Search

English Turkish Sentence Translations Page 164726

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Well, you're pretty skittish, you know.	Sen ateşli birisin.	The Hottest State-1	2006
You just don't come off as the kind of guy to count on.	Sen öyle bekleme zırvalarına katlanamazsın.	The Hottest State-1	2006
Does she get you off at least?	Üstüne çıktı mı,en azından?	The Hottest State-1	2006
You know, take care of business?	Bilirsin,muamele falan?	The Hottest State-1	2006
A blowjob something?	Mesela,sakso?	The Hottest State-1	2006
I don't want any more blowjobs.	Ben artık sakso falan istemiyorum.	The Hottest State-1	2006
You know, some day, I'm going to remind you of that comment,	Birgün sana bu lafını hatırlatacağım...	The Hottest State-1	2006
and you're going to be deeply ashamed.	...ve sen de bunu dediğine pişman olacaksın.	The Hottest State-1	2006
William: I have to stop seeing this girl.	Bu kızla görüşmeyi kesmeliyim.	The Hottest State-1	2006
Decker: Why?	Neden?	The Hottest State-1	2006
My hands are shaking all the time.	Ellerim sürekli titriyor.	The Hottest State-1	2006
Smart girls are tough.	Zeki kızlar zor kızlardır.	The Hottest State-1	2006
They're a pain in the ass.	Çok sinir bozucu olurlar.	The Hottest State-1	2006
There's a difference between someone who's smart,	Zeki olanla,senden hoşlanmayan kız arasında fark vardır.	The Hottest State-1	2006
Decker: I will tell you one thing.	Sana tek bir laf edeceğim.	The Hottest State-1	2006
there's a difference between a smart girl	Asıl zeki kızla,sakso sevmeyen kız arasında fark vardır.	The Hottest State-1	2006
William: You know, sometimes, I think that if I could get her to like me	Eğer kendimi ona sevdirirsem, bütün kötü huylarım düzelecek gibi geliyor.	The Hottest State-1	2006
She wants me to go out to Connecticut to visit her mom.	Connecticut'a,annesini ziyarete gitmemizi istiyor.	The Hottest State-1	2006
You think I should go?	Sence gitmeli miyim?	The Hottest State-1	2006
'Course you're going to go.	Zaten gideceksin.	The Hottest State-1	2006
Well, you're crazy about this girl.	Bu kız için deli oluyorsun. Başka şansın yok.	The Hottest State-1	2006
Mrs. Garcia: Father, we thank thee for this food	Tanrım,bahşettiğin bu yemek ve bütün nimetler için sana şükürler olsun.	The Hottest State-1	2006
Bless them to our use, and us to thy service.	Onları bizim menfaatimiz için kutsa.	The Hottest State-1	2006
And make us ever mindful of the needs of others.	Ve başkalarının yardımcı olmayı hatırlamayı nasip eyle.	The Hottest State-1	2006
So, Sarah tells me you're an actor, is that right?	Sarah,bir aktör olduğunu söyledi, doğru mu?	The Hottest State-1	2006
Yeah, I guess.	Evet,bir bakıma.	The Hottest State-1	2006
I hope you're not too vain.	Umarım beyhude bir çaba değildir senin ki.	The Hottest State-1	2006
Mom, you don't know any actors.	Anne hiç aktör tanıdığın yok ki.	The Hottest State-1	2006
Yes, I do. I've met a few actors	Hayır,var. Bir kaç aktörle tanışmıştım...	The Hottest State-1	2006
and they're all ludicrously vain.	...ve hepsi de muazzam derecede boş insanlardı.	The Hottest State-1	2006
This is really good food.	Yemekler çok güzel olmuş.	The Hottest State-1	2006
Yeah Mom, it's real good.	Evet anne, çok iyi olmuş.	The Hottest State-1	2006
Mrs. Garcia: How's everything in New York?	New York'ta hayat nasıl?	The Hottest State-1	2006
Everything's great.	Herşey mükemmel.	The Hottest State-1	2006
Sarah has big dreams.	Sarah'nın büyük hayalleri vardır.	The Hottest State-1	2006
Did she tell you she wants to be a singer?	Sana şarkıcı olmak istediğinden söz etti mi?	The Hottest State-1	2006
I've actually seen her sing.	Aslında onu şarkı söylerken izledim.	The Hottest State-1	2006
But, did you hear her?	Ama onu dinledin mi?	The Hottest State-1	2006
Did she tell you that I worked my whole life	Sana,onu üniversiteye göndermek için...	The Hottest State-1	2006
Did she tell you I was valedictorian of my high school?	Lisedeyken tören konuşmacısı olduğumu söyledi mi?	The Hottest State-1	2006
Mrs. Garcia: But I didn't attend university.	Ama üniversiteye gitmedim.	The Hottest State-1	2006
Sarah's father didn't deem it important	Babası herhangi birimizin üniversiteye...	The Hottest State-1	2006
that either one of us go to college.	...gitmesini pek önemsemiyordu.	The Hottest State-1	2006
But she loves him.	Ama o babasını severdi.	The Hottest State-1	2006
Don't you, Sarah? Don't you love your daddy?	Öyle değil mi,Sarah? Babacığını çok severdin değil mi?	The Hottest State-1	2006
Well, I suppose she has told you all about him, right?	Sana ondan bahsetmiştir,zannediyorum.	The Hottest State-1	2006
We haven't talked much about stuff like that.	Biz pek böyle şeylerden konuşmayız.	The Hottest State-1	2006
She's not much of a talker, is she?	Çok konuşkan bir tip değildir değil mi?	The Hottest State-1	2006
Oh, don't get in a mood now, Sarah; please.	Hemen asma suratını,Sarah lütfen.	The Hottest State-1	2006
Sarah, I'm not being bad, am I?	Sarah,ben kötü birşey söylemedim, değil mi?	The Hottest State-1	2006
I'm just giving your young gentleman here	Ben sadece senin genç beyefendiye bizimle...	The Hottest State-1	2006
a little information about us, right?	...ilgili biraz bilgi veriyordum.	The Hottest State-1	2006
Putting your daughter through college all by yourself	Kızını,üniversiteye gönderecek parayı tek başına sağlamak.	The Hottest State-1	2006
it is something to be proud of, don't you think?	Bu gurur duyulacak bir şey, öyle değil mi?	The Hottest State-1	2006
Yes, ma'am.	Elbette,hanımefendi.	The Hottest State-1	2006
I love her right?	Onu seviyorum,değil mi?	The Hottest State-1	2006
She's beautiful she's a beautiful girl.	O güzel,çok güzel bir kız.	The Hottest State-1	2006
You can't trust love.	Aşka körü körüne güvenmeyeceksin.	The Hottest State-1	2006
William	William...	The Hottest State-1	2006
let me give you a little piece of sage advice	...sana önemli bir kaç tavsiyede bulunayım.	The Hottest State-1	2006
friendship:	Dostluk:	The Hottest State-1	2006
true friendship is all you can trust: you'll see.	Güvenebileceğin tek şey gerçek dostluktur. Bunu göreceksin.	The Hottest State-1	2006
Do you know what it is?	Nedir biliyor musun?	The Hottest State-1	2006
I always believed in being "of use."	Ben hep,çevrene faydalı olmanın gerekliliğine inanmışımdır.	The Hottest State-1	2006
I would ask myself	Kendime hep sorarım...	The Hottest State-1	2006
"How can I be of the most use?"	...acaba en fazla faydayı nasıl sağlayabilirim diye.	The Hottest State-1	2006
Because William, it is in that way that God speaks to us.	Çünkü William,Tanrı bizimle bu şekilde iletişim kurar.	The Hottest State-1	2006
But Sarah, she doesn't think about that.	Ama Sarah bunlara hiç aldırmıyor.	The Hottest State-1	2006
She wants to be special.	Çünkü o özel olmak istiyor.	The Hottest State-1	2006
Mom, I don't want to be special.	Anne,ben özel falan olmak istemiyorum.	The Hottest State-1	2006
I like to sing.	Şarkı söylemeyi seviyorum.	The Hottest State-1	2006
The world needs singers, doesn't it?	Dünyanın şarkıcıya da ihtiyacı var,değil mi?	The Hottest State-1	2006
Well No, your mother doesn't.	Annenin ihtiyacı yok.	The Hottest State-1	2006
Your mother doesn't need any singers at all.	Annenin hiç de bir şarkıcıya falan ihtiyacı yok.	The Hottest State-1	2006
And, excuse me, New York has more than its share.	Ve kusura bakmayın ama,New York verdiğinden çok alır.	The Hottest State-1	2006
Mom, you're drunk.	Anne,sarhoşsun sen.	The Hottest State-1	2006
No, I'm not drunk; I am your mother.	Sarhoş falan değilim. Senin annenim.	The Hottest State-1	2006
I have many faults, the worst of which is not	Bir çok hata yaptım,ama kızımı deliler...	The Hottest State-1	2006
But I'll be able to stand before God,	Benim Tanrı'nın huzuruna çıkacak yüzüm var...	The Hottest State-1	2006
and I'm a little worried about you.	...ama senin için endişeleniyorum.	The Hottest State-1	2006
What about you, William.	Peki ya sen,William?	The Hottest State-1	2006
Will you be able to stand before God?	Senin Tanrı'nın huzuruna çıkacak yüzün var mı?	The Hottest State-1	2006
Well, Mrs. Garcia, to tell you the truth	Aslında Bayan Garcia, dürüst olmam gerekirse...	The Hottest State-1	2006
it's my opinion that I have stood before God	...kanımca,kızınızla tanıştığımdan beri, sürekli Tanrı'nın huzuruna çıkıyorum.	The Hottest State-1	2006
Oh my! Sarah	Vay be.... Sarah.	The Hottest State-1	2006
We have a bullshit artist sitting at the table.	Masamızda hiç iyi rol kesemeyen bir oyuncu oturuyor.	The Hottest State-1	2006
Mrs. Garcia: Honey, I just don't what you to get hurt again.	Hayatım,seni tekrar incitmek istemiyorum.	The Hottest State-1	2006
Mrs. Garcia: Well he looks like David.	Tıpkı David'e benziyor.	The Hottest State-1	2006
Mrs. Garcia: He smells like David.	Tıpkı David gibi kokuyor.	The Hottest State-1	2006
Mrs. Garcia: You know, he smells like something I don't like.	Benim hiç hoşlanmadığım bir şey gibi kokuyor.	The Hottest State-1	2006
Sarah: You shut her up.	Sen takma onu.	The Hottest State-1	2006
I'm sorry about that business.	Onun adına özür dilerim.	The Hottest State-1	2006
She only does it when she drinks.	Sadece içtiğinde böyle olur.	The Hottest State-1	2006
William: Yeah?	Öyle mi? Öyle.	The Hottest State-1	2006
I am? Yeah!	Sahi mi? Evet!	The Hottest State-1	2006
Hey, wait.	Hey,bekle.	The Hottest State-1	2006
Who's David?	David kim?	The Hottest State-1	2006
He's your old boyfriend?	Eski erkek arkadaşın mı?	The Hottest State-1	2006
Let's not talk about him, okay?	Ondan bahsetmeyelim,olur mu?	The Hottest State-1	2006
You know, some day, Sarah	Bir gün Sarah...	The Hottest State-1	2006