English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 165795
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Make a nice paperweight. | Bundan iyi bir kağıt ağırlığı olur. | The Last Mimzy-1 | 2007 |  |
| Mim...Mimzy. | Mim...Mimzy. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Mimzy. | Mimzy. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Mimzy? | Mimzy mi? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| What are you doing, Em? | Ne yapıyorsun, Em? Eşyalarımdan uzak dur. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| What's that new stuff? | Bu yeni şeyler de ne? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| And what's that bunny rabbit? | Ve bu tavşan nereden çıktı? Bunların hepsi nereden geldi? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| She was on the side. | Kutunun içindeydi. Hayır, orada yoktu. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I think she's the easter bunny. | Sanırım o Paskalya Tavşanı. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Ya Da Da da Da. Give me that. | Ya Da Da da Da. Onu bana ver. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Give this to me. No. | Onu bana ver. Hayır. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Give it... No. | Ver dedim... Hayır. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Now look what you did. Give me those. | Şu yaptığına bak. Şimdi hepsini topla. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| What are they for? | Acaba bunlar ne için? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| It's like she's talking to me. | Sanki benimle konuşuyor. Evet, tabii. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| It's a spinner, Noah. | Bunlar topaca benziyor, Noah. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| How did you do that? | Bunu nasıl yaptın? Şu şekilde. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| No, smooth. | Hayır, yavaşça. Gözlerini kapat. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| What is this stuff? | Ne biçim şey bu? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Do you even know what just happened to your hand? | Biraz önce eline ne olduğunun farkında mısın? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Is it ok? | İyi misin? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| This stuff could be dangerous. | Bu şeyler tehlikeli olabilir. Belki de birilerine söylemeliyiz. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| She thought it was a paperweight. | Onu kağıt ağırlığı zannetti. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Maybe other people don't see what we see. | Belki de diğer insanlar bizim gördüklerimizi göremiyordur. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Maybe you can use these for your science proje ct. | Bunları bilim projen için kullanabilirsin. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I'm not even gonna do a science project. | Bir bilim projesi hazırlayacağımı bile sanmıyorum. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| And I bet Mr. White couldn't care less. | Ve iddiaya girerim Bay White da buna dikkat etmez. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Morning, Mr. Willpower. Morning. | Günaydın, Bay İradeli. Günaydın. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I thought you were dieting. | Diyet yaptığını zannediyordum. Ben de senin meditasyon yaptığını. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I am. | Ulaştım. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Larry, are you seriously eating that? | Larry, o şeyi cidden yiyor musun? Sekiz saattir hiçbir şey yemedim. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Oh, really? That's called sleeping. | Sahi mi? Ona uyku denir. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Here. Come on. | İşte. Al bakalım. Ne kadar da leziz. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Ha! No. Yes. | Hayır. Evet. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I am not so easily tempted. | Beni o kadar kolay kandıramazsın. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| What about him? Hey, stop it! | Peki ya onu? Hey, kes şunu! | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I had another one of those dreams last night. | Dün gece yine o rüyalardan birini gördüm. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Spinning mandala shape... | ...şu dönüp duran mandala şekli... | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Coming down at me. Oh, are you sure? | ...üzerime doğru geliyordu. Emin misin? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Because sometimes you forget. Historically, you've been... | Çünkü bazen unutabiliyorsun. Tarihe göre, sen o... | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| It's that same dream. I don't get it. | ...aynı rüyayı görüyorum. Anlamıyorum. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| It's like the shape is... | Sanki o şekil, beni içine doğru çekiyormuş gibiydi. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| It's... It... | O şey... O... Sakın konuşma. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Just... Just try not to lose it. | Sadece... rüyanı aklında tutmaya çalış. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| See if it can... | Belki de yeniden... | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Come back to you, then... you can remember... | ...aklına gelirse, sonradan... hatırlayabilirsin. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| You're trying to get numbers out of me. | Numaraları öğrenmeye çalışıyorsun. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| No, I'm not... There were no numbers. | Hayır, çalışmıyorum. Numara falan yoktu. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| It's so sad. | Ne kadar üzücü. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Could you imagine how many people we could've helped... | O kadar parayla kaç insana yardım edebilirdik, hayal edebiliyor musun? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| It was a year and a half a go, it just happened once. | Hepsi bir buçuk yıl önce ve sadece bir kereliğine oldu. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Larry, you dreamt all six numbers of a winning lottery ticket. | Larry, kazanan biletin altı rakamını da rüyanda gördün. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| We could've won 18 million dollars. Million dollars, I know. | Tam 18 milyon dolar kazanabilirdik. Milyon dolar, biliyorum. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| How was that a fluke, larry? | Bu nasıl şans eseri olur, Larry? Haydi ama, özür dilerim. Biliyorum. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Oh, really? Is this what's going on right now? | Sahi mi? Şu anda olan şey de bu mu? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| It is, mm Hm. | Evet. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| You think you can just... | Sırf beni öperek... | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| ...kiss your way back... I do. | ...her şeyin düzeleceğini mi sanıyor... Sanıyorum. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| You know what? It's easter vacation, let's celebrate. | Paskalya tatilindeyiz, haydi bunu kutlayalım. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| You're not allowed to... Got you. | Bunu yapamaz... Yakaladım. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I tagged you. | Elim sende. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| You're it. Oh... | Ebesin. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| You're not gonna get me, you can't get me. | Beni yakalayamazsın, yakalayamazsın. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| You can't get me. | Beni yakalayamazsın. Seni yakalayacağım. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Oh. Man, that feels good. | Dostum, kendimi harika hissediyorum. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| You got some pretty intact sand dollars there. | Burada çok hoş deniz kabukların varmış. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Reminds me of Mr. White. | Bana Bay White'ı hatırlatıyorlar. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Try it. This is mimzy's shell. | Bunu dene. Bu Mimzy'nin kabuğu. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| We'll find a shortwave frequency | Bir kısa dalga frekansı bulacağız | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| The wave connecting you and me | Seni ve beni birbirimize bağlayan | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Hello, I love you | Merhaba, seni seviyorum | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Wasn't that just the most beautiful day, huh? | Çok güzel bir gün geçirdik, değil mi? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| The beach... | Sahilde... | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Sweetie, come here, I'm cold, I need a cuddle. | Tatlım, buraya gel. Üşüdüm, sarılmana ihtiyacım var. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Yeah, let's... Aww. | Evet, haydi... | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| That's good. Now I'm nice and warm. | İyi oldu. İşte şimdi biraz ısındım. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| God, look at it. | Tanrım, şuraya baksana. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I love this. Me too. | Buna bayıldım. Ben de. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Look at all the stars, mommy. Yeah. | Şu yıldızlara baksana, anne. Evet. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| It's so big. | Ne kadar da büyük. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Are we the only people in the universe? | Evrendeki tek canlılar biz miyiz? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| That is a very big question... | Gerçekten zor bir soru... | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| And, um, nobody really knows, honey. | ...ve sanırım bunun cevabını kimse bilmiyor, tatlım. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I don't think we are. | Yalnız olduğumuzu zannetmiyorum. Muhtemelen haklısın. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| So what do you say, guys? | Peki ne diyorsunuz, çocuklar? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Uh, how about we make some s'mores, hm? | Biraz daha şekerleme hazırlayalım mı? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Well, actually, I'm not hungry. | Aslında, ben aç değilim. Ben de doydum. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| My tummy's so full I'm gonna go upstairs. | Karnım o kadar dolu ki gidip yukarı çıkacağım. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| M Me too, I'm... I'm kinda tired, em. | Ben de, bugün epey yoruldum sayılır, Em. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| We can do s'mores tomorrow, ok, mom? | Şekerlemeleri yarın yaparız, tamam mı anne? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I have a girlfriend named Marcie. | Marcie adında bir kız arkadaşım var. Ama hiçbir zaman benden hoşlanmaz. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| She thinks I'm too smart. | Çok akıllı olduğumu düşünüyor. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| And the girls in my class... | Ve sınıfımdaki kızlar da benimle konuşmuyor. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Because I like astronomy... | Çünkü astronomi'den hoşlanıyor ve keman çalıyorum. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Mimzy. I know, I'm your friend too. | Mimzy. Biliyorum, ben de senin arkadaşınım. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| Tea, ladies? | Çay alır mısınız, bayanlar? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| What's in there? | Acaba içinde ne var? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| How did you do that, Noah? | Bunu nasıl yaptın, Noah? Bilemiyorum, sanırım beynimle. | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| I just looked at it and it... | Sadece ona baktım ve... | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
| You're not the boss of me, ok? | Sen patronum değilsin, tamam mı? | The Last Mimzy-1 | 2007 | |
