• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 165031

English Turkish Film Name Film Year Details
Right? That's what scared me. Nobody's got more calls than me. Tamam mı? Beni korkutan bu oldu. Benim arandığım kadar kimse aranmıyor. Yanılıyor muyum? Bu da beni korkuttu. Benden başka hiç kimse görüşme yapmıyor. Yanılıyor muyum? Bu da beni korkuttu. Benden başka hiç kimse görüşme yapmıyor. The Informant!-1 2009 info-icon
So if you figure out the price fixing thing, I'd be the fall guy. Fiyat belirleme işini konuştuğumu anlasaydınız, ben suçlu duruma düşecektim. Yani, bu fiyat belirleme olayını fark ettiğinizde ipe çekilecek olan bendim. Yani, bu fiyat belirleme olayını fark ettiğinizde ipe çekilecek olan bendim. The Informant!-1 2009 info-icon
Who told you to participate in these price fixing talks? Bu fiyat belirleme konuşmalarını yapmanızı kim istedi? Bu fiyat belirleme konuşmalarına katılmanızı sizden kim istedi? Bu fiyat belirleme konuşmalarına katılmanızı sizden kim istedi? The Informant!-1 2009 info-icon
I'm operating under the direction of Mick and Dwayne Andreas. Mick ve Dwayne Andreas'ın yönlendirmeleriyle hareket ediyorum. Mick ve Dwayne Andreas'ın yönetimi altında çalışıyorum. Mick ve Dwayne Andreas'ın yönetimi altında çalışıyorum. The Informant!-1 2009 info-icon
He seems like a real good guy. İyi bir adama benziyor. Çok iyi bir adama benziyor. Çok iyi bir adama benziyor. The Informant!-1 2009 info-icon
I hope he doesn't mind me calling him Brian instead of Agent Shepard. Umarım ona Ajan Shepard yerine Brian dememe kızmaz. Umarım kendisine Ajan Shephard yerine Brian dememe aldırış etmemiştir. Umarım kendisine Ajan Shephard yerine Brian dememe aldırış etmemiştir. The Informant!-1 2009 info-icon
I might even try Bri out. Bri bile diyebilirdim aslında. Bakarsın Bri diye de kısaltırım. Bakarsın Bri diye de kısaltırım. The Informant!-1 2009 info-icon
This must be very different for him... Bir banka soyguncusu ya da uyuşturucu... Banka soyguncusu ya da bir torbacı yerine... Banka soyguncusu ya da bir torbacı yerine... The Informant!-1 2009 info-icon
...talking to a guy like me instead of a bank robber or a drug dealer. ...satıcısı yerine benimle konuşmak onun için oldukça değişik olmalı. ...benim gibi biriyle konuşmuş olması onun için çok farklı bir şey olmalı. ...benim gibi biriyle konuşmuş olması onun için çok farklı bir şey olmalı. The Informant!-1 2009 info-icon
I could see us fishing or whatever. Bizi balığa giderken hayal edebiliyorum. Birlikte balık tuttuğumuzu hayal edebiliyorum. Birlikte balık tuttuğumuzu hayal edebiliyorum. The Informant!-1 2009 info-icon
What a good listener. You don't meet one of those every day. İyi bir dinleyici. Her gün böyle insanlarla tanışamıyorsun. Çok iyi bir dinleyici. Bu günlerde böyleleriyle pek karşılaşamıyorsunuz. Çok iyi bir dinleyici. Bu günlerde böyleleriyle pek karşılaşamıyorsunuz. The Informant!-1 2009 info-icon
What happened last night? Dün gece ne oldu? Günaydın. Dün gece ne oldu? Günaydın. Dün gece ne oldu? The Informant!-1 2009 info-icon
What do you mean? Nothing. Well, they put a... Ne demek istiyorsun? Hiçbir şey. Telefona... Nasıl yani? Hiçbir şey. İşte, telefona... Nasıl yani? Hiçbir şey. İşte, telefona... The Informant!-1 2009 info-icon
...recorder on the phone. ...bir kayıt cihazı taktılar. ...kayıt cihazını yerleştirdiler. ...kayıt cihazını yerleştirdiler. The Informant!-1 2009 info-icon
That's it? O kadar mı? Bu kadar mı? Bu kadar mı? The Informant!-1 2009 info-icon
He said when Nakawara calls... Nakawara aradığında düğmeye basmamı... Nakawara aradığında, sadece anahtarı... Nakawara aradığında, sadece anahtarı... The Informant!-1 2009 info-icon
...I just flip a switch and record the conversation. ...ve konuşmayı kaydetmemi söyledi. ...çevireceğim ve konuşmayı kaydedeceğim. ...çevireceğim ve konuşmayı kaydedeceğim. The Informant!-1 2009 info-icon
Yeah? Evet? Efendim? Efendim? The Informant!-1 2009 info-icon
Oh. Put her through. Make sure you do it. Tamam, bağla. Kayıt ettiğinden emin ol. Bağla. Yaptığından emin ol. Bağla. Yaptığından emin ol. The Informant!-1 2009 info-icon
They have ways of checking up. Gözüm üzerinde. Kontrol için birkaç numaraları vardır. Kontrol için birkaç numaraları vardır. The Informant!-1 2009 info-icon
Sure thing. Tabi. Tamamdır. Tamamdır. The Informant!-1 2009 info-icon
Hi, hon. Merhaba, tatlım. Selam tatlım. Selam tatlım. The Informant!-1 2009 info-icon
Slow down, honey, slow... Sakin ol, tatlım, yavaş. Yavaşla, tatlım, yavaşla... Yavaşla, tatlım, yavaşla... The Informant!-1 2009 info-icon
What? Ne? Buyur? Buyur? The Informant!-1 2009 info-icon
A pound of bacon, a peanut butter sandwich, some vitamins. 1 kilo pastırma, bir fıstık ezmeli sandviç, vitaminler. Yarım kilo domuz pastırması, fıstık ezmeli sandviç, vitaminler. Yarım kilo domuz pastırması, fıstık ezmeli sandviç, vitaminler. The Informant!-1 2009 info-icon
Anything that ADM has a hand in, it's all fixed. That's what he's telling me. ADM'in elini attığı her şey, sabitlenmiş. Bana söylediği buydu. ADM'nin ürettiği her şeyin fiyatı belirlenmiş. ADM'nin ürettiği her şeyin fiyatı belirlenmiş. The Informant!-1 2009 info-icon
I mean, basically... Yani, kısacası... Yani, aslında... Yani, aslında... The Informant!-1 2009 info-icon
I mean, everyone in this country is a victim of corporate crime... ...bu ülkedeki herkes, kahvaltısını bitirdiği anda... ...bu ülkedeki herkes daha kahvaltısını bitiremeden... ...bu ülkedeki herkes daha kahvaltısını bitiremeden... The Informant!-1 2009 info-icon
...by the time they finish breakfast. ...organize bir suçun kurbanı oluyor. ...bir şirket suçunun kurbanı oluyor. ...bir şirket suçunun kurbanı oluyor. The Informant!-1 2009 info-icon
You think the automobile companies can't make a car... Otomobil şirketleri, bir galon benzinle 100 mil giden bir... Araba şirketleri 4,5 litre benzinle 160 km yol alabilecek bir... Araba şirketleri 4,5 litre benzinle 160 km yol alabilecek bir... The Informant!-1 2009 info-icon
...that gets 100 miles to the gallon? ...araba yapamazlar mı sanıyorsunuz? ...araba yapamaz mı zannediyorsunuz? ...araba yapamaz mı zannediyorsunuz? The Informant!-1 2009 info-icon
You think the networks don't know who'll win the World Series... TV şirketleri, sezon başlamadan kimin dünya şampiyonu olacağını... Televizyon şebekelerinin daha Beyzbol Serileri başlamadan kimin kazanacağını... Televizyon şebekelerinin daha Beyzbol Serileri başlamadan kimin kazanacağını... The Informant!-1 2009 info-icon
...before the season starts? ...bilmiyor mu sanıyorsunuz? ...bilemeyeceğini mi sanıyorsunuz? ...bilemeyeceğini mi sanıyorsunuz? The Informant!-1 2009 info-icon
Paranoid is what people who are trying to take advantage... Paranoya, bazı insanların gardınızı... Paranoya, çıkar sağlamak isteyen insanların... Paranoya, çıkar sağlamak isteyen insanların... The Informant!-1 2009 info-icon
...call you to get you to drop your guard. ...düşürmek için yaptıkları denemelerdir. ...gardınızı düşürmek için haykırmasıdır. ...gardınızı düşürmek için haykırmasıdır. The Informant!-1 2009 info-icon
I read that in an in flight magazine. Bunu uçuş sırasında bir dergide okumuştum. Bunu uçaktaki bir dergide okumuştum. Bunu uçaktaki bir dergide okumuştum. The Informant!-1 2009 info-icon
One potential problem I see moving ahead with ADM is this guy Cheviron. ADM'in ileride karşısına çıkabilecek bir tehlike de, şu Cheviron denen adam. ADM'de sorun yaratabilecek potansiyel kişinin Cheviron olacağını düşünüyorum. ADM'de sorun yaratabilecek potansiyel kişinin Cheviron olacağını düşünüyorum. The Informant!-1 2009 info-icon
He wants to be kept in on the loop on everything that we're doing. Yaptığımız her işin içinde olmak istiyor. Yaptığımız her şeyin içinde olmak istiyor. Yaptığımız her şeyin içinde olmak istiyor. The Informant!-1 2009 info-icon
I want to meet Mark Whitacre. Mark Whitacre ile tanışmak istiyorum. Mark Whitacre'le tanışmak istiyorum. Mark Whitacre'le tanışmak istiyorum. The Informant!-1 2009 info-icon
You said they were only gonna tap one line. One line. Sadece tek hattın dinleneceğini söylemiştiniz. Tek hat. Tek bir hattın dinlemeye alınacağını söylemiştin. Tek bir hattın. Tek bir hattın dinlemeye alınacağını söylemiştin. Tek bir hattın. The Informant!-1 2009 info-icon
They are only monitoring one line. That is not true. Sadece bir hattı dinliyorlar. Bu doğru değil. Zaten tek bir hattı takibe aldılar. Doğru değil bu. Zaten tek bir hattı takibe aldılar. Doğru değil bu. The Informant!-1 2009 info-icon
That is absolutely not true. I just got off the phone with my wife. Bu kesinlikle doğru değil. Az önce telefonda karımla konuştum. Kesinlikle doğru değil. Az önce telefonda karımla görüştüm. Kesinlikle doğru değil. Az önce telefonda karımla görüştüm. The Informant!-1 2009 info-icon
Some woman named Regina at the phone company called her... Telefon şirketinden Regina diye bir kadın aramış... Telefon şirketinde çalışan Regina adında bir kadının onu arayıp... Telefon şirketinde çalışan Regina adında bir kadının onu arayıp... The Informant!-1 2009 info-icon
...and said that both my lines are tapped. My home phone. ...ve her iki hattın da dinlendiğini söylemiş. Ev hattımın da. ...iki hattımın da dinlendiğini söylemiş. Ev hattımın da. ...iki hattımın da dinlendiğini söylemiş. Ev hattımın da. The Informant!-1 2009 info-icon
Come on, Mark. The phone company doesn't call people and say: Hadi ama Mark. Telefon şirketi insanları arayıp da... Yapma, Mark. Telefon şirketleri birilerini arayıp da,... Yapma, Mark. Telefon şirketleri birilerini arayıp da,... The Informant!-1 2009 info-icon
"Hello, we just wanted to let you know that the FBI is tapping your phone lines." ...''Merhaba, FBI'ın telefon hatlarınızı dinlediğini söylemek için aramıştık'' demez. ..."Alo, sizi FBI'ın telefonlarınızı dinlediğini söylemek için aramıştık." demez. ..."Alo, sizi FBI'ın telefonlarınızı dinlediğini söylemek için aramıştık." demez. The Informant!-1 2009 info-icon
Then why would Regina say that? O halde neden Regina böyle söyledi? Regina niye öyle söyledi o zaman? Regina niye öyle söyledi o zaman? The Informant!-1 2009 info-icon
She didn't say it. You're saying it. O söylemedi. Sen söylüyorsun. The Informant!-1 2009 info-icon
Call my wife. Karımı ara. The Informant!-1 2009 info-icon
Call Regina. Fine. Mark. Regina'yı ara. Tamam. Mark. Regina'yı ara. Pekâlâ. Mark. Regina'yı ara. Pekâlâ. Mark. The Informant!-1 2009 info-icon
I will. All right? I will. Arayacağım. Tamam mı? Arayacağım. The Informant!-1 2009 info-icon
I don't like wool on skin. Tenin üstüne yün giyilmesini sevmem. Yünlü şeylerin tenime temas etmesini pek sevmem. Yünlü şeylerin tenime temas etmesini pek sevmem. The Informant!-1 2009 info-icon
Not even that merino wool they have at Marshall Field in Chicago. Chicago'daki Marshall Field'da satılan merinos yünlerini bile. Chicago'daki Marshall Field'de satılan merinos yünlerini bile sevmem. Chicago'daki Marshall Field'de satılan merinos yünlerini bile sevmem. The Informant!-1 2009 info-icon
Ginger likes it because it's formfitting, but she likes avocados. Ginger, vücudu sardığı için seviyor. Avokado da seviyor.. Ginger vücudu sardığı için sever, gerçi o avokadoyu da seviyor. Ginger vücudu sardığı için sever, gerçi o avokadoyu da seviyor. The Informant!-1 2009 info-icon
And who wants that texture in their mouth? ...ve yerken hissedilen dokuyu kim sever ki? Kim öyle bir şeyi ağzında ister ki? Kim öyle bir şeyi ağzında ister ki? The Informant!-1 2009 info-icon
Who'd make up someone named Regina? It's the capital of Saskatchewan. Kim Regina olduğunu iddia eder ki? Regina, Saskatchewan'ın başkenti. Regina adında birini kim uydurabilir ki? Saskatchewan'in başkentidir. Regina adında birini kim uydurabilir ki? Saskatchewan'in başkentidir. The Informant!-1 2009 info-icon
FBI, Shepard. FBI, ben Shepard. The Informant!-1 2009 info-icon
Hello, Brian. It's Mark Cheviron at ADM. Merhaba, Brian. Ben ADM'den Mark Cheviron. Alo, Brian. Ben, ADM'den Mark Cheviron. Alo, Brian. Ben, ADM'den Mark Cheviron. The Informant!-1 2009 info-icon
Yeah, Mark. Evet, Mark. The Informant!-1 2009 info-icon
I was talking to you guys a couple days ago about which of the lines... Geçen gün sizinle Mark Whitacre'nin evinde... Birkaç gün önce sizinle Mark Whitacre'ın evinde... Birkaç gün önce sizinle Mark Whitacre'ın evinde... The Informant!-1 2009 info-icon
...at Mark Whitacre's house you would be monitoring... ...hangi hatların dinleneceğine dair konuşmuştuk ve... ...hangi hattın dinleneceğini ve bunun yalnızca iş hattı olacağı konusunda... ...hangi hattın dinleneceğini ve bunun yalnızca iş hattı olacağı konusunda... The Informant!-1 2009 info-icon
...and we had agreed it would only be the business line... ...sadece iş hattının dinlenmesine karar vermiştik... ...karar kıldığımızı konuşmuştuk, sadece o hattı... ...karar kıldığımızı konuşmuştuk, sadece o hattı... The Informant!-1 2009 info-icon
...so that's all you did, right? ...ve sadece öyle oluyor, değil mi? ...dinliyorsunuz, değil mi? ...dinliyorsunuz, değil mi? The Informant!-1 2009 info-icon
I really can't answer that. Buna cevap veremem. The Informant!-1 2009 info-icon
Uh... Okay. Tamam. Pekâlâ. Pekâlâ. The Informant!-1 2009 info-icon
We have decided we will no longer be cooperating with any further FBI requests. Bundan sonra FBI'ın isteklerine karşılık vermemeye karar verdik. FBI ile daha fazla işbirliği yapmamaya karar verdik. FBI ile daha fazla işbirliği yapmamaya karar verdik. The Informant!-1 2009 info-icon
I told you and you wouldn't listen. You said, "Just the office line, Mark." Sana söyledim ve sen dinlemedin. Sen ''Sadece ofis hattı, Mark'' dedin. Ben söylemiştim ama dinlemedin. "Sadece ofis telefonu, Mark." demiştin. Ben söylemiştim ama dinlemedin. "Sadece ofis telefonu, Mark." demiştin. The Informant!-1 2009 info-icon
Evidently, they were lying to us too. Görünen o ki, bize de yalan söylüyorlarmış. Bize de yalan söyledikleri apaçık ortada. Bize de yalan söyledikleri apaçık ortada. The Informant!-1 2009 info-icon
Well, evidently, you can't keep track of what the FBI's doing. O halde görünen o ki, FBI'ın ne yapacağını takip edemiyorsunuz. Apaçık olan şey şu ki, FBI'ın yaptıklarının izini süremezsin. Apaçık olan şey şu ki, FBI'ın yaptıklarının izini süremezsin. The Informant!-1 2009 info-icon
The call you were expecting, Mark? Beklediğin arama geldi, Mark? Hatta seni isteyen biri var, Mark? Hatta seni isteyen biri var, Mark? The Informant!-1 2009 info-icon
Well, put him through. Pekala, bağla o halde. Tamam, bağla. Tamam, bağla. The Informant!-1 2009 info-icon
It's a Swedish deal I'm working on. Üzerinde çalıştığım bir anlaşma, İsveçlilerle. Üstünde çalıştığım bir İsveç anlaşması. Üstünde çalıştığım bir İsveç anlaşması. The Informant!-1 2009 info-icon
Mark Whitacre. Hey, Mark, it's Brian Shepard. Mark Whitacre. Mark, ben Brian Shepard. Mark Whitacre. Merhaba, Mark, ben Brian Shepard. Mark Whitacre. Merhaba, Mark, ben Brian Shepard. The Informant!-1 2009 info-icon
I told Shepard we're done working with him now. Shepard'a artık onlarla çalışmayacağımızı söyledim. Shephard'a onunla daha fazla çalışmayacağımızı söyledim. Shephard'a onunla daha fazla çalışmayacağımızı söyledim. The Informant!-1 2009 info-icon
Hi. So good to hear from you. Merhaba. Sesinizi duymak çok güzel. Merhaba. Sesini duymak ne güzel. Merhaba. Sesini duymak ne güzel. The Informant!-1 2009 info-icon
I want to bring my supervisor by to meet you. Patronumla konuşmasını istiyorum. Dinle, yöneticim seninle tanışmak istiyor. Dinle, yöneticim seninle tanışmak istiyor. The Informant!-1 2009 info-icon
This weekend be okay? Bu hafta sonu olur mu? Bu hafta sonu senin için uygun mu? Bu hafta sonu senin için uygun mu? The Informant!-1 2009 info-icon
Well, great. Harika olur. Harika. Harika. The Informant!-1 2009 info-icon
Well... So Mr. Andreas is in my office right now. Bay Andreas, şu anda ofisimde. Bay Andreas şu anda ofisimde. Bay Andreas şu anda ofisimde. The Informant!-1 2009 info-icon
Okay. So I'll talk to you later. Tamam. Sizinle daha sonra konuşuruz. Anladım. Sizinle sonra konuşuruz. Anladım. Sizinle sonra konuşuruz. The Informant!-1 2009 info-icon
Okay. Good. Tamam. İyi. The Informant!-1 2009 info-icon
What do I do if this Shepard guy calls? Ya Shepard denen adam ararsa? Shepard denen herif ararsa ne yapacağım ben? Shepard denen herif ararsa ne yapacağım ben? The Informant!-1 2009 info-icon
You let me know about it, and I'll tell my dad. Bana haber verirsin ben de babama söylerim. Beni bilgilendir, ben de babama söylerim. Beni bilgilendir, ben de babama söylerim. The Informant!-1 2009 info-icon
But you're done talking to them. Ama sen artık onlarla konuşmayacaksın. Ama onlarla daha fazla konuşmuyorsun. Ama onlarla daha fazla konuşmuyorsun. The Informant!-1 2009 info-icon
Okay, guys, I'm gonna go over the rules. Tamam çocuklar, kuralların üzerinden geçiyorum. Pekâlâ, çocuklar, kuralların üstünden bir kez daha geçiyorum. Pekâlâ, çocuklar, kuralların üstünden bir kez daha geçiyorum. The Informant!-1 2009 info-icon
There's no running, no pushing, no horseplay by the pool. Koşmak, itmek, havuzun etrafında eşek şakası yapmak yok. Koşmak, itişmek, havuz kenarında eşek şakası yapmak yok. Koşmak, itişmek, havuz kenarında eşek şakası yapmak yok. The Informant!-1 2009 info-icon
And when you have fished all the leaves out... Ve bütün yaprakları topladığınızda... Yaprakları temizledikten sonra... Yaprakları temizledikten sonra... The Informant!-1 2009 info-icon
...you go into the garage and get the cover for the pool. ...garaja gidip havuz için bir örtü alıyorsunuz. ...garaja gidip havuzun üstüne örtülecek örtüyü alın. ...garaja gidip havuzun üstüne örtülecek örtüyü alın. The Informant!-1 2009 info-icon
And I'm gonna go get your dad when he's done... Bende babanız işini bitirince onu alıp getireceğim... O işini bitirince babanızı çağıracağım... O işini bitirince babanızı çağıracağım... The Informant!-1 2009 info-icon
...and he's gonna come and do an inspection. ...ve güzel yapmış mısınız diye denetleyecek. ...ve o da gelip kontrol edecek. ...ve o da gelip kontrol edecek. The Informant!-1 2009 info-icon
What was that, honey? You already told us this. Ne oldu, tatlım? Hep bunları tekrarlıyorsun. Ne dedin, tatlım? Bunları zaten anlatmıştın. Ne dedin, tatlım? Bunları zaten anlatmıştın. The Informant!-1 2009 info-icon
Honey, well, I'm going over it again. Tatlım, sadece hatırlatıyorum. Tatlım, tekrar üstünden geçiyorum. Tatlım, tekrar üstünden geçiyorum. The Informant!-1 2009 info-icon
Now, what is the scoop with all my phones being tapped? Şimdi, bütün telefonlarımın dinlenmesinin amacı nedir? Tüm hatlarımı dinlemekteki maksadınız neydi ki? Tüm hatlarımı dinlemekteki maksadınız neydi ki? The Informant!-1 2009 info-icon
The only listening device was the recorder, Mark. Sadece kayıt cihazıyla dinliyoruz, Mark. Kayıt cihazı dışında başka bir dinleme aygıtı yoktu, Mark. Kayıt cihazı dışında başka bir dinleme aygıtı yoktu, Mark. The Informant!-1 2009 info-icon
We had a trap and trace device on your home line, but we can't listen in on that. Ev hattında, takip etmek için bir cihaz var. Dinlemek için değil. Ev hattına rota tespit cihazı yerleştirdik ama hiç dinlemedik. Ev hattına rota tespit cihazı yerleştirdik ama hiç dinlemedik. The Informant!-1 2009 info-icon
However, the phone company calling your wife... Buna rağmen, telefon şirketinin karını aramasından ve... Ama telefon şirketindeki kadının eşini arayıp... Ama telefon şirketindeki kadının eşini arayıp... The Informant!-1 2009 info-icon
...and telling her about our intel gathering... ...bizim istihbaratımız hakkında bilgi vermesinden dolayı... ...bilgi toplama yöntemimizi anlattığını duyunca... ...bilgi toplama yöntemimizi anlattığını duyunca... The Informant!-1 2009 info-icon
Well, my face is red on that one. Gerçekten çok utandım. Utancımdan kıpkırmızı oldum. Utancımdan kıpkırmızı oldum. The Informant!-1 2009 info-icon
Shouldn't happen. Olmaması gerekiyordu. Böyle bir şey olmamalıydı. Böyle bir şey olmamalıydı. The Informant!-1 2009 info-icon
Did you bring the expense reports? Yeah. Yeah. Konuştuğumuz harcama raporlarını getirdin mi? Evet. Gider raporlarını getirdin mi? Evet. Evet. Gider raporlarını getirdin mi? Evet. Evet. The Informant!-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 165026
  • 165027
  • 165028
  • 165029
  • 165030
  • 165031
  • 165032
  • 165033
  • 165034
  • 165035
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact