Search
English Turkish Sentence Translations Page 148582
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Yeah, he's still in shock from the blood loss. | Evet, hala kan kaybı yüzünden şokta. Evet, o şok hala kan kaybı. Evet, o şok hala kan kaybı. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Can he continue the mission? He'll be fine. | Göreve devam edebilir mi? İyi olacak. O misyon devam edebilir miyiz? O iyi olacak. O misyon devam edebilir miyiz? O iyi olacak. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
But the others, they weren't so lucky. | Ama diğerleri o kadar şanslı değildi. Ama diğerleri, onlar kadar şanslı değildi. Ama diğerleri, onlar kadar şanslı değildi. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
They knew the risks, Nicole. | Riskleri biliyorlardı Nicole. Onlar Nicole, riskleri biliyordu. Onlar Nicole, riskleri biliyordu. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Dad, S 11 is a killer, and they're random. | Baba, S 11 bir katil ve rastgele öldürüyor. Baba, S 11, bir katil ve onlar rasgele konum. Baba, S 11, bir katil ve onlar rasgele konum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
It's not even feeding on its victims. | Kurbanlarını yemiyor bile. Hatta onun kurbanları besleme değil. Hatta onun kurbanları besleme değil. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I had the tech boys make some adjustments | Teknisyenlere S 11'in alt yordamlarında... Ben teknoloji çocuklar vardı bazı ayarlamalar yapmak Ben teknoloji çocuklar vardı bazı ayarlamalar yapmak | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
to S 11's subroutines. | ...bazı ayarlamalar yaptırdım. S 11's altprogram. S 11's altprogram. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
You altered my programming? | Programlamamı mı değiştirdin? Sen benim programlama değişmiş? Sen benim programlama değişmiş? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
S 11 was a hunter. | S 11 bir avcıydı. S 11 avcı oldu. S 11 avcı oldu. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
We needed a killer. | Bize bir katil lazımdı. Biz bir katil gerekiyordu. Biz bir katil gerekiyordu. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
So we enhanced its aggressiveness. | O yüzden saldırganlığını arttırdık. Bu yüzden gelişmiş saldırganlığını. Bu yüzden gelişmiş saldırganlığını. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I designed the bioware. | Biyoyazılımı ben tasarladım. Ben BioWare tasarlanmış. Ben BioWare tasarlanmış. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I should've been consulted. This isn't right. | Bana danışılmalıydı. Bu doğru değil. Ben danışılması olmalıydım. Bu doğru değil. Ben danışılması olmalıydım. Bu doğru değil. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
It's time for you to grow up, baby girl. | Artık büyüme vakti bebeğim. O, sen büyümek için zamanı kız bebek. O, sen büyümek için zamanı kız bebek. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Our feelings are irrelevant. | Hislerimizin bununla ilgisi yok. Duygularımızı dışındadır. Duygularımızı dışındadır. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Right now all that matters | Şu an önemli olan tek şey... Şu anda tek önemli olan Şu anda tek önemli olan | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
is getting S 11 back. | ...S 11'i geri almak. S 11 geri alıyor. S 11 geri alıyor. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Am I clear? Are you with me? | Anlatabildim mi? Benimle misin? Ben açık mıyım? Benimle misin? Ben açık mıyım? Benimle misin? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Yes. Good. | Evet. Güzel. Evet. İyi. Evet. İyi. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Now bring S 11 home, baby girl. | Şimdi S 11'i eve getir bebeğim. Şu anda S 11 ev, kız bebek getirmek. Şu anda S 11 ev, kız bebek getirmek. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Did he ask about me? | Beni sordu mu? o beni aradı mı? o beni aradı mı? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Can you move on that thing? Why? Wanna go dancing later? | İşine döner misin? Niye? Dansa gitmek mi istiyorsun? Bunu şey taşıyabilir miyim? Neden? daha sonra dans gitmek ister misin? Bunu şey taşıyabilir miyim? Neden? daha sonra dans gitmek ister misin? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Do you always make asinine jokes when men have died? | İnsanlar ölünce hep salakça şakalar mı yaparsın? sen eşek şaka yapmak her zaman mı ne zaman adam öldü? sen eşek şaka yapmak her zaman mı ne zaman adam öldü? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Look, what do you want from me? | Benden ne istiyorsun? Bak, sen ne benden? Bak, sen ne benden? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I want you to do your damn job and capture S 11. | Lanet işini yapıp S 11'i yakalamanı istiyorum. Ben sizin lanet iş yapmak istiyorum ve S 11 yakalama. Ben sizin lanet iş yapmak istiyorum ve S 11 yakalama. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Okay. You heard the woman, fire it up. | Peki. Kadını duydun, çalıştır. Tamam. Eğer kadın duydum o kadar yangın. Tamam. Eğer kadın duydum o kadar yangın. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Where are we headed? South. | Nereye gidiyoruz? Güneye. Nereye gidiyoruz? Güney. Nereye gidiyoruz? Güney. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Nicole: He's headed straight for that boat. | O tekneye doğru gidiyor. O tekne için düz başlı's. O tekne için düz başlı's. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Flynn: I'm pulling up behind them to get their attention. | Arkalarına yanaşıp dikkatlerini çekeceğim. Ben onların arkasında yukarı çekiyorum onların dikkatini çekmek için. Ben onların arkasında yukarı çekiyorum onların dikkatini çekmek için. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
We gotta get them out of here. | Onları oradan çıkarmalıyız. Buradan gitmeliyiz onları çıkarsın. Buradan gitmeliyiz onları çıkarsın. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Leave! Hey, this is a restricted area! | Gidin! Burası yasak bölge! Bırak! Hey, bu kısıtlı bir alandır! Bırak! Hey, bu kısıtlı bir alandır! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Can you hear them? I can't hear what they're saying. | Onları duyabiliyor musun? Ne dediklerini duyamıyorum. Onları duyabiliyor musun? Onların dediğini duyamıyorum. Onları duyabiliyor musun? Onların dediğini duyamıyorum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
This is restricted area. | Burası yasak bölge. Bu sınırlı bir alandır. Bu sınırlı bir alandır. 615 00:46:41,112 > 00:46:44,479 Kemikler, saat olsun. Bir şeyler oluyor. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Bones, get on the clock. Something's going on. | Bones, çekmeye başla. Bir şeyler oluyor. Kemikler, saat olsun. Bir şeyler oluyor. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
They're not listening. | Dinlemiyorlar. Onlar dinleme değiliz. Onlar dinleme değiliz. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
They'll listen to this. | Bunu dinleyecekler. Bu dinlemek gerekir. Bu dinlemek gerekir. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Keep filming. | Çekmeye devam et. filme tutun. filme tutun. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
What are you doing? I didn't sign up to get shot. | Ne yapıyorsun? Vurulmak için işe girmedim. Ne yapıyorsun? I shot almak için kaydolun vermedi. Ne yapıyorsun? I shot almak için kaydolun vermedi. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
That's my story you're running away from. | Kaçtığın şey benim haberim. Bu benim hikaye Eğer uzak koşuyoruz. Bu benim hikaye Eğer uzak koşuyoruz. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I'm getting the hell out of here. | Buradan gidiyorum. Buradan defol alıyorum. Buradan defol alıyorum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
You crazy bitch! | Manyak sürtük! Çılgın orospu! Çılgın orospu! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Your dad's gonna have to settle for damaged goods. | Baban hasarlı mallara razı olacak. Baban yerleşmek zorunda's gonna hasarlı malları için. Baban yerleşmek zorunda's gonna hasarlı malları için. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
It's heading away from the rocks. I'm gonna run that bastard down. | Kayalardan uzaklaşıyor. O pisliği ezeceğim. O kayaların uzak başlığı's. Ben aşağı piç çalıştırmak edeceğim. O kayaların uzak başlığı's. Ben aşağı piç çalıştırmak edeceğim. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Santos, take the helm. | Santos, dümene geç. Santos, dümen alır. Santos, dümen alır. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I'm gonna take a shot at it. Got it. | Şansımı deneyeceğim. Tamam. Ben bir atış götüreceğim. Anladım. Ben bir atış götüreceğim. Anladım. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Santos. I'm on it. | Santos. Gördüm. Santos. Ben çıkıyorum. Santos. Ben çıkıyorum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Damn! | Kahretsin! Lanet! Lanet! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
How about that one? | Ona ne dersin? Hakkında bir o? Hakkında bir o? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
All right, man. Perfect. | Pekala. Mükemmel. Tamam, adam. Mükemmel. Tamam, adam. Mükemmel. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
To the boat and back. Loser gets the tequila. | Tekneye gidip gelelim. Kaybeden tekila alır. tekne için ve geri. Kaybeden tekila alır. tekne için ve geri. Kaybeden tekila alır. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Let's do it. | Hadi yapalım. Let's do it. Let's do it. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
What are these morons doing? | Bu salaklar ne yapıyor? Bu moronlar ne yapıyorsun? Bu moronlar ne yapıyorsun? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Hey, you're a little close, huh? | Biraz yakın değil misiniz? Hey, biraz yakın, ha değil mi? Hey, biraz yakın, ha değil mi? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
(whistles, laughs) What are you doing? | Ne yapıyorsunuz? Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
What is this, an amusement park to you? | Burayı lunapark mı sandınız? Ne, bu sizin için bir eğlence parkı? Ne, bu sizin için bir eğlence parkı? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Hey! I'm trying to fish here. | Balık tutmaya çalışıyorum. Hey! Burada balık çalışıyorum. Hey! Burada balık çalışıyorum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
(laughing) Hey! | Hey! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Hey, Maria. I can't believe this. | Maria. Buna inanamıyorum. Hey, Maria. Ben bu inanamıyorum. Hey, Maria. Ben bu inanamıyorum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
What's going on, honey? | Neler oluyor canım? Ne bal, neler oluyor? Ne bal, neler oluyor? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Bunch of stupid punks. | Bir grup aptal serseri. aptal punklar Bunch. aptal punklar Bunch. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Dios mio. | Tanrım. Dios mio. Dios mio. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Tequila's on you guys, and I'm super thirsty. | Tekila sizden ve süper susadım. Tekila, çocuklar üzerinde's ve ben susuz süper değilim. Tekila, çocuklar üzerinde's ve ben susuz süper değilim. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Where's Bob? | Bob nerede? Burada Bob? Burada Bob? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I don't know. He was just right behind you. | Bilmiyorum. Hemen arkandaydı. Ben bilmiyorum. O sadece arkanda haklıydı. Ben bilmiyorum. O sadece arkanda haklıydı. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Hey, something just touched my leg. | Bacağıma bir şey dokundu. Hey, bir şey Sadece bacağım dokundu. Hey, bir şey Sadece bacağım dokundu. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
What was that? (screaming) | Neydi o? Ne o? Ne o? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Ed. Ed! | Ed. Ed! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I've been horrible to you this whole time. | Sana bunca zaman kötü davrandım. Ben korkunç oldum Tüm bu zaman. Ben korkunç oldum Tüm bu zaman. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
And you don't deserve it. | Bunu hak etmiyorsun. Ve bunu hak etmiyorum. Ve bunu hak etmiyorum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I'm sorry, Flynn. | Özür dilerim Flynn. Ben Flynn üzgünüm. Ben Flynn üzgünüm. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
It's Andy. | Andy. O Andy's. O Andy's. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Andy, there's something I need to tell you. | Andy, sana söylemem gereken bir şey var. Andy, bir şey var Sana söylemek gerek. Andy, bir şey var Sana söylemek gerek. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Got it. Gracias, Miguel. | Anladım. Sağ ol Miguel. Anladım. Gracias, Miguel. Anladım. Gracias, Miguel. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
What? | Ne var? Ne? Ne? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Nothing. What'd you find out? | Hiç. Ne buldun? Hiçbir şey. What'd seni bulmak? Hiçbir şey. What'd seni bulmak? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
The powerboat was rented by some Blue Water Corporation, | Sürat teknesini Blue Water şirketi kiralamış, Powerboat kiralandı Bazı Blue Water Corporation tarafından, Powerboat kiralandı Bazı Blue Water Corporation tarafından, | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
some shady genetics engineering firm, | şaibeli bir genetik mühendislik şirketi, bazı entrikalı genetik mühendislik firması, bazı entrikalı genetik mühendislik firması, | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
knee deep in defense department contracts, | savunma bakanlığı anlaşmalarına gömülmüşler... diz boyu savunma departmanı sözleşmelerinde, diz boyu savunma departmanı sözleşmelerinde, | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
enough cash to go all Frankenstein | ...ve Frankenstein gibi yapıp bizim... yeterli nakit Tüm Frankenstein gitmek yeterli nakit Tüm Frankenstein gitmek | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
and create our fish. | ...balığı yaratacak kadar paraları var. ve balık oluşturun. ve balık oluşturun. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
What is wrong with you? | Senin neyin var? Ne yanlış? Ne yanlış? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Were you a lawyer in a past life? | Önceki hayatında avukat mıydın? Eğer bir geçmiş hayatında bir avukat var mıydı? Eğer bir geçmiş hayatında bir avukat var mıydı? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Or no, maybe you worked at the DMV. | Ya da belki Motorlu Taşıtlar Dairesi'nde çalışmışsındır. Ya da, belki DMV çalıştı. Ya da, belki DMV çalıştı. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Do you feel nothing, Stacy? | Herhangi bir şey hissediyor musun Stacy? hiçbir şey, Stacy hissediyor musunuz? hiçbir şey, Stacy hissediyor musunuz? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
That guy was killed right in front of us inches away. | O adam birkaç santim ötemizde öldürüldü. O adam sağ ön öldürüldü uzaklıkta bize inç. O adam sağ ön öldürüldü uzaklıkta bize inç. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Inches away! | Birkaç santim! uzak İnç! uzak İnç! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Gosh. He was kind of a nice guy, you know? | Tanrım. İyi bir adamdı. Tanrım. O tür oldu iyi bir adam, biliyor musun? Tanrım. O tür oldu iyi bir adam, biliyor musun? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Smell a little funky, but he was okay. | Tuhaf kokuyordu ama iyiydi. Kokusu biraz korkak, ama iyi oldu. Kokusu biraz korkak, ama iyi oldu. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Now he's dead. | Artık öldü. Şimdi o öldü. Şimdi o öldü. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
And that's tragic truly. | Bu gerçekten trajik. Ve bu gerçekten trajik. Ve bu gerçekten trajik. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
But the story of a lifetime is right out that door. | Ama hayatımızın haberi önümüzde duruyor. Ama bir ömür hikayesi Kapıyı doğru çıktı. Ama bir ömür hikayesi Kapıyı doğru çıktı. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
And we can find it thanks to Pez's map. | Ve Pez'in haritası sayesinde onu bulabiliriz. Ve bunu bulabilirsiniz Pez's harita sayesinde. Ve bunu bulabilirsiniz Pez's harita sayesinde. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
No no. Oh, come on, Bones. | Hayır, hayır. Hadi Bones. Hayır hayır. Oh, Bones hadi. Hayır hayır. Oh, Bones hadi. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
He would've wanted it this way. | Böyle olmasını isterdi. olurdu O böyle istedi. olurdu O böyle istedi. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Don't let his death mean nothing. | Ölümünün anlamsız olmasına izin verme. Ölümünden bir şey ifade etmesine izin vermeyin. Ölümünden bir şey ifade etmesine izin vermeyin. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
You are so full of crap. | Yalanlarla dolusun. Bunu bok dolu. Bunu bok dolu. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I know, but you're coming with me anyway. | Biliyorum, ama yine de benimle geliyorsun. Biliyorum, ama sen yine de benimle geliyorsun. Biliyorum, ama sen yine de benimle geliyorsun. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Hell not! | Olamaz! Cehennem değil! Cehennem değil! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Your father did what? | Baban ne yapmış? Baban ne yaptı? Baban ne yaptı? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |