Search
English Turkish Sentence Translations Page 14756
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
l paint. | Resim yapıyorum. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l'm working on my first collection of poems. | İlk şiir derlemem üzerinde çalışıyorum. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
And l want to have my very own clothes line one day. | Ve günün birinde tamamen bana ait kıyafet klaksonuma sahip olmak istiyorum. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Clothing line. | Kıyafet koleksiyonu. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
So, what do you enjoy most, out of everything that you do? | Peki, yaptığın şeylerin içinde en sevdiğin hangisi? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Everything. | Hepsi. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Of course. Just everything. | Tabi ya. Hepsi. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
That's why she does it all. | Hepsini birden yapmasının sebebi bu. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Just | Biraz şöyle | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Could you sing us one of your songs? | Bize şarkılarından birini söyler misin? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Oh, l don't know. | Ah, bilemiyorum. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Come on, we've only got a couple of minutes, come on. | Hadi ama yalnızca birkaç dakikamız var, söyle hadi. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Brilliant. 1 | Süper. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Okay, it's called | Tamam, şarkının adı | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l hate you, like l love you . | Senden nefret ediyorum, seni sevdiğim gibi. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Like l love you in brackets. | Seni sevdiğim gibi kısmı parantez içinde. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
So, it's like, l hate you, brackets, like l love you . | Yani şöyle oluyor, senden nefret ediyorum, parantez içinde, seni sevdiğim gibi. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l hate you, like l love you, in brackets. That's brilliant. | Senden nefret ediyorum, seni sevdiğim gibi, parantez içinde. Muhteşem. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
I hate you, | Senden nefret ediyorum, | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
IIke I Iove you, | seni sevdiğim gibi. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
IIke I Iove you . | seni sevdiğim gibi. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
And then the drums come in. | Ve sonra davullar giriyor. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Are those your lyrics? | Sözler sana mı ait? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
We shouldn't have asked you to sing | Şarkıyı söylemeni istememeliydik | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l can't get it out of my head now. | şimdi aklımdan çıkaramıyorum bir türlü. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
So true. | Kesinlikle. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Hey, do you want me to sign something for you? | Hey, sizin için bir şey imzalamamı ister misiniz? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Because l don't mind. | Gerçekten imzalayabilirim. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Really? That's | Gerçekten mi? Bu çok | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You know how some celebrities get all high and mighty? | Bazı ünlülerin nasıl da kendini beğenmiş olduklarını biliyorsunuz. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l just don't get it. | Gerçekten anlamıyorum. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Waste of my time. | Zaman kaybı. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Hey, that's priceless. | Hey, o paha biçilemez. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
From this moment on, any time you 're depressed | Şuandan itibaren, moralin bozuk olduğu her an | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l want you to take a look at this and say | buna bakmanı ve şunu söylemeni istiyorum | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l hate you, like l love you, in brackets. | senden nefret ediyorum, seni sevdiğim gibi, parantez içinde. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
lt's a magic photo. | Bu sihirli bir fotoğraf. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You can have it. Tuneless and brainless. | Senin olabilir. Berbat sesli ve beyinsiz. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Hey man, being hot is like a full time job. | Hey dostum, ateşli olmak tüm zamanını alıyor. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Dude, there's real news to be covered, and this is the crap l get? | Dostum, ilgilenilmesi gereken gerçek haberler var ve benim uğraştığım saçmalığa bakar mısın? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Listen, she was news to me, okay? | Bak, o benim haberimdi, tamam mı? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
And honestly, l'd be happy to cover her anytime. | Ve açıkçası, onunla ilgilenmekten her zaman zevk duyarım. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
With what, your paunch? | Nasıl ilgilenmek, koca göbeğinle mi? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
For starters. | Yeni katılanlar için bilgilendirme. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You met my friend Nitin, the serial rapist? | Arkadaşım Nitin'le tanıştın, kendisi seri tecavüzcüdür. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Hello, serial rapist. | Merhaba "Seri Tecavüzcü". | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Did you get something? | İşe yarar bir şeyler aldın mı? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, some for you, some for me. | Evet, senin için de benim için de bir şeyler var. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
All right, l'll be back after lunch. | Tamam, öğle yemeğinden sonra görüşürüz. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Menaka, nice to meet you . | Menaka, tanıştığımıza sevindim. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Where did l leave that package? | Şu paketi nerede bıraktım ben? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Hey! Oh. | Hey! Ah. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
That's mine! Sorry. | O benim! Özür dilerim. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
HeIIo, Arup? | Merhaba, Arup? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Arup? | Arup? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
What, fucker? | Ne var göt herif? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Oh, no, no l was on the phone. | Ah, hayır, hayır Telefondakine söyledim. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Arup? Hold on bastard. | Arup? Bekle piç kurusu. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Okay Arup, this is nice. | Evet Arup, bu güzel olmuş. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Very nIce. | Çok güzel. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
But do you think you can make him a little happier? | Ama biraz daha mutlu görünmesini sağlayabilir misin? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Happier? Who, the banana? | Daha mutlu mu? Kimin, muzun mu? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Haan, you know like he's having fun. | Evet, işte eğleniyormuş gibi gösterebilir misin? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
All his life he's wanted to be in a banana split | Tüm hayatını soyulmuş bir muz kabuğu içinde geçirmek istemiş | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
and this is like a dream come true. | ve şimdi hayalleri gerçekleşiyormuş gibi. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Dream come true, for the banana? | Muzun hayalleri gerçekleşiyormuş gibi, öyle mi? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You know happy, something like | Bilirsin işte mutlu, şunun gibi | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Could you just one more? | Rica etsem tekrar yapabilir misin? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
lf that's all right | Sorun olmazsa | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You got it? | Tamam mıdır? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
First thing tomorrow, l'll | Yarın ilk iş olarak | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
No, no, no, now, the client is waiting | Hayır, hayır, hayır, müşteri bekliyor | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Right now? | Şimdi mi halledeyim? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Drop everything else do it now. | Elindeki her şeyi bırak ve şimdi hallet. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
HeIIo, Arup? | Hey Arup? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Arup, you there? | Arup, orada mısın? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Hey, I need a favour, can you drop that package off for me? | Hey, bir iyilik yapıp şu paketi benim için bırakabilir misin? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
No, l can't. | Hayır bırakamam. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Didn't you hear that? | Duymadın mı? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l'm stuck in fucking banana hell. | Şu lanet muz belasına saplandım. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
And she wanted to touch a kIIIer whaIe. Come on they are IIke doIphIns. | Ve katil balinalardan birine dokunmak istedi. Hadi ama onlar da balinalar gibiler. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Amma? | Anne? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Papa? What are you doIng here? | Baba? Ne işiniz var burada? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Even my mama's daughter got married on the 29th of November | Kardeşim de 29 Kasım'da evlendi | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
and they're so happy Mrs. Lhatoo! | ve çok mutlular Bayan Lhatoo! | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Sorry, 29th November? | Pardon, 29 Kasım mı? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
That's just a month away. | Yani yalnızca bir ay sonra. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You don't have to worry, | Endişelenmenize gerek yok. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Your mother and l will do all the running around. | Annen ve ben tüm koşuşturmacayı halledeceğiz. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
lsn't that true, Mrs. Lhatoo? | Öyle değil mi, Bayan Lhatoo? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
That's what mothers do, beta. | Annelerin işi de budur. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
lt's one. | Saat bir oldu. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Where's that driver, mummy? | Şu şoför nerede kaldı anne? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Wasn't he supposed to be here at one? | Saat birde burada olması gerekmiyor muydu? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l have to go the tailor's after this. | Ondan sonra terziye gitmem gerekiyor. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Relax, he'll be here. | Sakinleş, gelecektir. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Tashi, did you drop that stuff? | Tashi, şu paketi bıraktın mı? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Hello? Yeah, Menaka | Alo? Evet, Menaka | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, l know where it is. | Evet, biliyorum orayı. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, l'll tell Nitin | Peki, Nitin'e söyleyeceğim | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |