Search
English Turkish Sentence Translations Page 169777
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| To bad health. To indigestion. | Kötü sağlığa. Sindirim güçlüğüne. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| To shitsville! | BokVille'e! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Why pretend that sex doesn't exist? | Neden seks bulunmaz gibi yapılır? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Surely it's the clearest expression of health and vitality. | Elbette cevap; sağlığın edası ve canlılık. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| But Dr. Kellogg says the loss of bodily fluids is a drain on the nervous system. | Ama Dr. Kellogg sinirsel sistemdeki bedensel sıvıların akarken ziyan olduğunu söylüyor. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| But supposing he's wrong. | Ama bil ki o hatalı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Supposing these fluids build up inside you. | Bil ki, bu sıvılar içinde artıyor. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| And if they're bottled up, what happens to them? | Ve eğer onlar hiç çıkarılmazsa, ne olacak içeride? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Will they explode? | Patlayacak mı? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| But isn't it true the good doctor has never had sex? | Ama doğru değilse, iyi doktor hiç seks yapmadı mı? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Mumps. No! | Kabakulak. Hayır! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Are you saying that he's... That he can't... | Sen şey mi diyorsun... Onun yapamadığını... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Exactly. I don't believe... | Aynen. İnanmıyorum... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Please excuse me. I'm terribly sorry. I'm afraid it's Will. | Lütfen affet. Çok üzgünüm. Sanırım Will ile ilgili. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Every woman, every man | Her kadın, her erkek | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Is at the temple of shit | Bok tapınağındadır. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Here at the Battle Creek San | Burada Battle Creek San'da | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| We thought you should know, ma'am, before the boss finds him. | Patrondan önce sizin bilmenizi istedik hanımefendi. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Will, what have you done? | Will, ne yapıyorsun böyle? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You've been drinking. | Sen içmişsin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Yes, thank you very much. I'll deal with it. | Evet, çok teşekkür ederim. Onunla ilgileneceğim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ellie. Ellie, they killed them. | Ellie. Ellie, onlar onları öldürdü. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You're drunk! I can't believe you! | Sarhoşsun! Sana inanamıyorum! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| After all everyone's done for you! How could you do this to yourself? | Herkes senin için çabalarken! Bunu kendine nasıl yapabildin? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| They were murdered. Mr. Unpronounceable and Woodbine! | Onlar öldürüldü. Bay Bilinmeyen ve Woodbine! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, shut up! Did you actually think that you could get away with this? | Oh, kapa çeneni! Gerçekten düşünüyor musun bununla sıvışabileceğini? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| They didn't just close their eyes and die. | Onlar gözleri açık gittiler. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| They were electrocuted! In the suicidal bath! | Onlar şoklandılar! Suikastçi banyoda! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Fried like pork chops! Will Lightbody, I've had enough. | Domuz pirzolası gibi kızardılar! Will Lightbody, yeteri kadar dinledim.. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Let me take you away from this place... | Seni buradan alıp götürmeme izin ver... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| before we end up like Miss Muntz, before they kill us all. | sonumuz Bayan Muntz gibi olmadan, onlar hepimizi öldürmeden. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You make it so difficult to love you. | Seni sevmemi çok zorlaştırıyorsun. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Pull him out! | Onu çıkarın! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You have disobeyed my orders, risked your life... | Kurallarıma uymadınız, hayatınızı riske attınız... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| plunged into some reckless debauch. | daldınız pervasız bir sefahatın içine. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Are you mad? | Kudurdun mu? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I smell alcohol. | Alkol kokusu alıyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You are intoxicated, sir! | Zehirlenmişsiniz bayım! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Sir, I see pickles and relish and ketchup... | Bayım; turşu, ketçap ve meze karışımları görüyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| and pork, yes, I see pork. | ve domuz, evet, domuz görüyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Meat. Red flesh and blood. | Et. Kırmızı; kanlı ve canlı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| How could you, sir? | Nasıl yiyebildiniz bayım? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You obviously don't give two hoots about your own life, sir, but I do. | Hayatınıza iki kuruş değer vermiyorsunuz bayım, fakat ben veriyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I'm gonna schedule you for surgery. | Size ameliyat için bir randevu vereceğim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Not the knife! Please not the knife! I'm really sorry. | Bıçak yok! Lütfen bıçak yok! Gerçekten çok üzgünüm. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Too late to be sorry, sir. I'm gonna remove your kink. | Üzgün olmak için çok geç, bayım. Bu şaçmalığı unutmak istiyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| But I haven't even touched my wife. I'm not talking about your penis. | Ama eşime dokunmamıştım bile. Penisin hakkında konuşmuyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I'm gonna chop out your offending intestines. Nurse! | İşlediğin şiddetli suçu çekip çıkarmak üzereyim. Hemşire! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Gastric lavage! Put Mr. Lightbody on the enema machine until further notice. | Mide lavacı! Bay Lightbody'i ikinci bir emire kadar şırınga makinesinde tut. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Good morning, Doctor. Good morning. | Günaydın doktor. Günaydın. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Good bye! Good luck! | Hoşça kalın! İyi şanslar! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Did I die? Am I in heaven? | Öldüm mü? Cennette miyim? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Heaven on earth. You're at the San. | Dünyadaki cennettesin. Sağlıkevimizdesin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Will, it was a success. Your kink is gone. | Will, bu başarılıydı. Tuhaflığın geçti. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| But surely if the testicles are never called upon, wouldn't they grow useless? | Ama kesinlikle, eğer testisler hiç uyarılmazsa nasıl olur da gelişirler? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I can't believe that nature has made such a blunder... | Ben böyle özelliğe inanmıyorum, böylesine büyük bir hata yapılmasına... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| as to provide the human race with such mischievous organs... | böylesine sağlıksız sağlıksız organların insan ırkına verilmesine. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| if we're not meant to put them to good use. | Eğer onları düzgün kullanamayacaksak. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Mr. Badger, I think the other guests are less than pleased. | Bay Badger sanırım diğer konuklar bundan pek memnun değiller. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I'm not ashamed of my body. It's completely natural. | Ben bedenimden mahcup değilim. Bu tamamen doğal. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Dress reform is about liberating the body from its artificial constraints. | Kıyafet reformu bedeni yapay baskılardan serbest bırakmak içindir. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Isn't that what Professor Kuntz says? You've read Freikorper Kultur, eh? | Profesör Kuntz'un dediği gibi değil mi? Freikorper Kultur'ı okudun, öyle mi? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Are you familiar with the nudism movement? | Sen nudizmden misin? (çıplaklık hareketi) | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Professor who? | Profesör 'kim' ? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| "Cuntz." | "Cuntz." | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Kuntz. Kuntz. | Kuntz. Kuntz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| No, I haven't read him, but I think you're right. | Hayır, onu okumamıştım, ama bence sen haklısın. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| What the heck. | Bu ne lan! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Do you know what I'm wearing under these shorts? | Biliyor musunuz bu kısa şortları altıma ne diye giyiyorum? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Nothing? Nothing? | Öylesine? Öylesine? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I'm sorry. I can't keep up with this. | Üzgünüm. Kendimi daha fazla tutamayacağım. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I was just getting the hang of vegetarianism. | Güç bela vejetaryanizmin sınırlarındaydım zaten. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| To the Germans. | Almanlara. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Professor Cu... Kuntz. | Profesör Cu... Kuntz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| And to Dr. Spitzvogel. | Ve Dr. Spitzvogel'e. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Who is Dr. Spitzvogel? | Kim o Dr. Spitzvogel? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| He's a specialist in movement therapy. Eleanor, you have to try it. | Terapi faaliyetlerinin öncüsüdür. Elenaor, denemek zorundasın. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| When I left, after my first session, I was floating on clouds. | İlk randevumdan çıktığımda, bulutlarda süzülüyordum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| But what did he do? | Ne yapıyordu ki? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| He manipulates the womb. And the breasts. | O rahmi etkiliyor. Ve göğüsleri. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Die Handhabung Therapeutisch, to give it its German name. | Die Handhabung Therapeutisch, onun almanca ismini ver. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh. I'm not doing anything German. | Oh, ben Almanla hiç bir şey yapmıyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| After only one session, I was weak. Weak! | Sadece ilk randevudan sonra, yetersizdim. Yetersiz! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Weak? | Yetersiz mi? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I am sure Dr. Kellogg would not approve. | Eminim Dr. Kellogg onaylamıyordur. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, my God! What? | Oh, aman Tanrım! Ne? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| There's a woman wearing a fox collar with head, feet, the whole thing! | Kadının boynunda tilki postu var. Kafası, ayakları; hayvanın tamamı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| That's not wine I spilled, madam, it's blood! | Üzerindeki şarap değil madam, bu kan! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| No animal should suffer for you to look beautiful. | Sizin güzel görünmeniz için hayvanlara ızdırap çektirilmemeli. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You're mad! As you are ugly! | Sen manyaksın! Senin çirkinliğin gibi! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| No amount of animals slaughtered in your behalf will make you look different. | Sizin tarafınızdan yapılan sayısız hayvan katliamları sizi farklı gösterecek. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Madam, control yourself. | Madam, kendinize hakim olun. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Look at me, sir! Would you skin the flesh from my body as well? | Bana bakın bayım! Bu taze deriyi güzellik için bedenimden yüzmek ister misiniz? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Bravo, Eleanor. Bravo, Eleanor. | Bravo, Eleanor. Bravo, Eleanor. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| We're so proud of you, Eleanor. | Seninle gurur duyuyoruz Eleanor. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| It was a great success, Charles. | Bu harika bir başarıydı,Charles. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Just cast your eyes over those figures, and have a cigar. | Şuna bir göz at ve bir puro yak. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Thirty two thousand in advance orders. | İleriki zamanlar için 32 bin sipariş. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I feel like Caesar returning from the Gaelic wars. | Bana; Sezar, Galya Savaşlar'ndan dönüyormuş gibi geliyor. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Have a cigar. | Puro yak. | The Road to Wellville-1 | 1994 |