• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 163380

English Turkish Film Name Film Year Details
They set up Iegitimate businesses with money Uyusturucu, beyaz kadin ticaretinden gelen paralarla Uyuşturucu, beyaz kadın ticaretinden gelen paralarla Uyuşturucu, beyaz kadın ticaretinden gelen paralarla The Firm-1 1993 info-icon
from drugs, prostitution... aII cash moved offshore. yasal sirketler kurdular... para ulke disina cikiyor. yasal şirketler kurdular... para ülke dışına çıkıyor. yasal şirketler kurdular... para ülke dışına çıkıyor. The Firm-1 1993 info-icon
You beIieve it. Buna inanin. Buna inanın. Buna inanın. The Firm-1 1993 info-icon
That`s why you taIked to Thomas Abanks. Bu yuzden Thomas banks'le konustunuz. Bu yüzden Thomas Abanks'le konuştunuz. Bu yüzden Thomas Abanks'le konuştunuz. The Firm-1 1993 info-icon
That`s why your private investigator got kiIIed. Bu yuzden ozel dedektifiniz olduruldu. Bu yüzden özel dedektifiniz öldürüldü. Bu yüzden özel dedektifiniz öldürüldü. The Firm-1 1993 info-icon
Maybe 30% of their cIients are Iegitimate. Muvekillerinin %30'u yasal islerde. Müvekillerinin %0'u yasal işlerde. Müvekillerinin %0'u yasal işlerde. The Firm-1 1993 info-icon
They bring in a new rookie, Bir caylak getiriyor, Bir çaylak getiriyor, Bir çaylak getiriyor, The Firm-1 1993 info-icon
throw money at him, buy the car, the house. paraya boguyor, araba ve ev aliyorlar. paraya boğuyor, araba ve ev alıyorlar. paraya boğuyor, araba ve ev alıyorlar. The Firm-1 1993 info-icon
Once your kids are in private schooIs, Cocuklarin ozel okula girdikten, Çocukların özel okula girdikten, Çocukların özel okula girdikten, The Firm-1 1993 info-icon
you`re used to the good Iife, they teII you the truth. iyi yasamaya alistiktan sonra, sana gercegi anlatirlar. iyi yaşamaya alıştıktan sonra, sana gerçeği anlatırlar. iyi yaşamaya alıştıktan sonra, sana gerçeği anlatırlar. The Firm-1 1993 info-icon
You mean every partner in the firm... Yani sirketteki tum ortaklar... Yani şirketteki tüm ortaklar... Yani şirketteki tüm ortaklar... The Firm-1 1993 info-icon
Every partner knows. Tum ortaklar biliyor. Tüm ortaklar biliyor. Tüm ortaklar biliyor. The Firm-1 1993 info-icon
We suspect most of the associates. Uyelerin cogundan supheleniyoruz. üyelerin çoğundan şüpheleniyoruz. üyelerin çoğundan şüpheleniyoruz. The Firm-1 1993 info-icon
Why don`t you get indictments and bust it aII up? Neden iddianame hazirlayip baskin yapmiyorsunuz? Neden iddianame hazırlayıp baskın yapmıyorsunuz? Neden iddianame hazırlayıp baskın yapmıyorsunuz? The Firm-1 1993 info-icon
We have to have somebody on the inside. Bize iceriden biri lazim. Bize içeriden biri lazım. Bize içeriden biri lazım. The Firm-1 1993 info-icon
We need to see copies of contracts, nlasmalarin kopyalarini, Anlaşmaların kopyalarını, Anlaşmaların kopyalarını, The Firm-1 1993 info-icon
cIients` bank records, articIes of incorporation. muvekillerin banka hesaplarini, gizli maddeleri gormeliyiz. müvekillerin banka hesaplarını, gizli maddeleri görmeliyiz. müvekillerin banka hesaplarını, gizli maddeleri görmeliyiz. The Firm-1 1993 info-icon
Wait. You think I`m... Durun. Simdi benim... Durun. Şimdi benim... Durun. Şimdi benim... The Firm-1 1993 info-icon
You can say no, but we`re going to break this firm. Hayir diyebilirsin ancak o sirketi bitirecegiz. Hayır diyebilirsin ancak o şirketi bitireceğiz. Hayır diyebilirsin ancak o şirketi bitireceğiz. The Firm-1 1993 info-icon
When that happens, you`re going to jaiI aIong with the rest. Bunu, yaptigimizda digerleri gibi sen de hapsi boylayacaksin. Bunu, yaptığımızda diğerleri gibi sen de hapsi boylayacaksın. Bunu, yaptığımızda diğerleri gibi sen de hapsi boylayacaksın. The Firm-1 1993 info-icon
It`II happen. BeIieve me. Bu olacak. Inan bana. Bu olacak. İnan bana. Bu olacak. İnan bana. The Firm-1 1993 info-icon
Why can`t I just Ieave? Kalkip gidemez miyim? Kalkıp gidemez miyim? Kalkıp gidemez miyim? The Firm-1 1993 info-icon
That`s what Kozinski and Hodges were trying to do. Kozinski ve Hodges da bunu yapmaya calisiyordu. Kozinski ve Hodges da bunu yapmaya çalışıyordu. Kozinski ve Hodges da bunu yapmaya çalışıyordu. The Firm-1 1993 info-icon
You have to think this over. Tekrar dusunmelisin. Tekrar düşünmelisin. Tekrar düşünmelisin. The Firm-1 1993 info-icon
MeanwhiIe, you and your wife have to behave Bu arada sen ve karin her sey normalmis gibi Bu arada sen ve karın her şey normalmiş gibi Bu arada sen ve karın her şey normalmiş gibi The Firm-1 1993 info-icon
as though everything is normaI. davranmalisiniz. davranmalısınız. davranmalısınız. The Firm-1 1993 info-icon
Don`t discuss this with anyone... Sakin bunu kimseyle konusma... Sakın bunu kimseyle konuşma... Sakın bunu kimseyle konuşma... The Firm-1 1993 info-icon
but make a decision. fakat karar ver. The Firm-1 1993 info-icon
You heIp us, we`II make it worth your whiIe. Bize yardim edersen, karsiligini fazlasiyla veririz. Bize yardım edersen, karşılığını fazlasıyla veririz. Bize yardım edersen, karşılığını fazlasıyla veririz. The Firm-1 1993 info-icon
Worth my whiIe? You`II stiII have a good Iife. Karsiligi mi? Hala iyi bir hayatin var. Karşılığı mı? Hala iyi bir hayatın var. Karşılığı mı? Hala iyi bir hayatın var. The Firm-1 1993 info-icon
You mean, in a witness protection programme? Tanik koruma programindan mi soz ediyoruz? Tanık koruma programından mı söz ediyoruz? Tanık koruma programından mı söz ediyoruz? The Firm-1 1993 info-icon
How? Nasil? Nasıl? Nasıl? The Firm-1 1993 info-icon
I Iive somebody eIse`s Iife in some nowhere pIace, Kimsenin bilmedigi bir yerde baskasinin hayatini yasayacagim, Kimsenin bilmediği bir yerde başkasının hayatını yaşayacağım, Kimsenin bilmediği bir yerde başkasının hayatını yaşayacağım, The Firm-1 1993 info-icon
and one day, I`m backing out of the driveway ve gununbirinde, otoyola cikarken ve gününbirinde, otoyola çıkarken ve gününbirinde, otoyola çıkarken The Firm-1 1993 info-icon
and my car expIodes? arabam infilak edecek, oyle mi? arabam infilak edecek, öyle mi? arabam infilak edecek, öyle mi? The Firm-1 1993 info-icon
Doesn`t have to be that way. Oyle olmasi gerekmiyor. Öyle olması gerekmiyor. Öyle olması gerekmiyor. The Firm-1 1993 info-icon
I don`t need much of a Iife but it has to be mine. Hayattan fazla bir sey istemiyorum, ama bana ait olsun. Hayattan fazla bir şey istemiyorum, ama bana ait olsun. Hayattan fazla bir şey istemiyorum, ama bana ait olsun. The Firm-1 1993 info-icon
You got that now? nladiniz mi? Anladınız mı? Anladınız mı? The Firm-1 1993 info-icon
Get back to the seminar. Seminere geri don. Seminere geri dön. Seminere geri dön. The Firm-1 1993 info-icon
Tarrance wiII negotiate on our behaIf. Tarrance bizim yerimize pazarlik yapacak. Tarrance bizim yerimize pazarlık yapacak. Tarrance bizim yerimize pazarlık yapacak. The Firm-1 1993 info-icon
Why don`t you wander back past the MemoriaI? Neden anitin yanindan gitmiyorsun? Neden anıtın yanından gitmiyorsun? Neden anıtın yanından gitmiyorsun? The Firm-1 1993 info-icon
CaII me anytime, day or night. Beni istedigin saatte ara. Beni istediğin saatte ara. Beni istediğin saatte ara. The Firm-1 1993 info-icon
The second one`s a mobiIe number. Ikinci numara cep telefonu. İkinci numara cep telefonu. İkinci numara cep telefonu. The Firm-1 1993 info-icon
Let me get this straight. Bakalim anlamis miyim? Bakalım anlamış mıyım? Bakalım anlamış mıyım? The Firm-1 1993 info-icon
I steaI fiIes and turn them over to the FBI, Dosyalari calip, bunlari FBl'a verecegim, Dosyaları çalıp, bunları FBl'a vereceğim, Dosyaları çalıp, bunları FBI'a vereceğim, The Firm-1 1993 info-icon
testify against my coIIeagues, send them to jaiI. meslektaslarima karsi ifade verip, onlari hapse yollayacagim. meslektaşlarıma karşı ifade verip, onları hapse yollayacağım. meslektaşlarıma karşı ifade verip, onları hapse yollayacağım. The Firm-1 1993 info-icon
ReveaI priviIeged information Gizli bilgi vererek The Firm-1 1993 info-icon
that vioIates attorney/cIient confidences, avukat muvekkil guvenine aykiri davranacak, avukat müvekkil güvenine aykırı davranacak, avukat müvekkil güvenine aykırı davranacak, The Firm-1 1993 info-icon
get disbarred, then testify against the Mafia. ve barodan atilacagim, sonra Mafya'ya karsi taniklik edecegim. ve barodan atılacağım, sonra Mafya'ya karşı tanıklık edeceğim. ve barodan atılacağım, sonra Mafya'ya karşı tanıklık edeceğim. The Firm-1 1993 info-icon
UnfortunateIy... Let me ask you something. Ne yazik ki... Bir sey soracagim. Ne yazık ki... Bir şey soracağım. Ne yazık ki... Bir şey soracağım. The Firm-1 1993 info-icon
Are you out of your fucking mind? Siz kafayi mi yediniz? Siz kafayı mı yediniz? Siz kafayı mı yediniz? The Firm-1 1993 info-icon
How Iong before they find out Lomax'in hucre arkadasinin adinin Lomax'ın hücre arkadaşının adının Lomax'ın hücre arkadaşının adının The Firm-1 1993 info-icon
Lomax`s ceIImate was named Ray McDeere... Ray McDeere oldugunu ogrenmeleri ne kadar surer? Ray McDeere olduğunu öğrenmeleri ne kadar sürer? Ray McDeere olduğunu öğrenmeleri ne kadar sürer? The Firm-1 1993 info-icon
And when they do, what wiII they do to him? Ogrendiklerinde ona ne yaparlar dersin? Öğrendiklerinde ona ne yaparlar dersin? Öğrendiklerinde ona ne yaparlar dersin? The Firm-1 1993 info-icon
They can get to anyone, anywhere. Her yerde, herkese ulasabilirler. Her yerde, herkese ulaşabilirler. Her yerde, herkese ulaşabilirler. The Firm-1 1993 info-icon
What can you do? Your brother`s up for paroIe. Ne yapabilirsin? Kardesin sartli tahliye bekliyor. Ne yapabilirsin? Kardeşin şartlı tahliye bekliyor. Ne yapabilirsin? Kardeşin şartlı tahliye bekliyor. The Firm-1 1993 info-icon
You cooperate with us the board wiII be gratefuI. Bizimle isbirligi yaparsan kurul minnetar kalir. Bizimle işbirliği yaparsan kurul minnetar kalır. Bizimle işbirliği yaparsan kurul minnetar kalır. The Firm-1 1993 info-icon
Otherwise... ksi taktirde... Aksi taktirde... Aksi taktirde... The Firm-1 1993 info-icon
You know what paroIe hearings are Iike. Sartli tahliye gorusmelerinin nasil oldugunu biliyorsun. Şartlı tahliye görüşmelerinin nasıl olduğunu biliyorsun. Şartlı tahliye görüşmelerinin nasıl olduğunu biliyorsun. The Firm-1 1993 info-icon
It couId go either way. Her sonuc cikabilir. Her sonuç çıkabilir. Her sonuç çıkabilir. The Firm-1 1993 info-icon
Forget about home. Take me to the firm. Bosver evi. Beni sirkete gotur. Boşver evi. Beni şirkete götür. Boşver evi. Beni şirkete götür. The Firm-1 1993 info-icon
I need to see everybody, now. Herkesle konusmaliyim, hemen. Herkesle konuşmalıyım, hemen. Herkesle konuşmalıyım, hemen. The Firm-1 1993 info-icon
I`m on overseas, and... Right now. Yurtdisiyla konusuyorum... Hemen. Yurtdışıyla konuşuyorum... Hemen. Yurtdışıyla konuşuyorum... Hemen. The Firm-1 1993 info-icon
I just had a chat with the FBI. z once FBl'yla konustum. Az önce FBl'yla konuştum. Az önce FBI'yla konuştum. The Firm-1 1993 info-icon
They didn`t try to coerce you? No. Seni zorlamadilar ya? Hayir. Seni zorlamadılar ya? Hayır. Seni zorlamadılar ya? Hayır. The Firm-1 1993 info-icon
They didn`t offer you money? Nope. Para onermediler mi? Hayir. Para önermediler mi? Hayır. Para önermediler mi? Hayır. The Firm-1 1993 info-icon
Did they ask you to contact them? onlarla temasa gecmeni soylemediler mi? Onlarla temasa geçmeni söylemediler mi? Onlarla temasa geçmeni söylemediler mi? The Firm-1 1993 info-icon
ExactIy what did they want? Tam olarak ne istediler? The Firm-1 1993 info-icon
The secret fiIes. Gizli dosyalari. Gizli dosyaları. Gizli dosyaları. The Firm-1 1993 info-icon
Who had those secret fiIes Iast? Did you, Royce? Gizli dosyalar en son kimdeydi? Sende mi Royce? The Firm-1 1993 info-icon
I gave them to you. Sana vermistim. Sana vermiştim. Sana vermiştim. The Firm-1 1993 info-icon
They aIso suggested that Hodges and Kozinski were murdered. Hodges ve Kozinski'nin olduruldugunu iddia ettiler. Hodges ve Kozinski'nin öldürüldüğünü iddia ettiler. Hodges ve Kozinski'nin öldürüldüğünü iddia ettiler. The Firm-1 1993 info-icon
Those sons of bitches. orospu cocuklari. Orospu çocukları. Orospu çocukları. The Firm-1 1993 info-icon
Now we ought to buiId a case and sue. Hemen aleyhlerine dava acmaliyiz. Hemen aleyhlerine dava açmalıyız. Hemen aleyhlerine dava açmalıyız. The Firm-1 1993 info-icon
This is pure harassment. Bu resmen taciz. The Firm-1 1993 info-icon
And that was it? o kadar mi? O kadar mı? O kadar mı? The Firm-1 1993 info-icon
That was everything that was said? Sadece bu kadar mi konustunuz? Sadece bu kadar mı konuştunuz? Sadece bu kadar mı konuştunuz? The Firm-1 1993 info-icon
WeII, as far as I can remember. Hatirladigim kadariyla evet. Hatırladığım kadarıyla evet. Hatırladığım kadarıyla evet. The Firm-1 1993 info-icon
It wasn`t exactIy a sequentiaI conversation. Pek verimli bir sohbet olmadi. Pek verimli bir sohbet olmadı. Pek verimli bir sohbet olmadı. The Firm-1 1993 info-icon
There was a Iot of yeIIing, mostIy by me. Bagirtilarla gecti, genelde ben bagirdim. Bağırtılarla geçti, genelde ben bağırdım. Bağırtılarla geçti, genelde ben bağırdım. The Firm-1 1993 info-icon
Mitch, we`re aIways fighting the government. Mitch, surekli olarak hukumetle mucadele icindeyiz. Mitch, sürekli olarak hükümetle mücadele içindeyiz. Mitch, sürekli olarak hükümetle mücadele içindeyiz. The Firm-1 1993 info-icon
If it isn`t the Justice Department, it`s the IRS. dalet Bakanligi degilse Maliyeyle. Adalet Bakanlığı değilse Maliyeyle. Adalet Bakanlığı değilse Maliyeyle. The Firm-1 1993 info-icon
We`ve beat them every time, and they hate us for it. onlari hep yendik, bu yuzden bizden nefret ediyorlar. Onları hep yendik, bu yüzden bizden nefret ediyorlar. Onları hep yendik, bu yüzden bizden nefret ediyorlar. The Firm-1 1993 info-icon
They can`t get to us, so they pick on somebody new. Bize ulasamayinca yeni birini sectiler. Bize ulaşamayınca yeni birini seçtiler. Bize ulaşamayınca yeni birini seçtiler. The Firm-1 1993 info-icon
They invite you to break the Iaw. Yasalari cignemeni soylediler. Yasaları çiğnemeni söylediler. Yasaları çiğnemeni söylediler. The Firm-1 1993 info-icon
It doesn`t cost them anything, but it costs you everything. onlar icin bir maliyeti yok fakat senin her seyine mal olabilir. Onlar için bir maliyeti yok fakat senin her şeyine mal olabilir. Onlar için bir maliyeti yok fakat senin her şeyine mal olabilir. The Firm-1 1993 info-icon
I don`t want you to worry about this. Bu konuda endiselenmeni istemiyorum. Bu konuda endişelenmeni istemiyorum. Bu konuda endişelenmeni istemiyorum. The Firm-1 1993 info-icon
It`s gotten serious enough. Bu is ciddilesti. Bu iş ciddileşti. Bu iş ciddileşti. The Firm-1 1993 info-icon
We`II have to get into it IegaIIy. Yasal yollara basvurmak zorundayiz. Yasal yollara başvurmak zorundayız. Yasal yollara başvurmak zorundayız. The Firm-1 1993 info-icon
The onIy other question is who do we biII this hour to? Tek soru kaldi, bu oturumu kime fatura edecegiz? Tek soru kaldı, bu oturumu kime fatura edeceğiz? Tek soru kaldı, bu oturumu kime fatura edeceğiz? The Firm-1 1993 info-icon
How about the FBI? FBl'a ne dersin? The Firm-1 1993 info-icon
I can`t beIieve that. That is so weird. Buna inanamiyorum. Bu cok tuhaf. Buna inanamıyorum. Bu çok tuhaf. Buna inanamıyorum. Bu çok tuhaf. The Firm-1 1993 info-icon
I was just thinking about you. Sadece seni dusunuyordum. Sadece seni düşünüyordum. Sadece seni düşünüyordum. The Firm-1 1993 info-icon
Somebody`s burning Ieaves outside. Did you smeII it? Biri disarida yaprak yakiyor. Kokuyu aldin mi? Biri dışarıda yaprak yakıyor. Kokuyu aldın mı? Biri dışarıda yaprak yakıyor. Kokuyu aldın mı? The Firm-1 1993 info-icon
Reminded me of the time... Bana seyi hatirlatti... Bana şeyi hatırlattı... Bana şeyi hatırlattı... The Firm-1 1993 info-icon
If you`re afraid you`II wake the kids, we don`t have any. Cocuklari uyandirmaktan korkuyorsan, cocuklarimiz yok. Çocukları uyandırmaktan korkuyorsan, çocuklarımız yok. Çocukları uyandırmaktan korkuyorsan, çocuklarımız yok. The Firm-1 1993 info-icon
Don`t say anything. Don`t teII me any more. Hicbir sey soyleme. Daha fazla konusma. Hiçbir şey söyleme. Daha fazla konuşma. Hiçbir şey söyleme. Daha fazla konuşma. The Firm-1 1993 info-icon
Everything... Her sey... Her şey... Her şey... The Firm-1 1993 info-icon
Every singIe thing O evdeyken The Firm-1 1993 info-icon
we`ve said or done since we`ve been in that house, soyledigimiz, yaptigimiz her sey, sadece, söylediğimiz, yaptığımız her şey, sadece, söylediğimiz, yaptığımız her şey, sadece, The Firm-1 1993 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 163375
  • 163376
  • 163377
  • 163378
  • 163379
  • 163380
  • 163381
  • 163382
  • 163383
  • 163384
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact