Search
English Turkish Sentence Translations Page 16018
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Our departure left him mortified. He asked the reason. | Gidişimiz hanımefendiyi üzmüş, nedenini sordu. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
And you said...? That you gave none. | Ne dedin peki? Sebep vermediğinizi. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
But what do you think? | Peki sen ne düşünüyorsun? | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
That you have some new love in mind. | Aklınızda yeni biri olduğunu düşünüyorum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
You think so? I do. | Öyle mi sence? Bence öyle. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Right you are. | Haklısın. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I confess that another has replaced Elvira in my thoughts. | Başka birinin Elvira'nın yerini aldığını itiraf etmeliyim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I know Don Juan inside out, the greatest of rakes. 1 | Don Juan'ın ruhunu bilirim. Hovardanın dik alası. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Am I not right to be? | Sence haksız mıyım? 1 | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Oh, well... | Artık... | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
What could be more pleasant? | Daha güzel ne olabilir? | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
If that's what you want. | Eğer istediğiniz buysa. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
But if not, that's another matter. | Ama ya değilse, işte bu bambaşka bir konu. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
You have my permission to speak your mind. | Fikrini söyleme hakkını veriyorum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Then I'll be blunt. I don't approve of your methods. | O zaman açık sözlü olacağım. Yöntemlerinizi onaylamıyorum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
If you believe in nothing... | Eğer hiçbir şeye inanmıyorsanız... | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
You have your reasons. | Sebepleriniz vardır. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
You know what you're doing. | Ne yaptığınızı biliyorsunuz. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
But there are certain upstarts on this earth | Ama bu dünyada bazı "sonradan görmeler" var. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
who are libertines and don't know why. | Onlar "libertin" ama nedenini bilmiyorlar. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
They play at being clever because they think it suits them. | Onlar akıllıyı oynuyorlar çünkü kendilerine yakıştığını düşünüyorlar. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
If I had a master like that, I would tell him, looking him in the eye, | Eğer buna benzer bir efendim olsaydı, gözlerinin içine bakıp... | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
"You dare mock heaven? | "Yaratanla alay etmeye nasıl cüret edersin?" derdim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
"Don't you tremble to deride that which is most sacred? | "Kutsal değerlerle dalga geçmekten çekinmiyor musun?" | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
It's just like you, you little worm, you little louse...!" | Bu tam sensin işte, seni aşağılık solucan, seni aşağılık... | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I'm speaking to this other master. | Ben bunu diğer efendiye söylüyorum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Peace. | Sus. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I didn't mean you. | Ben sizi kastetmedim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Peace! | Sessizlik. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
You didn't say she was here. You didn't ask. | Burada olduğunu söylemedin. Sormadınız ki | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Will you acknowledge me? Will you deign to turn your face toward me? | Benim burada olduğumu kabul edin. Bana yüzünüzü dönün. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Madam, I admit I am surprised. | Madam, şaşırdığımı itiraf etmeliyim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I didn't expect you here. | Sizi burada görmeyi beklemiyordum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Indeed you are surprised, but not in the way I had hoped. | Kesinlikle şaşırdınız ama umduğum şekilde değil. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
In my love, I sought excuses for your dying affections. | Aşık olduğum için, azalan ilginiz için sebepler arıyordum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I paid no heed to my suspicions or the inner voice that denounced you. | Ne şüphelerime, ne de içimdeki o sese kulak asmadım. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I indulged in a hundred fantasies | Kendimi hayallerle kandırdım. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
in which you appeared innocent. | O hayallerde size masum rolünü vermiştim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
This meeting leaves no more doubt. | Bu karşılaşma bende en ufak şüphe bırakmadı. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
But I would gladly hear the reason for your departure. | Ama gidişinizin nedenini memnuniyetle dinlerim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Speak, Don Juan. Please. | Söyleyin, Don Juan. Lütfen. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Let us see how you justify your behavior. | Bakalım davranışınızı nasıl haklı çıkaracaksınız. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Sganarelle. | Sganarelle. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Sganarelle can tell you why. | Sganarelle size nedenini söyleyebilir. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Me? I wouldn't know. | Ben mi? Nereden bileyim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Answer, I say. | Cevap ver dedim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Madam... What? | Madam? Efendim? | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
You mock your servant. | Hizmetkarınızla alay ediyorsunuz. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Madam, to be honest... | Madam, dürüst olmak gerekirse... | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
For a courtier you defend yourself poorly. | Saraya girip çıkan bir soylu için, kendinizi iyi savunamıyorsunuz. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Your confusion is pitiable. | Şaşkınlığınız acınası bir durum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Why not put on a brazen air? | Kendinizi beğenmiş bir hava takınsaydınız. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Swear that your feelings are unchanged, that nothing can separate us... | Duygularınızın değişmediğine yemin edin. Ölüm dışında... | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
except death. | ...hiçbir şeyin bizi ayıramayacağını. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Tell me | Söyleyin. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
that urgent business obliged you to leave | Acil bir işin ani gidişinize neden olduğunu... | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
without warning. | Bu yüzden haber veremediğinizi. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
That you long to be with me again. | Benimle tekrar beraber olmaya sabırsızlandığınızı. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
That our separation torments you like a body without its soul. | Ayrılığın size eziyet olduğunu, ruhundan ayrı kalan bir beden gibi. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Plead thus. Don't stand there dumbfounded. | Kendinizi savunun. Orada şaşırmış kalmış bir halde durmayın. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I confess I have no talent for dissembling. | İkiyüzlülük yapacak yetenekte olmadığımı itiraf etmeliyim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
My heart is sincere. | Kalbim dürüsttür. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I realize that to wed you, I stole you from the cloister. | Sizinle evlenerek, manastırdan koparmış olacaktım. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I was stricken with remorse. | Pişmanlık içindeydim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I feared the wrath of heaven. | Cennetin öfkesinden korktum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I must now forget you, | Sizi unutmam lazımdı. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
and allow you to return to your first devotion. | Sizin ilk ibadetinize dönmenize izin vermem gerekiyordu. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Can you deny such a pious thought? | Böyle dindar bir düşünceyi mahkum edebilir misiniz? | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Now I see you as you are. | Şimdi senin asıl yüzünü görüyorum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Your crime shall be punished. | Suçun cezalandırılmalı. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
The very God you mock shall avenge your treachery. | Senin alay ettiğin Tanrı, işlediğin hıyanetin intikamını alacaktır. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
God again, Sganarelle! | Yine Tanrı, Sganarelle! | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Oh, yes! But it's no concern of ours. | Evet... Ama bu bizi pek ilgilendirmiyor. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
The lovely young creature I mentioned is betrothed. | Sana bahsettiğim o genç ve güzel kadın nişanlı. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I saw these two lovers by chance. | Bu iki aşığı şans eseri gördüm. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Never have I seen a more radiant couple. | Daha önce hiç bu kadar mutlu bir çift görmemiştim. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I was moved by their mutual ardor. | Birbirlerine duydukları heyecan beni çok etkiledi. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I was struck to the heart. | Kalbimden vuruldum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
My jealousy led to love. | Kıskançlığım aşka dönüştü. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Spite kindled by desire. | Arzum kinimi ateşledi. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Today the "spouse" is treating his mistress to an outing at sea. | Bugün, koca eşini bir deniz gezisine çıkartacak. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I will resort to extremes. | Ben de son çareme başvuracağım. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
What is that? | Neymiş o? | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I will abduct the beauty in this skiff. | O güzeli kaçıracağım. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
God will punish you for your offense. | Tanrı sizin bu günahınızı cezalandıracaktır. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
If God inspires no fear in you, | Eğer, Tanrı size biraz olsun korku telkin etmiyorsa,... | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
then tremble at a woman's wrath! | ...o zaman, bir kadının öfkesinin karşısında titremeniz lazım. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
God, God, God... | Tanrı'nın katı... Tanrı'nın katı... | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Do I still have your permission... | Bana hâlâ konuşma izni veriyor musunuz? | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
to say I don't like how you spread your love around? | Sevginizi etrafa yayma şeklinizi sevmediğimi söylememe izin var mı? | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Must we be bound to the first object we fancy? | İlk kez görüp beğendiğiniz nesneye bağlanmalı mıyız? | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Give up the world for it? Shut our eyes to all else? | Onun için dünyadan vazgeçmeli miyiz? Gözümüzü diğer her şeye kapatmalı mıyız. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
Constancy is for fools. | Süreklilik aptallar içindir. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I delight in beauty everywhere, | Her yerdeki güzellikten haz ediyorum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
wherever I find it. | Onu nerede bulursam bulayım. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I easily surrender | Kolayca teslim oluyorum. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
to its sweet violence. | O tatlı şiddete. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
I cannot refuse my heart to all that is adorable. | Kalbimi, sevilecek kişilerden sakınamam. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
After all, new affections have a charm | Ne olursa olsun, yeni ilişkilerin bir çekici yanı var. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |
that is indescribable, | Bunu tarif etmek mümkün değil. | Don Juan-1 | 1998 | ![]() |