• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 19488

English Turkish Film Name Film Year Details
These boys ain't playing, Preacher. I'm aware of that. Adamlar oyun oynamıyor Rahip. Ben de farkındayım. Adamlar oyun oynamıyor Rahip. Ben de farkındayım. Adamlar oyun oynamıyor Rahip. Ben de farkındayım. Firefly-1 2003 info-icon
That one was really close. Bu seferki çok yakındı. Bu seferki çok yakındı. Bu seferki çok yakındı. Firefly-1 2003 info-icon
That tears it. I'm with the preacher. I ain't gettin' snowed in Yetti artık. Rahiple aynı fikirdeyim. Ahmak bir çocuk uğruna... Yetti artık. Rahiple aynı fikirdeyim. Ahmak bir çocuk uğruna... Yetti artık. Rahiple aynı fikirdeyim. Ahmak bir çocuk uğruna... Firefly-1 2003 info-icon
permanent on account of some jackass kid. ...kalıcı olarak karlar altında kalmayacağım. ...kalıcı olarak karlar altında kalmayacağım. ...kalıcı olarak karlar altında kalmayacağım. Firefly-1 2003 info-icon
It's the only option, Captain. Tek seçenek bu Kaptan. Tek seçenek bu Kaptan. Tek seçenek bu Kaptan. Firefly-1 2003 info-icon
Wash, call the cops. Tell 'em we give up. Wash, polisleri ara. Teslim olduğumuzu söyle. Wash, polisleri ara. Teslim olduğumuzu söyle. Wash, polisleri ara. Teslim olduğumuzu söyle. Firefly-1 2003 info-icon
No, thank you! Hayır, ben almayayım! Hayır, ben almayayım! Hayır, ben almayayım! Firefly-1 2003 info-icon
Tracey, what are you doing? I said, no! Tracey ne yapıyorsun? Hayır dedim! Tracey ne yapıyorsun? Hayır dedim! Tracey ne yapıyorsun? Hayır dedim! Firefly-1 2003 info-icon
Those bastards up there are wantin' to yank out Dışarıdaki puştlar milyon değerindeki organları söküp, beni ölüme terk edecekler. Dışarıdaki puştlar milyon değerindeki organları söküp, beni ölüme terk edecekler. Dışarıdaki puştlar milyon değerindeki organları söküp, beni ölüme terk edecekler. Firefly-1 2003 info-icon
Now, turn off that radio! Telsizi kapat! Telsizi kapat! Telsizi kapat! Firefly-1 2003 info-icon
Rotten twerp's gonna get us killed. Don't you move! Don't anybody move! Velet bizi öldürtecek. Sakın kıpırdama. Kimse kıpırdamasın! Velet bizi öldürtecek. Sakın kıpırdama. Kimse kıpırdamasın! Velet bizi öldürtecek. Sakın kıpırdama. Kimse kıpırdamasın! Firefly-1 2003 info-icon
All right. We need to power up. We need to run. Now! Pekâlâ, sistemleri çalıştır. Hemen kaçmamız gerekiyor! Pekâlâ, sistemleri çalıştır. Hemen kaçmamız gerekiyor! Pekâlâ, sistemleri çalıştır. Hemen kaçmamız gerekiyor! Firefly-1 2003 info-icon
Put that thing down, boy. You have no idea... Shut it, Shepherd! İndir silahı evlat. Hiçbir fikrin yok... Kes be Rahip! İndir silahı evlat. Hiçbir fikrin yok... Kes be Rahip! İndir silahı evlat. Hiçbir fikrin yok... Kes be Rahip! Firefly-1 2003 info-icon
Or I swear to your God, I will shoot you dead if you do not. Susmazsan yemin ederim ki seni vurup öldürürüm. Susmazsan yemin ederim ki seni vurup öldürürüm. Susmazsan yemin ederim ki seni vurup öldürürüm. Firefly-1 2003 info-icon
Sarge, Zoe, what are you doing with this Bible thumper? Çavuş, Zoe, bu dindar herifle ne işiniz var? Çavuş, Zoe, bu dindar herifle ne işiniz var? Çavuş, Zoe, bu dindar herifle ne işiniz var? Firefly-1 2003 info-icon
Wash, call the cops. But... I'll kill him. Wash, polisleri ara. Ama... Öldürürüm. Wash, polisleri ara. Ama... Öldürürüm. Wash, polisleri ara. Ama... Öldürürüm. Firefly-1 2003 info-icon
I'll put a hole right through him. Üstünde bir delik açarım. Üstünde bir delik açarım. Üstünde bir delik açarım. Firefly-1 2003 info-icon
You mailed your ugly business to Zoe and me, Tracey. Pis derdini benle Zoe'ye postaladın Tracey. Pis derdini benle Zoe'ye postaladın Tracey. Pis derdini benle Zoe'ye postaladın Tracey. Firefly-1 2003 info-icon
Cash on delivery. Teslimatta nakit. Teslimatta nakit. Teslimatta nakit. Firefly-1 2003 info-icon
I'll go to hell before I watch you turn and bite us for the favour. İyilik yaptığımız halde bize ihanet etmeni izlemeden önce cehenneme giderim. İyilik yaptığımız halde bize ihanet etmeni izlemeden önce cehenneme giderim. İyilik yaptığımız halde bize ihanet etmeni izlemeden önce cehenneme giderim. Firefly-1 2003 info-icon
Wash, call 'em up. Tell them we'll meet 'em topside. Wash, ara. Tepede görüşeceğimizi söyle. Wash, ara. Tepede görüşeceğimizi söyle. Wash, ara. Tepede görüşeceğimizi söyle. Firefly-1 2003 info-icon
No, thank you! Hayır, kalsın! Hayır, kalsın! Hayır, kalsın! Firefly-1 2003 info-icon
Do it. Ara. Ara. Ara. Firefly-1 2003 info-icon
Y... You shot me. Damn right. Beni vurdun. Aynen öyle. Beni vurdun. Aynen öyle. Beni vurdun. Aynen öyle. Firefly-1 2003 info-icon
That's enough shooting. Wash! Bu kadar yeter. Wash! Bu kadar yeter. Wash! Bu kadar yeter. Wash! Firefly-1 2003 info-icon
Everybody calm down. Herkes sakin olsun. Herkes sakin olsun. Herkes sakin olsun. Firefly-1 2003 info-icon
Kaylee, get outta there! Kaylee, çabuk kaç! Kaylee, çabuk kaç! Kaylee, çabuk kaç! Firefly-1 2003 info-icon
You're a rabbit, Mal! Korkaksın Mal! Korkaksın Mal! Korkaksın Mal! Firefly-1 2003 info-icon
Yep, yep, yep, yep. Hurry, hurry. Çabuk ol. Çabuk! Çabuk ol. Çabuk! Çabuk ol. Çabuk! Firefly-1 2003 info-icon
I probably scared you back there a little bit, didn't I? Seni biraz korkuttum herhalde. Seni biraz korkuttum herhalde. Seni biraz korkuttum herhalde. Firefly-1 2003 info-icon
Did you see the look on his face? It was great. You're really bleedin'. Yüzündeki ifadeyi gördün mü? Şahaneydi. Yaran kanıyor. Yüzündeki ifadeyi gördün mü? Şahaneydi. Yaran kanıyor. Yüzündeki ifadeyi gördün mü? Şahaneydi. Yaran kanıyor. Firefly-1 2003 info-icon
Yep. They shot me. W... Why? Evet. Beni vurdular. Neden? Evet. Beni vurdular. Neden? Evet. Beni vurdular. Neden? Firefly-1 2003 info-icon
Because they w... They wanna sell me off. Çünkü... beni satmak istiyorlar. Çünkü... beni satmak istiyorlar. Çünkü... beni satmak istiyorlar. Firefly-1 2003 info-icon
You won't let them do that, will you, Kaylee, because, you know, I think İzin vermezsin, değil mi Kaylee, çünkü bence... İzin vermezsin, değil mi Kaylee, çünkü bence... İzin vermezsin, değil mi Kaylee, çünkü bence... Firefly-1 2003 info-icon
you and I really had a moment back there. ...senle hissi bir an yaşadık. ...senle hissi bir an yaşadık. ...senle hissi bir an yaşadık. Firefly-1 2003 info-icon
Tracey. You know, Kaylee, I need you to fly me outta here. Tracey. Kaylee, beni buradan götürmeni istiyorum. Tracey. Kaylee, beni buradan götürmeni istiyorum. Tracey. Kaylee, beni buradan götürmeni istiyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Can we take this shuttle and just go? I ain't going anywhere with you. Mekiği alıp, gidebilir miyiz? Seninle hiçbir yere gelmiyorum. Mekiği alıp, gidebilir miyiz? Seninle hiçbir yere gelmiyorum. Mekiği alıp, gidebilir miyiz? Seninle hiçbir yere gelmiyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Nobody's going anywhere, Private. Kimse bir yere gitmiyor asker. Kimse bir yere gitmiyor asker. Kimse bir yere gitmiyor asker. Firefly-1 2003 info-icon
Captain, what is going on? Kaptan, neler oluyor? Kaptan, neler oluyor? Kaptan, neler oluyor? Firefly-1 2003 info-icon
Don't make me. Beni zorlama. Beni zorlama. Beni zorlama. Firefly-1 2003 info-icon
Far as I can see, no one's made you do anything. Gördüğüm kadarıyla kimse seni bir şey yapmaya zorlamadı. Gördüğüm kadarıyla kimse seni bir şey yapmaya zorlamadı. Gördüğüm kadarıyla kimse seni bir şey yapmaya zorlamadı. Firefly-1 2003 info-icon
You brought this on yourself. Kendin bu derdi açtın. Kendin bu derdi açtın. Kendin bu derdi açtın. Firefly-1 2003 info-icon
Got in over your head with those stone cold gut runners. Acımasız organ mafyasıyla başa çıkamadın. Acımasız organ mafyasıyla başa çıkamadın. Acımasız organ mafyasıyla başa çıkamadın. Firefly-1 2003 info-icon
Then you panicked, brought the whole mess down on all of us. Sonra da panikledin ve derdini bize getirdin. Sonra da panikledin ve derdini bize getirdin. Sonra da panikledin ve derdini bize getirdin. Firefly-1 2003 info-icon
That ain't what happened. Ah, yes, that's what happened. Öyle olmadı. Evet, böyle oldu. Öyle olmadı. Evet, böyle oldu. Öyle olmadı. Evet, böyle oldu. Firefly-1 2003 info-icon
Starting to think that trail of bodies Womack was Womack'in bahsettiği cesetlerin bazılarının... Womack'in bahsettiği cesetlerin bazılarının... Womack'in bahsettiği cesetlerin bazılarının... Firefly-1 2003 info-icon
talking about I'm thinking some of that trail was left by you. ...senin elinden çıktığını düşünmeye başladım. ...senin elinden çıktığını düşünmeye başladım. ...senin elinden çıktığını düşünmeye başladım. Firefly-1 2003 info-icon
And you ain't left a trail of bodies, work you do? Yaptığın işte sen peşinde cesetler bırakmıyorsun, öyle mi? Yaptığın işte sen peşinde cesetler bırakmıyorsun, öyle mi? Yaptığın işte sen peşinde cesetler bırakmıyorsun, öyle mi? Firefly-1 2003 info-icon
'Cause your rep speaks else wise. Weren't bodies of people helping me out. Çünkü şanın başka söylüyor. Bana yardım edenler değildi. Çünkü şanın başka söylüyor. Bana yardım edenler değildi. Çünkü şanın başka söylüyor. Bana yardım edenler değildi. Firefly-1 2003 info-icon
And you're helping out lots, 'cause I needed a chest wound. Sen de çok yardımcı oluyorsun, çünkü bir göğüs yarasına ihtiyacım vardı. Sen de çok yardımcı oluyorsun, çünkü bir göğüs yarasına ihtiyacım vardı. Sen de çok yardımcı oluyorsun, çünkü bir göğüs yarasına ihtiyacım vardı. Firefly-1 2003 info-icon
That can be seen to. Do you think I'm stupid? Onun da çaresine bakabilirim. Beni aptal mı sanıyorsun? Onun da çaresine bakabilirim. Beni aptal mı sanıyorsun? Onun da çaresine bakabilirim. Beni aptal mı sanıyorsun? Firefly-1 2003 info-icon
In every way possible! Tamamıyla! Tamamıyla! Tamamıyla! Firefly-1 2003 info-icon
Do you know why I picked you and Zoe? Because you're saps. Neden senle Zoe'yi seçtiğimi biliyor musun? Çünkü enayisiniz. Neden senle Zoe'yi seçtiğimi biliyor musun? Çünkü enayisiniz. Neden senle Zoe'yi seçtiğimi biliyor musun? Çünkü enayisiniz. Firefly-1 2003 info-icon
You reppin' out as stone killers, but I still remember the old Sarge... Acımasız olarak ün salmışsın ama ben hâlâ eski çavuşu hatırlıyorum... Acımasız olarak ün salmışsın ama ben hâlâ eski çavuşu hatırlıyorum... Acımasız olarak ün salmışsın ama ben hâlâ eski çavuşu hatırlıyorum... Firefly-1 2003 info-icon
with his stories and his homilies of glory and honour. ...şeref, onur hikâyeleri ve öğütleri. ...şeref, onur hikâyeleri ve öğütleri. ...şeref, onur hikâyeleri ve öğütleri. Firefly-1 2003 info-icon
Maybe you should have listened. Yeah? Well, what are you now? Belki de dinlemeliydin Öyle mi? Şimdi kimsin? Belki de dinlemeliydin Öyle mi? Şimdi kimsin? Belki de dinlemeliydin Öyle mi? Şimdi kimsin? Firefly-1 2003 info-icon
What are we now, Mal? Şimdi kimiz Mal? Şimdi kimiz Mal? Şimdi kimiz Mal? Firefly-1 2003 info-icon
See there? You hear that quiet? Bak. Ne kadar sessiz, duyuyor musun? Bak. Ne kadar sessiz, duyuyor musun? Bak. Ne kadar sessiz, duyuyor musun? Firefly-1 2003 info-icon
Means the call's already been made. Çoktan aradık demek oluyor. Çoktan aradık demek oluyor. Çoktan aradık demek oluyor. Firefly-1 2003 info-icon
Well, that call... O arama... O arama... O arama... Firefly-1 2003 info-icon
that call means you just murdered me. ...o arama beni öldürdünüz demek oluyor. ...o arama beni öldürdünüz demek oluyor. ...o arama beni öldürdünüz demek oluyor. Firefly-1 2003 info-icon
No, son. Hayır, evlat. Hayır, evlat. Hayır, evlat. Firefly-1 2003 info-icon
You murdered yourself. Sen kendini öldürdün. Sen kendini öldürdün. Sen kendini öldürdün. Firefly-1 2003 info-icon
I just carried the bullet a while. Ben sadece kurşunu taşıdım bir süreliğine. Ben sadece kurşunu taşıdım bir süreliğine. Ben sadece kurşunu taşıdım bir süreliğine. Firefly-1 2003 info-icon
Well, now... somebody left the dog off the leash. Biri köpeği serbest bırakmış. Biri köpeği serbest bırakmış. Biri köpeği serbest bırakmış. Firefly-1 2003 info-icon
I've been shot too many times to be scared by a gun, boy. Bir silahtan korkmayacak kadar çok vuruldum, evlat. Bir silahtan korkmayacak kadar çok vuruldum, evlat. Bir silahtan korkmayacak kadar çok vuruldum, evlat. Firefly-1 2003 info-icon
Womack, I think I broke your junk. Little problem during shipping. Womack, galiba malınızı bozdum. Nakliye esnasında ufak bir problem. Womack, galiba malınızı bozdum. Nakliye esnasında ufak bir problem. Womack, galiba malınızı bozdum. Nakliye esnasında ufak bir problem. Firefly-1 2003 info-icon
Don't think I have to tell you folk the kinda trouble you're in. Başınızın nasıl belada olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Başınızın nasıl belada olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Başınızın nasıl belada olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Firefly-1 2003 info-icon
Wetware smuggling... İnsan kaçakçılığı... İnsan kaçakçılığı... İnsan kaçakçılığı... Firefly-1 2003 info-icon
resisting, fleeing an officer of the law. ...bir kanun adamına direnmek ve kaçmak. ...bir kanun adamına direnmek ve kaçmak. ...bir kanun adamına direnmek ve kaçmak. Firefly-1 2003 info-icon
I'm sure a search of this ship will come up with another few felonies. Gemiyi ararsam, başka suçlar da bulacağıma eminim. Gemiyi ararsam, başka suçlar da bulacağıma eminim. Gemiyi ararsam, başka suçlar da bulacağıma eminim. Firefly-1 2003 info-icon
You won't be searching the ship, Womack. Gemiyi aramayacaksın Womack. Gemiyi aramayacaksın Womack. Gemiyi aramayacaksın Womack. Firefly-1 2003 info-icon
That so? It is. Öyle mi? Öyle. Öyle mi? Öyle. Öyle mi? Öyle. Firefly-1 2003 info-icon
You won't be taking us in, nor the boy who's dying up there. Ne bizi tutuklayacaksın, ne de ölmekte olan bu çocuğu. Ne bizi tutuklayacaksın, ne de ölmekte olan bu çocuğu. Ne bizi tutuklayacaksın, ne de ölmekte olan bu çocuğu. Firefly-1 2003 info-icon
I'm authorized to kill as I like... İstediğim gibi öldürmekte serbestim... İstediğim gibi öldürmekte serbestim... İstediğim gibi öldürmekte serbestim... Firefly-1 2003 info-icon
...shepherds notwithstanding. ...rahipler de dâhil. ...rahipler de dâhil. ...rahipler de dâhil. Firefly-1 2003 info-icon
Why is it you didn't call in for backup? Neden takviye çağırmadın acaba? Neden takviye çağırmadın acaba? Neden takviye çağırmadın acaba? Firefly-1 2003 info-icon
There's a fed station 80 miles from where you're standing. Bulunduğun yerden 125 kilometre uzakta federal merkez var. Bulunduğun yerden 125 kilometre uzakta federal merkez var. Bulunduğun yerden 125 kilometre uzakta federal merkez var. Firefly-1 2003 info-icon
You got your command stripes at the Silverhold colonies. Yetkin Silverhold kolonilerinde geçerli. Yetkin Silverhold kolonilerinde geçerli. Yetkin Silverhold kolonilerinde geçerli. Firefly-1 2003 info-icon
Puts you about eight sectors away from your jurisdiction. Yetki alanından sekiz bölge uzaktasın. Yetki alanından sekiz bölge uzaktasın. Yetki alanından sekiz bölge uzaktasın. Firefly-1 2003 info-icon
Since you're running this job on the side, Bunu ek iş olarak yaptığın için, burada olduğunu gizlemek zorundasın. Bunu ek iş olarak yaptığın için, burada olduğunu gizlemek zorundasın. Bunu ek iş olarak yaptığın için, burada olduğunu gizlemek zorundasın. Firefly-1 2003 info-icon
I don't imagine it would bother anyone if we laid your bodies Cesetlerinizi bu vadilerden birinin dibinde bıraksak... Cesetlerinizi bu vadilerden birinin dibinde bıraksak... Cesetlerinizi bu vadilerden birinin dibinde bıraksak... Firefly-1 2003 info-icon
to rest at the bottom of one of these canyons. ...kimsenin dert edeceğini sanmam. ...kimsenin dert edeceğini sanmam. ...kimsenin dert edeceğini sanmam. Firefly-1 2003 info-icon
It's damaged goods anyhow. Zaten mal hasarlı. Zaten mal hasarlı. Zaten mal hasarlı. Firefly-1 2003 info-icon
That hat makes you look like an idiot. O şapkayla salak gibi görünüyorsun. O şapkayla salak gibi görünüyorsun. O şapkayla salak gibi görünüyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
So, that was the plan? Plan bu muydu? Plan bu muydu? Plan bu muydu? Firefly-1 2003 info-icon
That was... That was a good plan. İyi bir planmış. İyi bir planmış. İyi bir planmış. Firefly-1 2003 info-icon
I think so. Bence de. Bence de. Bence de. Firefly-1 2003 info-icon
You weren't that far off about me being stupid and I... Aptal olduğum konusunda çok da haksız değilsin... Aptal olduğum konusunda çok da haksız değilsin... Aptal olduğum konusunda çok da haksız değilsin... Firefly-1 2003 info-icon
I never could get my life working right... Savaştan sonra bir kere bile... Savaştan sonra bir kere bile... Savaştan sonra bir kere bile... Firefly-1 2003 info-icon
not once after the war. ...hayatımı düzene koyamadım. ...hayatımı düzene koyamadım. ...hayatımı düzene koyamadım. Firefly-1 2003 info-icon
Kaylee... I'm so sorry. Kaylee, çok üzgünüm. Kaylee, çok üzgünüm. Kaylee, çok üzgünüm. Firefly-1 2003 info-icon
I... I didn't... Ben... Ben... Ben... Firefly-1 2003 info-icon
Sarge... Right here. Çavuş. Buradayım. Çavuş. Buradayım. Çavuş. Buradayım. Firefly-1 2003 info-icon
That stupid message of mine... O aptal mesajla... O aptal mesajla... O aptal mesajla... Firefly-1 2003 info-icon
and I was trying to play you guys. ...sizleri kandırmaya çalışıyordum. ...sizleri kandırmaya çalışıyordum. ...sizleri kandırmaya çalışıyordum. Firefly-1 2003 info-icon
And now... Ama şimdi... Ama şimdi... Ama şimdi... Firefly-1 2003 info-icon
You'll... You'll do it? You'll... You'll get me home? ...yapar mısınız? Beni eve götürür müsünüz? ...yapar mısınız? Beni eve götürür müsünüz? ...yapar mısınız? Beni eve götürür müsünüz? Firefly-1 2003 info-icon
Yeah. You know the old saying. Evet. Eskiler ne der bilirsin. Evet. Eskiler ne der bilirsin. Evet. Eskiler ne der bilirsin. Firefly-1 2003 info-icon
When you can't run, you crawl... Koşamayınca, yerde sürünürsün... Koşamayınca, yerde sürünürsün... Koşamayınca, yerde sürünürsün... Firefly-1 2003 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19483
  • 19484
  • 19485
  • 19486
  • 19487
  • 19488
  • 19489
  • 19490
  • 19491
  • 19492
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact