Search

English Turkish Sentence Translations Page 16074

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
You need a reservation to help people?	İnsanlara yardım etmek için rezervasyon mu gerekiyor?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Indiana. Fly over state.	Indiana. Üzerinden uçakla geçilen eyalet.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
June, the 78th street shelter	June, 78. Caddedeki barınak şehirdeki en seçkin barınaktır.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
You need a reservation if you want "People" magazine	"People" dergisi, fotojenik bir evsizle fotoğrafını çeksin istiyorsan..	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I put my name in a year ago.	Ben adımı bir yıl önce yazdırdım.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
And he's James Van Der Beek.	Ve kendisi, James Van Der Beek.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
What have I told you about where to put the emphasis?	Vurguyu yapman gereken yer hakkında ne dedim ben sana?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
First Christmas card came. Guess who from.	İlk Noel kartı geldi. Bil bakalım kimden?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
My dad and Karen.	Babam ve Karen.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Of course, she's making him crouch down.	Tabii, babam eğilsin onun için.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I don't really think that she has a... choice.	Bu konuda seçme şansı olduğunu sanmıyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
This is exactly why I'm not going home today.	Sırf bu yüzden bugün eve gitmiyorum işte.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
My mom's gonna put on a show for her guests,	Annem misafirleri için bir gösteri sergileyecek.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
but everyone knows it's a Thanksgiving lie	Ama herkes bunun bir Şükran Günü yalanı olduğunu biliyor.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
because they've been having a hard time	Çünkü babam onu fahişenin biriyle aldattığından bu yana...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
ever since my dad cheated on her with some whore.	...araları hiç de iyi değil	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
That was... that was me. You set me up with your father.	O bahsettiğin kişi bendim. Sen bana babanı ayarlamıştın.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I'm the... whore.	O fahişe, ben oluyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Right! Yeah.	Evet! Doğru! Unutmuşum. Çok komik.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Because on the surface, you don't look like a whore.	Çünkü dışarıdan bakınca, kevaşe gibi görünmüyorsun.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
May I offer you a baked good?	Biraz hamur işi yer misiniz?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I'm doing gluten free right now.	Bu aralar glütensiz besleniyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Good for you. I tried doing vegan for a week.	Ne güzel. Ben de bir hafta vegan diyeti yapmıştım.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
No energy. I couldn't even make it to the gym.	Hiç enerjim yoktu. Spor salonuna gidemedim bile.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Yeah, that must have been hard for you.	Anlıyorum, sizin için zor olmuş olmalı.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I only have one foot.	Benim sadece tek ayağım var.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I like your sock.	Çorabın güzelmiş.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Thank you for volunteering today.	Bugün gönüllü olduğunuz içi teşekkür ederiz.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
If you have any problems,	Eğer sorun olursa, Reggie ve Mike sizinle ilgilenecek.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Showtime.	Gösteri başlıyor.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Hello, friends.	Merhaba arkadaşlar.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Would you care for some delicious gravy?	Biraz, lezzetli et suyu alır mıydınız?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
This is what it's all about, isn't it?	Önemli olan şey de bu değil mi?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Sharing with those in need,	İhtiyaç sahipleriyle bir şeyler paylaşmak.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
giving of one's self so that you can... Hey, is that an Olsen?	...birinin kendini düşünmeden... Hey, şu Olsen'lerden biri mi?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Mary Kate! Ashley!	Mary Kate! Ashley!	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Okay, that's a wrap. Fantastic.	Oldu da bitti işte. Mükemmel.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Thank you. You guys were great. Ta ta!	Teşekkür ederim. Harikaydınız. Atta!	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Oh, hi! Happy Thanksgiving.	Merhaba. Şükran Gününüz kutlu olsun.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
My name is June. I live in apartment 23.	Adım June. 23 numarada oturuyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
May I help you with your groceries?	Yardım etmemi ister misiniz?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
What? No. 1	Ne? Hayır.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I was just trying to help you!	Ben sadece yardım etmeye çalışıyordum!	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Some lady is raping my wife!	Kadının biri karıma tecavüz etmeye çalışıyor!	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Um... I just ran into Mrs. Hochberg in the hall.	Az önce holde Bayan Hochberg'e rastladım.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Did you, like, rape her or something?	Ona tecavüz falan mı ettin sen? 1	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
No. They thought I was, but I wasn't.	Hayır. Onlar öyle sandı ama hayır.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I'm not attracted to either one of them.	İkisi de çekici gelmiyor.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Really? 'Cause I bet back in the day,	Gerçekten mi? Çünkü bahse girerim gençliğinde iyi bir parçaydı.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
This has been the worst Thanksgiving	Bu, hayatım boyunca yaşadığım en kötü şükran günü.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I haven't been able to find anyone to help,	Yardım edecek birini bulamıyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
and I can't afford to be home with my family.	Eve, aileme gitmeye de param yetmiyor.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I know who you should help the native Americans.	Kime yardım etmen gerektiğini biliyorum. Amerikan Yerlileri.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Let's go to an Indian casino	Hadi gel Kızılderili kumarhanesine gidelim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
and drink white wine with the Cherokee!	Cherokee kabilesiyle beyaz şarap içeriz.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
On Thanksgiving?	Şükran Günü'nde mi?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
You you don't think that's a little bit insensitive?	Bu biraz duyarsızca olmaz mı?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
No. We're helping.	Hayır. Yardım edeceğiz.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
We're starting the healing process.	İyileşme sürecini başlatacağız.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
And, June, the way you suck at Blackjack,	Ayrıca June, 21'de o kadar kötüsün ki...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
you could change a lot of lives. I don't suck at Blackjack.	...birçok kişini hayatını değiştirebilirsin. Hayır, değilim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I just don't play the way that you do.	Sadece onlar gibi oynamıyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Nobody takes the insurance.	Hiç kimse sigorta poliçesi yapmaz.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I don't like being unprotected!	Korunmasız olmayı sevmiyorum.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Hey, Chloe, just so you're not shocked,	Hey, Chloe eğer şok olmayacaksan söyleyeyim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I like to play two slot machines at once.	Aynı anda iki slot makinesiyle birden oynamayı severim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
So I'll be all like, "Bap bap bap bap bap"	Şöyle yaparım. "Bap bap bap bap bap"	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
yeah. You should totally do that.	Evet. Aynen öyle yapmalısın.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
This doesn't look like a casino.	Neden kumarhanede değiliz biz?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Uh, that was a Thanksgiving lie. We're at my parents' house.	O da bir Şükran Günü yalanıydı. Ailemin evindeyiz.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
We're just gonna go in for a quick 5 course meal,	İçeri girip sadece beş çeşit yemek yiyeceğiz.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
we'll be done in nine hours, max.	En fazla dokuz saatte işimiz biter.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Nine hours?! That is gonna bleed into black Friday.	Dokuz saat mi? Bu Kara Cuma gibi bir şey oldu.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I'm gonna try and spend some real time with them,	Onlarla biraz daha zaman geçirmeye çalışayım dedim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
and I can't do it without you.	Ama bunu sen olmadan yapamam.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Why me? I...	Neden ben? Ben...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Made out with your father!	Babanla mercimeği fırına vermiştim!	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
June, you're the first normal person I've met.	June, sen tanıştığım ilk normal insansın.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
You can help me have a normal Thanksgiving.	Normal bir Şükran Günü geçirmeme yardım edebilirsin.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Come on. You wanna help somebody this Thanksgiving?	Hadi ama. Bu Şükran Günü'nde birine yardım etmek istemiyor muydun?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I will help you. I will put aside	Sana yardım edeceğim. Babanla aramızda geçen...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
all this weird stuff with your father,	...şeylerin garipliğini bir yana bırakacağım, ve...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
and I will help you navigate this special day.	...bu özel günü geçirmene yardım edeceğim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I will be your emotional Sacajawea.	Senin duygusal Sacajawea'n olacağım.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Great!	Harika! Tamam.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Wait! June, wait.	Dur! June, bekle.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
No, you can't just walk into the house.	Eve öylece giremezsin.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Are you crazy? My mom knows you almost porked my dad.	Delirdin mi? Annem, babamın senin tadına baktığını biliyor.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
She does? Wait, why?!	Öyle mi? Ama neden?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I had to tell her.	Ona söylemek zorundaydım.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
She thought it was someone her own age,	Onun yaşında biri olduğunu düşündü. Tatlı çıtır bir şey olduğunu bilmiyordu.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
You can't hand me a sledgehammer and expect me not to swing it.	Bana malzemeyi verip, sonra da onu kullanmamamı bekleyemezsin.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Okay. Hop in. What?	Pekala, atla bakalım. Ne?	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
This is the only way to level the playing field with her.	Bu, onunla aynı seviyede olmanın tek yolu.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
She'll replace her anger with kinship.	Öfkesini, benzerlik duygusuyla bastıracak.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
This chair is the great equalizer.	Bu sandalye, eşitliği sağlayacak.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
This is crazy!	Bu çılgınlık! Kendisi gerçekten tekerlekli sandalyede olan annenin önünde...	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
in front of your mother, who is actually in a wheelchair.	...tekerlekli sandalyedeymiş gibi davranamam.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
Besides, she's seen me,	Ayrıca, kadın beni gördü ve bacaklarımın sağlam olduğunu biliyor.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012
I told her that you were in a horseback riding accident.	Ona, at binerken bir kaza geçirdiğini söyledim.	Dont Trust the B in Apartment 23-3	2012