Search
English Turkish Sentence Translations Page 14331
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
We're offering you a cost control job in the middle office. | Sana merkez ofisteki maliyet kontrol işini öneriyoruz. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Is this a joke? | Şaka mı bu? İşyeri içinde yer değişimi maddesini imzalamıştın. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
It's not personal. It's the best fit for the bank. | Kişisel bir şey değil. Banka için en uygun olanı bu. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
And your salary stays as is. We can't touch that. | Maaşın aynı kalacak. Maaşına dokunamayız. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Hi, Eric, it's urgent. Can you look at it today? | Merhaba Eric, bu acil. Bugün buna bakabilir misin? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
It'll be tricky, I'm... | Bakmam zor ben... Acilen kredi komite toplantısı yapmalıyız. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
It really is urgent. | Çok acil. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Okay, you'll have it by tonight. | Tamam, akşama kadar elinde olur. Teşekkürler. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Help me lift him onto the couch. | Yardım et onu kaldırıp kanepeye koyalım. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Get me a blanket and go back to bed. | Bir battaniye getir ve yatmaya git. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Very good. | Çok iyi. Dur, biraz geri. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Don't go too far. | Çok uzağa gitme. Böyle iyi. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
He's got a gift. | Doğuştan yeteneği var. Yetenekli. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Thank you, captain. | Teşekkür ederim kaptan. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Hold on! You're nearly at 120! | Bekle biraz! Neredeyse 120'desin! | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Watch out! | Dikkat et! 90'a dön! | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
It's Youssef's fault. | Bu Youssef'in suçu. Çekil şuradan, göremiyorum. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
110 or 90? | 110 mu, 90 mı? 90. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Now we catch the wind. Stay on 90. | Şimdi rüzgârı yakaladık. 90'da kal. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Easy does it. 90, bang on. | Acele etmeden, dikkatli yap! 90 tam isabet! | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Is that okay? | Böyle iyi mi? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Just right. | Biraz sağa. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
This is cool. | Bu harika. İyi misin Youssef? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Fine. | İyiyim. Delisin sen. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
An important last minute meeting at head office. | Genel müdürlükte önemli bir son dakika toplantısı var. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I'll be back tomorrow. I'll call you from the hotel. | Yarın geri dönerim, otelden seni ararım. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Lots of love. | Kucak dolusu sevgilerimle. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I've decided the time's right in my career | Objektif açıdan kendimi projelere adamak için... | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I'm sure I can find the resources to help you grow. | Büyümenize yardım edecek kaynak bulabileceğimden eminim. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Right now, we're busy keeping afloat. | Şu anda su üstünde kalmaya çalışıyoruz. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I hope you're back in the swim soon, or the job doesn't interest me. | Umarım yakında yüzmeye dönersiniz yoksa bu iş ilgimi çekmiyor. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
How do you suggest we do that? | Bunu nasıl yapmamızı öneriyorsunuz? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Like many companies your size, | Sizin büyüklüğünüzdeki çoğu şirket gibi... | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
In a nutshell, either you grow or you get taken over. | Kısaca ya büyüyecek ya da yönetimi devredeceksiniz. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
That involves business decisions I can't make, but can be involved in. | Bu benim alamayacağım iş kararlarını içerir ama gündeme alınabilir. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Whatever your aims, you don't have the financial capacity. | Amacınız ne olursa olsun mali kapasiteye sahip değilsiniz. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Every company ends up facing this wall at some point. | Her şirket bazı noktalarda bu çıkmaz sonla karşı karşıya gelir. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
My skills | Becerilerim size bugünün doğru finansal çözümlerini saptamamı sağlayacaktır. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Issuing stock or taking on debt? In what proportions? | Hisse senedi ihracı veya borç almak? Hangi oranlarda? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
What kind of loans? | Ne tür krediler? Sabit veya değişken? Uzun veya kısa vadeli? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Indexed against what? | Neye karşı endeksli? Halka açılmak gerekir mi? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Or stick to the bond market? | Ya da tahvil piyasasına bağlı mı kalınacak? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
These are frontiers that can be hard to cross. | Bunlar çaprazlaması zor olabilecek sınırlar. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
How do you attract investors? | Yatırımcıları nasıl çekersiniz? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
There's no separation between financiers and manufacturers. | Finansörler ve üreticiler arasında hiçbir ayrım yoktur. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
The whole economic fabric relies on the circulation of money, | Tüm ekonomik yapılar, para dolaşımına... | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
investment and profitability. | ...yatırıma ve kârlılığa dayanır. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
The right choice of financial tools is crucial to industrial success. | Finansal araçların doğru seçimi endüstriyel başarı için çok önemlidir. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
We're so alike, we take life as it comes. | Birbirimize çok benziyoruz, hayatı geldiği gibi kabul ediyoruz. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I'm not jealous, but I'm nobody's fool. | Kıskanç değilim ama kül yutmam. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I never said you were. | Asla öyle olduğunu söylemedim. Pedro. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Have I ever said anything bad about Sylvie? | Sylvie hakkında hiç kötü bir şey söyledim mi? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Never. Not before your 4th vodka. | Asla söylemedin. 4. votkanı içmeden önce söylemedin. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Miss? | Bayan? Bir bardak daha viski alabilir miyim? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Screwing her doesn't make a fool of me? | Onunla sikişmen beni aptal yapmaz mı yani? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
You know exactly why I bang her. | Ona neden çaktığımı çok iyi biliyorsun. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Because of her huge tits. | Kocaman göğüsleri yüzünden. Gördüğüm en müthiş göğüslerdi! | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
With you, it's different, see? | Seninle farklı, anlıyor musun? Bunu nasıl anlatabilirim? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
The best would be a hybrid, | En iyisi bir karışım yapmak... | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
her tits and your ass. | ...onun göğüsleri ve senin götün. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Stéphane? | Stephane? Evet. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Paul Wertret? | Paul Wertret mi? Evet o. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
How are you, you old rogue? | Nasılsın ihtiyar düzenbaz? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Holy shit, Paul! | Ha siktir Paul! | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Out of the blue. | Hiç beklenmedik bir anda ortaya çıktın. Başka bir yaşamdan. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
No kidding. How long has it been? | Dalga geçmiyorum. Ne kadar oldu? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
26 years. | 26 sene. O kadar uzun mu? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Why are you calling so late? | Neden bu kadar geç aradın? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
It's a bad time. You were asleep. | Kötü zamanda aradım, uyuyordun. Hayır, hayır. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I'm just surprised. | Şaşırdım sadece. Bir derdin mi var? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Same as anybody else. | Herkesin olduğu kadar işte. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
How are you doing? | Nasılsın? Evet, iyiyim. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I thought about you a lot, with the banks being in the news. | Bankayla ilgili haberler çıktığından beri senin hakkında çok düşündüm. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
That why you wanna take off? | Bu yüzden mi kaçmak istiyorsun? Olabilir. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Are you up for it? | Bunun için hazır mısın? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
No. | Hayır, yapamam. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Pity. | Yazık oldu. Bundan keyif alırdım. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I was really calling to... | Gerçekten de seni aramak... Evet? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I guess you could say to apologize. | Özür dileyebilirsin sanırım. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
At the end, something came between us. I never understood what. | Sonuç olarak aramıza bir şeyler girdi. Bunun ne olduğunu hiç anlamadım. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
This isn't the time to resolve that. | Bunları çözmenin zamanı değil. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Did it | Bu seni üzdü mü? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
It really hurt. We'd always been so close. | Gerçekten canımı acıttı. Her zaman çok yakındık. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
You never realize the hurt other people feel. | Asla diğer insanların acılarının farkına varmazdın. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Or your kids. | Ya da çocuklarının. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
You call up after 26 years to tell me that? | 26 sene sonra bana bunları söylemek için mi aradın? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Nothing was the same afterwards. | Ondan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Did you ever feel that? | Sen de hiç kendini bu şekilde hissettin mi? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I missed you enormously. | Seni çok özledim. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I missed you, too. | Ben de seni özledim. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Goodnight, Stéphane. | İyi geceler Stephane. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
See you in 26 years. | 26 yıl sonra görüşürüz. Umarım daha önce görüşürüz. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
It's you? | Sen misin? | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I'm sick of being too tired at night to do anything. | Gece bir şey yapmak için yorgun olmaktan bıktım artık. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
How did it go? | Nasıl gitti? İyi. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
I found the book you asked for, but not the cream. | İstediğin kitabı buldum ama kremi bulamadım. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
In a department store, they gave me an address, but too late. | Alışveriş merkezinden bana bir adres verdiler ama çok geç olmuştu. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Never mind. | Önemli değil. Yatmaya gidiyorum. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Wake me when you leave tomorrow. | Yarın giderken beni uyandır. Tamam. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |
Yes, it is a bad time! It's 1 a. m. | Evet, kötü bir zaman! Saat gecenin 1'i. | De bon matin-1 | 2011 | ![]() |