English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 16126
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| All right, so, when we get the Bitcoins, then what? | Sanal paraları ne zaman alırız? Paraya ihtiyacım var. | Dope-1 | 2015 |  |
| Well, you would have to do a currency exchange... | Amerikan dolarıyla takas etmen gerekecek. Yani demek istediğim... | Dope-1 | 2015 | |
| that kind of defeats the purpose of a non fiat currency, right? | Resmiyeti olmayan bir birim için sakat bir durum, değil mi? | Dope-1 | 2015 | |
| Okay, see, I don't give a fuck about all that Aaron Swartz... | Tamam anladım. Tüm bu söylediğin bokların hiçbiri sikimde değil. | Dope-1 | 2015 | |
| Okay, well, you'd have to link your Bitcoin account to a bank account, | Tamam, sanal para hesabını, banka hesabına bağlaman gerekecek. | Dope-1 | 2015 | |
| and then there's this infinitesimally small chance... | Milyonda bir ihtimalle takip edilebilir. | Dope-1 | 2015 | |
| I mean, the Feds would have to know exactly what they're looking for. | Eğer federaller tam olarak ne aradıklarını biliyorlarsa tabii. | Dope-1 | 2015 | |
| It's not something they could just stumble upon randomly. | Öyle rastgele bodoslama dalabilecekleri bir konu değil. | Dope-1 | 2015 | |
| Basically, I would just have to make a stupid ass mistake for them to trace it. | Onların izleyebilmeleri için çok aptalca bir hata yapmam gerekir. | Dope-1 | 2015 | |
| And do I look like the type of nigga that makes stupid ass mistakes? | Öyle bir hata yapabilecek birine benziyor muyum? | Dope-1 | 2015 | |
| So, you want me to set up that exchange? | Takası ayarlamamı istiyor musun? | Dope-1 | 2015 | |
| I'm I'm good. I'll do it. | Ben... Ben iyiyim. Ben hallederim. | Dope-1 | 2015 | |
| What if I want zero chances of trace? | Peki ya sıfır takip edilme ihtimali istersem? | Dope-1 | 2015 | |
| Well... | Sıfır takip edilme ihtimali istiyorsan... | Dope-1 | 2015 | |
| you gotta go black market, homey. | ...kara borsaya gitmelisin dostum. | Dope-1 | 2015 | |
| Yeah, you got to put the Bitcoins on a drive... | Sanal paraları, sanal sürücüye koyarsın ve elden değişim yaparsın. | Dope-1 | 2015 | |
| You get cash minus the transaction fee. | Parandan işlem bedelini düşerler. | Dope-1 | 2015 | |
| If you really want to go that route and I really don't suggest it | Gerçekten de bu yolda gitmek istiyorsan, ki hiç önermem... | Dope-1 | 2015 | |
| I know a dude in the garment district. | Giyim sanayisinde bir adam tanıyorum. Fidel'i bul. | Dope-1 | 2015 | |
| If you pass his test, he'll help you. | Eğer testini geçebilirsen, sana yardımcı olacaktır. | Dope-1 | 2015 | |
| If you don't | Eğer geçemezsen... | Dope-1 | 2015 | |
| Well, just pass his test. | Sen sınavı geçmeye bak. | Dope-1 | 2015 | |
| One of these alligator bags was made here. | Bu timsah derisi çantalardan biri burada üretildi. | Dope-1 | 2015 | |
| One is from the store. | Diğeri ise marketten alındı. | Dope-1 | 2015 | |
| Which one is which? | Hangisi hangisi? | Dope-1 | 2015 | |
| The right one, I mean, 'cause it's | Sağdaki, yani daha pofuduk. | Dope-1 | 2015 | |
| They both look the same. | İkisi de aynı görünüyorlar. | Dope-1 | 2015 | |
| The reality is... | Gerçek şu ki, mallarımın %90'ını beyaz orospulara satıyorum. | Dope-1 | 2015 | |
| Most are rich enough to afford retail. | Birçoğunun parası perakende satışa yeter. | Dope-1 | 2015 | |
| Why do you think that is? | Neden bana geliyorlar sence? Bilmiyorum. | Dope-1 | 2015 | |
| They know. They know the only difference... | Onlar biliyor. Onlar bu iki çanta arasındaki tek farkın... | Dope-1 | 2015 | |
| is the person rocking them. | ...onu kimin taşıdığı olduğunu biliyorlar. 1 | Dope-1 | 2015 | |
| So, when they rock 'em, | Onlar taktığında, insanlar gerçek olduğunu varsayıyor. | Dope-1 | 2015 | |
| And the flip of that is... | Öte yandan sen takarsan... | Dope-1 | 2015 | |
| it doesn't matter if you had the receipt from Barneys sewn into the bag. | Barneys'den aldığın fatura önemli değil. | Dope-1 | 2015 | |
| People gonna assume it's fake. | İnsanlar onun sahte olduğunu varsayacak. Sadece sen gerçeği bileceksin. | Dope-1 | 2015 | |
| So, what are you, man? | Nesin sen adamım? | Dope-1 | 2015 | |
| Are you a real? | Gerçek misin? Sahte mi? | Dope-1 | 2015 | |
| That's what I need to find out. | Çözmem gereken şey bu. | Dope-1 | 2015 | |
| I'm just Malcolm. | Ben sadece Malcolm'ım. | Dope-1 | 2015 | |
| "Just Malcolm"? Who the fuck is Malcolm? | Sadece Malcolm? Siktiğimin Malcolm'ı da kim? | Dope-1 | 2015 | |
| Show me. I want you to hit me as hard as you can. | Göster bana. Bana vurabildiğin kadar sert vurmanı istiyorum. | Dope-1 | 2015 | |
| Hey! Don't look at them. | Bana bak! Onlara bakma. | Dope-1 | 2015 | |
| This is between you and me. I'm a give you five seconds. | Bu seninle benim aramda. Sana 5 saniye veriyorum. | Dope-1 | 2015 | |
| You can either man up or run out like the little bitch you is. | Adam olabilirsin ya da olduğun kaltak gibi kalıp kaçabilirsin. | Dope-1 | 2015 | |
| One! Malcolm, let's just go. | Bir! Malcolm, hadi gidelim. | Dope-1 | 2015 | |
| Listen to your friends, boy. Two! | Arkadaşlarını dinle çocuk. İki! | Dope-1 | 2015 | |
| You can't be serious. I'm more than serious, motherfucker. | Ciddi olamazsın. Ciddiden de öteyim orospu çocuğu. | Dope-1 | 2015 | |
| Three! I need that money. | Üç! O paraya ihtiyacım var. | Dope-1 | 2015 | |
| You ain't gettin' shit. Four! | Bir bok alamıyorsun. Dört! | Dope-1 | 2015 | |
| Yeah, you see your pussy friends leaving? | Evet, bak amcık arkadaşların topukladı. Küçük kaltaklar gibi koşuyorlar. | Dope-1 | 2015 | |
| Run, pussy. | Koş, amcık. | Dope-1 | 2015 | |
| Five! Five! Five! | Beş! Beş! Beş! | Dope-1 | 2015 | |
| Hit me, man! Five, motherfuck | Vursana adamım! Beş, amına... | Dope-1 | 2015 | |
| Oh, man. You | Adamım sen... | Dope-1 | 2015 | |
| Drive. Where? | Sürücü. Nerede? | Dope-1 | 2015 | |
| Give me the drive! Shit. | Sürücüyü ver! Siktir. | Dope-1 | 2015 | |
| Come here, man. | Buraya gel adamım. | Dope-1 | 2015 | |
| Now I know who you are | Şimdi kim olduğunu biliyorum... Hiçbir şeyi sikine takmayan adam. | Dope-1 | 2015 | |
| Hey, blood! Don't you owe me another shoe, nigga? | Hey, kanka. Bana bir ayakkabı borcun yok muydu? | Dope-1 | 2015 | |
| Get on the ground, bitch ass nigga. | Yere yat, koca götlü zenci. | Dope-1 | 2015 | |
| Get the fuck off me! Malcolm! | Siktir git başımdan! Malcolm! | Dope-1 | 2015 | |
| Get off us! Malcolm! Stay the fuck down, nigga. | Bırakın bizi! Malcolm! Sikerim orada kal zenci. | Dope-1 | 2015 | |
| Malcolm! Bitch nigga. Yeah. | Malcolm! Kaltak zenci. | Dope-1 | 2015 | |
| Jib, get the fucking bag. Come on! | Jib şu sikik çantayı al. Hadi! | Dope-1 | 2015 | |
| Hold on, hold on. Hey, hold on. | Bekle. Bekle. Bekle. | Dope-1 | 2015 | |
| Please, just give me the bag. | Lütfen, sadece bana çantayı ver. | Dope-1 | 2015 | |
| I don't even want that shit, blood. | Bu boku istemiyorum bile kanka. | Dope-1 | 2015 | |
| Let's go, nigga. All right. Come on. | Hadi gidelim beyler. Hadi. | Dope-1 | 2015 | |
| Come on. | Hadi. Gidelim. | Dope-1 | 2015 | |
| That's 10%. | Bu %10. | Dope-1 | 2015 | |
| Consider it a proffer. | Bunu bir teklif olarak düşün. | Dope-1 | 2015 | |
| The rest is in a Bitcoin account. Bitcoin? | Gerisi sanal para hesabında. Sanal para mı? | Dope-1 | 2015 | |
| It's an untraceable Internet currency. | Takip edilemeyen internet para birimi. | Dope-1 | 2015 | |
| There are Web sites that sell a lot of things... | İnsanların satarlarsa başlarının derde girebileceği şeyleri... | Dope-1 | 2015 | |
| that people would get in trouble for selling. | ...satan internet siteleri var. | Dope-1 | 2015 | |
| They use Bitcoins. | Sanal para kullanıyorlar. | Dope-1 | 2015 | |
| Kind of like Amazon. | Amazon gibi. | Dope-1 | 2015 | |
| So you sold on the Internet? | Yani internette mi sattın? | Dope-1 | 2015 | |
| No. You did. | Hayır. Sen sattın. | Dope-1 | 2015 | |
| You set up a store on Black Market Reloaded. | "Kara Borsa Yenilendi" sitesinde dükkan kurdun. | Dope-1 | 2015 | |
| Very successful. | Oldukça başarılı. | Dope-1 | 2015 | |
| I mean, you moved your entire inventory. | Tüm stoğunu sergiledin. | Dope-1 | 2015 | |
| See, the market's been pretty volatile, | Borsa piyasası oldukça değişken... | Dope-1 | 2015 | |
| but as of right now, you have $97,267 and 31 cents... | ...ama şu anda 97.267 dolar ve 31 sent... | Dope-1 | 2015 | |
| in your Bitcoin exchange account. | ...sanal para hesabında. | Dope-1 | 2015 | |
| 10,000 in cash. | 10.000 dolar nakit. | Dope-1 | 2015 | |
| Now, as long as your Bitcoins stay in the exchange account, | Sanal paraların hesapta durduğu sürece... | Dope-1 | 2015 | |
| they're safe, untraceable. | ...tamamen güvende ve takip edilemez. | Dope-1 | 2015 | |
| Now, if you were to exchange the Bitcoins into dollars... | Sanal paralarını dolara çevirmek istersen... | Dope-1 | 2015 | |
| and transfer that money into your Jacoby Check Cashing corporate account, | ...parayı "Jacoby Çek Bozdurma" hesabına transfer et... | Dope-1 | 2015 | |
| there would be a really, really small chance of it getting traced... | ...çok çok küçük de olsa narkotik ya da FBI tarafından... | Dope-1 | 2015 | |
| by the DEA or FBI. | ...takip edilme ihtimali var. | Dope-1 | 2015 | |
| I mean, that would only happen if you were idiotically sloppy... | Yani bu sadece sanal para hesabını kurarken aptalca... | Dope-1 | 2015 | |
| while setting up the Bitcoin exchange account. | ...bir hata yaparsan olur. | Dope-1 | 2015 | |
| So you want me to set up that exchange? | Takası ayarlamamı istiyor musun? | Dope-1 | 2015 | |
| I'm good. I'll do it. | Hayır böyle iyiyim. Ben hallederim. | Dope-1 | 2015 | |
| I mean, that I mean, it would almost have to be... | Demek istediğim... Yani, bu demek istediğim tamamen... | Dope-1 | 2015 | |
| intentional. | ...kasıtlı olmak zorunda. | Dope-1 | 2015 | |
| And why should I believe any of this, Malcolm? | Bunlara neden inanmalıyım Malcolm? | Dope-1 | 2015 | |
