English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 165104
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Somewhere out there, somebody's asshole's starting to pucker. | Orada bir yerde biri, boncuk boncuk terlemeye başladı. Orada bi yerde biri var, boncuk boncuk terlemeye başladı. Orada bi yerde biri var, boncuk boncuk terlemeye başladı. Orda bir yerde biri var, boncuk boncuk terlemeye başladı. | The Insatiable-1 | 2006 |  |
| Balbo. | Balbo. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| It's me, Javi. Open up. | Benim, Javi. Aç. Bneim, Javi.Aç. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| How you doin'? | Nasılsın canım? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Dream on. | Çok konuşma. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Fuckin' bitch. | Lanet kadın. Sikilmiş orospu. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Balbo! | Balbo! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Bal | Bal... Bal | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What's up, daddy? | Nasıl gidiyor, babacık? Nasıl gidiyor,babacık? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You changed clothes. | Kıyafetini değiştirmişsin. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I always keep a fresh shirt in the locker. | Dolapta her zaman temiz bir gömleğim olur. Dolapta her zaman temiz bi gömleğim olur. Dolapta her zaman temiz bi gömleğim olur. Dolapta her zaman temiz bir gömleğim olur. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Bag? | Çanta? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Love kit. Now, where is she? | Aşk aparatları. Tamam, nerde o? Aşk aparatları. Tamam,nerde o? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Gotta go downstairs. | Aşağıya inmeliyim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I don't let her up here. | Buraya çıkmasına izin veremem. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Not even for a little... | Birazda olsa böylesi... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| It's forthe best. Trust me. | ...daha iyi güven bana. Daha iyi güven bana. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Hey, I'm all about trust. | Bak, bu işler güvensiz olmaz. Bak,bu işler güvensiz olmaz. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Now, grab whatever it is you need and let's go. | Şimdi, neye ihtiyacın varsa al ve hemen gidelim. Şimdi,neye ihtiyacın varsa al ve hemen gidelim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I gotta get dirty. | Pisleşmeye başladım. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| All right, suit yourself. | Tamam, rahatına bak. Tamam,rahatına bak. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You excited, Harry? | Heyecanlı mısın, Harry? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You're about to release me into my natural habitat. | Beni doğal ortamıma salmak üzeresin. Beni doğal ortamıma salmak üzerisin. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Sometimes you gotta warm it up first. | Bazen önce ısınmak gerekebilir. Bazen önce ısınman gerekebilir. Bazen önce ısınman gerekebilir. Bazen önce ısınman gerekebilir. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Yeah, uh... | Evet,... Evet,ah... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What are you waitin' for? Come on. | Daha ne bekliyorsun? Daha ne bekliyorsun? Hadi. Daha ne bekliyorsun? Hadi. Daha ne bekliyorsun? Hadi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Open the door. Let's go. Um, I'm... I'm... I'm... | Hadi, aç kapıyı. Hadi. Ben... ben... ben... Kapıyı aç. Hadisene. Ben.. ben...ben... Kapyıyı aç. Hadisene. Ben.. ben...ben... Kapyıyı aç.Hadi. Um, Ben.. Ben...Ben... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I'm sorry, Javi. | Üzgünüm, Javi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You know, I made a mistake, okay? | Bak, bir hata yaptım, tamam mı? Bak, bi hata yaptım, tamam mı? Bak, bi hata yaptım, tamam mı? Bak,bir hata yaptım, tamam mı? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I just... I changed my mind. | Ben... ben fikrimi değiştirdim. Ben sadece... Ben fikrimi değiştirdim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Yeah, I shouldn't have taken you here. | Evet, seni buraya çağırmamalıydım. Evet,seni buraya çağırmamalıydım. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You know, it's... You were... | Bilirsin... Bilirsin... Bilirsin... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You were mean to me, and I wasn't thinking clearly, | ...bana davranışların yüzünden doğru düzgün düşünemiyordum,... ...bana karşı davranışın yüzünden düzgün düşünemiyordum,... ...bana karşı davranışın yüzünden düzgün düşünemiyordum,... Bana karşı davranışın yüzünden düzgün düşünemiyordum, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| but now I've had time to calm down, and I just... | ...ama şimdi... Yani, artık sakinim, ve ben... ...ama şimdi artık sakinim, ben... ve ben... ...ama şimdi artık sakinim, ben... ve ben... ama artık ben sakinim, vaktimi geçirdim ve ben sadece... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I've changed my mind. No, no, no, no, no. | Ben fikrimi değiştirdim. Hayır, hayır, hayır. ...fikirimi değiştirdim. Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. ...fikirimi değiştirdim. Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. Ben fikirimi değiştirdim. Hayır,hayır,hayır,hayır,hayır. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| No, no, no, no. | Hayır, hayır, hayır, hayır. Hayır,hayır,hayır,hayır. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You don't get to change your mind, Harry. | Fikrini değiştiremezsin, Harry. Tamam mı? Fikrini değiştiremezsin, Harry. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Go. Give me the keys. | Git. Anahtarları ver. Git. Anahtarları bana ver. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| No, No. Give me... Give me the keys. | Hayır. Bana anahtarları ver. Hayır, hayır. Bana anahtarları ver. Hayır, hayır. Bana anahtarları ver. Hayır,Hayır. Bana ver...Anahtarları ban ver Give. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I can't, Javi. I'm going in. | Yapamam, Javi. İçeriye gireceğim. Yapamam, Javi. İçeriye girecem. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You don't understand, okay? | Hayır, anlamıyorsun, tamam mı? Anlamıyorsun, tamam mı? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I can't let you go in there. | İçeriye girmene izin veremem. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Just... Maybe you're right. | Belki haklısındır. Sadece... Belki haklısındır. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Harry, I'm... I'm sorry. I'm sorry. | Harry, Üzgünüm. Üzgünüm. Harry, Ben...Üzgünüm.Üzgünüm. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Okay. Oh, Harry. | Tamam. Harry. Tamam. Ah, Harry. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Sorry, Balbo. | Üzgünüm, Balbo. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You dangled a pussy carrot, and I'm gonna take a bite. | Bana havucu uzattın bir kere ısırmak zorundayım. Bana havucu uzattın bi kere ısırmak zorundayım. Bana havucu uzattın bi kere ısırmak zorundayım. Bana havucu uzattın bir kere ısırmak zorundayım. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Anybody down? | Orada kimse var mı? Orda kimse var mı? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Well, well, well. | Şuraya bakın bir hele. Şuraya bakın hele. Şuraya bakın hele. Evet,evet,evet. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Looky, looky, lovely. | Sen ne hoş şeysin öyle. Bakın,bakın, ne güzelsin. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Javi: How you doin'? | NasıIsın bakalım? Nasılsın bakalım? Nasılsın bakalım? Javi: Nasılsın bakalım? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Tatiana: You're Harry's friend from work. | Sen Harry'nin iş arkadaşısın. Sen Harry'nin işten arkadaşısın. Sen Harry'nin işten arkadaşısın. Tatiana: Sen Harry'nin işten arkadaşısın. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I am, in fact, the gentleman | Aslında, ben, Harry'nin eski işyerindeki,... Ben, aslında,Harry'nin eski işyerindeki, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| from Harry's former place of employment, yes. | ...beyefendisiyim. beyefendisiyim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| See that key overthere? | Şuradaki anahtarı görüyor musun? Şurdaki anhtarı görüyor musun? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Harry keeps it just out of my reach. He does it to torture me. | Harry onu benden uzak tutuyor. Bana burada eziyet ediyor. Harry benden onu uzak tutuyor. Bana burada eziyet ediyor. Harry benden onu uzak tutuyor. Bana burada eziyet ediyor. Harry benden onu uzak tutuyor. Bana burda eziyet ediyor. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Can you get it? | Onu alabilir misin? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| That sick motherfucker. | Hastalıklı adam. O hastalıklı adam. O hastalıklı adam. O hastalıklı anasını siktiğimin. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| This key right over here? | Şuradaki anahtarı mı? Şurdaki anahtarı mı? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Let me see. | Bir bakalım. Bi bakalım. Bi bakalım. Bi bakalım. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| This key? | Bu anahtar mı? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What are you gonna do forthis key? Huh? | Bu anahtar için ne yapacaksın? Bu anahtar için ne yapacaksın? Huh? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You want me to put my key in that hole? | Anahtarımı o deliğe sokmamı ister misin? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What are you gonna do to get my key in your hole? | Anahtarımı deliğine sokmam için ne yapacaksın, söyle bakalım? Anahtarımı deliğine sokmam için ne yapacaksın? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Ah... Well. | Tamam. Ah... Tamam. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Oh, kinky, kinky. | Tamam. Seni yaramaz. Seni yaramaz. Oh, seni yaramaz, yaramaz. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What? Oh, that's sexy. | Seni yaramaz. Çok seksi. Evet. Çok seksi. Evet. Ne? Oh,çok seksi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Yeah, I like that. | Çok seksi, evet. Bu güzel. Bu güzel. Evet,bu güzel. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Oh, that's excellent. | Bu güzel. Mükemmel. Mükemmel. Oh, bu mükemmel. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Yeah. | Mükemmel. Evet. Evet. Evet. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Yeah... Ow. | Evet. Evet... Ow. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Daddy likes that. Nice. Ow! | Babacığın bunu seviyor. Güzel! Babacığın bunu seviyor.Güzel! Babacığım bunu seviyor.Güzel Ow! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What are you doin'?! Ow! | Ne yapıyorsun! Ne yapıyorsun?! Ow! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Bitch, let go! Ow! Ow! | Orospu, bırak beni! Orospu, bırak beni! Ow! Ow! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Ah! Hey! | Ah! Hey! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Harry! Ow! Ow! | Harry! Harry! Ow! Ow! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Ow! Bitch! Ow! | Sürtük! Ow! Sürtük! Ow! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Get off me, bitch! Ow! | Harry! Uzak dur benden! Uzak dur benden, fahişe! Uzak dur benden, fahişe! Uzak dur benden,fahişe! Ow! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Help me! | Yardım et! Yarım et! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What the fuck?! Harry! Harry! | Ne sikimsin! Harry! Harry! Ne sikimsin?! Harry! Harry! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| No. Ow! No! Oh! | Hayır. Hayır! Hayır. Ow! Hayır! Oh! | The Insatiable-1 | 2006 | |
| What are you doin', Balbo? | Ne yapıyorsun, Balbo? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Ow! Not my | Kurtar beni... kurtar beni. Kurtar beni... Kurat beni... Ow! Kurat beni... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Man: Gettin' closer | Man: Eldeki sonuç | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Gettin' close | Eldeki yakın | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Gettin' closer... | Eldeki sonuç... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| All right, we got one hacksaw... | Pekala, bir demir testere... ...pekala, bi demir testere... ...pekala, bi demir testere... Pekala,bir demir testere... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| One pack of extra heavy duty blades... | ...bir paket ağır iş bıçağı... ...bi paket ağır iş bıçağı... ...bi paket ağır iş bıçağı... Bir paket ağır iş bıçağı... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| One 32 gallon trash can, | ...bir 35 kiloluk çöp kutusu,... ...bi 35 kiloluk çöp kutusu,... ...bi 35 kiloluk çöp kutusu,... Bir 32 kiloluk çöp kutusu, | The Insatiable-1 | 2006 | |
| and one... Bag of lime. | ...ve bu... çok tutuyor. ...ve bu çok tutuyor. ...ve bu çok tutuyor. ve bir... bu çok tutuyor. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I, uh, have a coupon forthat. | Benim, onun için bir kuponum var. Benim, onun için bi kuponum var. Benim, onun için bi kuponum var. Benim, ah, onun için nir kuponum var. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Um, right. | Teşekkür ederim. Um, tamam. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Hate the smell of death. | Ölü kokusundan nefret ediyorum. Ölüm kokusundan nefret ederim. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Forgive me if that just sounds a little bit ironic. | Kusura bakma ama bu biraz garip geldi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| You think I like who I am... | Halimden ve dönüştüğüm şeyden... | The Insatiable-1 | 2006 | |
| And what I've become? | ...memnun olduğumu mu sanıyorsun? memnun olduğumu mu sanıyorsun? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Do you think that I never played with dolls or loved to dance? | Oyuncak bebeklerle hiç oynamadığımı ve dans etmeyi sevmediğimi mi sanıyorsun? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| Orwished that when I grew up that I would fall in love? | Ya da büyürken aşık olmak istemedim mi sence? Ya da büyürken aşık olmak istemediğimi istemedim mi sence? | The Insatiable-1 | 2006 | |
| I love thee as I love the calm of the sweet starlit hours. | "Seviyorum seni yıIdızlı saatlerin tatlı huzurunu sevdiğim gibi. ''Seviyorum seni yıldızlı saatlerin tatlı huzurunu sevdiğim gibi. ''Seviyorum seni yıldızlı saatlerin tatlı huzurunu sevdiğim gibi. Seviyorum seni yıldızlı saatlerin tatlı huzurunu sevdiğim gibi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
| And I love thee as I love the balm of early jasmine flowers. | Ve Seviyorum seni yasemin çiçeklerinin güzel kokusunu sevdiğim gibi. | The Insatiable-1 | 2006 | |
