Search
English Turkish Sentence Translations Page 165097
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
we'll reduce the search area into something manageable, so you can find her. | ...alanını biraz daraltacağız böylelikle onu bulacaksın. araştırma alanını biraz daraltıcaz ve böylelikle onu bulacağız. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
So, uh... | Peki,... Peki, uh... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
How... How long? | Bu... Ne kadar sürer? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Till she comes afteryou? Anybody's guess. | Peşine düşmesi mi? Ne zaman isterse. Peşine düşmesi mi? Hiç kimse tahmin edemiyor. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No, how... How... How long till the map is ready? | Hayır, haritanın hazırlanması ne kadar sürer? Hayır, harita'nın hazırlanması ne kadar sürer? Hayır, ne kadar... ne kadar... Harita'nın hazırlanması ne kadar sürer? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
F.B.I. Number crunching computer, kick it out in ten minutes. | F.B.I. tipi bir bilgisayar, on dakikada hallederdi. F.B.I. tipi bi bilgisayar, on dakikada hallederdi. F.B.I. tipi bi blgisayar, on dakikada hallederdi. F.B.I. tipi bir blgisayar, on dakikada hallederdi. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Shit I got here, | Ama şanslıysak,... Ama şanslıysak, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
day ortwo if we're lucky. | ...bu birkaç günde halleder. bu birkaç günde halleder. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You mind if I ask you a question? | Sakıncası yoksa bir şey sorabilir miyim? Sakıncası yoksa bi şey sorabilir miyim? Sakıncası yoksa bi şey sorabilir miyim? Sakıncası yoksa bir şey sorabilir miyim? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Yeah? | Evet. Evet? Evet? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Whythe website? | Neden internet sitesi? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It's, uh, how I collect my data. | Verilerimi böyle topluyorum. Verilerimi bölye topluyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Look for potential hunters. | Olası avcıları arıyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
People who have survived a near encounterwith a vampire | Bir vampirle yakın karşılaşmayı sağ atlatabilenler... Bi vampirle yakın karşılaşmayı sağ atlatabilenler... Bi vampirle yakın karşılaşmayı sağ atlatabilenler... Bir vampirle yakın karşılaşmayı sağ atlatabilenler | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
desperately go looking for help. | ...çaresizce yardım arıyorlar. çaresizce yarım arıyorlar. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Generally, onlythose who are already in danger, like yourself, | Genelde, senin gibi zaten tehlikede olanlar... Genelde,senin gibi zaten tehlikede olanlar | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
are willing to do what's necessaryto survive. | ...hayatta kalmak için gerekenleri yapmayı kabul ediyor. hayatta kalmak için gerekenleri yapmayı kabul ediyor. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And how often do they succeed? | Peki başarı oranı ne? Ve başarı oranı ne? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Assuming proper attitude, planning and germination... | Uygun tavırlar, planlama ve hazırlık sonrasında... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
almost never. | Neredeyse hiç. ...neredeyse hiç. ...neredeyse hiç. nerdeyse hiç. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Bummer. | Harika. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Yeah, bummer. | Evet, harika. Evet,harika. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Javi: How do you get a last name like Balbo? | Balbo gibi bir soyadı nasıI aldın? Balbo gibi bi soyadı nasıl aldın? Balbo gibi bi soyadı nasıl aldın? Javi: Balbo gibi bir soyadı nasıl aldın? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It's kind of a tradition. | Bu bir tür gelenek. Bu bi tür gelenek. Bu bi tür gelenek. Bu bir tür gelenek. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Everybody in myfamily has the same last name. | Ailedeki herkesin soyadı aynı olur. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You should change it. | Bunu değiştirmelisin. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Because... | Bu soyadla... Çünkü... Çünkü... Çünkü... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It's a permanent handicap for gettin' laid. | ...kimseyi yatağa atamazsın. ...bu soyad'la kimseyi yatağa atamazsın. ...bu soyad'la kimseyi yatağa atamazsın. bu soyad'la kimseyi yatağa atamazsın. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I mean, can you imagine? | Yani, düşünebiliyor musun? Yani,düşünebiliyor musun? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''Oh, Balbo, right there. | "Balbo, tam burası." ''Balbo, tam burası.'' ''Balbo, tam burası. ''Oh, Balbo, tam burası. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''Oh, Balbo, harder. | "Balbo, daha sert." ''Balbo, daha sert.'' ''Balbo, daha sert. ''Oh, Balbo, daha sert. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Oh, yeah, Balbo.'' | "Evet, Balbo." ''Evet, Balbo.'' Evet, Balbo.'' Oh,evet, Balbo.'' | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Can you imagine a chick screaming that | Bir pilicin bunu söylerken... Bi piliçin bunu söylerken... Bi piliçin bunu söylerken... Bir piliçin bunu söylerken | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
in the throes of a full throat orgasm? | ...tam gaz orgazm olabileceğini hayal bile edemezsin? ...tam gas orgazm olabileceğini hayal bile edemezsin? tam gas orgazm olabileceğini hayal bile edemezsin? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No, probably not. | Evet, sanırım olmaz. Hayır, sanırım olmaz. Hayır, sanırım olmaz. Hayır, sanırım olmaz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It's called the truth, Chet. | Gerçekleri konuşalım, Chet. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And if he can't handle it, that's his problem. | Ve yapamıyorsa bu onun sorunu. Ve yapamıyorsa bunu onun sorunu. Ve yapamıyorsa buu onun sorunu. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I'm trying to help the kid. Come on, let's face it... | Ben çocuğa yardım etmeye çalışıyorum. Hadi, kabul edelim... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Balbo couldn't get laid in a women's prison | ...Balbo kadınlar cezaevindeki kuduruklardan birini bile... ....Balbo kadınlar cezaevindeki kuduruklardan birini bile... ....Balbo kadınlar cezaevindeki kuduruklardan birini bile... Balbo kadınlar cezaevindeki kuduruklardan | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
with a fistful of pardons. | ...düdükleyemez. birini bile düdükleyemez. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Strickland: The map's ready. | Harita hazır. Strickland: Harita hazır. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I ruled out all residential buildings, vacant lots. | Dolu binaları ve boş arazileri çıkardım,... Dolu binaları ve boş arazileri çıkardım, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
These are the properties that are left. | ...bu gördüklerinde kalan mülkler işte. Bu gördüklerinde kalan mülkler işte. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
There... There's... There's hundreds of'em. | Burada yüzlercesi var. Burada... Burada... Yüzlercesi var. Burada... Burada... Yüzlercesi var. Burda... Burda... Yüzlercesi var. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
227. | 227. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Some are as big as a football field... | Bazıları futbol sahası kadar... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Or bigger. | ...ya da daha büyük. Ya da daha büyük. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
So, I cross indexed them with the tax records, | Vergi kayıtları olanları... Vergi kayıtları olanları | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
buildings with propertytax | ...çapraz dizine aldım,... çapraz dizine aldım, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
delinquent 12 months or more. | ...12 aylık ya da daha fazla vergi borcu olanlar ayrıldı. 12 aylık ya da daha fazla vergi borcu olanlar ayrıldı. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Kind of places that nobody cares about. | Kimsenin umurunda olmayan yerler... Kimsenin umrunda olmayan yerler... Kimsenin umrunda olmayan yerler | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Most likely to be abandoned. | Büyük olasılıkla terk edilmiş yerler. büüyk olasılıkla terk edilmiş yerler. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
That leaves us with... | Bu da geriye... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
These 12 structures. | ...12 yapı kalıyor demektir. 12 yapı kalıyor demektir. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
That's yourtarget area. | İşte senin hedef bölgen. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Just remember... Everytime you walk into one of these places, | Oralara girdiğinde vampirle karşılaşma şansının,... Oralara girdiğinde vampirle karşılaşma şansının, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
you've got a 1 in 12 chance of finding a vampire. | ...12'de 1 olduğunu sakın unutma. 12'de 1 olduğunu sakın unutma. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Uh, you... l I' m not much of a drinker, so... | Ben pek içmem, pekala... Ah,ben pek içmem, pekala... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
That's what she's gotta look like when you're done. | İşin bittiğinde böyle görünüyor olacak. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
L... I can't do that, you know, that's... | Ben... ben bunu yapamam. Ben.. Ben bunu yapamam. Ben.. Ben bunu yapamam. Ben..Ben..bunu yapamam. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
That's the kind of thing that changes you forever. | Bu seni sonsuza dek değiştirecek türden bir şey. Bu seni sonsuza dek değiştirecek türden bi şey. Bu seni sonsuza dek değiştirecek türden bi şey. Bu seni sonsuza dek değiştirecek türden bir şey. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
L l Your life changed forever | Onunla göz göze geldiğin anda... Onunla göz göze geldiğin anda | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
the instant you laid eyes on her. | ...hayatın sonsuza dek değişti. hayatın sonsuza dek değişti. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Chet: American Flange, holding yourworld together. | Amerikan Flanş, dünyanızı bir arada tutar. American Flanş, dünyanızı bi arada tutar. American Flanş, dünyanızı bi arada tutar. Chet: American Flanş, holding dünyanızı bir arada tutar. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
How can I help you? | Nasıl yardımcı olabilirim? Size nasıl yardımcı olaabilirim? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Chet, I feel really shitty. | Chet, Berbat hissediyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I'm not sure if it's something I ate orwhat. | Yediğim bir şeyden mi emin değilim. Yediğim bi şeyden mi emin değilim. Yediğim bi şeyden mi emin değilim. Yediğim bir şeyden mi emin değilim. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Hey, hey, hey, it's okay, buddy. | Sorun değil, dostum. Hey, hey, hey, tamam, dostum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Don't worry. I'll coverforyou. | Merak etme. Yerine bakarım. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Okay. Thanks. | Tamam. Teşekkür ederim. Tamam.Teşekkürler. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I really appreciate it. I'll see you tomorrow. | Gerçekten minnettarım. Yarın görüşürüz. Gerçekten minnettarım Yarın görüşürüz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
All right, buddy. | Tamam, dostum. Tamam,dostum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Find everything you need or... | İstedikleriniz tamam mı? İstediklerin tamam mı... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I alo need some sort of a knife, | Ben bir bıçak istiyorum aslında,... Ben bi bıçak istiyorum aslında,... Ben bi bıçak istiyorum aslında,... Ben bir bıçak istiyorum aslında, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
something big and, uh, sharp and... And h... | ...büyük bir şey, keskin ve... ...büyük bi şey, keskin ve... ...büyük bi şey, keskin ve... büüyk bir şey ve, ah, keskin ve... Ve a... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And heavy Or a cleaver. | ...ağır olmalı... ya da bir satır. ...ağır olmalı... ya da bi satır. ...ağır olmalı... ya da bi satır. Ve ağır olmalı.. Ya da bir satır. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Uh, I think I can do that, um... | Sanırım bunu halledebilirim,... Ah,Sanırım bunu halledbilirim, um... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Please... Don't. | Lütfen... Yapma. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Neither did Ronnie and the others. | Ronnie ve diğerleri de istemiyordu. Ronnie ve diğerleri de ölme istemiyordu. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I need food to live. | Yaşamak için yiyeceğe ihtiyacım var. Yaşamak için yiyyeceğe ihtiyacım var. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Strickland: What do you mean, you didn't do it?! | Yapmadım da ne demek? Strickland: Yapmadım da ne demek?! | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I was there. | Oradaydım. Ordaydım. Ordaydım. Ordaydım. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
She was there. | O da oradaydı. O da ordaydı. O da ordaydı. O da ordaydı. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
She pleaded with me. | Bana yalvardı. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Did you ever have something beg for its life | Öldürmeye çalıştığın şeyin... Öldürmeye çalıştığın şeyi | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
when you were trying to kill it? | ...senden merhamet istediği oldu mu hiç? senden merhamet istediği oldu mu hiç? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Harry, listen to me. | Harry, dinle beni. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
She is, was, and always will be a vampire! | O bir vampir ve hep öyleydi! O bi vampir ve hep öyledi! O bi vampir ve hep öyledi! O bir vampir ve hep öyledi! | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Now, you can't change that. | Pekala, bunu değiştiremezsin. Şimdi, bunu değiştiremezsin. Şimdi, bunu değiştiremezsin. Şimdi,bunu değiştiremezsin. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
She can't change that. | O bunu değiştiremez. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You have to go back there and end it. | Oraya geri dönmeli ve bu işi bitirmelisin. Oraya geri dönmeli ve işini bitirmelisin. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Okay, look... It... | Tamam mı, ben... Tamam, ben... Tamam, ben... Tamam,bak... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It's getting dark anyway. | Hem karanlık oluyor. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I have a plan. | Bir planım var. Bi planım var. Bi planım var. Bir planım var. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Thinking about going blue collar? | Mavi yakalı mı olacaksın? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Fabrication guys make $28.50 an hour. | Fabrikadakiler saatte 28,50 kazanıyorlar. Fabrikadakiler saatte 28 dolar 50 cent kazanıyorlar. Fabrikadakiler saatte 28 dolar 50 cent kazanıyorlar. Fabrikadakiler saatte $28.50 kazanıyorlar. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Plus health and welfare. | Ve ayrıca sağIık sigortası. Ve ayrıca sağlık sigortası. Ve ayrıca sağlık sigortası. Ayrıca sağlık sigortası. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You know, I think I may have to leave a little bit earlytoday. | Bak bugün biraz erken çıkmam gerekebilir. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
That thing from yesterday, | Şu dünkü mesele,... Şu dünkü mesele, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I don't seem to have shaken it. | ...kendimi henüz toparlayamadım. Kendimi henüz toparlıyamadım. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |