• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 168592

English Turkish Film Name Film Year Details
Sleep with Sim�n tonight. Sen bu gece Simón'un yanında yat. Bu gece Simón ile yat. Sen bu gece Simón'un yanında yat. The Orphanage-1 2007 info-icon
If she shows up again, we'll call the cops. Eğer gene gelirse, polisi ararız. Yine gelecek olursa polisleri ararız. Eğer gene gelirse, polisi ararız. The Orphanage-1 2007 info-icon
Can I wake up? Uyanabilir miyim? Kalkabilir miyim? Uyanabilir miyim? The Orphanage-1 2007 info-icon
You are awake. Zaten uyanmışsın. Uyanmışsın. Zaten uyanmışsın. The Orphanage-1 2007 info-icon
You can get up now. Kalkabilirsin. Kalkabilirsin artık. Kalkabilirsin. The Orphanage-1 2007 info-icon
Wendy gets old and dies? Wendy yaşlanıp öldü mü? Wendy yaşlanıp ölüyor mu? Wendy yaşlanıp öldü mü? The Orphanage-1 2007 info-icon
Wendy gets old, but Peter Pan takes her daughter to Neverland. Wendy yaşlandı, ama Peter Pan onun kızını Varolmayan Ülke'ye götürdü. Wendy yaşlanıyor ama Peter Pan Neverland'a onun kızını götürüyor. Wendy yaşlandı, ama Peter Pan onun kızını Varolmayan Ülke'ye götürdü. Wendy yaşlandı, ama Peter Pan onun kızını Varolmayan Ülke'ye götürdü. The Orphanage-1 2007 info-icon
Why doesn't Wendy go too? Wendy neden gitmemiş? Wendy niye gitmiyor? Wendy neden gitmemiş? The Orphanage-1 2007 info-icon
If Peter Pan came to get me, would you come too? Eğer Peter Pan beni götürmeye gelseydi, sen de gelir miydin? Peter Pan beni almaya gelseydi sen de gelir miydin? Eğer Peter Pan beni götürmeye gelseydi, sen de gelir miydin? The Orphanage-1 2007 info-icon
I'm too old to go to Neverland. Varolmayan Ülke'ye gitmek için çok büyüğüm. Ben Neverland'a gitmek için fazla büyüğüm. Varolmayan Ülke'ye gitmek için çok büyüğüm. The Orphanage-1 2007 info-icon
How old are you? 37. Kaç yaşındasın? 37. The Orphanage-1 2007 info-icon
At what age will you die? Kaç yaşında öleceksin peki? Kaç yaşında öleceksin? Kaç yaşında öleceksin peki? The Orphanage-1 2007 info-icon
What sort of question is that? Bu nasıl bir soru? Ne biçim bir soru bu? Bu nasıl bir soru? The Orphanage-1 2007 info-icon
Not for a long time, when you're much older. Sen çok çok büyüyene kadar ölmeyeceğim. Sen iyice büyüyüp adam olana kadar ölmeyeceğim. Sen çok çok büyüyene kadar ölmeyeceğim. The Orphanage-1 2007 info-icon
I won't get older. Ben büyümeyeceğim. The Orphanage-1 2007 info-icon
I'm not going to grow up. Hiç yaşlanmayacağım. Ben yaşlanmayacağım. Hiç yaşlanmayacağım. The Orphanage-1 2007 info-icon
Like Peter Pan? Peter Pan gibi mi? Peter Pan gibi mi? Yeni arkadaşlarım gibi. Peter Pan gibi mi? The Orphanage-1 2007 info-icon
Like my new friends. Yeni arkadaşlarım gibi. The Orphanage-1 2007 info-icon
There's more than one? Six. Birden çoklar mı? 6 tane. Birden fazla mı sayıları? Altı. Birden çoklar mı? 6 tane. The Orphanage-1 2007 info-icon
They won't grow up either? They can't. Onlar da büyümeyecekler mi? Büyüyemezler. The Orphanage-1 2007 info-icon
What are they holding? Ne tutuyorlar bunlar ellerinde böyle? Ellerindekiler ne? Oynamak için hazineler. Ne tutuyorlar bunlar ellerinde böyle? The Orphanage-1 2007 info-icon
Treasures. To play with. Eşyaları. Oynamak için. The Orphanage-1 2007 info-icon
Your friends play together? Arkadaşların beraber oynuyorlar mı? Arkadaşların birlikte mi oynuyorlar? E, herhâlde. Arkadaşların beraber oynuyorlar mı? The Orphanage-1 2007 info-icon
They steal your treasure, Değerli bir şeyini alıyorlar,... Hazineni, sevdiğin bir şeyi çalıyorlar, sen de aramaya başlıyorsun. Değerli birşeyini alıyorlar,... The Orphanage-1 2007 info-icon
That's the game? Finding treasure? Oyun bu mu yani? Eşyaları bulmak mı? Oyun bu mu? Hazine bulmaca? Evet, ipuçlarını takip ederek ama. Oyun bu mu yani? Eşyaları bulmak mı? The Orphanage-1 2007 info-icon
Yes, but following the clues. Evet, ama ipuçlarını takip ederek. Evet ama ipuçlarını izlemelisin. Evet, ama ipuçlarını takip ederek. Evet, ama ipuçlarını takip ederek. The Orphanage-1 2007 info-icon
If you find it, they grant you a wish. Eğer bulabilirsen, sana bir dilek hakkı veriyorlar. The Orphanage-1 2007 info-icon
Well now. Peki o zaman. The Orphanage-1 2007 info-icon
And you have a treasure? Senin sevdiğin bir şey var mı? Senin bir hazinen var mı peki? Özel madeni paralar. Senin sevdiğin birşey var mı? The Orphanage-1 2007 info-icon
Special coins. Özel bozuk paralar. The Orphanage-1 2007 info-icon
An old man left them in the park. I think they're gold Yaşlı bir adam onları parkta bıraktı. Sanırım altınlar... The Orphanage-1 2007 info-icon
and very valuable. ...ve çok değerliler. The Orphanage-1 2007 info-icon
Want to see them? Görmek ister misin? The Orphanage-1 2007 info-icon
Don't look yet. Bakma. Bakma daha. Bakma. The Orphanage-1 2007 info-icon
Where'd you get all this? I found it. Bunlar nerden çıktı? Buldum. Bunların hepsini nereden aldın? Buldum. Bunlar nerden çıktı? Buldum. The Orphanage-1 2007 info-icon
What's this? Nedir bu? Bu nedir? Nedir bu? The Orphanage-1 2007 info-icon
The first ice cream I had after my tonsils operation. Bademcik ameliyatımdan sonra yediğim ilk dondurma. The Orphanage-1 2007 info-icon
The special coins. Özel bozuk paralar. Özel madeni paralar. Özel bozuk paralar. The Orphanage-1 2007 info-icon
They're not coins, they're milk teeth. Bunlar para değil, süt dişleri. The Orphanage-1 2007 info-icon
Where'd you find them? See? Nerden buldun bunları? Şimdi anladın mı? The Orphanage-1 2007 info-icon
They're the first clue. They've got my coins. Bu ilk ipucu. Bozuk paralarımı aldılar. The Orphanage-1 2007 info-icon
You want to play treasure hunt? Eşya saklamaca mı oynamak istiyorsun? Define Peşinde mi oynamak istiyorsun? Eşya saklamaca mı oynamak istiyorsun? The Orphanage-1 2007 info-icon
The game's started. Oyun zaten başladı. Hayır. Oyun zaten başladı. Oyun zaten başladı. The Orphanage-1 2007 info-icon
If I find my treasure, I can make a wish. Eğer bozuk paralarımı bulabilirsem, bir dilek hakkım olacak. The Orphanage-1 2007 info-icon
Sand. Where do you find sand? Kum. Kumu nerden buldun? Kum. Kumu nereden buldun? Kum. Kumu nerden buldun? The Orphanage-1 2007 info-icon
You set this up, right? Bunları sen ayarladın, değil mi? Bunları sen hazırladın, değil mi? Bunları sen ayarladın, değil mi? The Orphanage-1 2007 info-icon
The beach? No, it has to be at home. Sahilde mi? Hayır, evde olmalı. Kumsaldan mı? Hayır, oyun evde oynanmalı. Sahilde mi? Hayır, evde olmalı. The Orphanage-1 2007 info-icon
What's this? Bu ne şimdi? Nedir bu? Bu ne şimdi? The Orphanage-1 2007 info-icon
The sewing box! Dikiş kutusu! The Orphanage-1 2007 info-icon
Sim�n, wait! Simón, bekle. Simón, dur! Simón, bekle. The Orphanage-1 2007 info-icon
Come on, hurry up! Hadi, acele et. Çabuk, çabuk. Acele et! Hadi, acele et. The Orphanage-1 2007 info-icon
This rings a bell. Ben bunu bir yerden hatırlıyorum. Şimdi oldu işte. Mutfağın anahtarı bu! Ben bunu bir yerden hatırlıyorum. The Orphanage-1 2007 info-icon
The key in the kitchen! Mutfaktaki anahtar bu. Mutfakta ki anahtar bu. The Orphanage-1 2007 info-icon
Those are Daddy's... Onlar babanın. Elleme! Dilek kazandım, dilek kazandım! The Orphanage-1 2007 info-icon
I can make a wish! Artık dilek dileyebilirim. The Orphanage-1 2007 info-icon
Leave that alone! Kes şunu. Bırak onları! Kes şunu. The Orphanage-1 2007 info-icon
Those are our things, you shouldn't touch them. Bunlar bizim eşyalarımız. Onlara dokunamazsın. Onlar büyüklerin eşyaları, onları karıştırmamalısın. Bunlar bizim eşyalarımız. Onlara dokunamazsın. The Orphanage-1 2007 info-icon
I didn't. It was them! Ben yapmadım. Onlar hazırladı. The Orphanage-1 2007 info-icon
Don't lie to me. I'm not lying. Bana yalan söyleme. Yalan söylemiyorum. Bana yalan söyleme. Söylemiyorum. Bana yalan söyleme. Yalan söylemiyorum. The Orphanage-1 2007 info-icon
You're lying! You say you're my mother, Sen yalan söylüyorsun! Benim annem olduğunu söylüyorsun... The Orphanage-1 2007 info-icon
What? You're not my mother. Ne dedin? Sen benim annem değilsin. Ne dedin sen? Annem değilsin. Ne dedin? Sen benim annem değilsin. The Orphanage-1 2007 info-icon
Who told you that? My friend told me. Kim söyledi bunu? Arkadaşım. The Orphanage-1 2007 info-icon
What friend? Tom�s. Hangi arkadaşın? Tomás. The Orphanage-1 2007 info-icon
Tom�s said I'm just like them, Tomás benim de onlar gibi olduğumu söyledi. The Orphanage-1 2007 info-icon
I have no mother or father. And I'm going to die. Ne annem ne babam varmış. Ve ölecekmişim. The Orphanage-1 2007 info-icon
You're not my mother, you're a liar! Sen benim annem değilsin. Sen yalancının tekisin. Sen benim annem değilsin, sen bir yalancısın! Sen benim annem değilsin. Sen yalancının tekisin. The Orphanage-1 2007 info-icon
We wanted you to be a bit older to talk about certain things. Bazı şeyleri senle konuşmak için biraz büyümeni bekliyorduk. Bazı konuları konuşmak için biraz daha büyümeni bekliyorduk. Bazı şeyleri senle konuşmak için biraz büyümeni bekliyorduk. The Orphanage-1 2007 info-icon
If you want to ask us anything... Eğer bize sormak istediğin bir şey varsa... Bize sormak istediğin bir şey varsa... Eğer bize sormak istediğin birşey varsa... The Orphanage-1 2007 info-icon
Is Father Christmas a lie too? Noel baba da yalan mı? Noel Baba da mı gerçek değil? Noel baba da yalan mı? The Orphanage-1 2007 info-icon
Sim�n... Simón... The Orphanage-1 2007 info-icon
You heard Mummy and that lady, ...anneni o yaşlı hanımla konuşurken duydun... Annen ile o bayanın konuşmalarını dinledin, zarfı görüp bu oyunu oynadın. The Orphanage-1 2007 info-icon
saw the envelope and invented the game ...zarfı gördün ve sırf sormaktan korktuğun için... The Orphanage-1 2007 info-icon
What if I don't take them? Onları içmezsem ne olur? Onları almazsam ne olur? Hiçbir şey olmaz. Onları içmezsem ne olur? The Orphanage-1 2007 info-icon
Nothing would happen. Hiçbir şey. The Orphanage-1 2007 info-icon
If I don't take them, how soon would I die? Eğer bunları almazsam ne kadar süre sonra ölürüm? Onları almazsam ne zaman ölürüm? Eğer bunları almazsam ne kadar süre sonra ölürüm? The Orphanage-1 2007 info-icon
It would take many days, even weeks. Çok uzun süre sonra. Günler, belki de haftalar sürebilir. Çok uzun süre sonra. The Orphanage-1 2007 info-icon
Don't worry, we'll take care of you. You won't get sick or die. Merak etme, biz sana bakacağız. Ne hasta olacaksın ne de öleceksin. Merak etme, biz sana bakarız. Hastalanmayacak ya da ölmeyeceksin. Merak etme, biz sana bakacağız. Ne hasta olacaksın ne de öleceksin. The Orphanage-1 2007 info-icon
OK? Anlaştık mı? Tamam mı? Anlaştık mı? The Orphanage-1 2007 info-icon
You don't love me! It's a lie! Beni sevmiyorsun. Bu bir yalan! Beni sevmiyorsun. Yalan söyleme. Beni sevmiyorsun. Bu bir yalan! The Orphanage-1 2007 info-icon
Come down, son! Simón, hadi aşağı gel. Aşağı gelsene oğlum. Simón, hadi aşağı gel. The Orphanage-1 2007 info-icon
Hurry, the first kids are here! Come on! Acele et, ilk çocuklar geldi. Hadi. Hadisene oğlum. İlk çocuklar geldi bile. Acele et, ilk çocuklar geldi. Hadi. The Orphanage-1 2007 info-icon
We can't go yet. I want to show you something. Henüz gidemeyiz. Sana bir şey göstermek istiyorum. Henüz gidemeyiz. Sana birşey göstermek istiyorum. The Orphanage-1 2007 info-icon
What is it? Tom�s' little house. Ne göstereceksin? Tomás'ın küçük evini. The Orphanage-1 2007 info-icon
Not now, darling. You can show me tomorrow. Şimdi olmaz, aşkım. Yarın da gösterebilirsin. The Orphanage-1 2007 info-icon
Not now, Sim�n. Now! Şimdi olmaz dedim, Simón. Şimdi. Şimdi olmaz, Simón. Şimdi! Şimdi olmaz dedim, Simón. Şimdi. The Orphanage-1 2007 info-icon
Go downstairs right now! Hemen aşağıya iniyorsun. İnmeyeceğim. Derhâl aşağıya iniyorsun! İstemiyorum! Hemen aşağıya iniyorsun. İnmeyeceğim. The Orphanage-1 2007 info-icon
Come and see Tom�s' house. Gelip Tomás'ın evini göreceksin. The Orphanage-1 2007 info-icon
If you don't want to go downstairs, don't. Eğer aşağıya gelmek istemiyorsan, gelme. Aşağıya inmek istemiyorsan inme. Eğer aşağıya gelmek istemiyorsan, gelme. The Orphanage-1 2007 info-icon
No one is forcing you. Kimse seni zorlamıyor. The Orphanage-1 2007 info-icon
WELCOME Hoş geldiniz. HOŞGELDİNİZ Hoşgeldiniz. The Orphanage-1 2007 info-icon
Darling! Bir tanem. Tatlım! Yavrum? Bir tanem. Birtanem. The Orphanage-1 2007 info-icon
Sim�n, son. Simón, oğlum. Simon, tatlım. Simón, oğlum. Simón, oğlum. Simón, oğlum. The Orphanage-1 2007 info-icon
What's going on? Neler oluyor burada? Ne oluyor? Neler oluyor burada? The Orphanage-1 2007 info-icon
Darling! Hayatım! Tatlım! Hayatım! Hayatım! The Orphanage-1 2007 info-icon
Darling! Bi'tanem. Yavrum! Bi'tanem. The Orphanage-1 2007 info-icon
He's over there, Carlos! Orada, Carlos! The Orphanage-1 2007 info-icon
There's no one, Laura! Come on. Orada kimse yok, Laura. Hadi. Orada kimse yok, Laura! Orada kimse yok, Laura. Hadi. The Orphanage-1 2007 info-icon
There's no one! We can't stay here! Kimse yok orada. Burada kalamayız! Orada kimse yok. Burada duramayız! Kimse yok orada. Burada kalamayız! The Orphanage-1 2007 info-icon
He's there, Carlos! O orada, Carlos! The Orphanage-1 2007 info-icon
Carlos is here. Carlos burada. The Orphanage-1 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 168587
  • 168588
  • 168589
  • 168590
  • 168591
  • 168592
  • 168593
  • 168594
  • 168595
  • 168596
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact