Search
English Turkish Sentence Translations Page 172663
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Mr Navorski. Mr Navorski. | Bay Navorski, bay Navorski. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
You may call home, if you like. | İsterseniz evi arayabilirsiniz. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Mr Navorski. I'm going to need you to look at me. | Bay Navorski. Bana bakmanız gerek. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Mr Dixon wants me to make it clear | Bay Dixon o kapılardan geçmemeniz için... | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
that you are not to enter through those doors. | İsterseniz evi arayabilirsiniz. ...size iyice anlatmamı istedi. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
There's only one thing you can do here, Mr Navorski. | Burada yapabileceğiniz tek şey var Bay Navorski. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
along with four cabinet members, 13 injured soldiers and 20 civilians. | ...üyesiyle birlikte başkan yardımcısının da öldürüldüğü haberini alıyoruz. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
This just in. Last night a military coup overthrew the government of Krakozhia. | Dün gece bir askeri darbe ile Krakozhia hükümeti devrildi. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I got this in Paris. This is my favourite bag. | Bunu Paris'ten aldım. En sevdiğim çantamdı. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Food document. Excuse me. Stop it. Stop it. | Yemek makbuzu. Afedersin. Dur. Kes şunu. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Mr Thurman. | Bay Thurman. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Mr Navorski, you cannot get into New York without a visa. | Bay Navorski vize olmadan New York'a giremezsiniz. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Airports are tricky places, Mr Navorski. | Havaalanları güvenilmez yerlerdir Bay Navorski. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Have a nice life, Mr Navorski. | İyi bir hayat dilerim bay Navorski. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
... have caused food and energy shortages. | ...yiyecek ve enerji sıkıntısına neden oldu... | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Let me ask you something, Mr Navorski. | Size birşey sorabilir miyim, bay Navorski? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
My friend drive the food. Mr Navorski, behind the yellow line. | Yiyecek süren, benim arkadaşım. Bay Navorski, sarı çizginin arkası. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Favourite episode is Doomsday Machine. | En sevdiği bölüm "Doomsday Machine" | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Officer Torres. Mr Navorski. | Memur Torres. Bay Navorski. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
[Pager beeps] That's... Wait. | Nedir... Dur. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
So, Mr Navorski, I have some very good news for you. | Bay Navorski size bazı iyi haberlerim var. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I never asked him to leave his wife. I encouraged him to get counselling. | Karısını terketmesini hiç istemedim. Fikir alması için onu destekledim. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Hello? Hi, Mr Navorski. | Alo? Merhaba bay Navorski. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
How's it going? Good. | Nasıl gidiyor? İyi, iyi... | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Is this a good time? Yes, I wait for your call all day. | Şu an uygun mu? Evet Cliff, bütün gün aramanı bekledim. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I go to bathroom now. That'd be good. | Şimdi banyoya gidiyorum. İyi olur. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Cher? | Cher mi? Evet. Cher. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
[Viktor] "You can't. That is mine." | kapı için son çağrı.. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
"You can get so confused." | "Yapamazsın. O benimdir." | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
[Amelia] Viktor? | "Kafan çok karışabilir." | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
[Amelia] Well, hi. | Viktor? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
[Viktor] Please. | Merhaba. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
[Amelia] How are you? [Viktor] Good. | Lütfen | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
[Amelia] Man. | Nasılsın? İyi. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
But Napoleon? Yeah. He's one of my favourites. | Ama Napoleon? Evet, en sevdiklerimdendir. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Rumour has it that Napoleon was farsighted. | Rumor has it that Napoleon was farsighted. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I want you to put him in a detention centre and run a clearance on him. | Onu bir gözaltı merkezine almanı ve temize çıkarmanı istiyorum. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
he needs to have the proper form, a Medicinal Purchase Licence. | ...bir Tıbbi Satınalma Lisansına sahip olması gerektiğini söyle. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
The one that says if it's an animal, he doesn't need the licence. | Orada, eğer hayvanlar içinse lisans gerekmediği yazıyor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Answer him, Mr Milodragovich. Who are the pills for? | Cevap verin bay Milodragovich. İlaçlar kimin için? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
The people, I know. | İnsanlar, evet biliyorum. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I've been waiting for a phone call for seven years. | Yedi yıldır bir telefon bekliyorum. Evet. Elbette. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
... the right wing military coup that ousted President Vagobagin... | ...Başkan Vagobagin'i indiren sağcı darbeciler... | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
... rejoice in the streets as well as in their local taverns. | ...insanlar sokaklarda meyhanelerdeki gibi seviniyorlar... | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
It is a clear sign of the power... | Merhaba bebeğim. Merhaba. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Hey, baby. Hi. | Özledim seni. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I missed you. | Haydi. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Come on. | Sıradaki. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Next. | Viktor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Viktor. | Merhaba Delores. Bugün nasılım? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Hello, Delores. How I am today? | Elindeki nedir? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
What do you have here? | Oh olamaz. İmzalanmamış. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Oh, no. It's not signed. | Ne? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
What? | Bu günlük acil seyahat vizesi. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
This is a one day emergency travel visa. | Doğruluğunun onaylanması için denetleme yetkilisinin imzalaması gerek. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
To validate authenticity, it needs to be signed by the supervising officer. | Dixon mu? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Dixon? | Evet. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Yes. | Dixon. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Dixon. | Ülkemdeki savaş bitti. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
The war in my country is over. | Evet biliyorum. Tebrikler. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Yeah. I know. Congratulations. | Tuhaf, değil mi Viktor? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
It's strange, isn't it, Viktor? | Ne zaman birşey için bu kadar uzun beklemiştin? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
When you wait so long for one thing? | Küçük bir an. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
One tiny moment. | O anı bugün ben de yaşadım. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I had that moment today, too. | Bu rozeti görüyor musun? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
You see this badge? | Bu rozet CBP Alan Komisyon Üyesi yapıldığımı gösteriyor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
This badge means that I was made CBP Field Commissioner. | Bu hava havaalanının güvenliği üzerindeki otoritemin mutlak olduğunu gösteriyor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
It means that my authority over the security of this airport is absolute. | Biletin ve pasaportun. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Your ticket and your passport. | Eve gitme zamanın geldi. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
It's time for you to go home. | Memur Waylin, lütfen bay Navorski'ye terminale kadar eşlik edin... | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Officer Waylin, please show Mr Navorski into the terminal | ...ve uçağını kaçırmaması için gerekeni yapın. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
and make sure he does not miss his flight. | Hoşçakal Viktor, ve iyi şanslar. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Goodbye, Viktor, and good luck. | Sanırım New York City'e gitmek istiyorum. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I think I want go New York City. | İşi zorlaştırma Viktor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Don't make this difficult, Viktor. | Artık "kabul edilemez" değilim. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I no more "unacceptable". | Sana bu işin bittiği söyledim. New York'a gidiyorum. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I told you this is over. I go New York. | Bunu yapmak istediğine emin misin? | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Are you sure you want to do that? | New York City'e gidiyorum, şimdi. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I go New York City now. | İşimin bir parçası da istenmeyen durumlardan kurtulmaktır. Ve burada da çok var. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Part of my job is to get rid of undesirables, and there are quite a few. | Bu adam gibi, Joe Mulroy. Sanırım onu tanıyorsun. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Like this guy, Joe Mulroy. I think you know him. | Joe yaklaşık 20 yıldır burada, iş saatlerinden sonra poker oynatıyor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
He's been here for 20 years, but he's been running an after hour poker game. | Likör ve marihuana kazanıyor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Bringing in liquor and marijuana. | Zavallı adam emekli maaşını kaybedecek. Ve sanırım çocukları da var. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Poor guy's going to lose his pension. And I think he has kids, too. | Evet. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Yep. | Sonra bu adam var, Enrique Cruz. Sanırım Enrique'yi de tanıyorsun. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
And then there's this guy, Enrique Cruz. I think you also know Enrique. | Enrique insanların gıda hazırlama alanına girmesini izin veriyor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Enrique has been letting people into the food preparation area. | Önemli bir güvenlik ihlali. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
That's a major security breach. | Zavallı adam, galiba yeni evlendi. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
The poor guy, I think he's a newlywed. | Ama gitmesini izin vermek zorundayım. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
But I'm going to have to let him go. | Ve sonra Gupta Rajan. Bir hademe. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
And then there's Gupta Rajan. He's a janitor. | Ama 1979 da Hindistan'da bir polis memuruna saldırmaktan aranıyor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
But he's wanted for assaulting a police officer back in India in 1979. | Onu sınırdışı etmek zorunda kalacağım. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I'll have to deport him. | Eve gideceği.m. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I will go home. | Özür dilerim. Ne dedin? Eve gideceğim. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
I'm sorry. What did you say? I will go home. | Onları rahat bırak. Gideceğim. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Leave them alone. I will go. | Bugün. Evet. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Today. Yes. | Eğer o uçağa binmezsen hepsi gider Viktor. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
If you don't get on that plane, they're all gone. | Anlıyor musun? Evet. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
Do you understand? Yes. | Tamam, güzel. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |
OK. Good. | [Tannoy] Your attention please. | The Terminal-4 | 2004 | ![]() |