Search
English Turkish Sentence Translations Page 14558
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Kurt, another winner! Yes! | Kurt, bir diğer kazananımız. Evet! Kurt, bir diğer kazananımız. Evet! | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
My God, what are you trying to do? | Tanrı'm! Ne yapmaya çalışıyorsun? Tanrı'm! Ne yapmaya çalışıyorsun? | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Give our genius a heart attack? | Dahimize kalp krizi geçirtmeye mi? Dahimize kalp krizi geçirtmeye mi? | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
None of that. What, do we kiss now or... Oh! | Hiçbiri. Şey, şimdi mi öpelim, yoksa... Hiçbiri. Şey, şimdi mi öpelim, yoksa... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He even invested in my first feature film | Tıp fakültesi için para biriktirirken bile... Tıp fakültesi için para biriktirirken bile... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
while he was working to save for medical school. | ...benim ilk uzun metrajlı filmime yatırım yapmıştı. ...benim ilk uzun metrajlı filmime yatırım yapmıştı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Everything was perfect. | Her şey mükemmeldi. Her şey mükemmeldi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I don't know what happened. | Ne olduğunu bilmiyorum. Ne olduğunu bilmiyorum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
We got bigger, and we got laid! | Büyük oynadık ve kaybettik! Büyük oynadık ve kaybettik! | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
At his memorial service, | Anma töreninde konuştuğum... Anma töreninde konuştuğum... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I talked with his med school friend Anthony, who told me... | ...tıp fakültesinden arkadaşı Anthony bana şöyle dedi: ...tıp fakültesinden arkadaşı Anthony bana şöyle dedi: | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
One of the major things that Andrew and I did together, | "Andrew ve benim birlikte yaptığımız en önemli şeylerden biri... "Andrew ve benim birlikte yaptığımız en önemli şeylerden biri... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
or that we had in common, was photography. | ...ya da ortak noktamız fotoğrafçılıktı." ...ya da ortak noktamız fotoğrafçılıktı." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I had no idea he took pictures, | Onun fotoğraf çektiğine dair hiçbir fikrim yoktu... Onun fotoğraf çektiğine dair hiçbir fikrim yoktu... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and I'd known him for 22 years. | ...ve kendisiyle 22 yıldır tanışıyordum. ...ve kendisiyle 22 yıldır tanışıyordum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
What else didn't I know? | Bilmediğim başka neler vardı? Bilmediğim başka neler vardı? | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I was never going to get to visit him at his hospital | Onu hastanede artık asla ziyaret edemeyecek... Onu hastanede artık asla ziyaret edemeyecek... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and see what he was like as a doctor. | ...ve nasıl bir doktor olduğunu göremeyecektim. ...ve nasıl bir doktor olduğunu göremeyecektim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I would never be going to his wedding | Asla düğününde bulunamayacak... Asla düğününde bulunamayacak... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
where I would finally meet his entire family at the reception. | ...ve resepsiyonda sonunda tüm ailesiyle tanışamayacaktım. ...ve resepsiyonda sonunda tüm ailesiyle tanışamayacaktım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He would never be telling me | Artık bana hiçbir zaman... Artık bana hiçbir zaman... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
anything I didn't already know about him. | ...onun hakkında bilmediğim bir şeyi anlatamayacaktı. ...onun hakkında bilmediğim bir şeyi anlatamayacaktı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
So I decided to make this movie, to travel far and wide, | Bu yüzden bu filmi yapmaya, dünyanın dört bir yanına yolculuk etmeye,... Bu yüzden bu filmi yapmaya, dünyanın dört bir yanına yolculuk etmeye,... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
to interview everyone who ever knew and loved him, | ...şimdiye kadar onu tanımış ve sevmiş olan herkesle röportaj yapmaya,... ...şimdiye kadar onu tanımış ve sevmiş olan herkesle röportaj yapmaya,... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
to learn everything there was to know, | ...hakkında bilinen her şeyi öğrenmeye... ...hakkında bilinen her şeyi öğrenmeye... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and to make one last movie with him. | ...ve içinde onun olduğu son bir film yapmaya karar verdim. ...ve içinde onun olduğu son bir film yapmaya karar verdim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I had no idea how many years it would take | Bunun kaç yıl alacağına ya da ne zaman tamamlayacağımı... Bunun kaç yıl alacağına ya da ne zaman tamamlayacağımı... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
or how I would even know when I was done. | ...nasıl anlayacağıma dair en ufak bir fikrim bile yoktu. ...nasıl anlayacağıma dair en ufak bir fikrim bile yoktu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
But the longer I waited, the more memories would be lost. | Ama ne kadar çok beklersem, o kadar çok hatıra kaybolacaktı. Ama ne kadar çok beklersem, o kadar çok hatıra kaybolacaktı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
So I started at home in California, | Kaliforniya'daki evden başladım... Kaliforniya'daki evden başladım... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and, as soon as I could, I grabbed a camera. | ...ve en kısa sürede bir kamera temin ettim. ...ve en kısa sürede bir kamera temin ettim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Okay, Andrew, ready? | Pekâlâ, Andrew, hazır mısın? Pekâlâ, Andrew, hazır mısın? | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And said... Action! | Ve dedim ki... Başla! Ve dedim ki... Başla! | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I had a couple gallons of water, poured it on, put out the fire... | Birkaç galon suyum vardı, üzerine döküp yangını söndürdüm... Birkaç galon suyum vardı, üzerine döküp yangını söndürdüm... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
How would I describe Andrew to someone who had never met him? | Onunla hiç tanışmamış birine Andrew'yu nasıl anlatabilirim ki? Onunla hiç tanışmamış birine Andrew'yu nasıl anlatabilirim ki? | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
The man never wore pants. He only wore shorts. | Asla pantolon giymeyen bir adam. Sadece şort giyerdi. Asla pantolon giymeyen bir adam. Sadece şort giyerdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
That's right. Constantly! | Aynen öyle. Sürekli! Aynen öyle. Sürekli! | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I see smoke start to billow around the side of the cabin... | Kulübenin yanından dumanların yükselmeye başladığını gördüm... Kulübenin yanından dumanların yükselmeye başladığını gördüm... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Well, Andrew was very good at pool. | Andrew bilardoda çok iyiydi. Andrew bilardoda çok iyiydi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Quite frankly, he was a pool shark, is what he was. | Dürüst olmak gerekirse o iyi bir bilardocuydu, işte o buydu. Dürüst olmak gerekirse o iyi bir bilardocuydu, işte o buydu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Well, he had a good teacher. | İyi bir öğretmeni vardı. İyi bir öğretmeni vardı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
All around here, all up in flames... | Buranın her yerinden alevler yükseliyordu... Buranın her yerinden alevler yükseliyordu... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
When we first met him, he had this thing with his fingernails. | Onunla ilk tanıştığımızda tırnaklarında şu şeyden vardı. Onunla ilk tanıştığımızda tırnaklarında şu şeyden vardı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Oh, yeah, he'd always bite his fingernails. | Evet, sürekli tırnaklarını yerdi. Evet, sürekli tırnaklarını yerdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
They looked like they'd been through a shredder. | Kâğıt öğütücüsünden geçmiş gibi görünürlerdi. Kâğıt öğütücüsünden geçmiş gibi görünürlerdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Too late. | Çok geç. Çok geç. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
The first place I come to calls up the fire department, ring ring... | Aklıma ilk gelen ve aradığım yer itfaiye oldu, telefon ettim. Aklıma ilk gelen ve aradığım yer itfaiye oldu, telefon ettim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I got an answering machine. At the fire department? | Karşıma telesekreter çıktı. İtfaiyede mi? İtfaiyede. Karşıma telesekreter çıktı. İtfaiyede mi? İtfaiyede. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He was probably the most determined person I've ever met | Belli bir işi başarma konusunda şimdiye kadar tanıdığım... Belli bir işi başarma konusunda şimdiye kadar tanıdığım... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
about doing a particular profession. | ...belki de en azimli insandı. ...belki de en azimli insandı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
His mom worked in the business, so... | Annesinin çalıştığı iş sebebiyle... Annesinin çalıştığı iş sebebiyle... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
We would sit and discuss a topic like venereal disease. | Oturup zührevi hastalıklar gibi bir konuyu tartışırdık. Oturup zührevi hastalıklar gibi bir konuyu tartışırdık. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
You know a lot about the pill. | İlaçlar hakkında çok şey biliyorsun. İlaçlar hakkında çok şey biliyorsun. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Mom was a nurse practitioner. Mom was a nurse practitioner. | Annem pratisyen hemşireydi. Annesi pratisyen hemşireymiş. Annem pratisyen hemşireydi. Annesi pratisyen hemşireymiş. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
This water bomber crests over the hill over here... | Bu su bombası, buradaki tepenin üzerinden dolaşıyor... Bu su bombası, buradaki tepenin üzerinden dolaşıyor... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
...and dumps water all over... | ...ve suyu her tarafa boşaltıyor. ...ve suyu her tarafa boşaltıyor. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He didn't get an offer to come to medical school | İlk yılın sonunda tıp fakültesine gidebilmesi için... İlk yılın sonunda tıp fakültesine gidebilmesi için... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
at the end of the first year. | ...herhangi bir teklif gelmedi. ...herhangi bir teklif gelmedi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I remember that was a big downer. | Onun için büyük bir yıkım olduğunu hatırlıyorum. Onun için büyük bir yıkım olduğunu hatırlıyorum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I think he felt like he wasn't... | Sanırım, bir anlamda... Sanırım, bir anlamda... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
like things were kind of stalled for him | ...kendisi için her şeyin bitmiş olduğu duygusu içindeydi. ...kendisi için her şeyin bitmiş olduğu duygusu içindeydi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and he wasn't really... | Gerçekten öyleydi. Gerçekten öyleydi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
he wasn't living up to expectations. | Beklentilere karşılık vermiyordu. Beklentilere karşılık vermiyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
This guy from the department of forestry called me... | Orman Şubesi'nden bu adam beni arayıp... Orman Şubesi'nden bu adam beni arayıp... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"I've gone to bat for you... it's going to be $300." | ..."Sana yardım ettim. Bu 300 dolar eder," dedi. ..."Sana yardım ettim. Bu 300 dolar eder," dedi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"Well, what are you gonna do?" | "Ne yapacaksın?" diye sordum. "Ne yapacaksın?" diye sordum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"Okay, I'll get a job, and I'll apply again." | "Bir iş bulacağım ve tekrar müracaatta bulunacağım," dedi. "Bir iş bulacağım ve tekrar müracaatta bulunacağım," dedi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
That's problem, solution. | Sorun bu, çözüm de bu. Sorun bu, çözüm de bu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
3 weeks later, I get another call from the department of forestry... | 3 hafta sonra, Orman Şubesi'nden bir kez daha aradılar. 3 hafta sonra, Orman Şubesi'nden bir kez daha aradılar. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"Why did you send us a $300 check?" | "Neden bize 300 dolarlık çek gönderdiniz?" diye sordular. "Neden bize 300 dolarlık çek gönderdiniz?" diye sordular. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And then, of course, Heather brought home this application | Ve sonra Heather eve bu başvuru formunu getirdi. Ve sonra Heather eve bu başvuru formunu getirdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
she had picked up from Memorial University of Newfoundland. | Newfoundland Memorial Üniversitesi'nden almıştı. Newfoundland Memorial Üniversitesi'nden almıştı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I had to go look up St. John's on the map | Oraya kabul edildiğinde gidip haritadan Saint John's'un... Oraya kabul edildiğinde gidip haritadan Saint John's'un... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
when he got accepted there. | ...nerede olduğuna baktım. ...nerede olduğuna baktım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I knew, "That's over in the east coast." | Doğu sahili üzerinde olduğunu biliyordum. Doğu sahili üzerinde olduğunu biliyordum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
From the land of California Andrew Bagby came... | Kaliforniya'dan Andrew Bagby geldi. Kaliforniya'dan Andrew Bagby geldi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
...he came to Newfoundland to set the wilderness aflame... | Newfoundland'a gelip araziyi ateşe verdi. Newfoundland'a gelip araziyi ateşe verdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"It's $75 for having a campfire out of season... | "75 dolar, sezon dışında kamp ateşi yaktığınız için... "75 dolar, sezon dışında kamp ateşi yaktığınız için... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
...and $75 for 'turning your back on it'. | ...ve 75 dolar da aldırış etmediğiniz için. ...ve 75 dolar da aldırış etmediğiniz için. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
It's $150." All right, tear up the check. I'll send you $150. | Hepsi 150 dolar," dedi. "Tamam, öderim. Size 150 dolar göndereceğim," dedim. Hepsi 150 dolar," dedi. "Tamam, öderim. Size 150 dolar göndereceğim," dedim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
So if you want to burn down Bay Roberts, it's $150. | Yani eğer Roberts Körfezi'ni yakıp kül etmek isterseniz, bedeli 150 dolar. Yani eğer Roberts Körfezi'ni yakıp kül etmek isterseniz, bedeli 150 dolar. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
That's pretty much the end. | İşte aşağı yukarı böyle oldu. İşte aşağı yukarı böyle oldu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He's now engaged to this lovely girl, | Bu güzel kızla nişanlanmıştı... Bu güzel kızla nişanlanmıştı... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and he's gonna go to med school. It was great. | ...ve tıp fakültesine gidecekti. Her şey harikaydı. ...ve tıp fakültesine gidecekti. Her şey harikaydı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Graduation, he was in shorts. | Mezuniyetine gelirsek... Mezuniyetine gelirsek... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Hold on a second. We'll come back to this. | Bir saniye bekleyin. Buna geri döneceğiz. Bir saniye bekleyin. Buna geri döneceğiz. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
But before we go any further, | Ama devam etmeden önce... Ama devam etmeden önce... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
you've got to know what happened. | ...neler olduğunu bilmeniz gerek. ...neler olduğunu bilmeniz gerek. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
The whole truth. | Bütün gerçeği. Bütün gerçeği. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
So here it is. | İşte burada. İşte burada. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
A couple of policemen met us at the airport in Pittsburgh. | Birkaç polis bizi Pittsburgh'ta havaalanında karşıladı. Birkaç polis bizi Pittsburgh'ta havaalanında karşıladı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Took us over to the hospital. | Bizi hastaneye götürdüler. Bizi hastaneye götürdüler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Bill and Clark picked us up | Bill ve Clark da gelip bizi aldı... Bill ve Clark da gelip bizi aldı... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and took us over to Bacha's Funeral Home in Greensburg. | ...ve Greensburg'taki Bacha Cenaze Evi'ne götürdüler. ...ve Greensburg'taki Bacha Cenaze Evi'ne götürdüler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And then he took us down a stairway. | Sonra bizi bir merdivenden aşağı indirdiler. Sonra bizi bir merdivenden aşağı indirdiler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Gurney at the other end... | Diğer tarafta bir sedye vardı... Diğer tarafta bir sedye vardı... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
with a white sheet over a body. | ...ve bir bedenin üzerine örtülmüş beyaz bir çarşaf. ...ve bir bedenin üzerine örtülmüş beyaz bir çarşaf. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
...went over to him and when we could see his face... | ...ona doğru gidip de onun yüzünü görebildiğimiz zaman... ...ona doğru gidip de onun yüzünü görebildiğimiz zaman... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
...I said, "It's really him." | ..."Bu gerçekten o," dedim. ..."Bu gerçekten o," dedim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I kissed him and held him, | Onu öptüm, ona sarıldım. Onu öptüm, ona sarıldım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |