna taktı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
What was different about it? | Bunu farklı kılan ne? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Did you ever talk to him about it? | Bu konu hakkında hiç konuştunuz mu? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I don't know. You know how it goes? | Bilmiyorum. Nasıl olduğunu bilirsin. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I might have asked him how he was doing? | Ona nasıl olduğunu sordum. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
And what'd he say? | Ne dedi? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
"I'm fine." | İyiyim. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Inspector, we're getting ready to cannon the package here. | Müfettiş, pakede atış yapmaya hazırlanıyoruz. Cooper silahlı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
No one comes close. | Kimse yakınlaşmasın. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Perimeter is locked up. | Etraf çevrildi. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Danny, you thirsty at all in there? | Danny, orada susadın mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Danny? A little water, buddy. | Danny? Ufak bir su, dostum. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Just gonna roll it in there, okay? | Sadece oraya yuvarlıyorum, tamam mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Nice and easy. | Güzel ve kolayca. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Incoming from homicide. | Cinayetten geldi. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Gehring, jeremy, august 8th 1989. | Gehring, Jeremy, 8 Ağustos 1989. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
August 8th? That's today. | 8 Ağustos mu? Bugün. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Find out why. | Neden olduğunu araştır. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We got witness tape. | Tanık kasedimiz var. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
All right, dig out a vcr. Let's get some answers. | Peki, kasedi araştır, bir cevap bulalım. Brian ve ben aynı tesiste 11 yıl çalıştık. Biliyorum,fakındayım.Çavuş herzaman bağlantı kurmam gerektiğini söylüyor. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Oh, you gotta be kidding me. | Benimle dalga geçiyor olmalısın. Onlara dikkat etmesi lazım, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
It's beta. | Bu beta. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Aw, he's almost finished that bottle. | Neredeyse şişeyi bitirdi. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I'm gonna open it up. | Bunu açacağım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Are you sure? | Emin misin? Bayan Sabiston, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, we need more access. | Evet, daha çok erişime ihtiyacımız var. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Sam, i need you. Troy, grab your guys. | Sam, sana ihtiyacım var. Troy, adamlarını topla. Çocuk, babası ile kavga ediyormuş. Daha 18 yaşındaydı. Çocuk, babası ile kavga ediyormuş. Daha 18 yaşındaydı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We're gonna open this up. | Bunu açacağız. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |