Search
English Turkish Sentence Translations Page 149189
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
But... it�s fish flavored. Oh, okay. | Fakat... balık tadında. Oh, tamam. Ama balık aromalıdır. Tamam. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Right No, no. Right Perfect. One second. | Tamam, Hayır, hayır, dur güzel. Bir saniye... Burada...hayır, hayır. Burada. Mükemmel. Bir saniye. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Ben, it�s really cold. I know. I�m comin�. | Ben, hava soğuk. Biliyorum. Geliyorum... Ben, çok soğuk. Biliyorum. Geldim. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Okay, okay. First, one for Mom. | Tamam, tamam. İlki annem için... Tamam, tamam. Evvela, annem için. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
A family portrait. | Aile fotoğrafı Aile portresi. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Can I press the button? | Butona basabilir miyim? Düğmeye ben basabilir miyim? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
You wanna press the button? I wanna press the button. | butona basmak mı istiyorsun? Butona basmak istiyorum. Düğmeye mi basmak istiyorsun? Düğmeye basmak istiyorum. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
That�s why they pay me the big bucks. Jane is cold. | Buna ne ad verilim? Jane üşüdü. Bana bu yüzden iyi para veriyorlar. Jane üşüdü. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Jane�s cold. We should definitely, definitely warm Jane up. | Jane üşüdü. Yukarda biraz ısınmalıyız. Jane üşüdü. Kesinlikle, kesinlikle Jane'i ısıtmalıyız. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Ben san! | Ben san! | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Oh. Hi. | Oh. Merhaha. Oh. Merhaba. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Wife? | Eşin... Karın mı? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Congratulations. Thank you. | Tebrikler. Teşekkür ederim. Tebrik ederim. Sağ olun. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
And congratulations on the job. Thank you. | ve iş içinde tebrikler. Teşekkürler. İşinizi de tebrik ederim. Sağ olun. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Ben san! | Ben san! | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
See ya. Bruno! Look at you! | Görüşürüz. Bruno! Şuna bir bak! Görüşürüz. Bruno! Bakın kim gelmiş! | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Oh! Two years! | Oh! İki yıl! Oh! İki sene oldu! | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Like you never left. Maybe I shouldn�t have. | Hala eskisi gibisin. Belki de, sende öylesin. Hiç gitmedin sanki. Belki de gitmemeliydim. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Oh, come on. Come on. This must beJane. | Hadi ama Bu Jane olmalı. Hadi ama. Hadi ama. Bu Jane olmalı. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Uh, yes. Bruno,Jane. Jane, Bruno. | Evet. Bruno, Jane. Jane, Bruno. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Congratulations. Thank you. | Tebrik ederim. Teşekkürler. Kutlarım. Teşekkürler. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Sorry I couldn�t make it, but Oh, Ben�s told me so much about you. | Bunu yaptığım için üzgünüm... Ben bir çok geçerli neden saydı zaten. Gelemediğim için kusura bakmayın, ama... Ben sizden çok bahsetti. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Oh, hopefully the good stuff. | Umarım güzel nedenlerdir... İnşallah iyi şeylerden bahsetmiştir. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
And I�m sorry we cut short your honeymoon. | ve balayınızı kısa kestiğim için üzgünüm. Balayınızı kısa kestiğim için üzgünüm. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
In fact, I got the client upstairs waiting. | Gerçekten... müşteriler üst katta bizi bekliyor. Aslına bakarsanız, üst katta bekleyen müşterim var. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Oh, don�t worry about me. Go. Okay. | Beni merak etme sen, git. Tamam. Beni merak etme. Git sen. Tamam. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Good luck. I�m sorry I�m late, man. The traffic was a killer. | İyi şanslar. Üzgünüm, geç kaldım. Bu yoğunluk beni öldürüyor. İyi şanslar. Özür dilerim geç kaldım. Trafik yoğundu. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Don�t worry about it. You�re the genius photographer. | Onun hakkında endişelenme. Sen dahi bir fotoğrafçısın. Dert etme. Sen dahi bir fotoğrafçısın. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
That�s why I brought you out here. | Seni bu yüzden buraya getirdim. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
We finalized the last of the models. Did you get the Polaroids we sent over? | Son modellerde seçildi. Sana gönderdiğimiz fotoğrafları aldın mı? Modellerin sonuncusu tamam. Gönderdiğimiz şip şak resimleri aldın mı? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
I did get the Polaroids. There�s a couple I�d like to meet in person. | Aldım ama, anlamadığım hepsinde bir tuhaflık vardı. Şip şakları aldım. Birkaç tanesiyle özel olarak tanışmak isterim. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Yeah, I bet there is. Oh, come on. | Evet, bahse girerim öyledir. Hadi ama. Evet, ona şüphem yok. Hadi canım. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Talk to Adam about that tomorrow. | Bununla ilgili yarın konuşuruz. Bunu yarın Adam'la konuşuruz. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Now, the clients are eager to get going. | Şimdi, müşteriler büyük bir istekle seni bekliyor... Şimdi, müşteriler başlamak istiyor. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
And I think I should mention they are very pleased with our choice of photographer. | ve düşünüyorumda çok neşeli duruyorlar. Fotoğrafçı olarak seni seçeceklerine eminim. Seçkin fotoğrafçımızdan memnun olduklarını söylemem gerekiyor. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
You ready? Ready. | Hazır mısın? Hazırım. Hazır mısın? Hazırım. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
So, it�s a loft conversion, but it�s much nicer on the inside. No, no. Let me get that. | Çatıkatı dönüşümü, fakat içerisi çok hoştur. Hayır, hayır, ben taşırım. Çatı katı dönüşmüş ama içeriden çok daha güzeldir. Alayım. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
All the comforts of home. | Tamamen ev rahatlığında. Ev çok konforludur. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Right this way. | Pekala bu yönden. Bu taraftan. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
[ Background: Techno ] Ah. Here is the photo studio. | İşte fotoğraf stüdyon. Fotoğraf stüdyosu burası. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Come on in. | İşte içerdeyiz. Hadi girin. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Hi! Pleasure to meet you. | Merhaba! Tanıştığıma memnun oldum. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Yes, this is your assistant. Ben Shaw, Seiko Nakamura. | Evet, senin asistanın. Ben Shaw, Seiko Nakamura. Evet, bu yardımcın. Ben Shaw, Seiko Nakamura. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
And this is Ben�s wife,Jane. | Buda Ben'in eşi Jane. Bu da Ben'in eşi, Jane. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Hi, it�s nice to meet you. Nice to meet you. | Merhaba, tanıştığıma memnun oldum. Bende. Merhaba, tanıştığıma memnun oldum. Ben de. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Does this work? Yeah. | Çalışacak mısın? Evet. İşe yarar mı? Evet. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Let me show you the darkroom over here... | Sana birde karanlık odayı göstereyim... Sana karanlık odayı göstereyim... | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
for the black and white prints. | fotoğrafları çıkaracağın yer. ...burada siyah beyaz basarsın. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Yeah? Will it work? | Nasıl? Çalışmak ister misin? Ne dersin? İşe yarar mı? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
It�s good? Yeah, yeah. Better than good. | Çok güzel Evet, evet. Daha iyisi olamazdı. İyi mi? Evet, evet. İyiden de öte. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Good. All right. Well, let�s head upstairs, and we�ll check out the rest. | Güzel. Tamamdır. Üst katıda göstereyim. Orada kalacaksınız. İyi o zaman. Yukarı çıkalım da geri kalan kısımlara bakalım. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
People live here? Well, yours is the only actual completed unit. | Burada başka yaşayan var mı? Sadece sizin katınız yenilendi. Burada insanlar mı yaşıyor? Sizinki sadece doğru tamamlanmış bir birim. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
So, you guys�ll have the whole place to yourselves. | Heryer size ait... O yüzden her yer size ait olacak. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Be good for a couple of newlyweds, huh? | Bu yeni evliler için güzel birşey değil mi? Yeni evliler için iyi olur değil mi? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
We had, uh, most of this stuff from another shoot. | Burayı size ayarlamak için neler yaptım bilemezsin. Bu şeylerin çoğunu başka bir stüdyodan getirdik. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Figured they wouldn�t miss it. You always were a sneaky bastard. | Burayı kimse kaçırmak istemez. Sen sinsi herifin tekisin. Onlara lazım olmayacağını düşündüm. Her zaman sinsi bir fırlama oldun. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
I had, uh, Seiko rent the rest. | Seiko kiralama ve düzenleme işiyle ilgilendi. Seiko'da oda kiralamıştım. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Not so bad, right? Are you kidding? It�s great. | Umarım beğenmişsinizdir! Dalga mı geçiyorsun? Burası harika. Fena değil, değil mi? Dalga mı geçiyorsun? Harika. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Look at this place. | Şuraya bir baksana. Şuraya baksana. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Our stuff. I gotta get back to the office. | Valizler. Ben ofise geri dönüyorum. Eşyalarımız. Ofise geri dönmem gerekiyor. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Man, you set us up here. | Burayı bizim için hazırladın... Dostum, bizi tuzağa düşürdün. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
I want you to know I really appreciate this job. | Sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. İş içinde tabiki... Bu işi çok sevdiğimi bilmeni isterim. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Come on. You make me look good, you being here. | Hadi ama, burada olduğun için asıl ben mutluyum. Hadi ama. Buraya gelerek beni keyiflendirdin. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Besides, it�ll just be like old times. | Eskiden olduğu gibi yine beraberiz. Ayrıca, eskiden olduğu gibi olacak. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Don�t forget. Dinner with Adam. Sounds good to me. | Unutma akşam yemeği Adam'la. Unutmam. Unutma. Adam'la akşam yemeği yiyeceğiz. Benim için sorun yok. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
All right. Good night. | Tamam. İyi akşamlar. Pekâlâ. İyi geceler. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
It�s huge! | Burası çok büyük! Kocaman! | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
My God! And it�s all ours! | Tanrım! ve hepsi bizim! Tanrım! Ve hepsi bizim! | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
I mean,Janie, did you see this view ofTokyo? | Şuna bir bak Janie, Tokyo'yu görüyor musun? Yani, Janie, Tokyo'nun şu manzarasını gördün mü? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
I wish I�d brought up my camera. | Keşke kameramı alsaydım. Keşke fotoğraf makinemi getirseydim. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Well, too bad there is nothing else that we could do... | Güzel, burada yapacağımız hiçbirşeyi... Burada yapabileceğimiz başka bir şeyin olmaması... | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
up here. | kaydedemeyeceksin o zaman. ...kötü. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Mr. Ben Shaw. | Bay Ben Shaw. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
You gotta get that looked at, honey. | Bunu birine göstermen lazım tatlım. Düşündüğün şeyi yapmalısın, hayatım. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
What�s this? | Bu nedir? Nedir bu? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Just a little surprise. | Sadece küçük bir süpriz. Küçük bir sürpriz sadece. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
It�s the honeymoon photographs. I gave Bruno the film last night. | Bunlar balayı fotoğraflarımız. Filmleri dün akşam Bruno'ya verdim... Balayı resimleri. Filmleri dün akşam Bruno'ya vermiştim. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Seiko just dropped them off. | Seiko bıraktı. Az önce Seiko bıraktı. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Oh, God, I look hideous. | Oh tanrım, baksana iğrencim. Tanrım, çok çirkin görünüyorum. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
What�s this? | Bu nedir? Bu ne? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
I don�t know. Reflection, maybe? | Bilmiyorum. Belki yansımadır... Bilmem. Yansıma olabilir mi? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Or it could just be a bad frame on the roll. | veya kötü bir filmdir. Ya da bozuk bir poz olabilir. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
No, it�s in a couple of�em. Really? Hmm. | Hayır, hepsinde aynı şey var. Gerçekten? Hayır, bir kaç tane var. Ciddi mi? Hmm. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Maybe I misloaded the film. | Belki film bozulmuştur. Belki de filmi takamadım. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Well, if that�s the case, then we�ll just have to reshoot. | Yeniden tab ettirirsek düzelebilir. Madem öyle, yeniden resim çekmemiz gerekecek. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Enjoy your first day in Tokyo. | Tokyo'daki ilk günün nasıl geçiyor? Tokyo'daki ilk gününün tadını çıkar. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
[ Background:Man Rapping, Indistinct ] Open your eyes.Just like that. | Gözlerini aç. İşte böyle. Gözlerinizi açın. Aynen böyle. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Hold that. Hold it. | Çekiyorum, çektim. Kırpmayın. Kırpmayın. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Just like that. Eyes to me. | İşte böyle. Bana bak. Aynen böyle. Gözler bana baksın. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Just like that. Eyes to me. | İşte böyle. Gözler bana doğru. Aynen böyle. Gözler bana baksın. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Can you drop your hand off the bottle just a little Right there. Perfect. | Elini biraz indir. Öyle kal. Güzel. Elindeki şişeyi oraya bırakabilir misin? Mükemmel. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Hold that. Last couple. | Çekiyorum. Son iki. Kımıldamayın. Son iki resim. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Lovely. Uh, perfect. | Güzel. Harika. Güzel. Mükemmel. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Okay. Can you bring your hand down just a little bit on the bottle? | Tamam. Elini biraz daha aşığıya indirebilir misin? Tamam. Elini şişenin biraz aşağısına götürebilir misin? | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
A little more, more, more. Okay. Right there, perfect. | Daha fazla, daha fazla, azar, azar... Tamam. Harika oldu. Biraz daha, biraz daha. Tamam. Tam orası, mükemmel. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Hold that. Last couple frames. | Tut. Son iki resim. Tut orayı. Birkaç poz daha. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
I�m sorry. Excuse me. | Afedersiniz... Özür dilerim. Affedersiniz. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Can you show me how to get to I�m looking for, uh | Bana buraya nasıl gideceğimi gösterebilir misiniz? Bakar mısınız? Şurayı arıyorum da, oraya nasıl gidebilirim gösterir misiniz... | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Super Lucky! | Super şans! Süper Şans! | Shutter-3 | 2008 | ![]() |
Sorry. Sorry. | Pardon... Pardon. Pardon. | Shutter-3 | 2008 | ![]() |