Search
English Turkish Sentence Translations Page 181328
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
well, 13 years ago, did you donate your..."stuff" | 13 yıl önce... "birşey" bağışlamışsın | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
to a... "stuff" bank called the New York Family Clinic? | New York Aile Kliniği adında "birşey" bankasına. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Let's see. I think I did have an account at that bank. | Bir bakalım. Sanırım o bankada hesabım var. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Well, my mom was a nurse there, and she wanted a baby real bad | Annem orada hemşireydi ve bir bebek istiyordu | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
so she took your...donation. | bu yüzden senin bağışladığını kullandı. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Tomorrow, I am gonna talk to him. | Yarın onunla konuşacağım. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Great news. Guess where we're going on Friday. | Harika haber, bil bakalım cuma günü nereye gidiyoruz? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
To the drugstore so you can stock up on Campho Phenique? | Yanık kremi almak için eczaneye mi? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I'm just going by what we did last Friday. | Geçen cuma yaptığımızdan bahsediyordum. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Ok, I'll give you a hint... | Tamam ipucu veriyorum... | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
"We'll always have Paris." | "We'll always have Paris."* | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Paris? No! Casablanca. | Paris mi? Hayır, Casablanca. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Morocco, you ninny! Look! two tickets! | Fas, seni aptal. Bak iki bilet! | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I wanted to go to Morocco ever since college! | Ortaokuldan beri Fas'a gitmek istemiştim! | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I know! Well, I figured, since your scuba trip was canceled | Biliyorum. Dalış turun iptal olduğunda | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
it's just a perfect opportunity for us to finally go. | mükkemmel bir fırsat olduğunu düşündüm. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Can you really take the time off? | Gerçekten vakit ayırabilir misin? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Well, I talked to my boss, which is me. | Patronumla konuştum. Ki patron benim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
She's a bit of a bitch, but then I threatened to quit | Biraz uyuz ama işten ayrılmakla tehdit ettim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
and she's all, "You can't quit. You're fired." | o da "sen ayrılamazsın, ben kovuyorum" dedi | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
And I'm all, "You can't fire me. I quit." | ben de "sen kovamazsın, ben ayrılıyorum" dedim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Finish this, babe. We're going to Morocco! | Kes şunu. Fas'a gidiyoruz. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Three fun filled weeks! I've already booked the whole thing with Jeanette | 3 eğlenceli hafta! Herşeyi Jeanette ile hallettim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
the bitter for no reason travel agent. | Şu gereksiz kaba seyahat acentası. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Why is she bitter? No reason. | Neden kaba? Nedeni yok. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
God! Morocco! This is gonna be great, you know? | Tanrım! Fas! Bu harika olacak. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
We're gonna be rocking the casbah, even if the sharif don't like it. | Şerif hoşlanmayacak olsa da Casbah'ı yerinden oynatacağız. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
What about Nathan? What about him? | Nathan'dan ne haber? Nathan'a nolmuş? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Well, you guys just started to get serious | İlişkiniz ciddileşmeye başlıyordu. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Isn't it really kind of a bad time to leave? | Gitmek için kötü bir zamanlama değil mi? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Oh, Don't worry about Nathan. He'll be fine. | Nathan hakkında endişelenme. Sorun olmayacak. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Ok. Morocco! | Tamam. Fas! | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Hey, isn't that your imaginary boyfriend? | Hey bu hayali sevgilin değil mi? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Yeah. I'm being coy today, you know? I'm his coy toy. | Bugün biraz utangaçım. Onun nazlı oyuncağıyım ben. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I'm his koi pond. No wonder I'm alone. | Onun küçük balığıyım. Yalnız olmama şaşmamalı. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I came as fast as I could. | Olabildiğince hızlı geldim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Where's my red chinchilla warm up suit? | Kırmızı çinçila elbisem nerde? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Honey, I lied. There is no suit. | Tatlım, yalan söyledim. Elbise falan yok. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
And I fell for it! Twice in one day! | Ve ben de kandım. Bir günde iki kere! | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Honey, you have a child. You've gotta start dealing with that. | Tatlım bir çocuğun var. Bununla ilgilensen iyi olur. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
This again? | Yine mi bu konu? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Since when do you care so much about family? | Ne zamandan beri aileye bu kadar önem veriyorsun? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Hey! I'm the one who cared enough about my dying grandfather | Hey! Her gün o dağa gidip göz kulak olacak kadar | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
to walk up a mountain every day to tend to him. | ölmek üzere olan büyükbabamla ilgilenen bendim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Yeah, even after they took me away to be Clara's companion | Sonra Clara'nın arkadaşı olmam için beni ondan ayırsalar da | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I never forgot about him, no. | onu asla unutmadım. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
In fact, I got Clara out of that wheelchair | Aslında sırf büyükbabama kavuşabilmek için | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
just so I could get back to my dear grandpapa. | Clara'yı tekerlekli sandalyesinden kurtardım. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Karen, that's not you. That's Heidi. | Karen bu sen değilsin. Bu Heidi. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Oh. Then what's my story? | O zaman benim hikayem ne? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Look, my mind is made up. I don't want to see that kid, ok | Bak ben kararımı verdim. O çocukla görüşmeyeceğim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
All right, but I've got a small man in the back | Pekala, ama arkada sana kırmızı çinçila elbise verecek | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
who's ready to give you a red chinchilla warm up suit. | küçük bir adam var. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Come on out, sir! | Çık ortaya bayım! | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
She did it again! | Yine yaptı! | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
All right, now get in there. | Pekala şimdi gir şuraya. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
You two are gonna stay in here till you work something out. | İkiniz birşeyleri çözene kadar burada kalacaksınız. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Mr. McFarland, I didn't mean to freak you out. | Bay McFarland, sizi korkutmak istememiştim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I just wanted to meet you. | Sadece sizinle tanışmak istedim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Yeah, well, we don't need to meet, ok? | Tanışmamıza gerek yok tamam mı? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Because I'm not your father. | Çünkü ben senin baban değilim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
But you are. My mom still has your file. | Ama öylesiniz. Dosyanız hala annemde. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
It says that you were a ballet dancer and model | Dosyanızda plajda uzun yürüyüşlerden hoşlanan | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
who enjoys long walks on the beach. | bir balet ve manken olduğunuz yazıyor. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
And it says that you were part of a performing group called | Ayrıca "Jack ve Fasülye Sırığı" adlı bir grupla | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
"Jack and the Beanstalk". | gösteriler yaptığınız yazıyordu. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
That was a solo act! | O bir solo performanstı. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Listen, Elliot, I can't do this with you, ok? | Dinle Elliot, senle yapamam tamam mı? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
A kid just does not fit into my "E! True Hollywood Story." | Bu "E! Gerçek Hollywood Hikayesi"me uygun değil. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
But I don't want anything from you. | Ama senden hiçbirşey istemiyorum ki. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I just thought every once in a while we could, I don't know, hang out or something | Ben sadece arada birlikte vakit geçiririz diye düşünmüştüm | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
maybe throw a ball... | belki bowling oynarız... | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Or watch hockey... Or see a Jackie Chan movie? | ya da hokey maçı izleriz... Ya da Jackie Chan filmine gideriz. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Dear God! What has not having a father done to you? | Tanrım! Babasızlık sana ne yaptı böyle? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Yeah, I... Listen, Elliot, I'm sorry, but... | Anlıyorum Elliot, üzgünüm ama... | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
It's ok. It doesn't matter. I mean, what do you care? | Peki, önemli değil. Niye önemseyesin ki? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
You don't know what it's like not to know your father. | Babanın olmaması nasıl birşey bilemezsin. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I didn't know my father, either. | Ben de babamı tanımıyorum. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Really? My dad was some anonymous stranger | Gerçekten mi? Babam bir partide | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
in a Nixon mask who did my mom | Nixon maskesiyle annemle sevişmiş | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
at a pool party | tanımadığım birisi. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Who's Nixon? I don't know. | Nixon kim? Bilmiyorum. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Didn't you ever wonder who your dad was, | Hiç babanın kim olduğunu, sana benzeyip benzemediğini | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
and if he was like you? | merak etmedin mi? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Yeah, I used to. | Ederdim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
For a while, you know, every drop dead gorgeous guy I'd see | Bir süre her gördüğüm yakışıklı adama | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I'd yell "daddy" and see if they turn around. | "Babacığım" diye bağırıp bakmalarını beklerdim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
I used to pretend my dad was Spiderman. | Örümcek Adam benim babammış gibi davrandım. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
My God, you must be psychic, because I have been known | Psişik olmalısın çünkü ben zor durumlardan kurtulmak için | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
to scale tall buildings to get out of sticky situations. | uzun binalara tırmanan adam olarak bilinirim. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Well, I've met you. | İşte senle tanıştım. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
You know, if you're not in a hurry, you maybe wanna go grab a burger or something? | Eğer acelen yoksa belki gidip bir hamburger falan yiyebiliriz. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Yeah, I guess. You buying? | Olabilir. Sen mi ısmarlıyorsun? | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Heh, I was just gonna ask you the same thing. | Heh, ben de sana aynı şeyi soracaktım. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Hey, it gets pretty chilly out there, so... | Dışarısı biraz soğuk... | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
So, where are you from? I'm from Queens. | Nerelisin? Queens | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Yes, you are, but we'll talk about that when you're older. | Evet ama bununla ilgili biraz daha büyüdüğünde konuşuruz. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Ok. gel, mousse... thickener, volumizer... | Jel, krem, sabitleyici, hacim verici... | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
wet look, dry look... megahold... | ıslak görünüm, kuru görünüm... sert tutuş... | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |
Something in here I don't need. Oh, shampoo. | İhtiyacım olmayan birşey var mı? Ah, şampuan. | Will & Grace-1 | 1998 | ![]() |