• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 172438

English Turkish Film Name Film Year Details
after what happened to my wife and daughter. ...karimin ve kizimin basina gelenlerden sonra... ...karımın ve kızımın başına gelenlerden sonra... ...eşime ve kızıma o olanlardan sonra. ...karımın ve kızımın başına gelenlerden sonra... The Stepfather-1 2009 info-icon
My little Michelle was my whole world, my whole life. Kucuk Michelle'im dunyaya bedeldi, canimdan daha onemliydi. Küçük Michelle'im dünyaya bedeldi, canımdan daha önemliydi. Küçük Michelle'im benim dünyamdı, hayatımdı. Küçük Michelle'im dünyaya bedeldi, canımdan daha önemliydi. The Stepfather-1 2009 info-icon
Watching her grow up was everything. Onun buyudugu gormek icin neler vermezdim. Onun büyüdüğü görmek için neler vermezdim. Onun büyüyüşünü izlemek her şeydi. Onun büyüdüğü görmek için neler vermezdim. The Stepfather-1 2009 info-icon
You'll understand what I'm talking about when you have kids of your own. Neyse ben bosuna konusuyorum cocugun olunca beni anlarsin. Neyse ben boşuna konuşuyorum çocuğun olunca beni anlarsın. Kendi çocuklarına sahip olduğunda dediklerimi daha iyi anlayacaksın. Neyse ben boşuna konuşuyorum çocuğun olunca beni anlarsın. The Stepfather-1 2009 info-icon
Not that you and Kelly should be rushing into anything. Okay? Kelly'le bu isi aceleye getirmeyin, tamam mi? Kelly'le bu işi aceleye getirmeyin, tamam mı? Sen ve Kelly'yi aceleye getirmek gibi bir maksadım yoktu. Oldu mu? Kelly'le bu işi aceleye getirmeyin, tamam mı? The Stepfather-1 2009 info-icon
No, no, no. Don't worry. Hayir, hayir. Merak etme. Hayır, hayır. Merak etme. Hayır, hayır, hayır. Merak etme. Hayır, hayır. Merak etme. The Stepfather-1 2009 info-icon
You got years to go if you're smart. onunde daha uzun yillar var. Akilli ol. Önünde daha uzun yıllar var. Akıllı ol. Bunun için daha yıllarınız var. Önünde daha uzun yıllar var. Akıllı ol. The Stepfather-1 2009 info-icon
When it happens, I think you'll see what I mean. cocugun olunca ne demek istedigimi anlayacaksin. Çocuğun olunca ne demek istediğimi anlayacaksın. Gerçekleştiğinde, dediklerimi anlayacaksın. Çocuğun olunca ne demek istediğimi anlayacaksın. The Stepfather-1 2009 info-icon
They're everything. Her seye degerler. Her şeye değerler. Her şeydir. Her şeye değerler. The Stepfather-1 2009 info-icon
Lisa would have turned 11 next week. Lisa, haftaya 11 yasina girecekti. Lisa, haftaya 11 yaşına girecekti. Lisa gelecek hafta 11'ine girecekti. Lisa, haftaya 11 yaşına girecekti. The Stepfather-1 2009 info-icon
Who's Lisa? My daughter. Lisa kim? Kizim. Lisa kim? Kızım. Lisa kim? Kızım. Lisa kim? Kızım. The Stepfather-1 2009 info-icon
Thanks. Pleasure. Tesekkurler Teşekkürler Sağ olun. Tabi. Teşekkürler The Stepfather-1 2009 info-icon
I'm sorry. I thought you said her name was Michelle. Affedersin. Yanilmiyorsam az once Michelle demistin. Affedersin. Yanılmıyorsam az önce Michelle demiştin. Affedersin. Adının Michelle olduğunu söylemiştin sanırım. Affedersin. Yanılmıyorsam az önce Michelle demiştin. The Stepfather-1 2009 info-icon
Did l? Dedim mi? Öyle mi? Dedim mi? The Stepfather-1 2009 info-icon
It's Lisa Michelle. You must have heard it wrong. Lisa Michelle. Sana biraz garip gelebilir. İsmi Lisa Michelle. Yanlış duymuş olmalısın. Lisa Michelle. Sana biraz garip gelebilir. The Stepfather-1 2009 info-icon
Yeah. 1 1 next week. Evet, haftaya 11 olacak. Evet. Haftaya 11 olacaktı. Evet, haftaya 11 olacak. The Stepfather-1 2009 info-icon
Damn it! Kahretsin. Kahretsin! Kahretsin. The Stepfather-1 2009 info-icon
Excuse me. Affedersiniz. Bakar mısınız? Affedersiniz. The Stepfather-1 2009 info-icon
Excuse me! Affedersiniz. Bakar mısınız? Affedersiniz. The Stepfather-1 2009 info-icon
Hi! Hi! Merhaba. Merhaba. Merhaba! Merhaba! Merhaba. Merhaba. The Stepfather-1 2009 info-icon
Hello, there. We're the Baldwins. Merhaba. Biz Baldwin ailesiyiz. Merhabalar. Biz Baldwinleriz. Ev için aramıştık. Merhaba. Biz Baldwin ailesiyiz. The Stepfather-1 2009 info-icon
We called about the house. Biz bu evi ariyorduk. Biz bu evi arıyorduk. Biz bu evi arıyorduk. The Stepfather-1 2009 info-icon
Mrs. Baldwin. Mr. Baldwin. Good to meet you. I'm David Harris. Bay ve bayan Baldwin. Memnun oldum. Ben David. Bayan Baldwin. Bay Baldwin. Memnun oldum. Ben David Harris. Bay ve bayan Baldwin. Memnun oldum. Ben David. The Stepfather-1 2009 info-icon
Mrs. Baldwin, do you have any children? Three girls. Bayan Baldwin, cocugunuz var mi? uc kizim var. Bayan Baldwin, çocuğunuz var mı? Üç kızım var. Bayan Baldwin, çocuğunuz var mı? Üç kızım var. Bayan Baldwin, çocuğunuz var mı? Üç kızım var. The Stepfather-1 2009 info-icon
Three girls? You're gonna love this place. uc kiz mi? Bu eve bayilacaksiniz. Üç kız mı? Bu eve bayılacaksınız. Üç kız. Buraya bayılacaksınız. Üç kız mı? Bu eve bayılacaksınız. The Stepfather-1 2009 info-icon
Stay here. Finish your dinner. Burada kalin. Yemeginizi bitirin. Burada kalın. Yemeğinizi bitirin. Burada bekle. Yemeğini bitir. Burada kalın. Yemeğinizi bitirin. The Stepfather-1 2009 info-icon
Okay. I'm coming. Tamam. Geliyorum Tamam. Geliyorum. Tamam. Geliyorum The Stepfather-1 2009 info-icon
All right. Yeah. Pekala. Pekâlâ. Pekala. The Stepfather-1 2009 info-icon
Come on. Come on, baby. Come on. Hadi bebegim, uslu dur. Hadi bebeğim, uslu dur. Hadi. Hadi, bebeğim. Hadi. Hadi bebeğim, uslu dur. The Stepfather-1 2009 info-icon
Yeah. Let's see who it is. Evet, bakalim kim gelmis. Evet, bakalım kim gelmiş. Evet. Bakalım kimmiş? Evet, bakalım kim gelmiş. The Stepfather-1 2009 info-icon
Midnight? Midnight? Midnight? Midnight? Midnight. Midnight. Midnight? Midnight? The Stepfather-1 2009 info-icon
Where is that cat? Where is he? Midnight? Nereye gitti bu kedi? Neredesin Midnight? Nerede bu kedi? Nereye kayboldu? Midnight. Nereye gitti bu kedi? Neredesin Midnight? The Stepfather-1 2009 info-icon
Where is that Midnight? Nerede bu Midnight? Neredeymiş Midnight? Nerede bu Midnight? The Stepfather-1 2009 info-icon
Come here. What are you doing? Gel buraya, ne yapiyorsun orada? Gel buraya, ne yapıyorsun orada? Buraya gel. Ne yapıyorsun? Gel buraya, ne yapıyorsun orada? The Stepfather-1 2009 info-icon
What's the matter? Neyin var? Ne oldu? Neyin var? The Stepfather-1 2009 info-icon
So, are you? Peki ya sen? Olacak mısın? Peki ya sen? The Stepfather-1 2009 info-icon
Am I what? Ne olmus bana? Ne olmuş bana? Ne olacak mıyım? Ne olmuş bana? The Stepfather-1 2009 info-icon
Gonna be his best man. Onun en iyi dostu olacak misin? Onun sağdıcı olacak mısın? Sağdıcı olacak mısın? Onun en iyi dostu olacak mısın? The Stepfather-1 2009 info-icon
Yeah. Yeah, I guess. I said yes, so... Evet sanirim oyle. Ona evet dedim. Evet sanırım öyle. Evet. Evet, galiba. Evet, dedim. Evet sanırım öyle. Ona evet dedim. The Stepfather-1 2009 info-icon
What? Ne? Sorun ne? Ne? The Stepfather-1 2009 info-icon
I'm about to get another father. Yine de bir babam olsun istiyorum. Başka bir babam olmak üzere. Yine de bir babam olsun istiyorum. The Stepfather-1 2009 info-icon
You know, and I can't talk to the one I have now. Biliyorsun, eskisiyle konusmuyorum. Biliyorsun, eskisiyle konuşmuyorum. Daha eskisiyle bile konuşamıyorken. Biliyorsun, eskisiyle konuşmuyorum. The Stepfather-1 2009 info-icon
Well, maybe you should start. Belki konusmaya baslamalisin. Belki konuşmaya başlamalısın. Belki de başlamalısın. Belki konuşmaya başlamalısın. The Stepfather-1 2009 info-icon
What's wrong? Sorun nedir? Ne oldu? Sorun nedir? The Stepfather-1 2009 info-icon
Didn't you close your door? Yeah. Kapiyi kapatmadin mi? Evet. Kapıyı kapatmadın mı? Evet. Kapıyı kapatmamış mıydın? Evet. Kapıyı kapatmadın mı? Evet. The Stepfather-1 2009 info-icon
Beth? Is that you? Beth? Sen misin? The Stepfather-1 2009 info-icon
Sean? Sean? Sean? Sean? The Stepfather-1 2009 info-icon
No, there's no one here. Hayir, burada kimse yok. Hayır, burada kimse yok. Hayır, kimse yok. Hayır, burada kimse yok. The Stepfather-1 2009 info-icon
What? Ne oluyor? Ne? Ne oluyor? The Stepfather-1 2009 info-icon
Jesus, David. Tanrim, David. Tanrım, David. Tanrım, David. Tanrım, David. The Stepfather-1 2009 info-icon
Hey, come on. Where you going? Hadi ama yapma. Nereye gidiyorsun? Hadi. Nereye gidiyorsun? Hadi ama yapma. Nereye gidiyorsun? The Stepfather-1 2009 info-icon
I better go home. You don't have to leave. Eve gitsem iyi olur. Gitmek zorunda degilsin. Eve gitsem iyi olur. Gitmek zorunda değilsin. Eve gitsem iyi olur. Gitmek zorunda değilsin. Eve gitsem iyi olur. Gitmek zorunda değilsin. The Stepfather-1 2009 info-icon
No, it's okay. Hayir, sorun degil. Hayır, sorun değil. Hayır, sorun değil. Hayır, sorun değil. The Stepfather-1 2009 info-icon
Were you just watching us? Bizi mi gozetliyordun? Bizi mi gözetliyordun? Bizi izliyor muydun? Bizi mi gözetliyordun? The Stepfather-1 2009 info-icon
Doing what? I just got home from work. Ne yapiyordum? Isten yeni geldim daha. Ne yapıyordum? İşten yeni geldim daha. İzlemek mi? İşten şimdi geldim. Ne yapıyordum? İşten yeni geldim daha. The Stepfather-1 2009 info-icon
I'm gonna take a shower and get ready for dinner. Dus alip, aksam yemegi icin hazirlanacagim. Duş alıp, akşam yemeği için hazırlanacağım. Duş alıp yemek için hazırlanacağım. Duş alıp, akşam yemeği için hazırlanacağım. The Stepfather-1 2009 info-icon
You and Kelly have been together for a long time. Sen ve Kelly uzun zamandir berabersiniz. Sen ve Kelly uzun zamandır berabersiniz. Sen ve Kelly uzun bir süredir birliktesiniz. Sen ve Kelly uzun zamandır berabersiniz. The Stepfather-1 2009 info-icon
All I'm saying is, I just want you to be careful. sunu soyluyorum: Sadece dikkatli olmani istiyorum. Şunu söylüyorum: Sadece dikkatli olmanı istiyorum. Tüm söylemek istediğim biraz daha ihtiyatlı olmanız. Şunu söylüyorum: Sadece dikkatli olmanı istiyorum. The Stepfather-1 2009 info-icon
She seems like a very nice young woman. cok genc tatli bir kiza benziyor. Çok genç tatlı bir kıza benziyor. Çok hoş bir kıza benziyor. Bu da, genç bir adamın duygularını göstermekte... Çok genç tatlı bir kıza benziyor. The Stepfather-1 2009 info-icon
Which is why a young man should be more discreet with his affections. Bu yuzden gec bir adam duygularina hakim olabilmeli. Bu yüzden geç bir adam duygularına hakim olabilmeli. Bu yüzden geç bir adam duygularına hakim olabilmeli. The Stepfather-1 2009 info-icon
Meaning what? What does that mean? People might get the wrong idea about her. Ne demek bu? Bu ne anlama geliyor simdi? Ne demek bu? Bu ne anlama geliyor şimdi? Nasıl yani? Ne demeye çalışıyorsun? Ne demek bu? Bu ne anlama geliyor şimdi? The Stepfather-1 2009 info-icon
You wouldn't want that, now, would you? Boyle olmasini istemezsin, degil mi? Böyle olmasını istemezsin, değil mi? Bu olsun istemezdin, değil mi? Annemin yanına taşındığında... Böyle olmasını istemezsin, değil mi? The Stepfather-1 2009 info-icon
What do you suppose people think about you Insanlarin, anneme asilip bu evde yasaman konusundaki... İnsanların, anneme asılıp bu evde yaşaman konusundaki... İnsanların, anneme asılıp bu evde yaşaman konusundaki... The Stepfather-1 2009 info-icon
moving in with my mother? Michael. ...dusuncelerine ne diyeceksin? Michael. ...düşüncelerine ne diyeceksin? Michael. ...düşüncelerine ne diyeceksin? Michael. The Stepfather-1 2009 info-icon
Excuse me. Apologize. Pardon, anlamadim. ozur dile. Pardon, anlamadım. Özür dile. Pardon yani. Özür dile. Pardon, anlamadım. Özür dile. The Stepfather-1 2009 info-icon
No. For what? Being disrespectful. Hayir, ne icin? Patavatsizligin icin. Hayır, ne için? Patavatsızlığın için. Hayır. Ne için dileyeceğim ki? Saygısızca davrandığın için. Hayır, ne için? Patavatsızlığın için. The Stepfather-1 2009 info-icon
It's okay. It's okay. It's healthy to have open family dialogue, right? Tamam, sorun degil. Karsilikli diyalog her zaman yararlidir, degil mi? Tamam, sorun değil. Karşılıklı diyalog her zaman yararlıdır, değil mi? Tamam. Sorun değil. Herkesin görüşünü belirtebildiği bir aile konuşması iyidir. Tamam, sorun değil. Karşılıklı diyalog her zaman yararlıdır, değil mi? The Stepfather-1 2009 info-icon
Yeah. Tabii. Ne demezsin. Tabii. The Stepfather-1 2009 info-icon
How was your day? Gunun nasil gecti? Günün nasıl geçti? Günün nasıldı? Günün nasıl geçti? The Stepfather-1 2009 info-icon
It was busy. cok yogundu. Çok yoğundu. Yoğundu. Çok yoğundu. The Stepfather-1 2009 info-icon
Was Mrs. Cutter here today? Bayan Cutter bugun buraya ugradi mi? Bayan Cutter bugün buraya uğradı mı? Bayan Cutter bugün burada mıydı? Bayan Cutter bugün buraya uğradı mı? The Stepfather-1 2009 info-icon
No. It's probably from the house I was showing. They have cats and... Hayir, muhtemelen evde bir seyler var. Kediler buraya kadar... Hayır, muhtemelen evde bir şeyler var. Kediler buraya kadar... Hayır. Muhtemelen evdendir, ben duş alıyordum. Onun kedileri var ve... Hayır, muhtemelen evde bir şeyler var. Kediler buraya kadar... The Stepfather-1 2009 info-icon
Sean. Beth... Sean. Beth... The Stepfather-1 2009 info-icon
Hey. If you ever lay a hand on one of my kids again, it'll be the last thing you ever do! Hey. Bir daha cocuklarima el kaldirirsan... Hey. Bir daha çocuklarıma el kaldırırsan... Bir daha çocuklarımı kılına dokunursan seni doğduğuna pişman ederim! Hey. Bir daha çocuklarıma el kaldırırsan... The Stepfather-1 2009 info-icon
What are you talking about? Sen neden bahsediyorsun? Neden bahsediyorsun sen? Sen neden bahsediyorsun? The Stepfather-1 2009 info-icon
This bastard tried to choke Sean. I didn't choke anybody. Bu pezevenk Sean'in boynunu sikmis. Kimsenin boynunu sikmadim. Bu pezevenk Sean'ın boynunu sıkmış. Kimsenin boynunu sıkmadım. Bu puşt herif Sean'ın boğazını sıkmış. Kimseyi boğazlamadım ben. Bu pezevenk Sean'ın boynunu sıkmış. Kimsenin boynunu sıkmadım. The Stepfather-1 2009 info-icon
Sean says you put your hand around his neck and it hurt. Sean, boynunu sikip, canini acittigini soyledi. Sean, boynunu sıkıp, canını acıttığını söyledi. Sean, elini onun ensesine koyup sıktığını söyledi. Sean, boynunu sıkıp, canını acıttığını söyledi. The Stepfather-1 2009 info-icon
His mother told him to turn down his video game and he wasn't listening to her. Annesi oyunun sesini kismasini soyledi, o da annesini hic dinlemedi. Annesi oyunun sesini kısmasını söyledi, o da annesini dinlemedi. Annesi ondan oyunun sesini kısması istedi ama o ona kulak vermiyordu. Annesi oyunun sesini kısmasını söyledi, o da annesini hiç dinlemedi. The Stepfather-1 2009 info-icon
I was just trying to show him a little discipline. Ona sadece biraz disiplin ogretmeye calistim. Ona sadece biraz disiplin öğretmeye çalıştım. Ben ona birazcık disiplin göstermeye çalışıyordum. Ona sadece biraz disiplin öğretmeye çalıştım. The Stepfather-1 2009 info-icon
From what I've seen, that's lacking a bit in this family. Gordugum kadariyla ailede biraz disiplin eksiligi var. Gördüğüm kadarıyla ailede biraz disiplin eksiliği var. Gördüğüm kadarıyla bu unsur, bu ailede biraz eksik kalmış. Gördüğüm kadarıyla ailede biraz disiplin eksiliği var. The Stepfather-1 2009 info-icon
If you ever touch my family again, Bir daha aileme dokunursan... Aileme bir daha elini sürersen... Bir daha aileme dokunursan... The Stepfather-1 2009 info-icon
I will kill you! I swear to God! Stop it. Seni oldururum. Tanriya yemin ederim. Kes sunu. Seni öldürürüm. Tanrıya yemin ederim. Kes şunu. ...seni gebertirim! Yemin ederim. Kes şunu! Seni öldürürüm. Tanrıya yemin ederim. Kes şunu. The Stepfather-1 2009 info-icon
Come on... This is not your family anymore, Jay. Hadi sikiyorsa... Artik senin ailen degiliz, Jay. Hadi sıkıyorsa... Artık senin ailen değiliz, Jay. Bu aile artık sana ait değil, Jay. Hadi sıkıyorsa... Artık senin ailen değiliz, Jay. The Stepfather-1 2009 info-icon
What do you even know about this guy? Stop. Adam hakkinda ne biliyorsun, sen? Dur. Adam hakkında ne biliyorsun, sen? Dur. Bu herif hakkında ne biliyorsun ki ha? Sus. Adam hakkında ne biliyorsun, sen? Dur. The Stepfather-1 2009 info-icon
What do you know about him? Stop it! Onun hakkinda ne biliyorsun? Kes sunu. Onun hakkında ne biliyorsun? Kes şunu. Ne biliyorsun? Yapma. Onun hakkında ne biliyorsun? Kes şunu. The Stepfather-1 2009 info-icon
I know he's not sleeping with his secretary! Sekreteriyle yatmadigini biliyorum. Sekreteriyle yatmadığını biliyorum. Sekreteriyle yatmadığını biliyorum! Sekreteriyle yatmadığını biliyorum. The Stepfather-1 2009 info-icon
You don't know a goddamn thing! Bu kahrolasi adam hakkinda hicbir sey bilmiyorsun. Bu kahrolası adam hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Bir bok bilmiyorsun! Bu kahrolası adam hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. The Stepfather-1 2009 info-icon
I'll call the police if you don't leave! Not a goddamn thing! Gitmezsen polisi arayacagim. Lanet olasi, herif. Gitmezsen polisi arayacağım. Lanet olası, herif. Gitmezsen polis çağıracağım! Bir bok bilmiyorsun! Gitmezsen polisi arayacağım. Lanet olası, herif. The Stepfather-1 2009 info-icon
You heard what I said. You touch my kids again, Dediklerimi duydun. Eger cocuklarima dokunursan... Dediklerimi duydun. Eğer çocuklarıma dokunursan... Dediğimi duydun. Çocuklarıma bir daha elini uzatırsan... Dediklerimi duydun. Eğer çocuklarıma dokunursan... The Stepfather-1 2009 info-icon
you got some big trouble coming. ...basin buyuk bir belaya girecek. ...başın büyük bir belaya girecek. ...başına büyük bir bela açarsın. ...başın büyük bir belaya girecek. The Stepfather-1 2009 info-icon
Oh, my God. Aman Tanrim! Aman Tanrım! Aman tanrım. Aman Tanrım! The Stepfather-1 2009 info-icon
I'm so sorry. cok uzgunum. Çok üzgünüm. Çok üzgünüm. Çok üzgünüm. The Stepfather-1 2009 info-icon
It's okay. Come here. Sorun degil. Gel buraya. Sorun değil. Gel buraya. Tamam. Gel buraya. Sorun değil. Gel buraya. The Stepfather-1 2009 info-icon
He had no goddamn right grabbing Sean like that. No goddamn right! Lanet olasica, ogluma boyle davranamaz. Allah'in belasi herif. Lanet olasıca, oğluma böyle davranamaz. Allah'ın belası herif. Sean'ı öyle tutmaya zerre kadar hakkı yok! Zerre kadar! Lanet olasıca, oğluma böyle davranamaz. Allah'ın belası herif. The Stepfather-1 2009 info-icon
You can't do this anymore! Come on. Calm down, please. Artik bunu yapmaya hakkin yok. Hadi, sakinles lutfen. Artık bunu yapmaya hakkın yok. Hadi, sakinleş lütfen. Artık öyle bir şey yapamaz! Hadi. Sakinleş, lütfen. Artık bunu yapmaya hakkın yok. Hadi, sakinleş lütfen. The Stepfather-1 2009 info-icon
Dad, here. Baba, al sunu. Baba, al şunu. Baba, al. Baba, al şunu. The Stepfather-1 2009 info-icon
You dropped this. It fell out of your pocket when you were going at it. Bunu dusurdun. Icerde zivanadan ciktiginda cebinden dustu. Bunu düşürdün. İçerde zıvanadan çıktığında cebinden düştü. Bunu düşürdün. Ona saldırırken cebinden düştü. Bunu düşürdün. İçerde zıvanadan çıktığında cebinden düştü. The Stepfather-1 2009 info-icon
Thanks. Tesekkurler. Teşekkürler. Sağ ol. Teşekkürler. The Stepfather-1 2009 info-icon
You stopped me from doing something really dumb in there. Aptalca seyler yapmayayim diye icerde beni durdurmaya calistin. Aptalca şeyler yapmayayım diye içerde beni durdurmaya çalıştın. Aptalca bir şey yapmadan önce beni engelledin. Evet, muhtemelen. Aptalca şeyler yapmayayım diye içerde beni durdurmaya çalıştın. The Stepfather-1 2009 info-icon
Yeah, I probably did. Evet, muhtemelen oyle. Evet, muhtemelen öyle. Evet, muhtemelen öyle. The Stepfather-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 172433
  • 172434
  • 172435
  • 172436
  • 172437
  • 172438
  • 172439
  • 172440
  • 172441
  • 172442
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact