English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 155844
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| But I think you should do this scene. | Ama bence sen bu sahneyi çekmelisin. | State and Main-1 | 2000 |  |
| It's the hardest thing in the world. | Bu dünyadaki en zor şey. | State and Main-1 | 2000 | |
| And sometimes it seems everybody wants a | Ve bazen herkes bizim bir | State and Main-1 | 2000 | |
| Yes. wants a piece of us. | Evet. bir parçamızı istiyormuş gibi geliyor. | State and Main-1 | 2000 | |
| We have to give it. | Vermek zorundayız. | State and Main-1 | 2000 | |
| I don't know what her problem is. | Kadının problemi nedir anlayamadım. | State and Main-1 | 2000 | |
| She takes her shirt off to do a voice over. | Seslendirme yapmak için soyunuyor. | State and Main-1 | 2000 | |
| What's her problem? | Onun problemi nedir? | State and Main-1 | 2000 | |
| The country could draw her tits from memory. | Kırsaldakiler onun göğüslerini kafalarında canlandırabilirler. | State and Main-1 | 2000 | |
| I Bill... | Ben Bill... | State and Main-1 | 2000 | |
| call her agent in New York. | onun New York`daki menajerini ara. | State and Main-1 | 2000 | |
| Tell him she's breaking her contract. | Ona kadının kontratını bozduğunu | State and Main-1 | 2000 | |
| We're very upset with her. | ve bizi çok sinirlendirdiğini söyle. | State and Main-1 | 2000 | |
| Get someone to double for her. | Ona benzer birini bulun | State and Main-1 | 2000 | |
| Her tits. The tit scene. | Onun göğüsleri. Göğüs sahnesi. | State and Main-1 | 2000 | |
| Call L.A. | Los Angeles`ı ara | State and Main-1 | 2000 | |
| I want to see pictures of women's tits. | kadın göğüslerinin olduğu resimler görmek istiyorum . | State and Main-1 | 2000 | |
| You're very sorry, you passive aggressive son of a bitch? | Çok üzgünsün demek, seni pasif agresif onun bunun çocuğu? | State and Main-1 | 2000 | |
| Can we replace him? | Onu değiştirebilir miyiz? | State and Main-1 | 2000 | |
| We start shooting in three days. | 3 gündür çekimdeyiz. | State and Main-1 | 2000 | |
| You want to see the fireman's costumes? | İtfaiyeci kostümlerini görmek ister misin? | State and Main-1 | 2000 | |
| Because I found this moleskin for the color? | Çünkü bu kadifeyi rengi için seçtim? | State and Main-1 | 2000 | |
| Marty Rossen's touched down. | Marty Rossen'ın uçağı inmiş. | State and Main-1 | 2000 | |
| It's not black, but it looks black. | Siyah değil, fakat siyah gibi gözüküyor. | State and Main-1 | 2000 | |
| It's not brown | Kahverengi değil | State and Main-1 | 2000 | |
| Yup, it's faggy without being homosexual. | Evet, homoseksüel gibi olduğunu saymazsak o çok geyce olmuş. | State and Main-1 | 2000 | |
| Wait, wait, wait. wait, wait. | Bekle, bekle, bekle, bekle. | State and Main-1 | 2000 | |
| He gets a second chance, do you see? | İkinci bir şansı var, anlıyor musun? | State and Main-1 | 2000 | |
| And you get a second chance. | Ve senin de ikinci bir şansın var. | State and Main-1 | 2000 | |
| He doesn't go back to the mill. | Geri değirmene gitmiyor. | State and Main-1 | 2000 | |
| He gets a second chance to go back to the firehouse. | İtfaiyeye gidebilmek için ikinci bir şansı var. | State and Main-1 | 2000 | |
| You don't need the old mill. | Eski değirmene ihtiyacın yok. | State and Main-1 | 2000 | |
| This is what you see? | Bu anlıyor musun? | State and Main-1 | 2000 | |
| This is what your This is what the script is saying? | Bu senin Senaryoda yazan bu? | State and Main-1 | 2000 | |
| Hi, Annie. | Merhaba, Annie. | State and Main-1 | 2000 | |
| Hi, Emma, see you tonight. | Merhaba, Emma, akşam görüşürüz. | State and Main-1 | 2000 | |
| Go, you Huskies. Go you, Huskies. | Hadi Huskiler. Hadi, Huskiler. | State and Main-1 | 2000 | |
| What I see you saying is you have the two elements, fire and water. | Söylediklerinden anladığım kadarıyla iki element kullanacaksın, su ve ateş. | State and Main-1 | 2000 | |
| The firehouse and the old mill. | İtfaiye ve eski değirmen. | State and Main-1 | 2000 | |
| You know, you could | Biliyorsun, sen | State and Main-1 | 2000 | |
| Me? Yeah. | Be mi? Evet. | State and Main-1 | 2000 | |
| I have play practice. | Provam var. | State and Main-1 | 2000 | |
| Come on, people. Let's hump it. Let's go! | Haydi millet. Daha gayretli. Hadi! | State and Main-1 | 2000 | |
| Let's go, let's go! Come on, come on. | Hadi! Hadi, hadi. | State and Main-1 | 2000 | |
| You call the broad out? | Kadını çağırdın mı? | State and Main-1 | 2000 | |
| No, I left that for you. | Hayır, onu sana bıraktım. | State and Main-1 | 2000 | |
| That's thoughtful. | Ne kadar düşüncelisin. | State and Main-1 | 2000 | |
| Mmm, this is good. Did you try this? | Bu iyi. Bunu denediniz mi? | State and Main-1 | 2000 | |
| Oh, I'm really going to eat carbohydrates. | Karbonhidrat alımı yapacağım. | State and Main-1 | 2000 | |
| Dump this somewhere. | Bir yere boşaltın. | State and Main-1 | 2000 | |
| What did you do, build this? | Ne yaptın, bunu mu inşa ettin? | State and Main-1 | 2000 | |
| How was your flight? We're flying over pigs. | Uçuş nasıldı? Domuzların üzerinden geçtik. | State and Main-1 | 2000 | |
| We're flying over sheep. Did you bring Bob's weights? | Koyunların... Bob`un ağırlıklarını getirdin mi? | State and Main-1 | 2000 | |
| They're coming FedEx. | Onlar FedEx ile geliyor. | State and Main-1 | 2000 | |
| What's in the bags? My undies. | Çantalarda ne var? İç çamaşırlarım. | State and Main-1 | 2000 | |
| 'Cause you can't get this picture off, I'm going to wet myself. | Çünkü ben ıslanmadan sen bu filmi kotaramazsın. | State and Main-1 | 2000 | |
| I'm going to get it off. 55 days I take home the camera. | Ben kotaracağım. 55 gün evi kameraya çektim. | State and Main-1 | 2000 | |
| Oh, I got an idea for a product placement | Ürünlerin yerleşimiyle ilgili bir fikrim var | State and Main-1 | 2000 | |
| Hi, Shelly. Hi, Doc. | Merhaba, Shelly. Merhaba, doktor. | State and Main-1 | 2000 | |
| How's the arm? Still itching. | Kolun nasıl? Hala kaşınıyor. | State and Main-1 | 2000 | |
| Good. A sign it's getting well. | Güzel. İyileştiğine dair bir işaret. | State and Main-1 | 2000 | |
| Stop. That's what I told you. | Dur. Sana söylediğim şey bu. | State and Main-1 | 2000 | |
| How are you getting on with these fine people? | Bu iyi insanlarla nasıl geçiniyorsun? | State and Main-1 | 2000 | |
| Like dykes and dogs. | Eh işte. | State and Main-1 | 2000 | |
| Did you see the grosses for �Ghandi II�? | Ghandi II`nin hasılatını gördün mü? | State and Main-1 | 2000 | |
| Yeah? Come in? | Evet. İçeri girin? | State and Main-1 | 2000 | |
| I just uh... | Ben sadece... | State and Main-1 | 2000 | |
| Prices are going up. | Fiyatlar artıyor. | State and Main-1 | 2000 | |
| That's the way of the world, isn't it? | Dünyanın işleyiş tarız bu, değil mi? | State and Main-1 | 2000 | |
| Everybody's got to eat. | Herkes geçimini sağlamalı. | State and Main-1 | 2000 | |
| The way of the world. | Dünyanın işleyiz tarzı. | State and Main-1 | 2000 | |
| I'm being pretty impolite. | Bayağı kaba olmaya başladım. | State and Main-1 | 2000 | |
| I don't eat vegetables. | Ben sebze yemem. | State and Main-1 | 2000 | |
| Well, I could offer you something to drink. | İçecek bir şeyler sunabilirim. | State and Main-1 | 2000 | |
| Sure, what have you got? | Olur, neyin var? | State and Main-1 | 2000 | |
| Bourbon and milk. | Burbon ve süt. | State and Main-1 | 2000 | |
| Then I hope you wouldn't tell anyone | Öyleyse sana verdiğim şeyi | State and Main-1 | 2000 | |
| that I gave this to you. | kimseye söylemezsin. | State and Main-1 | 2000 | |
| I would never tell anyone anything that happened | Arkadaşlarım ve benim aramada olanlar | State and Main-1 | 2000 | |
| between me and somebody who was my friend. | kendi aramızda kalır. | State and Main-1 | 2000 | |
| Nice town you got here. | İyi bir kentiniz var. | State and Main-1 | 2000 | |
| We could see it a lot better if we were on the roof. | Çatıda olsaydık daha güzel şeyler görebilirdik. | State and Main-1 | 2000 | |
| Wouldn't that be dangerous? | Tehlikeli olmaz mıydı? | State and Main-1 | 2000 | |
| Not if you have something to hold onto. | Eğer tutunacak bir şey bulursan hayır. | State and Main-1 | 2000 | |
| The requirement is you tell me what the shot is. | Çekim için bana bahsettiğin gereksinimler. | State and Main-1 | 2000 | |
| Because if you cannot tell me what is it | Çünkü bana bunları söylemezsen | State and Main-1 | 2000 | |
| how can I take pictures of it? | çekimi nasıl yapabilirim? | State and Main-1 | 2000 | |
| Wally wants me to push in through the window. | Wally camdan içeri itmemi istiyor. | State and Main-1 | 2000 | |
| How can I push in through the window? | Camdan nasıl iterim? | State and Main-1 | 2000 | |
| Yeah. No. Um... Telephone. | Evet. Hayır... Telefon. | State and Main-1 | 2000 | |
| I thought you had play practice. | Provan var sanıyordum. | State and Main-1 | 2000 | |
| What happened? The cast stood me up. | Ne oldu? Ekip beni ekti. | State and Main-1 | 2000 | |
| They're all preparing for the auditions for your movie. | Hepsi senin filminin seçmelerine hazırlanıyorlar. | State and Main-1 | 2000 | |
| My glasses fell apart. I lost the | Gözlüğüm parçalandı. Ben | State and Main-1 | 2000 | |
| Lost the screw? | Vidayı mı kaybettin? | State and Main-1 | 2000 | |
| Good evening, Annie. Evening, sweetheart. | İyi akşamlar, Annie. İyi akşamlar tatlım. | State and Main-1 | 2000 | |
| Go, you Huskies. | Hadi Huskiler. | State and Main-1 | 2000 | |
| You said it. | Sen söylemiştin. | State and Main-1 | 2000 | |
| Do you like kids? | Çocukları sevdin mi? | State and Main-1 | 2000 | |
| I never saw the point of them. | Onların meselesini anlayamadım. | State and Main-1 | 2000 | |
