Search
English Turkish Sentence Translations Page 163451
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| We have come to the conclusion that the riding technique ofHerr Obree | Yaptığımız toplantı neticesinde Bay Obree'nin sürüş tekniğinin... | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| that the riding position ofHerr Obree | ...Graeme Obree'nin sürüş pozisyonu... | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| GRAEME: Now, because of the WCF's concerns about safety, | Federasyonun güvenlikle ilgili endişelerini dikkate aldım... | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| WOMAN: Let's see the back. | Arkasını da görelim. | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| ANNOUNCER: So, a red flag will be raised by an official if his chest touches his hands. | "Yarış esnasında göğsü ellerine değerse, hakem kırmızı bayrağı sallayacak." | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| ANNOUNCER: Obree has fallen and it's a bad one. They've broken him. | "Obree çok kötü bir şekilde yere düştü. Kaza resmen geliyorum dedi." | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| MAN: Graeme! | Graeme! | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| You havenae been back for a bit, Graeme, eh? | Uzun zamandır uğramadın, Graeme. | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| MALKY: Graeme! | "Graeme!" | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| MALKY: Graeme! ANNE: Graeme! | "Graeme! Graeme!" | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| MAN: I saw you fall. | "Seni düşerken gördüm." | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| GRAEME: Your wife? Aye. | Karından mı? Evet. | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| WOMAN: Graeme. | "Graeme." | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| CROWD: (CHANTING) Superman, Superman, Superman, Superman... | "Süpermen, Süpermen, Süpermen, Süpermen..." | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| ANNOUNCER: The crowd is chanting, "Superman, Superman" | Kalabalık, ''Süpermen, Süpermen'' diye haykırıyor. | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| MAN: On you go, boy! | Hadi evlat, kim tutar seni! | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| ANNOUNCER: Obree is 0.7 seconds down on his first lap. | "İlk turun sonunda Obree 0.7 saniye geride." | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| ANNOUNCER: This is a man who's got something to prove. | "Bu adamın bütün dünyaya söyleyecek bir sözü var." | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| that he reckons cost him no more than L50 against the opposition of the WCF. | "...50 pounda mâl ettiği sıra dışı bisikletiyle olağanüstü bir başarı kazandı." | The Flying Scotsman-2 | 2006 | |
| Williams, vad h�nde? Vad tr�ffade vi? | Williams bu nedir? Neye çarptık? | The Fog-1 | 2005 | |
| Jag vet inte. Det �r n�got i vattnet. | Bilmiyorum, suda bir şey var. | The Fog-1 | 2005 | |
| Rensa bort det nu, Williams. | Her neyse kurtul ondan, Williams. | The Fog-1 | 2005 | |
| H�ll stilla, Wayne. Det �r n�got d�r nere. | Sabit tut, Wayne. Aşağıda bir şey var. Sıkı tutun, Wayne. Suyun altında bir şey var. | The Fog-1 | 2005 | |
| Ta bort det. | Kurtul ondan. | The Fog-1 | 2005 | |
| Jag kan inte se n�got. | Bir şey göremiyorum. | The Fog-1 | 2005 | |
| Hall� d�r ute, | Hey siz. oradakiler... | The Fog-1 | 2005 | |
| du lyssnar p� Stevie Wayne... | karşınızda gerçek ve tek Stevie Wayne.. | The Fog-1 | 2005 | |
| ... som s�nder fr�n min egen lilla plats p� jorden... | ...size Antonio adasındaki KAB deniz fenerindeki küçük köşemden sesleniyorum... | The Fog-1 | 2005 | |
| det �r perfekt v�der f�r helgens avt�ckning av statyn... | Harika bir hava, özelliklede Antonia Bay’sın kurucuları olan... | The Fog-1 | 2005 | |
| ... som dedikerats till minne av Antonio Bays grundare, | ...atalarımızın heykellerinin açılışını yapmak için, | The Fog-1 | 2005 | |
| s� ge er ner till r�dhuset och titta p� monumentet... | Belediye binasına gidin ve... | The Fog-1 | 2005 | |
| ... till de fyra modiga m�nnen, | ...bu cesur 4 adamın anıtını ziyaret edin. | The Fog-1 | 2005 | |
| var av en var min farfarsfar... | Bunlardan birisi benim büyük büyük dedem... | The Fog-1 | 2005 | |
| ... Richard Wayne, | ...Richard Wayne. | The Fog-1 | 2005 | |
| har jag redan sagt det? | Bundan bahsetmiş miydim? | The Fog-1 | 2005 | |
| Patrick Malone. | Patrick Malone. | The Fog-1 | 2005 | |
| Norman Castle. Richard Wayne. | Norman Castle. Richard Wayne. | The Fog-1 | 2005 | |
| Det �r fel. �h, kom igen, Kathy. | Tamamıyla yanlış. Hadi ama Kathy. | The Fog-1 | 2005 | |
| Vem bryr sig om vem som h�ller i telesk�pet. | Teleskopu hangisinin tuttuğu kimin umurunda. | The Fog-1 | 2005 | |
| Det �r en kikare, Tom. | O bir dürbün, Tom. | The Fog-1 | 2005 | |
| David Williams borde h�lla i det. Han var vision�ren. | David Williams tutmalıydı. Uzak görüşlü olan oydu. | The Fog-1 | 2005 | |
| Vi m�ste f� det r�tt. | Bunu doğru şekilde yapmak zorundayız.. | The Fog-1 | 2005 | |
| De fyra seglade ut mot �verv�ldigande odds... | Bu dördü, tüm olumsuz şartlara rağmen... | The Fog-1 | 2005 | |
| ...f�r att f�rsvara �n med sina liv. | ...hayatları pahasına bu adayı savundular. | The Fog-1 | 2005 | |
| Jag vet, jag vet. Genom dimman. | Biliyorum, biliyorum. Sise karsı. | The Fog-1 | 2005 | |
| Familjen Malones namn finns p� statyn, Tom. | Malone ailesinin ismi bu anıtın üstünde, Tom. | The Fog-1 | 2005 | |
| Det m�ste vara riktigt. Det kommer turister p� fredag. | Kusursuz olmak zorunda. Cuma günü turistler geliyor. | The Fog-1 | 2005 | |
| Vad vill du g�ra? Skicka tillbaka den? | Ne yapmak istiyorsun, geri göndermek mi? | The Fog-1 | 2005 | |
| Bra. Vi h�ller avt�ckningen i morgon... | Güzel. Yarin açılısı yaparız... Pekala. Yarın açılışı yaparız... | The Fog-1 | 2005 | |
| ...och sen skickar vi tillbaka den n�r s�songen �r �ver. | ...ve bu sezonun sonunda onu geri gönderirim. ...sezon sonunda da geri gönderirim. | The Fog-1 | 2005 | |
| Titta er omkring grabbar. Detta �r Guds f�rlovade land. | Etrafınıza bakın beyler. Burası tanrı'nın toprakları. Etrafınıza bakın, çocuklar. Burası tanrının ülkesi. | The Fog-1 | 2005 | |
| Vart du �n reser p� jorden... Sea of Cortez, Nantucket sound... | Dünyanın neresine giderseniz gidin... Cortez denizi, Nantucket Sound... | The Fog-1 | 2005 | |
| ...Gulf of Mexico. Du hittar aldrig b�ttre fiske �n vi har h�r. | ...Mexico Körfezi... hiç bir yerde buradan daha iyi balık avlayamazsınız. | The Fog-1 | 2005 | |
| Sushi? Nej tack, det �r bra. | Sushi? Hayır, teşekkürler. Suşi isteyen? Hayır. Ben istemem, sağ ol. | The Fog-1 | 2005 | |
| Bra tal. | Güzel konuşma. | The Fog-1 | 2005 | |
| Och du har varit p� hur m�nga av dom platserna? | Bu bahsettiğin yerlerden kaç tanesine gittin? | The Fog-1 | 2005 | |
| Inte en enda. | Hiçbirine. | The Fog-1 | 2005 | |
| Min pappa brukade ber�tta historier. Han var resen�ren. | Babam bana eskiden hikayelerini anlatırdı. O bir gezgindi. | The Fog-1 | 2005 | |
| Sandbanken ligger verkligen l�ngt ute. | Sahilden epey uzak olduğumuz kesin. | The Fog-1 | 2005 | |
| Tja, det �r ju h�r havsbottnen �r. | şey, asıl okyanus burada. | The Fog-1 | 2005 | |
| Det �r h�r du hittar sj�gr�s och sm�fisken... | Sahildeyse yosun ve küçük balıklar var sadece... | The Fog-1 | 2005 | |
| ...vilket �r anledningen till storf�ngsterna idag. | ...burada olduğun için büyük balık yakaladın. ...bugün burada bu yüzden büyük balıklar yakaladınız. | The Fog-1 | 2005 | |
| Mr. Spooner? Sir? | Bay. Spooner Bayım? | The Fog-1 | 2005 | |
| Hissa ankaret, vi ger oss f�r idag. Ja, sir. | Çapayı yukarı çek. Bugünlük yeter. Tamam efendim. Demir alalım, bugünlük yeter. Peki, efendim. | The Fog-1 | 2005 | |
| Fan. Hej, Nick. Vi har fastnat p� n�got. | Lanet. Hey, Nick. Bir şeye takıldık. | The Fog-1 | 2005 | |
| Spooner? �r du ok? | Spooner? Her şey yolundamı? | The Fog-1 | 2005 | |
| Vinschen har fastnat. Jag kan inte st�nga av den. | Kol sıkıştı. Bunu kapatamıyorum. Vinç sıkıştı. Kapatamıyorum. | The Fog-1 | 2005 | |
| St�ng av den. Jag f�rs�ker. | Kapat sunu. Deniyorum. | The Fog-1 | 2005 | |
| Spooner. Spooner. | Spooner. Spooner. | The Fog-1 | 2005 | |
| Nick, kom upp hit. Sl�pp efter lite. | Nick, yukarı gel. Zinciri biraz gevşet. | The Fog-1 | 2005 | |
| Jag f�rs�ker ju, eller hur? Vinschen har fastnat. | Uğraşıyorum, tamam mı? Vinç sıkıştı. Deniyorum, tamam mı? Vinç sıkıştı. | The Fog-1 | 2005 | |
| Jag f�rlorade all fisk. | Hey, tüm balıklarımı kaybettim. | The Fog-1 | 2005 | |
| Vi sjunker. Vi sjunker inte alls. | Batacağız. Hayır batmayacağız. | The Fog-1 | 2005 | |
| Spooner. Det g�r inte. Den lossnar inte. | Spooner. Olmuyor. Kurtulmuyor. Spooner. Çekemiyorum. Gelmiyor. | The Fog-1 | 2005 | |
| �r ni ok killar? | İyi misiniz beyler? | The Fog-1 | 2005 | |
| Ja? Ni fick ju lite i alla fall. | Evet, gördünüz mü? Halen bir şeyleriniz kalmış. | The Fog-1 | 2005 | |
| Ledsen f�r miss�det. Kom g�rna tillbaka igen. | Olanlar için üzgünüm. Tekrar ziyarete gelin. | The Fog-1 | 2005 | |
| Ja, vi kommer tillbaka. | Evet, geleceğiz. Tabi, geliriz. | The Fog-1 | 2005 | |
| Va? De sa att de kommer tillbaka. De... jag tror dem. | Ne? Geri geleceklerini söylediler. Onlar... Onlara inanıyorum. | The Fog-1 | 2005 | |
| Jag vart �vertygad, n�r de sa... | "Geri geleceğiz" dediklerinde beni ikna ettiler... | The Fog-1 | 2005 | |
| ..."vi kommer tillbaka," de hade en "i'll be back" min. | ...onlarda "geri geleceğim" yüzü vardı.. | The Fog-1 | 2005 | |
| Hall�, Nick. Ja, h�r inne. | Hey, Nick. Evet, buradayım. Nick. Buradayım. | The Fog-1 | 2005 | |
| Jag antar att de inte l�mnade n�gon dricks. | Bu kadar zahmetten sonra bir bahşiş bırakırlar sanırım. | The Fog-1 | 2005 | |
| F�rmodligen inte. | Evet, tabiî ki. | The Fog-1 | 2005 | |
| Hall�, du vet att det inte var mitt fel, eller hur? | Hey, biliyorsun benim hatam değildi, tamam mi? Benim suçum değildi, bunu biliyorsun, değil mi? | The Fog-1 | 2005 | |
| G�r... inte om det d�r. | Bunu bir daha yapma. | The Fog-1 | 2005 | |
| J�klar vad sexig du �r n�r du �r arg. Helt otroligt. | Lanet, sinirli olduğunda gerçekten çok seksi oluyorsun. Bu gerçekten fevkalade. | The Fog-1 | 2005 | |
| Vart ska du? Vi har d�ck att svabba. | Nereye gidiyorsun? Daha güverte temizlenecek. | The Fog-1 | 2005 | |
| Jag skall till Little Rays f�r att h�mta en ny koppling som du hade s�nder. | Senin kırdığın kolun yenisini almak için küçük Ray'e gidiyorum. | The Fog-1 | 2005 | |
| Jag hade s�nder? | Kırdım mı? | The Fog-1 | 2005 | |
| Se till att du hamnar hos Little Rays. Inte hos Little Stevies. | Küçük Ray'e gittiğine emin ol. Küçük Stevie'de bulma kendini. | The Fog-1 | 2005 | |
| Det var en eng�ngs grej. Alla tre? | Sadece tek seferlikti. Her üç keresinde de mi? | The Fog-1 | 2005 | |
| Eftersom jag kommer i h�g i fyren, den g�ngen p� f�ltet. | Çünkü deniz fenerini hatırlıyorum, ve kırdaki zamanı da. | The Fog-1 | 2005 | |
| Och, inte att f�rgl�mma parkeringen vid kyrkan. | Kilisenin parkını da unutmayalım, koro çocuğu. | The Fog-1 | 2005 | |
| Tv�, det var bara tv�. Tv�, alla tre g�ngerna? | İki defa. Sadece iki defaydı. İki defa tüm üçünde mi? | The Fog-1 | 2005 | |
| Och din po�ng �r? Ingen alls egentligen. | Ne söylemek istiyorsun? Hiç birine sahip değilsin. | The Fog-1 | 2005 | |
| Men hon k�nner ju Elizabeth. Vad h�nder om hon skvallrar? | Ama o Elizabeth'i tanıyor. Söylerse ne olur? | The Fog-1 | 2005 | |
| ...�r 500 mil h�rifr�n. Hon har varit borta i sex m�nader. | ...3000 mil uzakta. Altı aydır ortada yok. | The Fog-1 | 2005 | |
| Avst�nd �r inte en faktor. Tjejer �r testikel telepatiker grabben. | Uzaklık sorun değil. Kadınların hayaları hissetme güçleri vardır. | The Fog-1 | 2005 | |
| Spola av b�ten och l�s den... | Tekneyi yıka, kilitle... | The Fog-1 | 2005 |