Search

English Turkish Sentence Translations Page 147606

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
But does the fee, once paid, not entitle the buyer...	Ama bedel bir defa ödendiğinde, hizmet alana güvenilirlik konusunda...	Seinfeld The Seven-1	1996
...to some assurance of reliability?	...garanti sağlaması gerekmez mi?	Seinfeld The Seven-1	1996
These were not easy questions to answer.	Bunlar, kolayca cevaplanılabilecek sorular değil.	Seinfeld The Seven-1	1996
Not for any man.	Kimse için kolay değil.	Seinfeld The Seven-1	1996
But I have made a decision.	Ama, ben bir karara vardım.	Seinfeld The Seven-1	1996
We will cut the bike down the middle...	Bisikleti ortadan ikiye bölüp...	Seinfeld The Seven-1	1996
...and give half to each of you.	...ikinize de bir yarısını vereceğiz.	Seinfeld The Seven-1	1996
What? This is your solution?	Ne? Çözümün bu mu?	Seinfeld The Seven-1	1996
To ruin the bike?	Bisikleti mahvetmek mi?	Seinfeld The Seven-1	1996
All right. Fine, fine. Go ahead.	Öyle olsun. Tamam, tamam. Durma devam et.	Seinfeld The Seven-1	1996
Cut the stupid thing in half. No, no, no. Give it to her.	Aptal şeyi ikiye ayır. Hayır, hayır, hayır. Bisikleti ona ver.	Seinfeld The Seven-1	1996
I'd rather it belong to another than see it destroyed.	Yok olmasındansa, başka birisinde olmasını tercih ederim.	Seinfeld The Seven-1	1996
Newman, give it to her. I beg you.	Newman, ona ver. Yalvarıyorum.	Seinfeld The Seven-1	1996
Yeah, yeah, yeah. Not so fast, Elaine.	Evet, evet, evet. Hızlı olma, Elaine.	Seinfeld The Seven-1	1996
Only the bike's true owner...	Sadece bisikletin gerçek sahibi...	Seinfeld The Seven-1	1996
...would rather give it away than see it come to harm.	...bisikletin zarar görmesindense, başka birisine verilmesini tercih eder.	Seinfeld The Seven-1	1996
Kramer, the bike is yours. What?	Kramer, bisiklet senindir. Ne?	Seinfeld The Seven-1	1996
Sweet justice. Newman, you are wise.	Tatlı Adalet. Newman, sen bir bilgesin.	Seinfeld The Seven-1	1996
But this isn't fair.	Ama bu adil değil.	Seinfeld The Seven-1	1996
Lookit, my neck is still hurting me. And now you have the bike?	Bak, boynum hala acıyor. Ve sen hala bisikleti alıyorsun.	Seinfeld The Seven-1	1996
Well, tell it to the judge, honey.	Hakime anlat, tatlım.	Seinfeld The Seven-1	1996
I'm going for a ride.	Ben tura çıkıyorum.	Seinfeld The Seven-1	1996
So this is the fortress of solitude.	Yalnızlık kalesi* burası ha.	Seinfeld The Seven-1	1996
Well, I guess I'll go change.	Üzerimi değişmeye gidiyorum.	Seinfeld The Seven-1	1996
Yes, change. By all means, change.	Evet, değiş, bütün anlamıyla değiş.	Seinfeld The Seven-1	1996
August 17th, 1992.	17 Ağustos, 1992.	Seinfeld The Seven-1	1996
The same dress.	Aynı giysi.	Seinfeld The Seven-1	1996
She never changes. Oh, my God.	Hiç değiştirmiyor. Aman Tanrım.	Seinfeld The Seven-1	1996
She's gotta have hundreds of these dresses.	Bu giysiden yüzlerce olmalı.	Seinfeld The Seven-1	1996
There must be a secret stash around here somewhere.	Bir yerde, bunları sakladığı bir zulası olmalı.	Seinfeld The Seven-1	1996
Are you looking for something? I thought you were changing.	Birşey mi arıyorsun? Üzerini değiştirdiğini sanıyordum.	Seinfeld The Seven-1	1996
You know, maybe we should just call it a night.	Biliyormusun, bu akşam dışarı çıkmak istemiyorum.	Seinfeld The Seven-1	1996
No, no, no. Come on. Put something else on.	Hayır, hayır, hayır. Hadi. Üzerine başka bir şeyler giy.	Seinfeld The Seven-1	1996
It's early. Let's go out.	Daha erken. Hadi dışarı çıkalım.	Seinfeld The Seven-1	1996
I think I'm just gonna go to bed.	Ben yatmaya gidiyorum.	Seinfeld The Seven-1	1996
You know, I'm kind of tired myself. I'll just sleep here on the couch.	Biliyormusun, ben de bayağı yoruldum. Kanepede uyurum.	Seinfeld The Seven-1	1996
In the morning, we'll walk out together. Both dressed, different clothes.	Sabah beraber dışarı çıkarız. İkimiz de giyinmiş, tabi farklı kıyafetler	Seinfeld The Seven-1	1996
I'll be in the same clothes.	Ben, tabi aynı şeyleri giyiyor olacağım.	Seinfeld The Seven-1	1996
You'll be in different clothes, as it's your place.	Sen farklı kıyafet giyiyor olacaksın, kendi evinde olduğun için.	Seinfeld The Seven-1	1996
We'll go down. Me in my same clothes, you in different clothes.	Aşağı ineriz. Ben aynı kıyafetlerle, sen farklı kıyafetle.	Seinfeld The Seven-1	1996
Jerry, I don't think so.	Jerry, ben öyle düşünmüyorum.	Seinfeld The Seven-1	1996
Wanna throw something on, walk me...	Üzerine bir şeyler giyip, benle taksiye kadar...	Seinfeld The Seven-1	1996
...to a cab? Get out.	...gelirmisin? Çık dışarı.	Seinfeld The Seven-1	1996
Tell me what you're wearing tomorrow. I'll help you lay it out on the bed.	Bana yarın ne giyeceğini söyle. Sana yardım edebilirim.	Seinfeld The Seven-1	1996
Okay, breathe, honey. Breathe. You're really being very selfish.	Tamam, nefes al, tatlım. Nefes al. Gerçekten bencilce davranıyorsun.	Seinfeld The Seven-1	1996
Be nice if you'd think of someone other than yourself.	Kendinden başka birisini düşünsen hoş olur.	Seinfeld The Seven-1	1996
I'm having a baby. You're not getting Seven.	Bebeğim oluyor. Yedi'yi almıyorsun.	Seinfeld The Seven-1	1996
Now, get out of here. Please, I have so little.	Şimdi, çık buradan. Lütfen.	Seinfeld The Seven-1	1996
I'm sorry, sir. Family only. I'm family.	Üzgünüm, efendim. Sadece aile mensupları. Ben de ailedenim.	Seinfeld The Seven-1	1996
I'm having sex with the cousin.	Kuzeniyle seks yapıyorum.	Seinfeld The Seven-1	1996
Hello, Christie. I was wondering if we could get together again.	Merhaba, Christie. Buluşabilir miyiz diye aramıştım.	Seinfeld The Seven-1	1996
You can't break up with me over the phone.	Benle telefonda ayrılamazsın.	Seinfeld The Seven-1	1996
You gotta do this in person. It doesn't have to be one on one.	Bunu yüzyüze yapmalısın. Birebir olması gerekli değil.	Seinfeld The Seven-1	1996
Bring a group of friends. I just wanna see you.	Birkaç tane arkadaşını getir. Seni görmek istiyorum.	Seinfeld The Seven-1	1996
Don't hang up on me. Why do you always wear the same dress? Hello?	Yüzüme kapama. Neden hep aynı şeyleri giyiyorsun? Alo?	Seinfeld The Seven-1	1996
Jerry, if you're gonna be snacking on these...	Jerry, eğer bunlardan atıştıracaksan...	Seinfeld The Seven-1	1996
...you can't expect me to pay for the whole box.	...bütün kutunun parasını vermemi bekleme.	Seinfeld The Seven-1	1996
All right, Hobo Joe.	Tamam, Meteliksiz Joe.	Seinfeld The Seven-1	1996
I didn't wanna put a damper on your smorgasbord.	Senin buradaki açık büfe'ni kapatmak istemezdim ama...	Seinfeld The Seven-1	1996
But it's the end of the week, so I added up your tab.	Haftanın sonu geldi, hesabını topladım.	Seinfeld The Seven-1	1996
I know, pretty steep.	Biliyorum, bayağı kabarmış.	Seinfeld The Seven-1	1996
Well, I don't have this kind of cash.	Bu kadar nakitim yok.	Seinfeld The Seven-1	1996
Few do. I'm good for it.	Az olsa da olur. Bu kadarını ödeyebilirim.	Seinfeld The Seven-1	1996
Yeah, well, until this bill is paid, the food court is closed.	Evet, fatura ödenene kadar yemek reyonu sana kapalı.	Seinfeld The Seven-1	1996
Closed? All right.	Kapalı mı? Öyle olsun.	Seinfeld The Seven-1	1996
I'll get that money for you in five minutes. And don't eat any more.	Bu parayı 5 dk içinde bulurum. Sakın yeme.	Seinfeld The Seven-1	1996
Hey, that's my bike.	Hey, bu benim bisikletim.	Seinfeld The Seven-1	1996
Gangway. This is my bike.	Yol ver. Bu benim bisikletim.	Seinfeld The Seven-1	1996
Oh, no. No, no, no. I bought it from Kramer.	Oh, hayır, hayır, hayır, hayır. Kramer'den aldım.	Seinfeld The Seven-1	1996
He was hard up for cash.	Nakit konusunda sıkıntısı varmış.	Seinfeld The Seven-1	1996
Fifty bucks. Can you believe it?	Elli dolar. İnanabiliyormusun?	Seinfeld The Seven-1	1996
I had to make some minor modifications.	Küçük rötuşlar yapmak zorundaydım.	Seinfeld The Seven-1	1996
Solid tires, reinforced seat post...	Sert lastikler, güçlendirilmiş oturak...	Seinfeld The Seven-1	1996
...heavy duty shocks. But, baby, this is one sweet ride.	...şoka dayanıklı. Ama, bebeğim, bu tatlı bir bisiklet.	Seinfeld The Seven-1	1996
No, you gotta give me back that bike. Newman, give it.	Hayır, bana bisikleti vermek zorundasın. Newman, ver şunu.	Seinfeld The Seven-1	1996
Elaine, Elaine. Help me. Help me.	Elaine, Elaine. Yardım edin. Yardım edin.	Seinfeld The Seven-1	1996
Help. Help. Help.	Yardım. Yardım. Yardım.	Seinfeld The Seven-1	1996
I'm tired of pretending I'm excited every time it's somebody's birthday.	Birisinin doğum günü olduğunda heyecanlanmış gibi davranmaktan bıktım.	Seinfeld The Shoes-1	1993
What is the big deal? How many times do we have to...	Ne olmuş yani? Birisinin doğuşunu kaç kere..	Seinfeld The Shoes-1	1993
...celebrate that someone was born?	.. kutlamamız gerekiyor?	Seinfeld The Shoes-1	1993
Every year, over and over. All you did was not die for 12 months.	Her yıl,üstüste. Tek yapmanız gereken, 12 ay boyunca ölmemek.	Seinfeld The Shoes-1	1993
That's all you've done, as far as I could tell.	Başka birşey yapmanız gerekmiyor.	Seinfeld The Shoes-1	1993
I love the astrology things that tell you the people...	Sizinle aynı doğumgününe sahip insanları gösteren..	Seinfeld The Shoes-1	1993
...that have the same birthday as you.	.. astroloji kitaplarını çok severim.	Seinfeld The Shoes-1	1993
It's always an odd group of people to it.	Her zaman alakasız insanları bir araya toplarlar.	Seinfeld The Shoes-1	1993
It's like Ed Asner, Elijah Muhammed and Secretariat.	Ed Asner,Elijah Muhammed ve Secretariat gibi.	Seinfeld The Shoes-1	1993
I don't wanna live!	Yaşamak istemiyorum!	Seinfeld The Shoes-1	1993
You must be joking. Who wouldn't wanna live because of me?	Şaka yapıyorsun. Kim benim yüzümden yaşamak istemez ki?	Seinfeld The Shoes-1	1993
I'm nothing. No.	Benim değerim yok. Hayır.	Seinfeld The Shoes-1	1993
You're something. You can do better than me.	Değerin var. Benden daha iyisini bulabilirsin.	Seinfeld The Shoes-1	1993
You could throw a dart out the window and hit someone better than me.	Pencereden dışarı bir dart fırlatıp benden daha iyi birisini vurabilirsin.	Seinfeld The Shoes-1	1993
I'm no good.	İyi biri değilim.	Seinfeld The Shoes-1	1993
You're good. You're good.	İyisin. İyi birisin.	Seinfeld The Shoes-1	1993
I'm bad. I'm bad.	Ben kötüyüm. Kötüyüm.	Seinfeld The Shoes-1	1993
You're killing me!	Beni öldürüyorsun!	Seinfeld The Shoes-1	1993
So what could I do? I couldn't go through with it.	Ne yapabilirdim? Devam edemezdim.	Seinfeld The Shoes-1	1993
She threatened to kill herself.	Kendini öldürmekle tehdit etti.	Seinfeld The Shoes-1	1993
Over you?	Senin için mi?	Seinfeld The Shoes-1	1993
Yes. Why, is that so inconceivable?	Evet. Neden,bu inanıImayacak birşey mi?	Seinfeld The Shoes-1	1993
Well... I'm trying to get in touch...	Ee... Shannon Leonard'a..	Seinfeld The Shoes-1	1993