Search
English Turkish Sentence Translations Page 168637
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Shouldn't"t We tell Mauch that We"re going to check this place out? | Buraya geldiğimizi Mauch'a haber versek mi? Burayı kontrole geldiğimizi Mauch'a söylememiz gerekmez mi? Burayı kontrole geldiğimizi Mauch'a söylememiz gerekmez mi? Burayı kontrole geldiğimizi Mauch'a söylememiz gerekmez mi? Buraya geldiğimizi Mauch'a haber versek mi? | The Other Guys-5 | 2010 | |
| For What? We"re!just going to check it out. | Sadece bir göz atacağız. Neden? Sadece kontrol edeceğiz. Neden? Sadece kontrol edeceğiz. Neden? Sadece kontrol edeceğiz. Ne gereği var? Sadece bir göz atacağız. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I know, but it"s procedure. | Biliyorum ama bu prosedürü yapmamız lazım. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| What accounting firm is closed at 1 1:00 a.m. on a Tuesday? | Hangi muhasebe firması salı günü sabah 11'de kapalı olur ki? Hangi muhasebe şirketi Salı günü sabah 11.00'de kapalı olur ki? Hangi muhasebe şirketi Salı günü sabah 11.00'de kapalı olur ki? Hangi muhasebe şirketi Salı günü sabah 11.00'de kapalı olur ki? Hangi muhasebe firması salı günü sabah 11'de kapalı olur ki? | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I can"t hear! I can"t hear! | Hiçbir şey duyamıyorum! Duyamıyorum! Duyamıyorum! Duyamıyorum! Duyamıyorum! Duyamıyorum! Duyamıyorum! Hiçbir şey duyamıyorum! Hiçbir şey duyamıyorum! | The Other Guys-5 | 2010 | |
| There"s blood blisters on my hands! | Elimde kabarmış!! Ellerimde kan kabarcıkları oluşmuş! Ellerimde kan kabarcıkları oluşmuş! Ellerimde kan kabarcıkları oluşmuş! Elimde kabarmış! | The Other Guys-5 | 2010 | |
| There"s no Way! I call bullshit on that! | Tamamen saçmalık bu! Bu imkânsız! Hepsi bir saçmalıkmış! Bu imkânsız! Hepsi bir saçmalıkmış! Bu imkânsız! Hepsi bir saçmalıkmış! Bu imkansız! Tamamen saçmalık bu! | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Don"t you dare badmouth Star Wars! That Was all accurate! | Star Wars gerçeğe uygun yapıldı! Sakın Star Wars'a dil uzatma! Onların hepsi gerçekçidir! Sakın Star Wars'a dil uzatma! Onların hepsi gerçekçidir! Sakın Star Wars'a dil uzatma! Onların hepsi gerçekçidir! Star Wars gerçeğe uygun yapıldı! | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I need an MRl. | MR'a ihtiyacım var! MR çektirmem lâzım. MR çektirmem lâzım. MR çektirmem lâzım. MR'a ihtiyacım var! | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I need an MRl! I"'ve got soft tissue damage. | MR'a ihtiyacım var! Yumuşak dokularım hasar gördü! MR çektirmem lâzım. Yumuşak doku zedelenmesi yaşadım. MR çektirmem lâzım. Yumuşak doku zedelenmesi yaşadım. MR çektirmem lâzım. Yumuşak doku zedelenmesi yaşadım. MR'a ihtiyacım var! Yumuşak dokularım hasar gördü! | The Other Guys-5 | 2010 | |
| There"s no Way I don"t have soft tissue damage. | Yumuşak doku zedelenmesi yaşayamam ben. Yumuşak dokularım hasar görmemiş olması imkansız. Yumuşak doku zedelenmesi yaşayamam ben. Yumuşak doku zedelenmesi yaşayamam ben. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I!just Wanna go somewhere and breastfeed right noW! | Başka bir yere gidip meme emmek istiyorum! Hemen bir yere gidip emzirilmek istiyorum. Hemen bir yere gidip emzirilmek istiyorum. Hemen bir yere gidip emzirilmek istiyorum. Başka bir yere gidip meme emmek istiyorum! | The Other Guys-5 | 2010 | |
| They didn'"t Wanna kill us, but they Wanted to scare us. | Sadece bizi korkutmak istediler. Başardılar da. Bizi öldürmek istemediler, korkutmak istediler. Bizi öldürmek istemediler, korkutmak istediler. Bizi öldürmek istemediler, korkutmak istediler. Bizi öldürmek değil, korkutmak istediler. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I"m tired of this. All right? | Bıktım artık bu işten. Bunlardan sıkıldım. Tamam mı? Bunlardan sıkıldım. Tamam mı? Bunlardan sıkıldım. Tamam mı? Bıktım artık bu işten, tamam mı? | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I"m tired of explosions and people pointing guns at me. | Patlamalardan, milletin bana silah doğrultmasından bıktım artık. Patlamalardan ve insanların bana silah doğrultmasından sıkıldım. Patlamalardan ve insanların bana silah doğrultmasından sıkıldım. Patlamalardan ve insanların bana silah doğrultmasından sıkıldım. Patlamalardan, milletin bana silah doğrultmasından bıktım artık. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| You can"t escape it by hiding at your desk for your Whole life. | Bütün hayatını masa başında geçiremezsin. Hayatın boyunca masanın arkasına saklanarak bundan kaçamazsın. Hayatın boyunca masanın arkasına saklanarak bundan kaçamazsın. Hayatın boyunca masanın arkasına saklanarak bundan kaçamazsın. Bütün hayatını masa başında saklanarak geçiremezsin. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| You know What? Yes, you can. I"'ve done it for years, okay? | Ben yıllardır yapıyorum Asıl sen biliyor musun? Evet kaçabilirim. Bunu yıllardır yapıyorum, tamam mı? Asıl sen biliyor musun? Evet kaçabilirim. Bunu yıllardır yapıyorum, tamam mı? Asıl sen biliyor musun? Evet kaçabilirim. Bunu yıllardır yapıyorum, tamam mı? Biliyor musun? Geçirebilirsin. Ben yıllardır yapıyorum. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| There"s no explosions at my desk. | ve şansa bak masamda hiç bomba patlamıyor. Masamda hiç patlama olmadı. Masamda hiç patlama olmadı. Masamda hiç patlama olmadı. Ve masamda hiç bomba patlamıyor. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| There"s no explosions at my home With my plain Wife, in my plain house. | Ya da ne uçağımda ne evimde ne de karımlayken hiç bomba patlamıyor. Sıradan evimde, sıradan karımla yaşarken evimde hiç patlama olmadı. Sıradan evimde, sıradan karımla yaşarken evimde hiç patlama olmadı. Sıradan evimde, sıradan karımla yaşarken evimde hiç patlama olmadı. Ya da ne uçağımda ne evimde ne de karımlayken hiç bomba patlamıyor. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I"m your partner. You can tell me. What the hell are you hiding from? | Ben senin ortağınım, bana söyleyebilirsin. Ne saklıyorsun? Ben ortağınım. Bana söyleyebilirsin. Bu kadar saklandığın şey ne? Ben ortağınım. Bana söyleyebilirsin. Bu kadar saklandığın şey ne? Ben ortağınım. Bana söyleyebilirsin. Bu kadar saklandığın şey ne? Ben senin ortağınım, bana söyleyebilirsin. Ne saklıyorsun? | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Where she thought she"d date guys and charge them money. | Zaten erkeklerle sürekli çıkıyorum. Erkeklerle çıkıp karşılığında para almayı düşünüyordu. Erkeklerle çıkıp karşılığında para almayı düşünüyordu. Erkeklerle çıkıp karşılığında para almayı düşünüyordu. Para karşılığında eş ayarlama gibi bir şeydi. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Yeah, yeah, yeah, that"s What I Was thinking. | Ben de böyle bir şey düşünüyordum. Evet, evet, evet. Ben de bunu düşünüyordum. Evet, evet, evet. Ben de bunu düşünüyordum. Evet, evet, evet. Ben de bunu düşünüyordum. Ben de böyle bir şey düşünüyordum. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Provide transportation services. Yeah, yeah. | Ulaşım aracı temin edebilirim. Evet, evet. Ve kuaför de. Evet, evet. Ulaşım aracı temin edebilirim. Evet, evet. Ulaşım aracı temin edebilirim. Evet, evet. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| lt"s gonna be a good time. Thanks so much for asking me. | İyi zaman geçireceğiz. Ona randevularında yardım ederdim Çok iyi olacak. Bana geldiğin için teşekkürler. Çok iyi olacak. Bana geldiğin için teşekkürler. Çok iyi olacak. Bana geldiğin için teşekkürler. İyi zaman geçireceğiz. Bana sorduğun için teşekkürler. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| and that the guys paid her. She said she"d give me a percentage. | Buluştuğu çocuklar ona para verir, o da bir miktarını bana verirdi. ...ödeme yapmaları için bana ihtiyacı olduğunu söyledi. Bana da yüzde verecekti. ...ödeme yapmaları için bana ihtiyacı olduğunu söyledi. Bana da yüzde verecekti. ...ödeme yapmaları için bana ihtiyacı olduğunu söyledi. Bana da yüzde verecekti. Buluştuğu çocuklar ona para verir, o da bir miktarını bana verirdi. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Oh, my God. You Were a pimp. What? God, no. | Aman tanrım, pezevenktin yani? Ne? Hayır. Aman tanrım. Pezevenk miydin yani? Ne? Tanrım, hayır. Aman tanrım. Pezevenk miydin yani? Ne? Tanrım, hayır. Aman tanrım. Pezevenk miydin yani? Ne? Tanrım, hayır. Aman tanrım, pezevenktin yani? Ne? Hayır. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| No, I Was!just trying to help a friend. | Sadece arkadaşıma yardım etmeye çalışıyordum. Hayır, sadece bir arkadaşıma yardım etmeye çalışıyordum. Hayır, sadece bir arkadaşıma yardım etmeye çalışıyordum. Hayır, sadece bir arkadaşıma yardım etmeye çalışıyordum. Hayır. Sadece arkadaşıma yardım etmeye çalışıyordum. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| And wouldn’t you know it, some of Brenda's girl friends | Brenda'nın birkaç arkadaşı da, bu olaya katılmak istedi. Sonra da Brenda'nın bazı kız arkadaşları... Sonra da Brenda'nın bazı kız arkadaşları... Sonra da Brenda'nın bazı kız arkadaşları... Brenda'nın birkaç arkadaşı da... | The Other Guys-5 | 2010 | |
| We decided I shouldn't"t use my real name. So We came up With the name ""Gator."" | Adımı bu işe karıştırmama kararı almıştım. Ben de 'Timsah' adını seçtim. Gerçek adımı kullanmamaya karar verdik. Bu yüzden de bana "Timsah" demeye başladık. Gerçek adımı kullanmamaya karar verdik. Bu yüzden de bana "Timsah" demeye başladık. Gerçek adımı kullanmamaya karar verdik. Bu yüzden de bana "Timsah" demeye başladık. Adımı bu işe karıştırmama kararı almıştım. Ben de 'Timsah' adını seçtim. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I"m telling you, you Were a pimp. | Basbayağı pezevenkmişsin işte. Söylüyorum sana, sen pezevenkmişsin. Söylüyorum sana, sen pezevenkmişsin. Söylüyorum sana, sen pezevenkmişsin. Basbayağı pezevenkmişsin işte. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| and I don"t like What I see. | ...ama gördüğüm şey hoşuma gitmedi. ...gördüğüm şeyden hiç hoşlanmadım. ...ama gördüğüm şey hoşuma gitmedi. ...ama gördüğüm şey hoşuma gitmedi. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| You can"t have a conscience in the pimp game. | Pezevenklikte ahlâk diye bir şey olmaz ki. Pezevenklik işinde vicdana yer yoktur. Pezevenklik işinde vicdana yer yoktur. Pezevenklik işinde vicdana yer yoktur. Pezevenklikte ahlâk diye bir şey olmaz ki. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Candy and Jolene, said, ""We gotta take you in,"" | Candy ve Jolien uyuşturucu yüzünden... ...Candy ve Jolene "seni götürmemiz gerek" dediler... ...Candy ve Jolene "seni götürmemiz gerek" dediler... ...Candy ve Jolene "seni götürmemiz gerek" dediler... ...Candy ve Jolien uyuşturucu yüzünden... | The Other Guys-5 | 2010 | |
| That"s Where I met Sheila. I Was a mess. | İşte Shelia ile o zaman tanıştım. O zaman tam bir hayal kırıklığıydım. İşte Sheile ile o zaman tanıştım. Berbat haldeydim. İşte Sheile ile o zaman tanıştım. Berbat haldeydim. İşte Sheile ile o zaman tanıştım. Berbat haldeydim. İşte Shelia ile o zaman tanıştım. O zaman tam bir hayal kırıklığıydım. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| The most stable!ob I could think of. | Gelmiş geçmiş en güzel masa başı iş. Düşünebildiğim en sağlam işti. Düşünebildiğim en sağlam işti. Düşünebildiğim en sağlam işti. Gelmiş geçmiş en güzel masa başı iş. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I!just don"t Wanna ever feel out of control like that ever again. | Bir daha o şekilde kendimi kaybetmek istemiyorum. Bir daha asla kontrolümü o şekilde kaybetmek istemiyorum. Bir daha asla kontrolümü o şekilde kaybetmek istemiyorum. Bir daha asla kontrolümü o şekilde kaybetmek istemiyorum. Bir daha o şekilde kendimi kaybetmek istemiyorum. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Don"t Worry. I got your back. | Şüphen olmasın, ben arkanı kollarım. Merak etme. Arkan bende. Merak etme. Arkan bende. Merak etme. Arkan bende. Şüphen olmasın, ben arkanı kollarım. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| NoW I say We go get in Ershon"s grill and see if he cracks. | Şimdi gidip Ershon'la konuşalım, bakalım ötecek mi. Şimdi gidip Ershon'u biraz sıkıştıralım. Bakalım bir şeyler bulabilecek miyiz? Şimdi gidip Ershon'la konuşalım, bakalım ötecek mi. Şimdi gidip Ershon'la konuşalım, bakalım ötecek mi. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| l"m tired of all this tippy toeing around. Okay. | Ağır ilerlemekten sıkıldım. Tamam. Etrafta boş boş dolanmaktan sıkıldım artık. Tamam. Ağır ilerlemekten sıkıldım. Tamam. Ağır ilerlemekten sıkıldım. Tamam. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I want to take my panties off. You've made a wise choice, you have. | Pantolonumu indirmek mi istersin? İsabetli bir karar. Külotumu çıkartmak istiyorum. Akıllıca bir seçim yaptın. Külotumu çıkartmak istiyorum. Akıllıca bir seçim yaptın. Külotumu çıkartmak istiyorum. Akıllıca bir seçim yaptın. Pantolonumu indirmek mi istersin? İsabetli bir karar. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Remember us, hotshot? Of course I do. Please, sit. | Bizi hatırladın mı? Tabii ki hatırladım. Lütfen oturun. Bizi hatırlıyor musun züppe? Tabii ki. Lütfen, oturun. Bizi hatırlıyor musun züppe? Tabii ki. Lütfen, oturun. Bizi hatırlıyor musun züppe? Tabii ki. Lütfen, oturun. Bizi hatırladın mı? Tabii ki hatırladım. Lütfen oturun. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Two of those Russian Waters, please. No lime Wedges,!just cucumber. | İki su gönder kızım, limon olmasın sadece salatalık olsun. İki tane Rus suyu, lütfen. Limona gerek yok, sadece salatalık. İki tane Rus suyu, lütfen. Limona gerek yok, sadece salatalık. İki tane Rus suyu, lütfen. Limona gerek yok, sadece salatalık. İki Rus suyu gönder kızım, limon olmasın sadece salatalık olsun. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Guess Where We!just came from? An explosion at your accounting office. | Biz buraya muhasebe ofisinizdeki patlama için gelmiştik. Nereden geldiğimizi biliyor musun? Muhasebe şirketinde olan bir patlamadan. Nereden geldiğimizi biliyor musun? Muhasebe şirketinde olan bir patlamadan. Nereden geldiğimizi biliyor musun? Muhasebe şirketinde olan bir patlamadan. Biz buraya muhasebe ofisinizdeki patlama için gelmiştik. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I!just thank God no one Was hurt or in!injured in a bad Way. | Şükürler olsun kimseye bir şey olmamış, ya da ciddi bir şekilde yaralanmamış. Tanrı'ya şükür ki kimse zarar görmedi ya da ağır yara almadı. Tanrı'ya şükür ki kimse zarar görmedi ya da ağır yara almadı. Tanrı'ya şükür ki kimse zarar görmedi ya da ağır yara almadı. Şükürler olsun kimseye bir şey olmamış, ya da ciddi bir şekilde yaralanmamış. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Hey, Andrew Lloyd Webber. The!jig is up, okay? | Hey, Andrew Lloyd Webber. Tamam, Andrew Lloyd Webber. Numara bitti, tamam mı? Tamam, Andrew Lloyd Webber. Numara bitti, tamam mı? Tamam, Andrew Lloyd Webber. Numara bitti, tamam mı? Andrew Lloyd Webber, gösteri bitti canım. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| We know that wasn't"t your security team that grabbed you. | Seni kaçıranlar güvenlik değildi. Seni kaçıranların özel koruma ekibin olmadığını biliyoruz. Seni kaçıranların özel koruma ekibin olmadığını biliyoruz. Seni kaçıranların özel koruma ekibin olmadığını biliyoruz. Seni kaçıranlar güvenlik değildi, biliyoruz. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| And We know you"re targeting a big fish to cover losses. | Kayıplarını gizlemek istiyordun. Ayrıca kayıplarını örtmek için büyük bir hedef aradığını da biliyoruz. Ayrıca kayıplarını örtmek için büyük bir hedef aradığını da biliyoruz. Ayrıca kayıplarını örtmek için büyük bir hedef aradığını da biliyoruz. Kayıplarını gizlemek için büyük balıkları hedef alıyorsun. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| You talk or I beat you so it don"t show no bruises. | Morluklarını gizlemeye çalışan orospular gibi konuşuyorsun. Şimdi konuş yoksa seni hiç iz kalmayacak şekilde döverim. Şimdi konuş yoksa seni hiç iz kalmayacak şekilde döverim. Şimdi konuş yoksa seni hiç iz kalmayacak şekilde döverim. Konuş yoksa her tarafını morartırım. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Captain, I am being straight With you. | ...sonucunda Beamen cinayetinin faili olarak tutuklandı. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Turn on the news, man. Nobody cares. | Bu akşam Shelia ile barışmam lazım. Git ama dikkatli ol. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| She also says... Yes. | En azından bize olmaz. Sağ yap. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I brought some music. | Güzel gözlükler | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I'm talking about the day in, day outers, the grinders. | Numara yapmayın, kimden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsunuz. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| I do... I have a Wonderful sense of humor. | Tamam. Sana süper bir fıkra anlatacağım. Lütfen anlat. Fıkraları çok severim. | The Other Guys-5 | 2010 | |
| ""Tell me! Tell me!"" He goes, ""Dad, I got a fuck for the duck, | "Ördeği verip siktim." | The Other Guys-5 | 2010 | |
| Uh oh! I hate it when you say "uh oh!" | Kaputum göçtü be. Senin "uh oh" demenden nefret ediyorum! Senin "uh oh" demenden nefret ediyorum! Senin "uh oh" demenden nefret ediyorum! Dediğini duydum. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| we couldn't do our job if it weren't for you guys doing all the paper work, | ...evrak işlerini siz halletmeseniz, biz işimizi yapıyor olamazdık. ...bütün o kâğıt işlerini yapmasanız, telefonları açmasanız... ...bütün o kâğıt işlerini yapmasanız, telefonları açmasanız... ...bütün o kâğıt işlerini yapmasanız, telefonları açmasanız... ...bizim yapmadığımız... | The Other Guys-6 | 2010 | |
| No offense, Bob. That's all right. | Kötü anlamda demiyorum. doğru Yanlış anlama, Bob. Önemli değil. Yanlış anlama, Bob. Önemli değil. Yanlış anlama, Bob. Önemli değil. Alınmak yok, Bob. Önemli değil. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Well, if you're asking, then I'll stop. Thank you. | Rica ediyorsan keserim. Sağ ol. Rica ediyorsan durabilirim. Teşekkürler. Rica ediyorsan durabilirim. Teşekkürler. Rica ediyorsan durabilirim. Teşekkürler. Rica ediyorsan keserim. Sağ ol. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| No. You don't have to. No, I don't like you. | Yok. Buna gerek yok. Senden hoşlanmıyorum. Hayır. Hiç gereği yok. Senden hoşlanmıyorum. Hayır. Hiç gereği yok. Senden hoşlanmıyorum. Hayır. Hiç gereği yok. Senden hoşlanmıyorum. Yok. Buna gerek yok. Senden hoşlanmıyorum. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Yeah? And said, "You know what? | Ve ne diyoruz? " Öyle mi? Ve ne dedik biliyor musun? Öyle mi? Ve ne dedik biliyor musun? Öyle mi? Ve ne dedik biliyor musun? Ee? Ve ne diyoruz? | The Other Guys-6 | 2010 | |
| What's up, man? Hey. Hey, guys. | Selam, çocuklar. nasıl gidiyor? Nasılsın dostum? Merhaba, çocuklar. Nasılsın dostum? Merhaba, çocuklar. Nasılsın dostum? Merhaba, çocuklar. Nasıl gidiyor? Selam, çocuklar. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Shit. No, actually, actually, that's... | Hayır, aslında bu... Hayır, aslında... Hayır, aslında bu... Hayır, aslında bu... | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Not true. I'm not stupid. | Bu doğru değil. Ben aptal değilim. Doğru değil. Ama aptal değilim. Doğru değil. Ama aptal değilim. Doğru değil. Ama aptal değilim. Bu doğru değil. Ben aptal değilim. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| There you go. Pop it off! Don't think, just go! | Bekliyoruz. düşünme sadece yap Evet. Ateş et! Düşünme, sadece yap. Evet. Ateş et! Düşünme, sadece yap. Evet. Ateş et! Düşünme, sadece yap. Hadi bakalım, patlat gitsin. Düşünme, yap. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Good luck, guys. Have a good one. Allen, let's go. | İyi şanslar, çocuklar. Allen, gidelim İyi şanslar çocuklar. Kolay gelsin. Allen, gidelim. İyi şanslar çocuklar. Kolay gelsin. Allen, gidelim. İyi şanslar çocuklar. Kolay gelsin. Allen, gidelim. İyi şanslar, çocuklar. Ne duruyorsun, gidiyoruz! | The Other Guys-6 | 2010 | |
| These guys are pros. Let's go! | Bu herifler profesyonel. gidelim Bu adamlar profesyonel. Gidelim! Bu adamlar profesyonel. Gidelim! Bu adamlar profesyonel. Gidelim! Bu herifler profesyonel. Hadi gidelim. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| No, I know. They just jumped 20 stories. | Tente bile yoktu. Yoktu, biliyorum. Biliyorum. 20. kattan atladılar. Biliyorum. 20. kattan atladılar. Biliyorum. 20. kattan atladılar. Yirminci kattan atladılar. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| I only hope God lets them take their .357s with them to heaven. | Tanrı'dan tek dileğim, onları 357 cennetinden birine alması. Tanrıdan tek bir umudum var. O da onları cennetine almasıdır. Tanrıdan tek bir umudum var. O da onları cennetine almasıdır. Tanrıdan tek bir umudum var. O da onları cennetine almasıdır. Tanrı'dan tek dileğim, onları 357 cennetinden birine alması. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| We're at a funeral. Show some respect. What? | Cenazedeyiz. Az saygı göster. Cenazedeyiz. Biraz saygı göster. Ne? Cenazedeyiz. Biraz saygı göster. Ne? Cenazedeyiz. Biraz saygı göster. Ne? Cenazedeyiz. Az saygı göster. Ne? | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Is it? Yeah. | Öyle mi? Evet. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Very sorry for your loss, ma'am. What a lovely hat. | Başınız sağ olsun. Güzel şapka. Kaybınız için çok üzgünüz, hanımefendi. Ne güzel bir şapka. Kaybınız için çok üzgünüz, hanımefendi. Ne güzel bir şapka. Kaybınız için çok üzgünüz, hanımefendi. Ne güzel bir şapka. Başınız sağ olsun. Şapkanız ne güzelmiş.; | The Other Guys-6 | 2010 | |
| It's fine, it's fine. Go, go. | Geçti, geçti. Devam! Tamam, tehlike geçti. Devam, devam. Tamam, tehlike geçti. Devam, devam. Tamam, tehlike geçti. Devam, devam. Geçti, geçti. Devam! | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Punish him. That's not even a move. | Kazan hadi. Kimse görmeden. Hallet şunu. Bu bir hamle bile değil. Hallet şunu. Bu bir hamle bile değil. Hallet şunu. Bu bir hamle bile değil. Cezalandır onu. Hareket bile etmiyor. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Too soon? Why'd you say that? | Too soon? Why'd you say that? Bu kadar çabuk mu asılıyorsun? Bunu neden söyledin ki? Bu kadar çabuk mu asılıyorsun? Bunu neden söyledin ki? Bu kadar çabuk mu asılıyorsun? Bunu neden söyledin ki? Daha erken mi? Niye böyle söyledin? | The Other Guys-6 | 2010 | |
| You are... I'm the winner! | sen... Ben kazandım. Sen... Ben kazandım! Sen... Ben kazandım! Sen... Ben kazandım! Sen... Ben kazandım. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| 9:15, let's have a great day, everybody! Cut the shit! | 9:15, herkese iyi günler. Kes şu zırvayı! Saat 09.15, iyi bir gün dileğiyle millet! Kes şu sesini! Saat 09.15, iyi bir gün dileğiyle millet! Kes şu sesini! Saat 09.15, iyi bir gün dileğiyle millet! Kes şu sesini! 9:15, herkese iyi günler. Kes ulan sesini. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| That's right. You girls stay here and get your type on. | Siz burada kalıp, karalamaya devam edin. Doğru. Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın. Doğru. Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın. Doğru. Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın. Doğru. Siz burada kalıp, karalamaya devam edin. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| You're not gonna shoot me. I won't? | Beni vurmayacaksın. Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? | The Other Guys-6 | 2010 | |
| G'day, mate. Hey. | İyi akşamlar. Hey. Merhaba, dostum. Merhaba, dostum. Merhaba, dostum. İyi akşamlar. Selam. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| That's your big case? Scaffolding permits? Yeah. | Büyük dosyadan anladığın bu mu? Yeah. Büyük dosyan bu mu? Kaçak bina iskelesi? Evet. Büyük dosyan bu mu? Kaçak bina iskelesi? Evet. Büyük dosyan bu mu? Kaçak bina iskelesi? Evet. Büyük dosyadan anladığın bu mu? Evet. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Hey, Douglas. How's the wife? She died. | Eşin nasıl Douglas? O öldü. Douglas. Karın nasıl? Öldü. Douglas. Karın nasıl? Öldü. Douglas. Karın nasıl? Öldü. Eşin nasıl Douglas? O öldü. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Excuse me, but you're under arrest, okay? What? | Pardon ama, tutuklusunuz. ne Affedersin ama tutuklusun, tamam mı? Ne? Affedersin ama tutuklusun, tamam mı? Ne? Affedersin ama tutuklusun, tamam mı? Ne? Pardon ama, tutuklusunuz. Ne? | The Other Guys-6 | 2010 | |
| What's the next part? As a floatation device. | Devamı neydi? Delil olarak kullanılabilir. Ondan sonra ne diyorduk? Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Ondan sonra ne diyorduk? Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Ondan sonra ne diyorduk? Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Devamı neydi? Sermaye kurma aracı olarak. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Couldn't see the car. It's big enough, mate. What? | Arabadan belli değil mi? Ne? Arabayı göremedin mi? Aslında çok büyüktür, dostum. Ne? Arabayı göremedin mi? Aslında çok büyüktür, dostum. Ne? Arabayı göremedin mi? Aslında çok büyüktür, dostum. Ne? Arabayı göremedin mi, koçum? Ne? | The Other Guys-6 | 2010 | |
| What the hell just happened? Where's my iPhone? | Ne oldu lan biraz önce? İphone'um nerede? Az önce ne oldu öyle? İphone'um nerede benim? Az önce ne oldu öyle? İphone'um nerede benim? Az önce ne oldu öyle? İphone'um nerede benim? Ne oldu lan biraz önce? İphone'um nerede? | The Other Guys-6 | 2010 | |
| That's the guy who took our guns, Captain. And my shoes! | Silahlarımızı alan adam bu amirim. Ve benim ayakkabılarımı da aldı. Silahlarımızı alan adam bu, Komiser. Ayrıca ayakkabılarımı. Silahlarımızı alan adam bu, Komiser. Ayrıca ayakkabılarımı. Silahlarımızı alan adam bu, Komiser. Ayrıca ayakkabılarımı. Silahlarımızı alan adam bu, amirim. Ve benim ayakkabılarımı da aldı. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| I've taken care of all necessary paper work. | Bütün kağıt işleri halledildi. Gerekli evrak işlemlerini ben hallediyorum. Gerekli evrak işlemlerini ben hallediyorum. Gerekli evrak işlemlerini ben hallediyorum. Bütün kağıt işleri halledildi. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| It's not dinner. Fine. | Bu bir akşam yemeği değil. güzel Akşam yemeği değil. Tamam. Akşam yemeği değil. Tamam. Akşam yemeği değil. Tamam. Bu bir akşam yemeği değil. Peki. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Who are you? I'm Dr. Sheila Gamble, his wife. | Sen kimsin? Ben Dr. Sheila Gamble, Allen'ın eşiyim. Sen kimsin? Dr. Sheila Gamble, karısıyım. Sen kimsin? Dr. Sheila Gamble, karısıyım. Sen kimsin? Dr. Sheila Gamble, karısıyım. Sen kimsin? Ben Dr. Sheila Gamble, Allen'ın eşiyim. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Sweetie, it's a workstation. Got it. | Burada çalışıyoruz, tatlım. Tatlım, burada çalışıyoruz. Anladım. Tatlım, burada çalışıyoruz. Anladım. Tatlım, burada çalışıyoruz. Anladım. Burada çalışıyoruz, tatlım. Anladım. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Are you really Allen's wife? I know. | Gerçekten Allen'ın karısı mısın? biliyorum Gerçekten, Allen'in karısı mısın? Biliyorum. Gerçekten, Allen'in karısı mısın? Biliyorum. Gerçekten, Allen'in karısı mısın? Biliyorum. Gerçekten Allen'ın karısı mısın? Biliyorum. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| It's gonna hit. It's gonna catch. | Pek tutmadı. Ama tutacak. Ama tutacak. Çok moda olacak. Ama tutacak. Çok moda olacak. Ama tutacak. Çok moda olacak. Ama tutacak. Çok fena tutacak. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| and, to be honest, we didn't speak. Three days | ...ve dürüst olmak gerekirse hiç konuşmadık. Üç gün boyunca... Dürüst olacağım, hiç konuşmadık. Üç gün... ...ve dürüst olmak gerekirse hiç konuşmadık. Üç gün boyunca... ...ve dürüst olmak gerekirse hiç konuşmadık. Üç gün boyunca... | The Other Guys-6 | 2010 | |
| I'll think of it. I'll think of it. Okay. | O zaman ben biraz daha düşüneyim Okay. Biraz düşüneyim. Biraz düşüneyim. Tamam. Biraz düşüneyim. Biraz düşüneyim. Tamam. Biraz düşüneyim. Biraz düşüneyim. Tamam. O zaman ben biraz daha düşüneyim. Tamam. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| It was so, so nice meeting you, Terry. It was my pleasure. Thank you. | Seninle tanıştığıma çok çok sevindim Terry. Benim için bir zevkti. Seninle tanıştığıma çok sevindim, Terry. O zevk bana ait. Teşekkürler. Seninle tanıştığıma çok sevindim, Terry. O zevk bana ait. Teşekkürler. Seninle tanıştığıma çok sevindim, Terry. O zevk bana ait. Teşekkürler. Seninle tanıştığıma çok çok sevindim Terry. Benim için bir zevkti. Ben teşekkür ederim. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| "when you get back home." Right. | seni bekliyor olacak, derim. doğru ...bunlar seni bekliyor olacak." Evet. ...bunlar seni bekliyor olacak." Evet. ...bunlar seni bekliyor olacak." Evet. ...bunlar eve geldiğinde seni bekliyor olacak, derim. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| And they are firm, and they are yours. You're a nice lady. | sert ve senin. Ne hoş bir eş. Çok diriler ve sana aitler. Çok tatlı bir bayansın. Çok diriler ve sana aitler. Çok tatlı bir bayansın. Çok diriler ve sana aitler. Çok tatlı bir bayansın. ...sert ve senin derim. Ne hoş bir eş. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Bye, Terry! Bye, Sheila! I'll never forget tonight. | Hoşça kal, Terry. Hoşça kal, Shelia. Bu akşamı hiç unutmayacağım. Hoşça kal, Terry! Hoşça kal, Sheila. Bu geceyi asla unutmayacağım. Hoşça kal, Terry! Hoşça kal, Sheila. Bu geceyi asla unutmayacağım. Hoşça kal, Terry! Hoşça kal, Sheila. Bu geceyi asla unutmayacağım. Hoşça kal, Terry. Sen de. Bu akşamı hiç unutmayacağım. | The Other Guys-6 | 2010 | |
| Nope, couldn't get a one. Found a cell phone. | Bir tane bile bulamadık. Bir telefon bulduk. Hayır, hiç bulamadık. Cep telefonu bulduk. Hayır, hiç bulamadık. Cep telefonu bulduk. Hayır, hiç bulamadık. Cep telefonu bulduk. Bir tane bile bulamadık. Bir telefon bulduk. | The Other Guys-6 | 2010 |