English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 15029
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Look, we're just on our way home. | Evimize gidiyoruz. Mousavi'ye mi oy vereceksiniz? | Desert Dancer-1 | 2014 |  |
| Yes. | Evet. O zaman inançsız birisin. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| We're going home. | Evimize gidiyoruz. Evli misiniz? Ne kadar oldu? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Do you kiss her? | Onu öpüyor musun? Anlatsana. Tadı nasıl? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Hey. No, whoa, whoa, whoa. Whoa. | Hayır, hayır, hayır. Tamam, bakın. Yolumuza gidiyoruz. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| How much does a whore like you charge, huh? | Senin gibi bir fahişe ne kadar para alıyor? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Tell me, is she worth it? | Söylesene. Buna değiyor mu? Naser! | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Naser! Naser! | Naser! Naser! | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Naser! No! | Naser! Hayır! | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Guys, guys... | Çocuklar, çocuklar... | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Naser? Naser! | Naser? Naser! | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| How is he? | Nasıl oldu? İyi olacak. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| He just got out of surgery, and they say | Ameliyattan yeni çıktı. İyileşeceğini söylüyorlar. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| What did you do? | Ne yaptınız? Ne mi yaptık? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| What did we do? What did they do? | Biz ne mi yaptık? Asıl onlar ne yaptı? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| But why would they do this? | Bunu neden yaptılar ki? Çünkü onlar hayvan, Mehran. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| We need to be more careful. | Daha dikkatli olmalıyız. Dikkatliyiz zaten. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Mmm, you have it. | Sende yetenek var. Bırak aksın. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Try not to think about what happened. | Olanları düşünmemeye çalış. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Elaheh. | Elaheh. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Elaheh, come with me. No. | Elaheh, gel benimle. Hayır. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Elaheh, come with me. | Elaheh, gel benimle. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Elaheh. No! | Elaheh. Hayır dedi! | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Look, it's okay. I'm her friend, so... | Bak. Sorun yok. Ben onun arkadaşıyım. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| I'm her friend, too. | Ben de onun arkadaşıyım. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Naser's fine, by the way. | Naser, iyi bu arada. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| You know you're the best dancer in the group. | Gruptaki en iyi dansçı olduğunu biliyorsun. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Nothing changes that. | Hiçbir şey bunu değiştirmez. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| But you can't dance if you're on heroin. | Ama eroin alırsan dans edemezsin. Nesin sen? Ahlak polisi mi? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| I don't care if it's right or wrong. | Yanlış olması umurumda değil. Umursadığım tek şey grup. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| What's the point? | Ne anlamı var? Bunun hiçbir yere gitmeyeceğini ikimiz de biliyoruz. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| That's not true. Then where is it going? | Bu doğru değil. Ne olacak o zaman? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Tell me, Afshin. | Söylesene, Afshin. Büyük plan nedir? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| This isn't enough. | Bu yeterli değil. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| We should perform, | Seyirci önünde gösteri yapmalıyız. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Look, it's one thing for us to practice in here, but what's the point? | Baksanıza. Burada çalışmanın başka ne anlamı var ki? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| You know, why dance if no one can see us? | Kimse göremeyecekse neden dans ediyoruz? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Because it's safe in here. | Çünkü burası güvenli. Bizi kim izlemek ister ki? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Anyone who wants to come. | Gelmek isteyen herkes. Seyirci buluruz. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Anyone who wants to be arrested. | Tutuklanmak isteyen herkes diyecektin. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| All right, all right. | Tamam, tamam. Nerede performans sergileyeceğiz? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| There's nowhere. We can't. | Hiçbir yer yok. Yapamayız. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Why not? It's too dangerous. | Neden? Fazla tehlikeli. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| What about somewhere out of the city? | Peki ya şehrin dışında bir yer? Neresi? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| When I first left my family and came to Tehran, | Ailemden ilk kez ayrılıp Tahran'a geldiğimde... | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| I drove through the desert. | ...çölün içinden geçmiştim. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Look. See? | Bakın. Gördünüz mü? Çölde dans edebiliriz. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Where there's no regime. | Rejimin olmadığı yerde. Bizi kimsenin bulamayacağı bir yerde. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Yes. | Evet, kesinlikle haklısın. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| You okay? | Sen iyi misin? Evet, iyiyim. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Don't worry about your technique. | Tekniğin hakkında sakın endişelenme. Onu düşünmene gerek yok. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Of course I do. I mean, you taught me that. | Tabii ki var. Bunu sen öğrettin. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Afshin, | Afshin. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| you can spend your whole life trying to perfect your technique, | Hayatın boyunca tekniğini kusursuzlaştırmaya çalışabilirsin. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| but you only make a difference | Ama ancak kendi gizli dilini bulduğun zaman fark yaratabilirsin. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| That's when you start communicating. | İletişim kurmaya o zaman başlarsın. Bağ kurarsın. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Dance can be anything. | Dans her şey olabilir. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Just waving goodbye | Veda etmek için el sallamak ya da dua etmek için diz çökmek. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Or raising your fist in the air | Ya da bir şeye inandığın için yumruğunu havaya kaldırmak. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| You taught me that. | Bunu bana sen öğrettin. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Uh, come in. | İçeri buyur. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| You made this? | Bunları sen mi hazırladın? Evet. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| They closed the Ballet after the revolution. | Devrimden sonra baleyi kapattılar. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Dance was my mother's life. | Dans annemin hayatıydı. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| You know, she was part of the company for 10 years. | 10 yıl boyunca topluluğun parçasıydı. Dans onun oksijeniydi. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| She couldn't breathe without it. | Onsuz nefes alamazdı... | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| And just like that, she had to stop. | ...ve birden bire bırakmak zorunda kaldı. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| The only way she could keep going was to... | Annemin dansa devam edebilmesinin tek yolu bana öğretmekti. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| At home. | Evde kapalı perdelerin ardında. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Oh, she was very hard. | Çok sert biriydi. Beni çok zorlardı. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| But it wasn't enough for her. | Ama bu ona yetmiyordu. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| I mean, I wasn't enough for her. | Yani demek istediğim ben ona yetmiyordum. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| So she got high. | Kafası çok iyiydi. Sadece yorgun olduğunu sanmıştım. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| I thought she was disappointed. | Hayal kırıklığı yaşadığını sanmıştım ama bunu istemiyordum. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| I wanted to be like her. | Onun gibi olmak istiyordum. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| So I carried on and I... | Bu yüzden devam ettim ve onun öğretmediği günler kendim öğrendim. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Do you know, she... | Biliyor musun? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| She always told me that it was her dream | Beni sahnede dans ederken görmeyi hayal ettiğini söylerdi. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Again and again. | Tekrar ve tekrar. Zar zor konuştuğu zamanlarda bile. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Then when I was 13... | 13 yaşıma geldiğimde daha da kötüleşti. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| After her funeral, I went through her things | Cenazesinde eşyalarını karıştırdım ve... ve sarma kağıtlarını buldum. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| It stopped the pain. | Acıyı dindirmişti. Acıyı hâlâ dindiriyor. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| I don't want to be awake. | Uyanık olmak istemiyorum. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| We'll do this together. | Bunu beraber yapacağız. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Afshin Ghaffarian. | Afshin Ghaffarian, hayata döndü. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| How's things? | Nasıl gidiyor? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| So, Cyrus, he told us about her. | Cyrus, bana ona olanları anlattı. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Yeah, well, she's clean now, so... | O artık temiz. Umurumda değil. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Ardi, don't lose sight of why we're doing this. | Ardi, bunu neden yaptığımızı unutma. Bunu bana söylemezsin. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| We haven't seen you for weeks. Have you been to see Naser? | Seni haftalardır görmedik. Naser'ı görmeye gittin mi? | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Afshin, you've forgotten who your friends are. | Afshin, arkadaşlarının kimler olduğunu unuttun. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| The last time we saw you, | Seni son gördüğümüzde harika bir fikrin vardı... | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| and we believed in you. | ...ve sana inanmıştık. Bunu o kız yüzünden yapma. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| I am here today | Bugün sizinle ülkemiz açısından... | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Thirty years ago, | 30 yıl önce bu ülkede kaos hakimdi. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| A corrupt leader. | Yozlaşmış bir lider. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| A government oblivious to the needs of its people. | Halkının ihtiyaçlarından haberi olmayan bir hükümet. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| Then the revolution came. | Ardından devrim geldi. Tüm ülke ayağa kalktı... | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| And we were one. | ...ve bir oldu. Tarihi değiştirdik. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
| But the fight goes on. I'm sorry. | Ama kavgamız devam ediyor. Üzgünüm. | Desert Dancer-1 | 2014 | |
