• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 168594

English Turkish Film Name Film Year Details
I can't stop thinking. Düşünmeden edemiyorum. Düşünmeden duramıyorum. The Orphanage-2 2007 info-icon
Remember what we called Sim�n when we met him? Simón'u ilk gördüğümüzde ona ne demiştik hatırlıyor musun? Onu ilk gördüğümüzde, Simón'u nasıl çağırdığımızı hatırlıyor musun? The Orphanage-2 2007 info-icon
"Two Little Kilos". "İki kilocuk." "İki Küçük Kiloluk'. The Orphanage-2 2007 info-icon
"My two little extra kilos". That's all he weighed. Benim küçük 2 kilom. Sadece o kadardı. "Benim iki küçük kiloluğum". Hep hepsi o kadar geliyordu. The Orphanage-2 2007 info-icon
The doctors said it wasn't enough. Doktor zayıf olduğunu söylüyordu. Gözüme bir türlü uyku girmiyor. Doktorlar çok zayıf olduğunu söylemişlerdi. The Orphanage-2 2007 info-icon
But it was plenty for us. Ama bu kadarı bile bize yeterdi. Ama bizim için yeter de artardı bile. The Orphanage-2 2007 info-icon
Although we knew Hatta normale dönme... Gerçi normal bir çocuk olabilmesinin zayıf bir şans olduğunun farkındaydık. The Orphanage-2 2007 info-icon
there was little chance he could ever be normal. ...şansının çok az olduğunu bilmemize rağmen. The Orphanage-2 2007 info-icon
But when we saw him, Ama onu gördüğümüzde... Ama onu gördüğümüzde, The Orphanage-2 2007 info-icon
saw his smile for the first time... ...ilk defa gülüşüne şahit olduğumuzda... ...gülümseyişini ilk defa gördüğümüzde... The Orphanage-2 2007 info-icon
his eyes, his bright eyes... ...onun o ışıl ışıl gözleri... Gözleri. Çakmak çakmak parlayan gözleri... The Orphanage-2 2007 info-icon
Sim�n made us strong, Carlos. Bizi güçlü kılan Simón'du, Carlos. Simón bizi güçlendirdi, Carlos. The Orphanage-2 2007 info-icon
Together, we're strong. Birlikte çok güçlüydük. Beraber kalarak güçlendik. The Orphanage-2 2007 info-icon
Together. Hep beraber. Beraber. The Orphanage-2 2007 info-icon
Forgive me if I get upset, but it's hard. Bu kadar dert ettiğim için beni affet, ama bu çok ağır. Sinir bozucu oluyorsam beni mazur gör, ama gerçekten zor. The Orphanage-2 2007 info-icon
Carlos, someone's in the bathroom. Carlos, banyoda biri var. The Orphanage-2 2007 info-icon
What is it? Someone was here. Ne oldu? Burada biri vardı. The Orphanage-2 2007 info-icon
Carlos, feel, it's still warm. Carlos baksana, hâlâ sıcak. Carlos, gel dokun, hâlâ sıcak. Tabii ki sıcak olacak, şimdi kalktım. The Orphanage-2 2007 info-icon
Sure, I just got up. Oradan yeni kalktım da ondan. The Orphanage-2 2007 info-icon
Someone got into bed. Yatakta biri vardı. Biri yatağa yatmıştı. Beni kandırdı. The Orphanage-2 2007 info-icon
I'm convinced. Biliyorum. The Orphanage-2 2007 info-icon
That's what Jung means when he says Jung'ın, "Yaşayanlar ile ölülerin bir arada var olması... Yaşayanların ölülerle... The Orphanage-2 2007 info-icon
it's in the subconscious that ...bilinçaltımızda bir arada yaşadığını söylediğinde Jung bu sözünde ciddiydi. The Orphanage-2 2007 info-icon
The Germans have another name for "the herald of death". Almanlar "ölüm habercisi" ne başka bir isim koymuşlardır. Almanlar "ölümün elçisi" için başka bir isim kullanırlar. The Orphanage-2 2007 info-icon
Doppelganger. "İnsanın Emsâli." "Doppelganger". The Orphanage-2 2007 info-icon
A being that appears in one's own image. Kişinin kendi siluetinde görünen varlık. Kişinin kendi suretinde beliren bir başka varlık. The Orphanage-2 2007 info-icon
A double. Bir kopyası. Çifti. The Orphanage-2 2007 info-icon
To glance at him, Bu varlığı, bu resimde veya diğerlerinde bir an olsun görmek... Size gösterdiğim bu ve diğerlerini daha iyi anlatabilmek için... The Orphanage-2 2007 info-icon
means, without the slightest doubt, ...en ufak bir şüphe yok ki,... ...aklınızdaki soru işaretlerini gidermesi açısından... The Orphanage-2 2007 info-icon
a passport to the other world. ...diğer dünyaya geçmek demektir. ...öbür dünyaya açık bir pasaport, diyebiliriz. The Orphanage-2 2007 info-icon
How long has your son been missing? Oğlunuz ne zamandan beri kayıp? Oğlunuz ne kadar süredir kayıp? Dokuz ay. The Orphanage-2 2007 info-icon
Strange things are happening. Things linked to his disappearance. Tuhaf şeyler oluyor. Bu olay ile bağlantılı şeyler. Onun kaybolmasıyla ilintili tuhaf şeyler oluyor. The Orphanage-2 2007 info-icon
I don't know who to turn to. Kime danışacağımı bilemedim. Kime başvuracağımı bilemiyorum. O kadar basit değildir. The Orphanage-2 2007 info-icon
It's not that simple. Bu o kadar kolay değil tabii. The Orphanage-2 2007 info-icon
You won't find an exorcist in the yellow pages. Sarı sayfalarda bir cinci hoca bulacak değilsiniz. Sarı sayfaları açıp bir cinci hoca bulamazsınız. The Orphanage-2 2007 info-icon
This is from my son's kidnapper. Bu çocuğumu kaçıran kişiye ait. Oğlumu kaçırandan almıştım. The Orphanage-2 2007 info-icon
The police say he's been dead for over 30 years. Polis onun 30 yıldan fazla bir süre önce öldüğünü söylüyor. Polis bu kişinin 30 yıldır ölü olduğunu söylüyor. The Orphanage-2 2007 info-icon
Someone has my son. Biri oğlumu aldı. Oğlum birinin elinde. Niye bilmiyorum. Ama elim kolum bağlı oturmayacağım. The Orphanage-2 2007 info-icon
I don't know why. But I won't do nothing. Nedenini bilmiyorum. Ama elim kolum bağlı oturamam. The Orphanage-2 2007 info-icon
There's someone in this field, someone I trust. Bu alanda güvendiğim birisi var. Bu alanda uzman biri var. Güvendiğim biri. The Orphanage-2 2007 info-icon
I'm talking from the heart. Samimiyetinize güvenerek soruyorum. Açık konuşacağım. The Orphanage-2 2007 info-icon
Would you allow a medium to visit your home? Evinize bir medyumun girmesine müsaade eder misiniz? Evinize bir medyumun gelmesine izin verir miydiniz? The Orphanage-2 2007 info-icon
This wasn't a children's room in the orphanage. Çocukların yetimhanede kaldıkları oda burası mıydı? Hayır, yatak odası arkada. The Orphanage-2 2007 info-icon
Then we should start here. O zaman buradan başlayalım. O hâlde işe oradan başlayacağız. Enrique! Tamam. Bir saat ver bana. The Orphanage-2 2007 info-icon
Enrique. Enrique. Deniz feneri mi? Hâlâ orada aslında, ama çalışmıyor artık. The Orphanage-2 2007 info-icon
Perfect, Memnuniyetle. The Orphanage-2 2007 info-icon
I want an old object from this house, Bu evin geçmişine ait eski... Çocuğun bu evde eskiden kullandığı bir objeyi istiyorum. The Orphanage-2 2007 info-icon
something related to its history. And, if possible, ...bir eşyaya ihtiyacım var. Ve, tabii mümkünse... The Orphanage-2 2007 info-icon
some clothing from the past. ...bu eşya bir kıyafet olsun. Ve şayet mümkünse eskiden giydiği bir elbise. The Orphanage-2 2007 info-icon
There's a police psychologist, Pilar, Gelen, polis psikolog Pilar'dır. Polis psikoloğu Pilar'dır. Seansa katılmak istiyordu. The Orphanage-2 2007 info-icon
who would like to attend the session. Sizin seansınıza katılmak istiyordu. The Orphanage-2 2007 info-icon
If you don't mind. Tabii eğer sizin için de sakıncası yoksa. Siz de uygun görürseniz. The Orphanage-2 2007 info-icon
Cops! The cops is cool! Olur. Polisleri severim. Ne âlâ, ne âlâ! Polisler iyidir. The Orphanage-2 2007 info-icon
What does she need that doll for? O oyuncak bebekle ne yapacak ki? O bebeği niye istedi? Transa geçişi kolaylaştırmak için. The Orphanage-2 2007 info-icon
To facilitate her trance. Odaklanmasını kolaylaştırmak için kullanacak. The Orphanage-2 2007 info-icon
Clothing and objects get her into it Elbise ve eşyalar onu kıvama getirir... Giysiler ve objeler onun geçişini sağlar... The Orphanage-2 2007 info-icon
and begin the regression. ...ve geri dönüşü başlatır. ...ve çekilişi başlatır. The Orphanage-2 2007 info-icon
Regression? A psychic summoning. Geri dönüş mü? Ruhu geri çağırma. Çekiliş derken? Ruhani bir davet. The Orphanage-2 2007 info-icon
Past, present and future are superimposed, and cross. Gelecek, geçmiş ve şimdi üst üste getirilir ve kesiştirilir. Geçmiş, şu an ve gelecek üst üste eklenmiş ve kesişmektedir. The Orphanage-2 2007 info-icon
Like a sort of time travel. Bir nevî zamanda seyahat. Zaman yolculuğu gibi düşünebilirsiniz. The Orphanage-2 2007 info-icon
It may sound like witchcraft, Kulağa büyücülük gibi gelebiliyor. Büyücülük gibi gelebilir, ama paralel algılamalardan korkmamalısınız. The Orphanage-2 2007 info-icon
but you mustn't fear parallel perception. Ama koşut sezgiden korkmamalısınız. The Orphanage-2 2007 info-icon
If there's anything, Aurora will see it. Eğer bir şey çıkarsa, Aurora görecektir. Bir şey varsa Aurora bunu görecektir. The Orphanage-2 2007 info-icon
I hope we'll all see it. Umarım hepimiz görürüz. İnşallah hepimiz görebiliriz. The Orphanage-2 2007 info-icon
Everything's ready, Enrique. Her şey hazır mı, Enrique? Her şey hazır, Enrique. The Orphanage-2 2007 info-icon
Whenever you want. İstediğiniz zaman başlayabiliriz. Siz ne zaman başlarsanız. The Orphanage-2 2007 info-icon
Aurora, can you hear me? Perfectly. Aurora, beni duyuyor musun? Çok iyi duyuyorum. Aurora, beni duyabiliyor musun? Gayet net olarak. The Orphanage-2 2007 info-icon
Everything around you is beginning to fade. Etrafındaki her şey gözden kaybolmaya başlıyor. Etrafındaki her şey solmaya başlıyor. The Orphanage-2 2007 info-icon
Darkness is forming a circle around you, Karanlık etrafını sarıyor... Karanlık senin etrafında bir daire örüp seni içine alıyor. The Orphanage-2 2007 info-icon
it's closing in on you. Sana doğru yaklaşıyor. The Orphanage-2 2007 info-icon
Everything is fading. We're no longer here. Her şey kayboluyor. Biz artık burada değiliz. Her şey kararıyor. Bizler burada değiliz şimdi. The Orphanage-2 2007 info-icon
Now you're alone in the darkness, Şu an karanlıkta yalnız başınasın. Artık karanlıkta tek başınasın... The Orphanage-2 2007 info-icon
and the darkness begins to disappear. Ve karanlık da yok olmaya başlıyor. ...ve karanlık yok olmaya başlıyor. The Orphanage-2 2007 info-icon
I'm going to count down 10'dan geriye doğru sayacağım. Ondan geriye doğru saymaya başlayacağım. The Orphanage-2 2007 info-icon
and once I've finished, Ve bitirir bitirmez... Ve bitirdiğim vakit... The Orphanage-2 2007 info-icon
you can go wherever you want ...istediğin her yere gidebileceksin... ...istediğin yere gidebilecek ve bu evde saklananı görebileceksin. The Orphanage-2 2007 info-icon
and will be able to see ...ve bu evde kimin saklandığını görebileceksin. The Orphanage-2 2007 info-icon
Ten... 10... On. The Orphanage-2 2007 info-icon
Nine... 9... Dokuz. The Orphanage-2 2007 info-icon
Eight... 8... Sekiz. The Orphanage-2 2007 info-icon
You can open your eyes. Şimdi gözlerini açabilirsin. Gözlerini açabilirsin. The Orphanage-2 2007 info-icon
It's cold, Çok soğuk. The Orphanage-2 2007 info-icon
the window is open. Pencere açık kalmış. Cam açık. The Orphanage-2 2007 info-icon
Aurora, Aurora. Aurora, etrafına bakmanı istiyorum. Orada biri var mı? The Orphanage-2 2007 info-icon
I want you to look around you. Etrafına bir göz gezdirmeni istiyorum. The Orphanage-2 2007 info-icon
Is there anyone with you? Orada senden başka kimse var mı? The Orphanage-2 2007 info-icon
I can hear someone. Birilerini duyabiliyorum. Birini duyabiliyorum. The Orphanage-2 2007 info-icon
I can hear... Duyabiliyorum. Birini... The Orphanage-2 2007 info-icon
It comes and goes. Ses gelip gidiyor. Gelip gidiyor. The Orphanage-2 2007 info-icon
I can't hear it anymore. Şu an duyamıyorum. Ses kesildi şimdi. The Orphanage-2 2007 info-icon
I think I've lost them. Sanırım onları kaybettim. Kaybettim galiba. The Orphanage-2 2007 info-icon
I can hear something. Şimdi tekrar duyuyorum. Bir şey duyuyorum. The Orphanage-2 2007 info-icon
...all alone. ...yapayalnız. ...yalnız başına. The Orphanage-2 2007 info-icon
Children, Çocuklar... Çocuklar. Çocuk olduklarına eminim. The Orphanage-2 2007 info-icon
I'm sure it's children. Evet, bu ses çocuklara ait. The Orphanage-2 2007 info-icon
At the end of the hall. I think it's them. Koridorun sonunda. Sanırım onlar. Sesleri koridorun sonundan geliyor galiba. The Orphanage-2 2007 info-icon
But there's someone. Ama içerde biri var. Ama içeride biri var. The Orphanage-2 2007 info-icon
Why are you crying? Neden ağlıyorsunuz? Niye ağlıyorsunuz? The Orphanage-2 2007 info-icon
We're sick! Who's sick? Hastayız. Kim hasta? Hastayız! Hasta olan kim? The Orphanage-2 2007 info-icon
I won't hurt you. Size zarar vermeyeceğim. Canınızı yakmayacağım. Açın kapıyı. Korkmayın. The Orphanage-2 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 168589
  • 168590
  • 168591
  • 168592
  • 168593
  • 168594
  • 168595
  • 168596
  • 168597
  • 168598
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact