Search
English Turkish Sentence Translations Page 150684
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I think Sara's reaching out to me for help. | Sanırım Sara yardım için bana ulaşmaya çalışıyor. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Entering your dreams to communicate? | İletişim kurmak için, rüyalarına mı giriyor? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| How else would I know these details of her life? Like the lilacs. | Aksi halde, yaşamı hakkındaki detayları nasıl bilebilirim? Leylaklar gibi. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| There is a theory that telepathic receptivity is increased during REM sleep. | Telepatik iletişimin, REM uykusu sırasında, arttığına dair bir teori var. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| It has to do with frontal lobe activity. | Beynin ön lobu ile alakalı olması lazım. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| My frontal lobe is acting as a beacon. | Benim ön lobum, işaret fişeği gibi davranıyor. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Well, I've never seen a case this dramatic, but we all know that your brain... | Pekala, bu kadar dramatik bir olay görmemiştim, ama hepimiz biliyoruz ki, senin beynin... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...is wired a little differently than the rest of ours. | ...bizimkilere göre biraz farklı donatılmış. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Add that the river where she crashed is a source for our favorite green stuff... | Kaza yaptığı yer, bizim yeşil maddelerle dolu... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...and you have the perfect Smallville cocktail for weirdness. | ...bu gariplik için Smallville'de yeterli. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| You think the meteor rocks gave her this ability. | Meteor taşlarının ona bu yeteneği verdiğini, düşünüyorsun. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Once she's in, she can keep you asleep. | Bir kez girince seni uykuda tutabilir. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| It certainly explains the day and a half snore a thon. | Bir buçuk günde olanları açıklamak için yeterli. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I didn't wake up until the Traveler appeared. | Gezgin gelene kadar uyanmadım. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| And I think it's her uncle. | Ve sanırım O, amcası. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Or a manifestation of fear that she has for her uncle. | Ya da amcasına olan korkusunun. bir göstergesi. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Sorry. I didn't mean to get all Freudian on you. | Üzgünüm. Senin üstünde psikanaliz yapmak istemedim. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| No. Her uncle is all powerful in her life. | Yo. Amcası hayatında çok güçlü bir yere sahip. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Why wouldn't he be in her dreams? You're not buying the altruism angle? | Neden amcası, Onun rüyalarında olmasın? Fedakarlık yaptığını, kabul etmiyor musun? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| My faith in human kindness is not what it used to be. | İnsan şefkatine olan inancım, olması gerektiği kadar değil. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Wanna go to the courthouse to see what public records say about Uncle Nicholas? | Adliyeye gidip, Nicholas amca hakkındaki, kayıtları incelemek ister misin? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I have a deadline for the Daily Planet. | Daily Planet’e teslim etmem gerekenler var. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| And a Wall of Weird story doesn't take precedence in their mind. | Şaşırtıcı bir şekilde, Gariplikler Duvarı Hikayeleri ile, Pek ilgilenmiyorlar. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| No time for childish pursuits anymore. Hey, that's not fair. | Çocukça uğraşlar için, zaman yok. Hey, bu hiç adil değil. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| You know that if I had a choice... | Eğer fırsatım olsaydı, seninle birlikte... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...I would definitely be down there pulling dusty records with you. | ...tozlu kayıtları inceleyeceğimi, biliyorsun. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I doubt that. It's okay, I'll grab Lana. | Bundan kuşkuluyum. Sorun değil, Lana'yı alırım. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Yeah, at least she can provide a constant source of caffeine. | Evet, en azından, Sürekli kafein sağlayabilir. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Now I know why public records are public. | Artık, halka açık kayıtların, Neden halka açık olduğunu biliyorum. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| They're incredibly boring. | İnanılmaz derecede sıkıcılar. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Wow. Sara's parents were rich. | Vay. Sara'nın ailesi zenginmiş. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| When they died, she inherited everything. | Onlar öldüğünde, her şey ona kalmış. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| One guess who's in control of the money. | Paranın kontrolü kimde tahmin et. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Uncle Nicholas. | Nicholas Amca. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| As long as she stays in a coma, he controls the wealth. | Komada kaldığı sürece, Serveti o kontrol edecek. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| But he still hasn't done anything wrong. | Ama yinede, yanlış bir şey yapmamış. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I mean, taking care of your niece and living a nice life isn't exactly a smoking gun. | Demek istediğim, yeğeni ile ilgilenmek ve güzel bir yaşam yaşamak çok yanlış değil. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Then why is Sara so scared of him? | O zaman, Sara neden ondan bu kadar korkuyor? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I just don't get it. Hey, you're tired. | Bunu anlayamıyorum. Hey, sen yorgunsun. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I'm afraid to close my eyes. | Gözlerimi kapamaya korkuyorum. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I'll go put on another pot of coffee. | Gidip, biraz daha kahve getireceğim. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I want to, Clark. | Bunu istiyorum, Clark. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| That was fast. | Baya hızlısın. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Sara. Hi. | Sara. Selam. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I must've fallen asleep. | Uyuya kalmış olmalıyım. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Yeah. How do you get into my dreams? | Evet. Rüyalarıma nasıl giriyorsun? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I don't know, Clark. | Bilmiyorum, Clark. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| This has never happened to me before. I mean, just the other day... | Daha önce böyle bir şey hiç olmadı. Demek istediğim, önceki gün... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...suddenly I was in the woods and then at school and then at your house.... | ...Aniden koruluktaydım, sonra okulda ve daha sonrada senin evinde... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I realized what happened when you and Lana came to see me. | Lana ve sen beni görmeye geldiğinizde, Anladım ki... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| You can hear us? | Bizi duyabiliyor musun? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Yeah. It's like being in a long, dark tunnel. | Evet. Uzun ve derin bir tüneldeymişim gibi. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I mean, sometimes it's open, but sometimes it's not. | Demek istediğim, bazen açık, Ama bazen kapalı. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I tried to reach out to you. | Sana ulaşmaya çalıştım. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| You don't know what it's like to be locked in your own body... | Kendi vücudunda kilitli olmanın, nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...never any contact. | ...hiçbir temasta bulunmadan. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Sara, who's the Traveler? | Sara, Gezgin kim? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Oh, we shouldn't talk about him. He'll find us. | Oh, hakkında konuşmamalıyız. Yoksa bizi bulur. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Is it your uncle? | Amcan mı? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Why are you so afraid of him? What does he do to you? | Ondan neden bu kadar korkuyorsun? Sana ne yaptı? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I don't know. I used to be able to hear the doctors talking... | Bilmiyorum. Doktorları konuşurlarken duyduğumda... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...and they said I should've woken up. | ...şimdiye kadar uyanmış olmam gerektiğini söylediler. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| But every time I do feel just a little bit better, he does something... | Ama kendimi biraz daha iyi hissettiğim her seferde, bir şeyler yapıyor... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...and I get sent back to a deep, dark place... | ...ve karanlık derin bir yere gidiyorum... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...that's like the bottom of the ocean. | ...sanki okyanusun dibi gibi. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I almost woke up once. | Bir keresinde neredeyse uyanıyordum. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| That's when he moved us here. | Hemen sonra buraya taşındık. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Sara.... | Sara.... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| God, he's here. | Tanrım, burada. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Interesting theory, Clark. | İlginç bir teori, Clark. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I know it sounds crazy, but that's what happened. | Çılgınca geldiğini biliyorum, ama olanlar bunlar. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Now you're saving people in your dreams too. | Şimdide rüyalarında insanları kurtarıyorsun. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| A shrink would have a field day with that. | Bir psikiyatrist bununla derinlemesine ilgilenirdi. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| You don't believe me? I believe you believe it... | Bana inanmıyor musun? Senin inanmana inanıyorum... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...and that's enough for me. | ...ve bu benim için yeterli. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| You'll have to forgive me. I have a personal bias against psychotherapy. | Beni bağışlamalısın. kişisel psikoterapi’ye karşı önyargılıyım. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| You don't like letting people in your head. | Kafana başkalarının girmesine izin vermiyorsun. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Well, this girl's in my head until I figure out a way to help her. | Pekala, bu kız ona yardım etmenin bir yolunu buluncaya kadar kafamın içinde olacak. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I made a few calls to Metropolis General. | Metropolis General'i telefonla aradım. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| It's true. Sara was supposed to wake up. | Doğruymuş. Sara'nın uyanması gerekirmiş. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| So her uncle is drugging her. | Demek ki amcası onu zehirliyor. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| They didn't have evidence of foul play... | Bu tür bir şey için ellerinde kanıt yok... | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| ...but they've only performed routine blood tests. | ...ama sadece sıradan kan testleri yapabilmişler. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Maybe the drug's untraceable. | Belki kullandığı ilacın izi sürülemiyor. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| It doesn't appear he's done anything wrong. | Clark, adamın yanlış yaptığı bir şey göze çarpmamış. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| We both know appearances can be deceiving, Lex. | İkimizde biliyoruz ki, görünüş aldatıcı olabilir, Lex. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Hearing it in a dream won't get him arrested. | Polisler, rüyalarında duydukların ile, onu tutuklayamazlar. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I appreciate your help. | Yardımına minnettarım. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Anytime. | Her ne zaman istersen. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I always liked this sword. | Bu kılıcı, hep sevmişimdir. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| What is it, some sort of legendary samurai antique? | Nedir bu, Bir çeşit efsanevi samuray antikası mı? | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Hardly. It's a prop from my favorite Kurosawa movie. | Hemen hemen. En sevdiğim Kurusawa filminde kullanılan bir aksesuar. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Throne of Blood. | Kan Saltanatı. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I bought it at auction. | Bir açık arttırmada aldım. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Relax, Clark. It can't hurt you. | Rahatla, Clark. Sana zarar veremez. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| You've got to learn the difference between reality and fantasy. | Gerçek ve fantezi arasındaki farkı, Öğrenmen gerekiyor. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Clark. This is a pleasant surprise. | Clark. Bu ne hoş bir sürpriz. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| I thought I'd bring Sara some fresh flowers. | Sara'ya taze çiçek getirmemin, iyi olacağını düşündüm. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| This is real nice of you, Clark. | Gerçekten çok kibarsın, Clark. | Smallville Slumber-1 | 2003 | |
| Would you mind if I sit with her for a while? | Onunla biraz kalmam, Sizi rahatsız eder mi? | Smallville Slumber-1 | 2003 |