• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 18865

English Turkish Film Name Film Year Details
MAN 3: Be quiet. Sessiz ol. Sessiz ol. Sessiz ol. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: Back, back, back! Geri çekilin! Geri çekilin! Geri çekilin! Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: Where's the money? MAN 3: Tell them. Para nerede? Söyle şunlara. Para nerede? Söyle şunlara. Para nerede? Söyle şunlara. Faster-2 2010 info-icon
CICERO: I knew I remembered this guy from somewhere. Bu adamı bir yerden tanıdığımı biliyordum. Bu adamı bir yerden tanıdığımı biliyordum. Bu adamı bir yerden tanıdığımı biliyordum. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: Bank robbers, huh? Banka soyguncuları ha? Banka soyguncuları ha? Banka soyguncuları ha? Faster-2 2010 info-icon
Tough guys. BROTHER: Don't tell them. Sert çocuklar. Sakın söyleme. Sert çocuklar. Sakın söyleme. Sert çocuklar. Sakın söyleme. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: Where's the money? Don't tell, bro. Para nerede? Sakın söyleme kardeşim. Para nerede? Sakın söyleme kardeşim. Para nerede? Sakın söyleme kardeşim. Faster-2 2010 info-icon
MAN 3: Brothers? MAN 2: Your brother? Kardeşim mi? Kardeş misiniz? Kardeşim mi? Kardeş misiniz? Kardeşim mi? Kardeş misiniz? Faster-2 2010 info-icon
MAN 3: I don't see the resemblance. MAN 4: Yeah. Hiç benzerlik görmüyorum. Aynen. Hiç benzerlik görmüyorum. Aynen. Hiç benzerlik görmüyorum. Aynen. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: You want me to shoot him, huh? Like the others? Onu da diğerleri gibi vurmamı ister misin? Onu da diğerleri gibi vurmamı ister misin? Onu da diğerleri gibi vurmamı ister misin? Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: Bluffing? Two down and I'm bluffing? Blöf mü? İki adamınız vurdum hâlâ blöf yapıyor diyorsun. Blöf mü? İki adamınız vurdum hâlâ blöf yapıyor diyorsun. Blöf mü? İki adamınız vurdum hâlâ blöf yapıyor diyorsun. Faster-2 2010 info-icon
You want me to shoot him? MAN 3: Think twice. Onu vurmamı ister misin? İki kere düşün. Onu vurmamı ister misin? İki kere düşün. Onu vurmamı ister misin? İki kere düşün. Faster-2 2010 info-icon
BROTHER: Don't tell him. DRIVER: Don't shoot him. Söyleme. Bizi vurmayacak. Sakın söyleme. Lütfen onu vurmayın. Sakın söyleme. Lütfen onu vurmayın. Sakın söyleme. Lütfen onu vurmayın. Faster-2 2010 info-icon
BROTHER: He's not gonna shoot. Let's tell him where it is. Vuracağı falan yok. Paranın yerini söyleyelim gitsin. Vuracağı falan yok. Paranın yerini söyleyelim gitsin. Vuracağı falan yok. Paranın yerini söyleyelim gitsin. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: Just tell me where the money is. Paranın yerini söyle. Paranın yerini söyle. Paranın yerini söyle. Faster-2 2010 info-icon
OLD MAN: I bet you're a good student. Eminim ki iyi bir öğrencisin. Eminim ki iyi bir öğrencisin. Eminim ki iyi bir öğrencisin. Faster-2 2010 info-icon
BROTHER: Sorry I got you into this, bro. Seni bu işe bulaştırdığım için üzgünüm kardeşim. Seni bu işe bulaştırdığım için üzgünüm kardeşim. Seni bu işe bulaştırdığım için üzgünüm kardeşim. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: Last chance. BROTHER: Don't tell him, bro. Son şansınız. Sakın anlatma kardeşim. Son şansınız. Sakın anlatma kardeşim. Son şansınız. Sakın anlatma kardeşim. Faster-2 2010 info-icon
Please, don't shoot him. BROTHER: Don't do it. Lütfen onu vurmayın. Sakın söyleme. Lütfen onu vurmayın. Sakın söyleme. Lütfen onu vurmayın. Sakın söyleme. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: It's up to you. Sana bağlı. Sana bağlı. Sana bağlı. Faster-2 2010 info-icon
BROTHER: Don't you tell him, bro. Don't tell him. Sakın söyleme kardeşim. Sakın söyleme. Sakın söyleme kardeşim. Sakın söyleme. Sakın söyleme kardeşim. Sakın söyleme. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: There you go. İşte böyle. İşte böyle. İşte böyle. Faster-2 2010 info-icon
DRIVER: Gary, I'm sorry. BROTHER: It's okay. Gary, üzgünüm. Önemli değil. Gary, üzgünüm. Önemli değil. Gary, üzgünüm. Önemli değil. Faster-2 2010 info-icon
MAN 1: Oh, Jesus, man, no. Tanrım, yapma şunu! Tanrım, yapma şunu! Tanrım, yapma şunu! Faster-2 2010 info-icon
DRIVER: No! Hayır! Hayır! Hayır! Faster-2 2010 info-icon
MAN 3: Gotta get that money. Jesus, man. Şu parayı alalım. Yaptığın işe bak! Şu parayı alalım. Yaptığın işe bak! Şu parayı alalım. Yaptığın işe bak! Faster-2 2010 info-icon
DRIVER: Gary! Gary! Gary! Gary! Faster-2 2010 info-icon
Watch him. MAN 4: Okay. Şuna dikkat et. Tamam. Şuna dikkat et. Tamam. Şuna dikkat et. Tamam. Faster-2 2010 info-icon
TELEMARKETER: See if he's lying. Bakalım doğru mu söylemiş. Bakalım doğru mu söylemiş. Bakalım doğru mu söylemiş. Faster-2 2010 info-icon
MAN 3: I got it. Aldım. Aldım. Aldım. Faster-2 2010 info-icon
TELEMARKETER: Lift this up in the bag. Çıkar şunu çantadan. Çıkar şunu çantadan. Çıkar şunu çantadan. Faster-2 2010 info-icon
MAN 4: Hey. Hey. Hey. Hey. Hey. Hey. Hey. Hey. Faster-2 2010 info-icon
OLD MAN: Smile for the camera. Kameraya gülümse. Kameraya gülümse. Kameraya gülümse. Faster-2 2010 info-icon
CICERO: They killed him. Onu öldürmüşler. Onu öldürmüşler. Onu öldürmüşler. Faster-2 2010 info-icon
DOCTOR: Can you hear me? Beni duyabiliyor musun? Beni duyabiliyor musun? Beni duyabiliyor musun? Faster-2 2010 info-icon
COP: You know I don't want that. Böyle olmasını istemediğimi biliyorsun. Böyle olmasını istemiyorum. Böyle olmasını istemediğimi biliyorsun. Böyle olmasını istemiyorum. Böyle olmasını istemediğimi biliyorsun. Böyle olmasını istemiyorum. Faster-2 2010 info-icon
Hello? CICERO: Hey, it's Cicero. Alo? Hey, ben Cicero. Alo? Hey, ben Cicero. Alo? Hey, ben Cicero. Faster-2 2010 info-icon
COP: The second shooter, any description? Peki ya ikinci tetikçi, herhangi bir tarif var mı? Peki ya ikinci tetikçi, herhangi bir tarif var mı? Peki ya ikinci tetikçi, herhangi bir tarif var mı? Faster-2 2010 info-icon
KILLER: He punked me. Herif benimle dalga geçti. Herif benimle dalga geçti. Herif benimle dalga geçti. Faster-2 2010 info-icon
KILLER [OVER HEADSET]: Good's not even the right word. İyi kelimesi tarif için yanlış olur. İyi kelimesi tarif için yanlış olur. İyi kelimesi tarif için yanlış olur. Faster-2 2010 info-icon
KILLER: Baby. Yeah? Bebeğim. Efendim? Bebeğim. Efendim? Bebeğim. Efendim? Faster-2 2010 info-icon
MAN: Hey, mister. Selam bayım. Selam bayım. Selam bayım. Faster-2 2010 info-icon
COP: All right. Let's go. Hadi. Gidelim. Hadi. Gidelim. Hadi. Gidelim. Faster-2 2010 info-icon
MAN: David, come on. David, hadi. David, hadi. David, hadi. Faster-2 2010 info-icon
WOMAN: David, did you forget something? David, bir şey unutmadın mı? David, bir şey unutmadın mı? David, bir şey unutmadın mı? Faster-2 2010 info-icon
You forgot my hug. BO Y: Love you, Mommy. Beni kucaklamayı unuttun. Seni seviyorum anne. Beni kucaklamayı unuttun. Seni seviyorum anne. Beni kucaklamayı unuttun. Seni seviyorum anne. Faster-2 2010 info-icon
PRIEST: Shall we begin? Başlayalım mı? Başlayalım mı? Başlayalım mı? Faster-2 2010 info-icon
WOMAN [ON TV]: killed, the first victim was gunned down less than an hour Şüpheli, hapishaneden salındıktan... Şüpheli, hapishaneden salındıktan... Şüpheli, hapishaneden salındıktan... Faster-2 2010 info-icon
REPORTER: to a bank robbery at Bakersfield 10 years ago. Şüpheli, 10 sene önceki Bakersfield banka soygunu olayından hapse girmişti. Şüpheli, 10 sene önceki Bakersfield banka soygunu olayından hapse girmişti. Şüpheli, 10 sene önceki Bakersfield banka soygunu olayından hapse girmişti. Faster-2 2010 info-icon
EVANGELIST: Brother, put down that bottle. Kardeşim, bırak o şişeyi. Kardeşim, bırak o şişeyi. Kardeşim, bırak o şişeyi. Faster-2 2010 info-icon
EVANGELIST [ON RADIO]: So precious to each one of us. Her birimiz için çok değerli. Her birimiz için çok değerli. Her birimiz için çok değerli. Faster-2 2010 info-icon
BOUNCER 1: Yo, I gotta take a leak. I'll be right back. Ben küçük bir mola veriyorum, birazdan dönerim. Ben küçük bir mola veriyorum, birazdan dönerim. Ben küçük bir mola veriyorum, birazdan dönerim. Faster-2 2010 info-icon
BOUNCER 2: Hold up, big man, I gotta check you. Arms up. Dur bakalım koca adam. Üzerini aramalıyım. Kolları kaldır. Dur bakalım koca adam. Üzerini aramalıyım. Kolları kaldır. Dur bakalım koca adam. Üzerini aramalıyım. Kolları kaldır. Faster-2 2010 info-icon
BOUNCER 2: Got any weapons on you besides these guns here? Bu kollardan başka bir silahın var mı? Bu kollardan başka bir silahın var mı? Bu kollardan başka bir silahın var mı? Faster-2 2010 info-icon
CASHIER: Welcome to the gentlemen's club. Beyler Kulübü'ne hoş geldiniz. Beyler Kulübü'ne hoş geldiniz. Beyler Kulübü'ne hoş geldiniz. Faster-2 2010 info-icon
BOUNCER: I've been expecting you. Ben de seni bekliyordum. Ben de seni bekliyordum. Ben de seni bekliyordum. Faster-2 2010 info-icon
BO Y [OVER PHONE]: Hello? Hello? Alo? Alo? Alo? Alo? Alo? Alo? Faster-2 2010 info-icon
CICERO [OVER PHONE]: Cicero. Hey, it's me. Did I wake you up? Cicero. Benim. Uyandırdım mı? Cicero. Benim. Uyandırdım mı? Cicero. Benim. Uyandırdım mı? Faster-2 2010 info-icon
Could be something there, right? COP: Yeah, could be. Bağlantıları olmalı, değil mi? Evet, olabilir. Bağlantıları olmalı, değil mi? Evet, olabilir. Bağlantıları olmalı, değil mi? Evet, olabilir. Faster-2 2010 info-icon
CICERO: Okay, I need you to follow up on it. Bu işin üzerine gitmeni istiyorum. Bu işin üzerine gitmeni istiyorum. Bu işin üzerine gitmeni istiyorum. Faster-2 2010 info-icon
WOMAN [ON RADIO]: bring us nothing but the same politics as usual. Bize her zamanki gibi aynı politikadan başka bir şey getirmedi. Bize her zamanki gibi aynı politikadan başka bir şey getirmedi. Bize her zamanki gibi aynı politikadan başka bir şey getirmedi. Faster-2 2010 info-icon
MAN 1: In local news, a Henderson man is fighting for his life Yerel haberler, bu sabah Henderson'lu bir adam yerel erkekler kulübünde... Yerel haberler, bu sabah Henderson'lu bir adam yerel erkekler kulübünde... Yerel haberler, bu sabah Henderson'lu bir adam yerel erkekler kulübünde... Faster-2 2010 info-icon
MAN 2 [OVER PHONE]: Hello? Alo? Alo? Alo? Faster-2 2010 info-icon
DOCTOR: Sponge. NURSE: Sponge. Sünger. Sünger. Sünger. Sünger. Sünger. Sünger. Faster-2 2010 info-icon
MAN [OVER HEADSET]: We think he'll be heading back. Your position? Nevada'ya geri dönüş yolunda olduğunu düşünüyoruz. Neredesin? Nevada'ya geri dönüş yolunda olduğunu düşünüyoruz. Neredesin? Nevada'ya geri dönüş yolunda olduğunu düşünüyoruz. Neredesin? Faster-2 2010 info-icon
MAN: Good night. İyi geceler. İyi geceler. İyi geceler. Faster-2 2010 info-icon
NURSE: Doctor. Doktor. Doktor. Doktor. Faster-2 2010 info-icon
MAN: What the hell is that? Ne oluyor yahu? Ne oluyor yahu? Ne oluyor yahu? Faster-2 2010 info-icon
COP: Back in the room, back in the room. Police officer, get back. Odalara dönün, odalara dönün. Polis memuruyum, açılın. Odalara dönün, odalara dönün. Polis memuruyum, açılın. Odalara dönün, odalara dönün. Polis memuruyum, açılın. Faster-2 2010 info-icon
Police. NURSE: He went that way. Polis! Şu tarafa gitti. Polis! Şu tarafa gitti. Polis! Şu tarafa gitti. Faster-2 2010 info-icon
COP: I'm a cop. Where'd he go? He went downstairs, officer. Polisim. Nereye gitti? Merdivenlerden aşağı indi memur bey. Polisim. Nereye gitti? Merdivenlerden aşağı indi memur bey. Polisim. Nereye gitti? Merdivenlerden aşağı indi memur bey. Faster-2 2010 info-icon
BO Y [OVER PHONE]: How do you have my dad's phone? Babamın telefonunu nereden aldın? Babamın telefonunu nereden aldın? Babamın telefonunu nereden aldın? Faster-2 2010 info-icon
MAN [OVER HEADSET]: Client wants to pull the job. Müşteri işten çekilmeni istiyor. Müşteri işten çekilmeni istiyor. Müşteri işten çekilmeni istiyor. Faster-2 2010 info-icon
WOMAN: Hold still. Kıpırdama. Kıpırdama. Kıpırdama. Faster-2 2010 info-icon
MOTHER: How long you been out? Çıkalı ne kadar oldu? Çıkalı ne kadar oldu? Çıkalı ne kadar oldu? Faster-2 2010 info-icon
EVANGELIST [ON RADIO]: Driven by his passions and desires. Tutkuları ve arzularıyla sürükleniyor. Tutkuları ve arzularıyla sürükleniyor. Tutkuları ve arzularıyla sürükleniyor. Faster-2 2010 info-icon
WOMAN: Hey, cowboy. You okay, man? Selam kovboy. İyi misin dostum? Selam kovboy. İyi misin dostum? Selam kovboy. İyi misin dostum? Faster-2 2010 info-icon
COP: Yeah. MAN 1: You laid eyes on him at least. Evet. En azından gözünüz üzerinde olsun. Evet. En azından gözünüz üzerinde olsun. Evet. En azından gözünüz üzerinde olsun. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: Still in one piece. MAN 3: Good job. Hâlâ tek parçasın. İyi işti. Hâlâ tek parçasın. İyi işti. Hâlâ tek parçasın. İyi işti. Faster-2 2010 info-icon
CICERO: Our latest victim was a CI too. Son kurbanımız da bir muhbirmiş. Son kurbanımız da bir muhbirmiş. Son kurbanımız da bir muhbirmiş. Faster-2 2010 info-icon
CICERO: Mm hm. All got records, armed robbery, rape, assault. Sabıkalarında silahlı soygun, tecavüz ve gasp suçları var. Sabıkalarında silahlı soygun, tecavüz ve gasp suçları var. Sabıkalarında silahlı soygun, tecavüz ve gasp suçları var. Faster-2 2010 info-icon
COP: Who are these? Former accomplices of the victims. Bunlar kim? Kurbanlarımızın eski suç ortakları. Bunlar kim? Kurbanlarımızın eski suç ortakları. Bunlar kim? Kurbanlarımızın eski suç ortakları. Faster-2 2010 info-icon
EVANGELIST [ON RADIO]: And I know there's not a man, woman or child in this church today Ve biliyorum ki, bugün bu kilisede hiç günahı olmayan... Ve biliyorum ki, bugün bu kilisede hiç günahı olmayan... Ve biliyorum ki, bugün bu kilisede hiç günahı olmayan... Faster-2 2010 info-icon
EVANGELIST [ON RADIO]: When Jesus knew his time was near, when he knew he was gonna die, İsa, vaktinin yaklaştığını biliyordu... İsa, vaktinin yaklaştığını biliyordu... İsa, vaktinin yaklaştığını biliyordu... Faster-2 2010 info-icon
WOMAN: Amen. EVANGELIST: That's right. Amin. Adam haklı. Amin. Adam haklı. Amin. Adam haklı. Faster-2 2010 info-icon
EVANGELIST: Why is that? He used the example of his birth. Nedeni neydi? Doğumunu örnek olarak kullandı. Nedeni neydi? Doğumunu örnek olarak kullandı. Nedeni neydi? Doğumunu örnek olarak kullandı. Faster-2 2010 info-icon
WOMAN 1: Hallelujah! Şükürler olsun! Şükürler olsun! Şükürler olsun! Faster-2 2010 info-icon
And I'll tell you my... WOMAN 2: Amen! Amen! Size şunu söyleyeyim... Size şunu söyleyeyim... Size şunu söyleyeyim... Faster-2 2010 info-icon
WOMAN 5: Hallelujah! Amen! Şükürler olsun! Amin! Şükürler olsun! Amin! Şükürler olsun! Amin! Faster-2 2010 info-icon
MAN: Amen! Sing me a song! Amin! Bir şarkı söyleyelim! Amin! Bir şarkı söyleyelim! Amin! Bir şarkı söyleyelim! Faster-2 2010 info-icon
EVANGELIST: I was wondering when you were gonna show up. Ne zaman ortaya çıkacağını merak ediyordum. Ne zaman ortaya çıkacağını merak ediyordum. Ne zaman ortaya çıkacağını merak ediyordum. Faster-2 2010 info-icon
Yeah. CICERO: Where are you? Efendim. Hangi cehennemdesin? Efendim. Hangi cehennemdesin? Efendim. Hangi cehennemdesin? Faster-2 2010 info-icon
CICERO: I don't care about that. Want you to do me a favor. Umurumda bile değil. Bana bir iyilik yapmanı istiyorum. Umurumda bile değil. Bana bir iyilik yapmanı istiyorum. Umurumda bile değil. Bana bir iyilik yapmanı istiyorum. Faster-2 2010 info-icon
CICERO: Yeah, I can't reach him. Evet, ona ulaşamıyorum. Evet, ona ulaşamıyorum. Evet, ona ulaşamıyorum. Faster-2 2010 info-icon
CICERO: Wait a minute. Dur bakalım. Dur bakalım. Dur bakalım. Faster-2 2010 info-icon
Better than I ever have. MARINA: Yeah? Hiç bu kadar iyi olmamıştım. Öyle mi? Hiç bu kadar iyi olmamıştım. Öyle mi? Hiç bu kadar iyi olmamıştım. Öyle mi? Faster-2 2010 info-icon
LILY [OVER SPEAKERPHONE]: Hello? Alo? Bebeğim. Alo? Bebeğim. Alo? Bebeğim. Faster-2 2010 info-icon
LILY: Where are you? KILLER: I'm coming home. Neredesin? Eve dönüyorum. Neredesin? Eve dönüyorum. Neredesin? Eve dönüyorum. Faster-2 2010 info-icon
"Of the good in you, I can speak, 1 "İçindeki iyilik için konuşabilirim... "İçindeki iyilik için konuşabilirim... "İçindeki iyilik için konuşabilirim... Faster-3 2010 info-icon
This here is my Samoan friend. 1 Bu benim Samoalı dostum. Bu benim Samoalı dostum. Bu benim Samoalı dostum. Faster-3 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 18860
  • 18861
  • 18862
  • 18863
  • 18864
  • 18865
  • 18866
  • 18867
  • 18868
  • 18869
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact