Search

English Turkish Sentence Translations Page 166738

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
If you can't forget him, why don't you ride side saddle?	Aklından çıkartamıyorsan, neden ata yan oturmuyorsun?	The Magnificent Seven-3	1960
How about I bring him some? It isn't food he's hungry for.	Yiyecek götürsem nasıl olur? Onun açlığı yiyeceğe karşı değil.	The Magnificent Seven-3	1960
Then let me tie a can to his tail. Right now, he's like an itch I can't scratch.	O halde kuyruğuna teneke bağlayayım. Şu anda onu kaşıyamam.	The Magnificent Seven-3	1960
You know, it's funny. Now that he's gone, I kinda miss him.	Biliyor musun, komik bir durum. Gittiğinden beri, sanki onu özledim.	The Magnificent Seven-3	1960
Where are they, Tomas? Luis! Asunci�n! Demetrio!	Neredeler, Tomas? Luis. Asuncion. Demetrio.	The Magnificent Seven-3	1960
You know, I've been in some towns where the girls aren't very pretty.	Kızların fazla güzel olmadığı kasabalarda bulundum, bilirsiniz.	The Magnificent Seven-3	1960
As a matter of fact, I've been in some towns where they were downright ugly.	Doğrusu, kızların tamamen çirkin olduğu kasabalarda da bulundum.	The Magnificent Seven-3	1960
But this is the first time I've been in a town where there's no girls at all.	Ama bu, hiç kız olmayan bir kasabaya ilk gelişim.	The Magnificent Seven-3	1960
If we're not careful, we can have quite a social life here!	Dikkatli olmazsak, burada tüm sosyal hayatımız biter!	The Magnificent Seven-3	1960
It's not so bad. I fell in with a fast crowd that hangs out near the fountain.	O kadar kötü değil. Çeşmenin yanında bir kalabalıkla karşılaştım.	The Magnificent Seven-3	1960
I'll show you where.	Nerede olduğunu göstereyim.	The Magnificent Seven-3	1960
I'm sorry, Britt. I didn't mean to spoil it. Shut up!	Üzgünüm, Britt. Bozmak istememiştim. Kes sesini.	The Magnificent Seven-3	1960
I was aiming at the horse.	Ata nişan almıştım.	The Magnificent Seven-3	1960
It's almost certain they saw us.	Bizi gördükleri kesin.	The Magnificent Seven-3	1960
V�lgame Dios! lf he comes now...	Valgame Dios! Şimdi gelirse...	The Magnificent Seven-3	1960
If he rides in with no idea of the reception we can prepare for him,	Onun için hazırlayacağımız karşılamadan haberi olmadan gelirse,	The Magnificent Seven-3	1960
I promise you, we'll all teach him something about the price of corn.	söz veriyorum, ona mısırın fiyatı hakkında iyi bir ders vereceğiz.	The Magnificent Seven-3	1960
Get that butt tight in your shoulder. If you don't, two things will happen.	Dipçiği omuzunda sıkı tut. Bunu yapmazsan, iki sonucu olur.	The Magnificent Seven-3	1960
Come on, little bull!	Hadi, küçük bo¡ga.	The Magnificent Seven-4	1960
You do anything to me and l�ll kill you while you are doing it.	Bana bir ºey yaprsan, daha iºin bitmeden seni öldürürüm.	The Magnificent Seven-4	1960
You almost took my eye out! Let me go. Let me go!	Neredeyse gözümü çikartiyordun. Birak beni. Birak gideyim.	The Magnificent Seven-4	1960
You bite me and l�ll bite you!	Beni isirdin, ben de seni isiraca¡gim.	The Magnificent Seven-4	1960
l got a good mind to throw you in the water.	Seni suya atmayi düºünüyordum.	The Magnificent Seven-4	1960
Smash you with a rock! Cut your head off!	Kayayla seni ezece¡gim. Kafani kopartaca¡gim.	The Magnificent Seven-4	1960
Shut up. Shut up!	Kes sesini. Kes sesini.	The Magnificent Seven-4	1960
Where are the others? Huh? l�ll never tell you.	Di¡gerleri nerede? Hii? Asla söylemeyece¡gim.	The Magnificent Seven-4	1960
Who is she? From our village.	Bu kim? Bizim kasabadan.	The Magnificent Seven-4	1960
So that�s where they were. You hid them.	Demek kizlar burada. Onlari sakladiniz.	The Magnificent Seven-4	1960
Sure they hid them. But she won�t tell where.	Tabii sakladilar. Nereye oldu¡gunu söylemez.	The Magnificent Seven-4	1960
They�re afraid. She�s afraid of me, you, him all of us.	Korkuyorlar. Benden, senden, hepimizden korkuyor.	The Magnificent Seven-4	1960
Farmers! Their families told them we�d rape them.	çiftçiler. Aileleri onlara tecavüz edebilece¡gimizi söylemiº.	The Magnificent Seven-4	1960
Well, we might.	Evet, olabilirdi.	The Magnificent Seven-4	1960
ln my opinion, though, you might have given us the benefit of the doubt.	Yine de bence, bize o kuºkuyu yaºama ºansini verebilirdiniz.	The Magnificent Seven-4	1960
But... just as you please.	Ama nasil istersen.	The Magnificent Seven-4	1960
As long as you were out there, why didn�t you bring �em all in?	Diºaridayken neden hepsini içeri almadiniz?	The Magnificent Seven-4	1960
What for? Leave them out there.	Ne için? Onlari yerlerinde birak.	The Magnificent Seven-4	1960
Let Calvera find them. He�ll take good care of them.	Birak Calvera bulsun. O ilgilenir.	The Magnificent Seven-4	1960
Bring them in.	Içeri getirin.	The Magnificent Seven-4	1960
Show him the way.	Ona yolu gösterin.	The Magnificent Seven-4	1960
Come on, little angel!	Hadi, küçük melek.	The Magnificent Seven-4	1960
Gently, boy.	Kibar olun, çocuklar.	The Magnificent Seven-4	1960
Gently.	Kibar.	The Magnificent Seven-4	1960
l can�t tell you how wonderful it was for you se�oritas to fix dinner for us.	Siz bayanlarin bize yemek hazirlamasinin ne kadar harika oldu¡gunu anlatamam.	The Magnificent Seven-4	1960
How�s the food? Great.	Yemek nasil? Harika.	The Magnificent Seven-4	1960
Chicken enchiladas, carne asada and Spanish rice. Looks good.	Tavuk enchiladas, carne asada ve ispanyol pilavi. Güzel.	The Magnificent Seven-4	1960
These people really know how to cook. Dig in, there�s tons of it.	Bunlar yemek yapmayi biliyor. Yumulun, yi¡ginla yemek var.	The Magnificent Seven-4	1960
Do you know what the villagers have been eating since we got here?	Buraya geldi¡gimizden beri kasabalilar ne yiyor biliyor musun?	The Magnificent Seven-4	1960
Tortillas and a few beans, that�s all.	Ekmek ve biraz fasulye, hepsi bu.	The Magnificent Seven-4	1960
Thank you. You�re welcome.	Teºekkürler. Rica ederim.	The Magnificent Seven-4	1960
Do you have an older, grateful sister at home?	Evde güzel bir ablan var mi?	The Magnificent Seven-4	1960
No, sir. Many thanks. You�re welcome.	Hayir, bayim. çok teºekkür. Rica ederim.	The Magnificent Seven-4	1960
Squeeze.	Sikiºtir.	The Magnificent Seven-4	1960
Miguel, didn�t l tell you to squeeze? Hm?	Miguel, sana sikiºtir demedim mi?	The Magnificent Seven-4	1960
Just like when you�re milking a goat, Miguel.	Bir keçiyi sa¡garken yapti¡gin gibi, Miguel.	The Magnificent Seven-4	1960
lt�s that l get excited. Well, don�t get excited!	Sadece heyecanlandim. Hiç heyecanlanma.	The Magnificent Seven-4	1960
Now, this time, squeeze. Slowly, but squeeze.	ªimdi, bu sefer, sikiºtir. Yavaºça, ama sikiºtir.	The Magnificent Seven-4	1960
All right, squeeze.	Pekala, sikiºtir. Aptal.	The Magnificent Seven-4	1960
Squeeze!	Sikiºtir.	The Magnificent Seven-4	1960
l�ll tell you what. Don�t shoot the gun.	Ne yapaca¡gini söyleyeyim. Ateº etme.	The Magnificent Seven-4	1960
You take the gun like this and you use it like a club. All right?	Silahi bu ºekilde tut ve bir sopa gibi kullan. Tamam mi?	The Magnificent Seven-4	1960
Flaco!	Flaco.	The Magnificent Seven-4	1960
Good afternoon.	Tünaydin.	The Magnificent Seven-4	1960
Howdy.	Ne haber.	The Magnificent Seven-4	1960
We�ve come to move you into the village.	Kasabaya taºinmani istemeye geldim.	The Magnificent Seven-4	1960
Move into the village?! Me?! Everybody who lives outside.	Kasabaya taºinmak mi? Ben mi? Diºarida yaºayan herkes.	The Magnificent Seven-4	1960
We can�t protect you out here.	Seni burada koruyamayiz.	The Magnificent Seven-4	1960
Rojas is makin� room for you in his home.	Rojas sana kendi evinde oda hazirliyor.	The Magnificent Seven-4	1960
Rojas?! His conversation would bore me to death!	Rojas mi? Sohbeti beni sikintidan patlatir.	The Magnificent Seven-4	1960
Yeah, well,	Evet, ºey,	The Magnificent Seven-4	1960
maybe somebody else, huh? They are all farmers.	belki baºkasi olur, hii? Hepsi çiftçi.	The Magnificent Seven-4	1960
Farmers talk of nothing but fertiliser and women.	çiftçiler gübre ve kadinlardan baºka bir ºey konuºmaz.	The Magnificent Seven-4	1960
l�ve never shared their enthusiasm for fertiliser.	Hiçbir zaman onlarin gübre konusundaki heyecanlarini paylaºmadim.	The Magnificent Seven-4	1960
As for women, l became indifferent when l was 83.	Kadinlara gelince, 83 yaºinda ilgimi kaybettim.	The Magnificent Seven-4	1960
l am staying here.	Ben burada kaliyorum.	The Magnificent Seven-4	1960
Yeah, well, what are you gonna do when Calvera comes?	Tabii ama, Calvera geldi¡gi zaman ne yapacaksin?	The Magnificent Seven-4	1960
At my age, a little excitement is welcome.	Benim yaºimda biraz heyecan iyi gelir.	The Magnificent Seven-4	1960
Don�t worry. Why would he kill me?	Merak etme. Beni neden öldürsün ki?	The Magnificent Seven-4	1960
Bullets cost money.	Kurºun para demek.	The Magnificent Seven-4	1960
All right. Have it your way.	Pekala. Istedi¡gin gibi olsun.	The Magnificent Seven-4	1960
You worry about yourself.	Sen kendinden kork.	The Magnificent Seven-4	1960
Are you ready for him?	Onun için hazir misin?	The Magnificent Seven-4	1960
What if he comes now, eh?	Ya ºimdi gelirse, hi?	The Magnificent Seven-4	1960
lt�s like that fella who fell off a ten storey building.	On katli binadan düºen adam gibi olur.	The Magnificent Seven-4	1960
What about him?	Ne olmuº o adama?	The Magnificent Seven-4	1960
As he was falling, people on each floor heard him say ��So far, so good.��	Düºerken, her kattaki insanlar onun ´´Buraya kadar iyi´´ dedi¡gini duymuº.	The Magnificent Seven-4	1960
So far, so good!	Buraya kadar iyi.	The Magnificent Seven-4	1960
First of all, they�ll see that ditch.	Her ºeyden önce, ilk hende¡gi görecekler.	The Magnificent Seven-4	1960
More water for the corn.	Misir için daha fazla su.	The Magnificent Seven-4	1960
Awful lot of new walls. Civic improvements.	Birçok yeni duvar. Kasaba geliºiyor.	The Magnificent Seven-4	1960
Hey, Chris,	Hey, Chris,	The Magnificent Seven-4	1960
what about that net, eh?	a¡g için ne diyeceksin?	The Magnificent Seven-4	1960
Well, if he�s not looking for it...	E¡ger, böyle bir ºey aramiyorsa.	The Magnificent Seven-4	1960
lf he rides in unsuspecting.	E¡ger, hiçbir ºeyden ºüphelenmezse.	The Magnificent Seven-4	1960
lf, brother!	E¡ger, kardeºim.	The Magnificent Seven-4	1960
lf!	E¡ger.	The Magnificent Seven-4	1960
l should have guessed. When my men didn�t come back, l should have guessed.	Tahmin etmeliydim. Adamlarim geri dönmedi¡ginde tahmin etmeliydim.	The Magnificent Seven-4	1960
How many of you did they hire? Enough.	Kaçinizi kiraladilar? Yeteri kadar.	The Magnificent Seven-4	1960
New wall!	Yeni bir duvar.	The Magnificent Seven-4	1960
There are lots of new walls. All around.	Bir sürü yeni duvar var. Her yerde.	The Magnificent Seven-4	1960
They won�t keep me out.	Bunlar beni diºarida tutamaz.	The Magnificent Seven-4	1960