Search
English Turkish Sentence Translations Page 19483
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Some of the crew's performances weren't quite as nuanced as they could have been. | Ekipteki bazı elemanların performansı daha başarılı olabilirdi. Ekipteki bazı elemanların performansı daha başarılı olabilirdi. Ekipteki bazı elemanların performansı daha başarılı olabilirdi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I thought they tipped the fact we were playing you | Mal seni sandıktan çıkarttığından beri numara yaptığımızı sana çaktırdıklarını sanmıştım. Mal seni sandıktan çıkarttığından beri numara yaptığımızı sana çaktırdıklarını sanmıştım. Mal seni sandıktan çıkarttığından beri numara yaptığımızı sana çaktırdıklarını sanmıştım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, well. Guess not. | Sanırım çaktırmamışlar. Sanırım çaktırmamışlar. Sanırım çaktırmamışlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, you can't do this! You're not gonna die, you big baby. | Hayır, bunu yapamazsın! Ölmeyeceksin, koca bebek. Hayır, bunu yapamazsın! Ölmeyeceksin, koca bebek. Hayır, bunu yapamazsın! Ölmeyeceksin, koca bebek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The authorities will be here in a few hours to dig you out. | Yetkililer birkaç saat sonra seni buradan çıkartmak için burada olur. Yetkililer birkaç saat sonra seni buradan çıkartmak için burada olur. Yetkililer birkaç saat sonra seni buradan çıkartmak için burada olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You can't do this! I have a condition! | Bunu yapamazsın! Hastayım! Bunu yapamazsın! Hastayım! Bunu yapamazsın! Hastayım! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What goin' on? | Neler oluyor? Neler oluyor? Neler oluyor? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You got knocked out. | Bayıldın. Bayıldın. Bayıldın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Did we get a payoff? Did we get the money? | Ödeme yapıldı mı? Paramızı aldık mı? Ödeme yapıldı mı? Paramızı aldık mı? Ödeme yapıldı mı? Paramızı aldık mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Can you move your arms and legs? | Kollarınla bacaklarını kıpırdatabiliyor musun? Kollarınla bacaklarını kıpırdatabiliyor musun? Kollarınla bacaklarını kıpırdatabiliyor musun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They're not movin'. | Kıpırdamıyorlar. Kıpırdamıyorlar. Kıpırdamıyorlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Do you wanna know why? | Nedenini biliyor musun? Nedenini biliyor musun? Nedenini biliyor musun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Your spine. You hit it pretty hard when you fell. | Belkemiğin. Düştüğünde çok sert çarptın. Belkemiğin. Düştüğünde çok sert çarptın. Belkemiğin. Düştüğünde çok sert çarptın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
'Pine? Yes. | Belkemiğim mi? Evet. Belkemiğim mi? Evet. Belkemiğim mi? Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So I gave you something to knock out your motor functions | Uyandığında zorlamayasın diye hareket kabiliyetini engelleyecek ilaç verdim. Uyandığında zorlamayasın diye hareket kabiliyetini engelleyecek ilaç verdim. Uyandığında zorlamayasın diye hareket kabiliyetini engelleyecek ilaç verdim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Should wear off in a half an hour. | Yarım saate kadar etkisi geçer. Yarım saate kadar etkisi geçer. Yarım saate kadar etkisi geçer. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You'll just be bruised. Is 'pine okay? | Çürükler olacak sadece. Belkemiğim iyi mi? Çürükler olacak sadece. Belkemiğim iyi mi? Çürükler olacak sadece. Belkemiğim iyi mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How much did they offer you to sell out me and River on Ariel? | Benle River'a ele vermen için sana Ariel'de kaç para teklif ettiler? Benle River'a ele vermen için sana Ariel'de kaç para teklif ettiler? Benle River'a ele vermen için sana Ariel'de kaç para teklif ettiler? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's crazy talk. | Saçmalıyorsun. Saçmalıyorsun. Saçmalıyorsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Then let's talk crazy. | Saçmalayalım o zaman. Saçmalayalım o zaman. Saçmalayalım o zaman. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How much? | Kaç para? Kaç para? Kaç para? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Anybody there? | Kimse var mı? Kimse var mı? Kimse var mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Anybody else? | Başka kimse var mı? Başka kimse var mı? Başka kimse var mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're in a dangerous line of work, Jayne. | Tehlikeli bir işin var Jayne. Tehlikeli bir işin var Jayne. Tehlikeli bir işin var Jayne. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Odds are you'll be under my knife again... | Büyük olasılıkla tekrar ameliyat masama yatacaksın... Büyük olasılıkla tekrar ameliyat masama yatacaksın... Büyük olasılıkla tekrar ameliyat masama yatacaksın... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
...often. | ...hem de sıkça. ...hem de sıkça. ...hem de sıkça. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So I want you to understand one thing very clearly. | Bu yüzden bir şeyi gayet net anlamanı istiyorum. Bu yüzden bir şeyi gayet net anlamanı istiyorum. Bu yüzden bir şeyi gayet net anlamanı istiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No matter what you do or say or plot... | Ne yapsan, söylesen, planlasan... Ne yapsan, söylesen, planlasan... Ne yapsan, söylesen, planlasan... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
no matter how you come down on us... | ...ne kadar hakaret etsen de... ...ne kadar hakaret etsen de... ...ne kadar hakaret etsen de... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I will never ever harm you. | ...sana asla zarar vermem. ...sana asla zarar vermem. ...sana asla zarar vermem. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're on this table, you're safe. | Bu masada yatıyorsan, güvendesin. Bu masada yatıyorsan, güvendesin. Bu masada yatıyorsan, güvendesin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
'Cause I'm your medic... | Çünkü ben senin doktorunum... Çünkü ben senin doktorunum... Çünkü ben senin doktorunum... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and however little we may like or trust each other... | ...ve birbirimize olan sevgimiz ya da güvenimiz ne kadar az olursa olsun... ...ve birbirimize olan sevgimiz ya da güvenimiz ne kadar az olursa olsun... ...ve birbirimize olan sevgimiz ya da güvenimiz ne kadar az olursa olsun... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
we're on the same crew. | ...aynı ekipteyiz. ...aynı ekipteyiz. ...aynı ekipteyiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Got the same troubles, same enemies and more than enough of both. | İkimizin de aynı ve yeterince bol derdi ve düşmanı var. İkimizin de aynı ve yeterince bol derdi ve düşmanı var. İkimizin de aynı ve yeterince bol derdi ve düşmanı var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Now, we could circle each other | Birbirimizin etrafında dolanıp, hırlayabilir... Birbirimizin etrafında dolanıp, hırlayabilir... Birbirimizin etrafında dolanıp, hırlayabilir... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and growl, sleep with one eye open but that thought wearies me. | ...tek gözümüz açık uyuyabiliriz ama bu düşünce beni yoruyor. ...tek gözümüz açık uyuyabiliriz ama bu düşünce beni yoruyor. ...tek gözümüz açık uyuyabiliriz ama bu düşünce beni yoruyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't care what you've done. I don't know what | Ne yaptığın umurumda değil. Ne yapmayı... Ne yaptığın umurumda değil. Ne yapmayı... Ne yaptığın umurumda değil. Ne yapmayı... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
you're planning on doing, but I'm trusting you. | ...planladığını da bilmiyorum ama sana güveniyorum. ...planladığını da bilmiyorum ama sana güveniyorum. ...planladığını da bilmiyorum ama sana güveniyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I think you should do the same. | Bence sen de aynısını yapmalısın. Bence sen de aynısını yapmalısın. Bence sen de aynısını yapmalısın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
'Cause I don't see this working any other way. | Çünkü başka bir yol göremiyorum. Çünkü başka bir yol göremiyorum. Çünkü başka bir yol göremiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Also... | Ayrıca... Ayrıca... Ayrıca... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I can kill you with my brain. | ...seni düşüncelerimle öldürebilirim. ...seni düşüncelerimle öldürebilirim. ...seni düşüncelerimle öldürebilirim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That went well. | Kaylee ve motorlar arası fermantasyon sistemi şerefine. İyi gitti. İyi gitti. İyi gitti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You call this going well? We got the loot, didn't we? | Buna mı iyi gitti diyorsun? Ganimeti aldık, değil mi? Buna mı iyi gitti diyorsun? Ganimeti aldık, değil mi? Buna mı iyi gitti diyorsun? Ganimeti aldık, değil mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yes, but... Then I call it a win. What's the problem? | Evet, ama... O zaman galibiyet derim. Sorun nedir? Evet, ama... O zaman galibiyet derim. Sorun nedir? Evet, ama... O zaman galibiyet derim. Sorun nedir? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Should I start with the part where you're stranded in the middle of nowhere... | Allah'ın unuttuğu bir yerde mahsur kaldığından mı başlasam, yoksa... Allah'ın unuttuğu bir yerde mahsur kaldığından mı başlasam, yoksa... Allah'ın unuttuğu bir yerde mahsur kaldığından mı başlasam, yoksa... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
or the part where you have no clothes? All according to plan. | ...üzerinde giysi olmadığından mı? Hepsi plan dâhilinde. ...üzerinde giysi olmadığından mı? Hepsi plan dâhilinde. ...üzerinde giysi olmadığından mı? Hepsi plan dâhilinde. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Really? I thought the plan was for me to act as | Gerçekten mi? Ben de planın, her şey kötü giderse... Gerçekten mi? Ben de planın, her şey kötü giderse... Gerçekten mi? Ben de planın, her şey kötü giderse... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
a fail safe in case everything else went wrong. | ...emniyet mekanizması gibi davranmam olduğunu sanıyordum. ...emniyet mekanizması gibi davranmam olduğunu sanıyordum. ...emniyet mekanizması gibi davranmam olduğunu sanıyordum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Like if Saffron disabled Serenity and left you for dead. | Mesela Saffran'ın Serenity'yi bozması ya da seni ölüme terk etmesi gibi. Mesela Saffran'ın Serenity'yi bozması ya da seni ölüme terk etmesi gibi. Mesela Saffran'ın Serenity'yi bozması ya da seni ölüme terk etmesi gibi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Nonsense. You had a key role to play in this. | Çok saçma. Senin önemli bir görevin vardı. Çok saçma. Senin önemli bir görevin vardı. Çok saçma. Senin önemli bir görevin vardı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How sad would you have been if you hadn't gotten to play it? Heartbroken. | Oyun dâhilinde olmasaydın ne kadar üzülürdün? Kalbim kırılırdı. Oyun dâhilinde olmasaydın ne kadar üzülürdün? Kalbim kırılırdı. Oyun dâhilinde olmasaydın ne kadar üzülürdün? Kalbim kırılırdı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
See? All according to plan. | Gördün mü? Her şey plan dâhilinde gitti. Gördün mü? Her şey plan dâhilinde gitti. Gördün mü? Her şey plan dâhilinde gitti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wash, take us out of the world. | Wash, bizi bu gezegenden götür. Wash, bizi bu gezegenden götür. Wash, bizi bu gezegenden götür. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe, contact Brennert and Ellison. | Zoe, Brennert ve Ellison'la irtibata geç. Zoe, Brennert ve Ellison'la irtibata geç. Zoe, Brennert ve Ellison'la irtibata geç. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
See if they'd be interested in fencing a priceless artefact for us. | Bak bakalım bizim için paha biçilmez bir antikaya alıcı bulmakla ilgilenirler mi? Bak bakalım bizim için paha biçilmez bir antikaya alıcı bulmakla ilgilenirler mi? Bak bakalım bizim için paha biçilmez bir antikaya alıcı bulmakla ilgilenirler mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Good work, Cap'n. | İyi iş çıkarttın Kaptan. İyi iş çıkarttın Kaptan. İyi iş çıkarttın Kaptan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Thank you, Kaylee. | Teşekkür ederim Kaylee. Teşekkür ederim Kaylee. Teşekkür ederim Kaylee. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Good day. | Güzel bir gün. Güzel bir gün. Güzel bir gün. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We are not alone. | Yalnız değiliz. Yalnız değiliz. Yalnız değiliz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Forget what you think you know. Forget what your mother told you | Bildiğinizi sandığınız şeyleri unutun. Sizi yatağa yatırırken... Bildiğinizi sandığınız şeyleri unutun. Sizi yatağa yatırırken... Bildiğinizi sandığınız şeyleri unutun. Sizi yatağa yatırırken... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
when she tucked you in at night. | ...annenizin söylediklerini unutun. ...annenizin söylediklerini unutun. ...annenizin söylediklerini unutun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Forget the lies of our oppressive cabalistic allied governments. | Müttefik hükümetlerin baskıcı, gizli saklı yalanlarını unutun. Müttefik hükümetlerin baskıcı, gizli saklı yalanlarını unutun. Müttefik hükümetlerin baskıcı, gizli saklı yalanlarını unutun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Behind this curtain is the very secret they do not want you to see. | Bu perdenin arkasında görmenizi istemedikleri sır gizli. Bu perdenin arkasında görmenizi istemedikleri sır gizli. Bu perdenin arkasında görmenizi istemedikleri sır gizli. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The most astounding scientific find in the history of humanity! | İnsanlık tarihinin en şaşırtıcı bilimsel buluşu burada. İnsanlık tarihinin en şaşırtıcı bilimsel buluşu burada. İnsanlık tarihinin en şaşırtıcı bilimsel buluşu burada. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Proof of alien life! That's right. Go ahead and laugh, sir, | Uzaylıların varlığını kanıtlayan delil! Evet, gülün bakalım bayım... Uzaylıların varlığını kanıtlayan delil! Evet, gülün bakalım bayım... Uzaylıların varlığını kanıtlayan delil! Evet, gülün bakalım bayım... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
but what you see inside this room will change your life forever. | ...ama bu odada göreceğiniz, hayatınızı ebediyen değiştirecek. ...ama bu odada göreceğiniz, hayatınızı ebediyen değiştirecek. ...ama bu odada göreceğiniz, hayatınızı ebediyen değiştirecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It will haunt your dreams and harrow, yes, your very soul! 1 | Rüyalarınıza girecek ve yüreğinizi parçalayacak! 1 Rüyalarınıza girecek ve yüreğinizi parçalayacak! 1 Rüyalarınıza girecek ve yüreğinizi parçalayacak! 1 | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yep. It's a cow fetus. I guess so. | Evet. İnek cenini. Sanırım. Evet. İnek cenini. Sanırım. Evet. İnek cenini. Sanırım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It does seem to have an awful lot of limbs. | Bir sürü kol, bacağı var ama. Bir sürü kol, bacağı var ama. Bir sürü kol, bacağı var ama. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's mutated. But cow? How do you figure? | Mutasyona uğramış. İnek mi? Nasıl anladın? Mutasyona uğramış. İnek mi? Nasıl anladın? Mutasyona uğramış. İnek mi? Nasıl anladın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's upside down. | Baş aşağı duruyor. Baş aşağı duruyor. Baş aşağı duruyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, yeah. Cow. | Tabi ya. İnek işte. Tabi ya. İnek işte. Tabi ya. İnek işte. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And I'm out 12 bits. | Ve 12 papel boşa gitti. Ve 12 papel boşa gitti. Ve 12 papel boşa gitti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I really know how to show a girl a... | Bir kızın nasıl içini bulandıracağımı... Bir kızın nasıl içini bulandıracağımı... Bir kızın nasıl içini bulandıracağımı... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
...disgusting time. | ...iyi biliyorum. ...iyi biliyorum. ...iyi biliyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, it's sweet. | Çok hoştu. Çok hoştu. Çok hoştu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Poor little thing never even saw the light of day. Now it's in show business. | Zavallıcık gün ışı bile göremeden eğlence dünyasına girdi. Zavallıcık gün ışı bile göremeden eğlence dünyasına girdi. Zavallıcık gün ışı bile göremeden eğlence dünyasına girdi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You manage to find the bright side of every single thing. | Her şeyin iyi bir tarafını bulmayı başarıyorsun. Her şeyin iyi bir tarafını bulmayı başarıyorsun. Her şeyin iyi bir tarafını bulmayı başarıyorsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Also, we've... | Buna ek olarak... Buna ek olarak... Buna ek olarak... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
got this booth to ourselves for five whole minutes. | ...bu oda beş dakika boyunca bize ait. ...bu oda beş dakika boyunca bize ait. ...bu oda beş dakika boyunca bize ait. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're not alone, remember? He's not gonna squawk. | Unutma, yalnız değiliz. Adam şikâyet etmez. Unutma, yalnız değiliz. Adam şikâyet etmez. Unutma, yalnız değiliz. Adam şikâyet etmez. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Tell me more good stuff about me. | Hakkımda güzel şeyler söylemeye devam et. Hakkımda güzel şeyler söylemeye devam et. Hakkımda güzel şeyler söylemeye devam et. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, you're... You're kind of a genius when it comes to machines. | Makineler söz konusu olduğunda çok yeteneklisin. Makineler söz konusu olduğunda çok yeteneklisin. Makineler söz konusu olduğunda çok yeteneklisin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You always say what you mean. | Daima içinden geleni söylüyorsun. Daima içinden geleni söylüyorsun. Daima içinden geleni söylüyorsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And your eyes are... Yeah? Eyes. Yeah? | Ve gözlerin... Evet, gözlerim? Evet? Ve gözlerin... Evet, gözlerim? Evet? Ve gözlerin... Evet, gözlerim? Evet? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And... I don't know how to... | Ve... nasıl söyleyeyim bilemedim... Ve... nasıl söyleyeyim bilemedim... Ve... nasıl söyleyeyim bilemedim... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Plus, every other girl I know is either... | Ayrıca, tanıdığım diğer bütün kadınlar ya... Ayrıca, tanıdığım diğer bütün kadınlar ya... Ayrıca, tanıdığım diğer bütün kadınlar ya... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
married, professional or closely related to me, so... | ...evli, ya profesyonel ya da yakın akrabam, bu durumda... ...evli, ya profesyonel ya da yakın akrabam, bu durumda... ...evli, ya profesyonel ya da yakın akrabam, bu durumda... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
you're more or less... you're literally the only girl in the world. | ...hemen hemen... kelimenin tam manasıyla kâinattaki tek kızsın. ...hemen hemen... kelimenin tam manasıyla kâinattaki tek kızsın. ...hemen hemen... kelimenin tam manasıyla kâinattaki tek kızsın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's a hell of a thing to say. | Ne tuhaf bir iltifat. Ne tuhaf bir iltifat. Ne tuhaf bir iltifat. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I was joking. Oh, no, no. I get it. I do. | Şaka yapıyordum. Yo, yo. Anladım. Gerçekten. Şaka yapıyordum. Yo, yo. Anladım. Gerçekten. Şaka yapıyordum. Yo, yo. Anladım. Gerçekten. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Back on Osiris you probably had nurses and debutantes crawling all over you... | Osiris'teyken muhtemelen hemşireler ve sosyete kızları kaynıyordu etrafında... Osiris'teyken muhtemelen hemşireler ve sosyete kızları kaynıyordu etrafında... Osiris'teyken muhtemelen hemşireler ve sosyete kızları kaynıyordu etrafında... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
...but down here at the bottom of the barrel, it's just me. | ...ama burada, kötünün kötüleri arasında sadece ben varım. ...ama burada, kötünün kötüleri arasında sadece ben varım. ...ama burada, kötünün kötüleri arasında sadece ben varım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No. That's... That's not even... Well, I'm glad | Hayır. Öyle... öyle demek... Bessie'nin ölüsünden... Hayır. Öyle... öyle demek... Bessie'nin ölüsünden... Hayır. Öyle... öyle demek... Bessie'nin ölüsünden... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I rated higher than dead Bessie here. | ...daha yüksek puan aldığım için ne mutlu bana. ...daha yüksek puan aldığım için ne mutlu bana. ...daha yüksek puan aldığım için ne mutlu bana. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, my God! It's grotesque. | Amanın. İğrenç bir şey bu! Amanın. İğrenç bir şey bu! Amanın. İğrenç bir şey bu! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, and there's something in a jar. | Bir de kavanozda bir şey var. Bir de kavanozda bir şey var. Bir de kavanozda bir şey var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Scare her away again, did you? | Kızcağızı yine mi korkuttun? Kızcağızı yine mi korkuttun? Kızcağızı yine mi korkuttun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |