Search
English Turkish Sentence Translations Page 151664
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
This line is for people who have money with the bank only. | Burası sadece bankaya para yatıracak insanlar içindir. Burası, gerçekten para yatırmış olan insanlara ait. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Please step aside. | Lütfen kenara çekilin. Yol açın, lütfen. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
This is the 9 news special report. | Burası Kanal 9 özel haberleri. Bu, Dokuz Haberleri, özel raporudur. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Recession! A nation in peril. | Gerileme! Bir ulus tehlikede! Ekonomik Durgunluk. Bir millet risk altında! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
An economic cris has hit south park and the nation like never before. | Ekonomik kriz South Park'ı ve ülkeyi hiç olmadığı kadar etkiledi. Ekonomik kriz, South Park'ı ve devleti, daha önce, hiç olmadığı kadar, vurdu. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Another south park bank has closed down,leaving thousands of people in debt. | Başka bir South Park bankası da binlerce insana borçlu kalarak kepenk kapattı. Bir South Park bankası daha, binlerce kişinin hesabıyla birlikte, kapandı. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
It's just crazy,you know? Everyone's affected by it. | Bu çok çılgınca bir şey, biliyor musun? Herkes etkilendi. Bu çılgındı, biliyor musun? Herkes bundan etkilendi. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
It's like all the money just vanished. | Sanki bütün para kayıplara karışmış gibi. Sanki tüm para, bir anda yok oldu gibi. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
It's really terrifying. We've got no money to pay our mortgage now. | Bu gerçekten korkunç. İpoteklerimizi ödeyebilecek paramız bile yok. Bu çok korkunç. Mortgage'ımızı ödemek için hiç paramız kalmadı artık. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We could very easily lose our house. | Evimizi kolayca kaybedebiliriz. Çok rahat evimizi kaybedebiliriz. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Hi,grandma. | Merhaba, büyükanne. Selam, babaanne! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
First,the money started going and now everyone's getting laid off work. | Önce para gelmemeye başladı ve sonra herkes işten çıkartıldı. Önce, paramız bitmeye başladı, sonra işimizden olduk. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
They took our jobs! | İşlerimizi aldılar! Ekmeğimizle oynadılar! Emeğimizle oynadılar! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Just how far will the economy fall? | Ekonomi daha ne kadar dibe inecek? Ekonomik kriz daha ne kadar büyüyecek? | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We asked economic reporter dan banks for his assessment. | Ekonomi muhabirimiz Dan Banks'e değerlendirmelerini sorduk. Bunu, ekonomi muhabirimiz Dan Bankacı'nın yorumuna bırakıyoruz. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We'll have the rest of dan's interview tonight at 10:00. | Dan'in röportajının kalanını akşam 10 haberlerinde vereceğiz. Dan'ın cenazesini, bu gece saat 10'da kaldıracağız. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
All right,everyone,eat up. | Tamam, millet, yiyip bitirin. Pekala millet, yiyelim. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Oh,jesus christ. | Yüce İsa! Yüce İsa. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Sliced hot dogs and tomato slices? | Dilimlenmiş sosis ve domates mi? | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
You said we had to be careful with our money. | Paramızı dikkatli harcamalıyız dedin. Paramıza dikkat etmeliyiz demiştin. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
I've got nothing for a food budget! | Yemek bütçesine hiç para ayıramadım! Mutfak masrafına hiç para ayıramadım. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Mom,dad,how come there's suddenly no money? | Anne, baba, nasıl olur da aniden para yok olur? Anne, baba, para bir anda nasıl bitti? | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
I'll tell you what happened,son. | Sana ne olduğunu anlatacağım, oğlum. Sana ne olduğunu anlatayım, evlat. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
See,there's a bunch of idiot s out there who weren't happy with what they had. | Bak, dışarıda sahip olduklarından mutlu olamayan bir grup aptal var. Bak, elindekilerle mutlu olmayan bir geri zekalı topluluğu var... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
They wanted a bigger house and materialistic things that they didn't even need. | Hiç ihtiyaçları olmadan daha büyük bir ev ve maddi şeyler istediler. ...ve bunlar daha büyük bir ev, ihtiyaçları duymadıkları... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
People with no money who got loans to buy frivolous things they had no business buying. | Parasız insanlar işleri olmadığı halde gereksiz şeyler alarak borçlandılar. Parası olmayıp, kredilerle, hiç işleri olmayan şeyleri alan insanlar bunlar. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
And these assholes just blindly started buying any stupid thing | Ve sonra, bu göt verenler körü körüne her bir boku almaya başladılar. Bu göt herifler, gözlerini karartıp, aptalca şeyler almaya başladılar... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
That looked appealing because they thought money was endless. | Bu çekici geliyordu çünkü paralarının bitmeyeceğini düşünüyorlardı. ...cazibeli geliyordu, çünkü paraları hiç bitmeyecek gibi görünüyordu. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
It goes back to when the government had the idea that everyone in america deserves to own a house. | Hükümetin Amerika'da ki herkesin kendi evini almaya hakkı vardır fikriyle bu devam etti. Ne zaman hükümet, tüm Amerikan halkının,... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
So we have people having a hard time paying their loans meaning less money coming in. | İnsanlar daha az para gelince borçlarını ödemekte iyice zorlandılar. Bu da bizim kredilerimizi ödememizi zorlaştırdı,... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
And the idiots couldn't see that by doing all this frivolous spending they were mocking the economy. | Ve bu salaklar tüm bu gereksiz harcamaların ekonomiyle alay ettiğini göremedi. Bu geri zekalılar da, aldıkları geri zekalıca şeylerin... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
And they made the economy very angry. | Ve ekonomiyi çok kızdırdılar. Bu da ekonomiyi çok kızdırdı. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We're all feeling the economy's vengeance because of materialistic heathens | Hepimiz parasıyla aptalca şeyler yapan maddiyatçı barbarlardan... Bu parasını bok yere harcayan materyalist kafirliğin yüzünden... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
who did stupid things with their money. | ekonominin intikam almasını hissediyoruz. ...ekonominin gazabına uğruyoruz. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Do you understand,son? | Anladın mı, oğlum? | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. I think I get it. | Evet. Sanırım anladım. Evet, sanırım anladım. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
And so why is our economy failing us? | Ve neden ekonomimiz bizi zayıflatıyor? Peki, ekonomi neden battı? | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Because the government kept interest rates too low for too long! | Çünkü hükümet faiz oranlarını uzun vadede çok düşük tutuyor! Çünkü hükümet, faiz oranlarını çok düşürdü! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
The government took our economy for granted and now we are all here paying the price! | Hükümet ekonomimizi imtiyazlı tutuyor ve şimdi hepimiz bedelini ödüyoruz! Hükümet, ekonomimize, imtiyaz verdi, şimdi hepimiz bedelini ödüyoruz. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
How long will we sit and watch our economy fall | Daha ne kadar oturup ekonomimizin zayıflamasını izleyeceğiz... Daha ne kadar oturup, ekonominin batmasını izleyeceğiz... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
And so I say to you,do not listen to the wall street brokers for they | Ve size söyledim, Wall Street Tellalları'nı dinlemeyin, Bu yüzden size diyorum, Wall Streetli borsacıları dinlemeyin. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
are the ones who put us in this situation! | ...bizi bu duruma düşüren onlardan başkası değil! Bizi bu duruma onlar soktu. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Fat cats with corporate greed. | Açgözlü şirketler için çalışan şişman kediler. Kurumsal hırslı, koca kediler! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
They are the ones who knowingly drove us down this pathway of doom. and so where has all the money gone? | Bizi kötü sona kasten yollayan onlar. Ve bütün para nereye gitti? Bizi bile bile, bu kıyamete onlar götürdü. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
It must have gone somewhere. | Bir yere gitmiş olması lazım. Bir yerlere gitmiş olmalı! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
The answer is obvious,my friends. It is the jews! | Cevap apaçık ortada, dostlarım. Yahudilere! Cevap, gayet net arkadaşlarım. Yahudilerde! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Covetous jews,who have taken all our money and hoarded it for themselves. | Açgözlü Yahudiler, tüm paramızı alan ve kendileri için stoklayan onlar. Açgözlü Yahudiler, tüm paramızı alıp kendileri için biriktiriyorlar | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Hidden all the cash in some secret jew cave that they built,probably back in the early '60s. | Tüm parayı muhtemelen 60'larda kurdukları gizli bir Yahudi sığınağına sakladılar. 60lı yılların başında inşa ettikleri, gizli Yahudi mağarasındaki kasalarda saklıyorlar. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
And now we hear all different people casting all different kinds of blame from person to person. | Ve şimdi bütün insanlar tüm suçlama şekillerini o insandan bu insana sergiliyor. Tek tek herkesi suçlayan, diğer tüm o insanları dinledik. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
But the fault lies in all of you. You! | Ama hata hepimizde. Ama hatayı kendinizde aramalısınız. Siz! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Who bought that $300,000 house when you only had $20,000 to put down. You! | Sen! Kim sadece 20,000$ parası varken 300,000$'lık ev aldı. Sadece 20.000$'ınız var iken, gidip 300.000$'lık bir ev aldınız. Siz! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Who bought that third car even though only two people in your home drive. | Sen! Kim evde sadece araba kullanabilen iki kişi varken üçüncü arabayı aldı. Evinizde sadece iki kişi var iken, üçüncü arabayı aldınız. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
It is time to stop pointing fingers. | Parmakla göstermeyi durdurma zamanı geldi! Artık parmakla işaret etmek yok! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Finger pointing gets us nowhere. Steve! | Parmakla göstermek bizi hiç bir yere götürmez. Steve! İşaret parmağı hiçbir şeyi çözmedi. Steve! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We have mocked our economy and now the economy has cast its vengeance upon us all. | Hepimiz ekonomiyle alay ettik ve şimdi ekonomi intikamını üzerimizde sergiliyor. Ekonomi ile dalga geçtik,... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
He's right. This is the first guy to actually make sense. | Çok haklı. Bu bir şeyler hissettirebilen ilk adam. Haklı. Mantıklı konuşan ilk kişi bu. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Yeah,it is an angry and unforgiving economy. | Evet, bu kızgın ve affetmez bir ekonomi. Bu acımasız ekonominin, nefreti. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
To repent we must stop frivolous spending. | Pişmanlığımızı göstermek için gereksiz harcamalarımızı durdurmalıyız. Gereksiz harcamalara tövbe edin! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Instead of paying for cable,let us watch clouds! | Kablolu yayın izlemek için para ödemektense, bulutları izleyelim! Kablolu yayına para vereceğimize, bulutları izleyelim. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Instead of buying clothes,bear but sheets from thine beds! | Elbise almaktansa, eski çarşafları giyelim! Kıyafete para vereceğimize, yatak çarşafları giyelim. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Cut spending to only the bare essentials water and bread. | Sadece gerekli şeylere para harcayalım... Su ve ekmek. Para harcamamız gereken tek şey... Su ve Ekmek. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
And margaritas,yeah! | Ve Margarita, evet! Bir de Margarita, evet! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Hello,young man. Welcome to sur la table. Can I help you? | Merhaba, genç adam. Sur la Table'a hoş geldin. Yardımcı olabilir miyim? Merhaba, genç adam. Sur la Tabe'a hoş geldin, yardımcı olabilir miyim? | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. I wanna return this margaritaville my stupid dad bought. | Evet. Aptal babamın aldığı bu Margaritaville'i geri vermek istiyorum. Evet, geri zekalı babamın aldığı bu, Margaritaville'ı iade edecektim. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Oh,that's all we get anymore,returns. | Artık tek yaptığımız şey, geri almak. Artık iadeden başka bir şey almıyoruz. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Could you please put the receipt here on this table? | Fişini masanın üstüne koyabilir misin? Lütfen faturayı, masaya bırakır mısın. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Sorry,our computers are slow today. | Üzgünüm, bilgisayarlarımız bugün çok yavaş. Özür dilerim, bugün bilgisayarımız çok yavaş. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We need a new ethernet cable. | Yeni bir internet kablosuna ihtiyacımız var. Yeni bir ethernet kablosuna ihtiyacımız var. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Oh,i'm sorry,sir. I'd like to give you a refund,but i'm afraid that's not doable. | Üzgünüm, efendim. Size para iadesi yapmak isterdim, ama korkarım mümkün değil. Üzgünüm, bayım. Size paranızı geri vermek isterdim ama korkarım bu mümkün değil. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
What? I said i'm not able,sir. | Ne? Uygun değiliz dedim, efendim. Ne? Mümkün değil dedim, efendim. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
You see,this margaritaville was purchased with a payment plan. | Bakın, bu Margaritaville bir ödeme planıyla satın alındı. Bakın, Margaritaville taksitle alınmış. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Well,an outside financing company handles those payment plans. | Bir dış kaynaklı finans şirketi bu ödeme planlarına el koydu. Taksitlere, dışarıdan bir finans şirketi bakıyor. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Customers just pay for some of the machine and the finance company pays for the rest. | Müşteriler sadece bir kısmını verdi, geri kalanını finans şirketi ödedi. Müşteriler, makinenin sadece bir kısmını yatırıyor,... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Well,can't I just return it and get the money my dad put in back? | Bunu geri verip parasını babamın cüzdanına geri koyamam mı? Peki, babamın yatırdığı parayı alamaz mıyım? | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Hmm,that's improbable,but not impossible. | Bu olanaksız, ama imkansız değil. Çok zor ama imkansız değil. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
I'm not really sure how it works. | Nasıl olacağından pek emin değilim. Ne yapacağımı tam olarak bilmiyorum. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
You'll have to speak with the people at the top. | Tepedeki insanlarla konuşmak zorundasın. Üstlerimle konuşman gerekecek. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
I can give you the finance company's address if that's agreeable with you. | Eğer senin için uygunsa bu finans şirketinin adresini verebilirim. Eğer kabul edilebilir geliyorsa, sana finans şirketinin adresini vereyim. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We have become lovers of pleasure,rather than lovers of the economy. | Ekonomi sevdalılarından daha ziyade, zevk sevdalıları haline geldik. Ekonomi müridi olmak yerine, servet müridi olduk. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
There are those who will say that the economy has forsaken us. | Ekonomi bizi çoktan terk etti diyenleriniz olabilir. Size, ekonomi sizi terk etti diyebilirler. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Nay you hath forsaken the economy! | Hayır! Sen ekonomiyi terk etmelisin! Hayır, siz ekonomiyi terk ettiniz! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
And now you know the economy's wrath. | Ve şimdi ekonominin gazabını biliyorsunuz. Şimdi ekonominin gazabını çekiyorsunuz. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Oh,thoust can shop in a sporting goods store, | Bir spor malzemeleri dükkanından alışveriş yapabilirsiniz, Spor dükkanlarında alışveriş yaparken... | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
But knowest thou that the economy will take away thy broncos cap from thy head. | Ama bilmelisiniz ki ekonomi Broncos şapkalarınızı kafalarınızdan alacak. ...Ekonominin Broncos şapkalarını elinizden alacağını biliyordunuz! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
You mocked the economy without fear. | Ekonomiyle korkusuzca alay ettiniz. Ekonomi ile korkusuzca dalga geçtiniz! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Thine own stockbrokers,now lie dead by their own hand. | Senin borsa tellalın, şimdi seni elleriyle ölüme terk etti. Eskinin borsacıları, şimdi kendi elleriyle ölüme gittiler. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
And thou knowest that thy stockbroker did not fear the economy. | Ve şunu da bilmelisiniz ki bir borsa tellalı asla ekonomiden korkmaz. Borsacıların da ekonomiden korkmadığını biliyordunuz. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Well,here we are,my friends. | Neyse, işte buradayız, dostlarım. Şimdi, bu haldeyiz dostlarım. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
You have brought the economy's vengeance upon yourselves. | Ekonominin intikamının sizin üzerinizde olmasına izin verdiniz. Ekonominin gazabını, üstünüze çektiniz! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
What can we do,randy? | Ne yapabiliriz, Randy? | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Yes! Tell us! What do we do? Tell us what to do! | Evet! Anlat bize! Ne Yapabiliriz? Bize ne yapabileceğimizi anlat! Evet, söyle! Ne yapalım? Ne yapacağımızı söyle! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We must all wear sheets instead of buying clothes that need detergent. | Deterjan gerektiren giysiler almaktansa, hepimiz çarşaf giymeliyiz. Deterjan harcayan kıyafetler yerine, çarşaf giymeliyiz. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Instead of cars that take gasoline,we can get around on lamas from drake's farm. | Benzin yakan arabalardansa, Drake'nin çiftliğinden lamalarla dolaşmalıyız. Benzin yiyen arabalar yerine, Drake'in çiftliğindeki lamalara binmeliyiz. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Instead of video games that take batteries and software,our kids can play with squirrels! | Pil harcayan video oyunlarındansa, çocuklarımız sincaplarla oynayabilir! Batarya yiyen bilgisayar oyunları yerine, çocuklarımız, sincaplarla oynasın! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We must let the economy know that we are capable of respecting it. | Ekonominin ona saygı gösterdiğimizi anlamasını sağlamalıyız. Ekonomiye, ona saygı duyduğumuzu göstermeliyiz! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
No more needless spending! | Artık gereksiz harcama yok! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
The economy is our shepherd. | Ekonomi bizim çobanımız. Ekonomi, çobanımızdır. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
We shall not want! | İstemeyebiliriz! İstemeyeceğiz! | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Morning,ted. | Günaydın, Ted. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |
Morning,al. | Günaydın, Al. | South Park Margaritaville-1 | 2009 | ![]() |