Search
English Turkish Sentence Translations Page 14241
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Never killed no one before Dad. | Babandan önce kimseyi öldürmediler. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Well, I'd appreciate you keeping' me informed. | Beni bilgilendirdiğin için gerçekten minnettarım. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Thanks again. | Tekrar teşekkür ederim. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
I was thinking' I'd meet McClure at the station. | İstasyonda McClure ile karşılaşırım diye düşünüyordum. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Oh, that's your trouble. | Bu senin sorunun. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Too much thinking'. | Çok fazla düşünüyorsun. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
No, no, he's all right, boys. | Hayır, hayır, o tamamdır, çocuklar. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
He's a friend. Come on in. | O bir arkadaş. İçeri gel. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Hey, what kept you? | Hey, niye geç kaldın? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, never mind. | Neyse, boşver. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Look at this. We got the money. | Şuna bak. Parayı aldık. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Who else knows about this? | Başka kim biliyor bunu? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
What about those two gorillas? | Bu iki gorile ne diyorsun? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Oh, yeah, I trust them like I trust you, John, | Sana güvendiğim gibi güvenirim onlara. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
with my life. | hayatım üzerine. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
That's the rail workers' pay, huh? | Bu demiryolu çalışanlarının ödemeleri mi? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
It's a lot of money. | Burda çok para var. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
So, you coming' to the Double Cross for supper tonight? | Peki, Bu gece akşam yemeği için Double Cross'a geliyor musun? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
I'll be there. Atta boy. | Orada olacağım. İyi çocuk. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
So, what do you think of Alice? | Peki Alice hakkında ne düşünüyorsun? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
She's pretty swell, huh? | Oldukça büyümüş, değil mi? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Oh, yeah, no, she's... She's real swell. | Evet... gerçekten büyümüş. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Alice Gordon? | Alice Gordon mu? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
And from the sound of that, | Duyduğum ses bakılırsa, | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
I would say that that is a peacemaker. | Bunun uzlaştırıcı olduğunu söylerdim. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Well, if you know this weapon then, uh, | Ever, silahı farkettiysen o zaman... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
I'm guessing you have some understanding of the mischief | Sanırım uslu duracağını anlamışsındır. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
it could cause with a man's features. | Bir insanın görüntüsünü değiştirebilir. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
May I come in? | İçeri girebiir miyim? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
He's supposed to have killed a fellow in Tulsa over a box of cigars. | Tulsa'da bir adamı bir kutu puro yüzünden öldürmüş olmalı. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
A box of cigars. | Bir kutu puro. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
No, John ain't like that. | Hayır, John böyle biri değildir. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Look, Miss Gordon, you have no idea what Dodge City can do to a man. | Bakın Bayan Gordon, Dodge City'nin bir adama neler yaptırabileceği hakkında hiçbir fikriniz yok. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
John Mason was sheriff there for a while, | John Mason bir süreliğine orada şerifti. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
a good one. | İyi bir şerif. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Until things went bad. | İşler kötü gidene kadar. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
And then really bad | Dodge City'de işler | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
as things sometimes do in Dodge City. | bazen ters gider. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
May I offer you a drink? | Bir içki teklif edebilir miyim? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
What do you want with John? | John'dan ne istiyorsunuz? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
What do I want with John? | John'dan ne mi istiyorum? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Did you ever hear the story about him winning his freedom | Meksika'daki bir hapishanenin cehennem deliğinden... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
from this hellhole of a prison in Mexico? | ...özgürlüğünü kazanmasıyla ilgili olan şu hikayeyi hiç duydunuz mu? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
About cutting cards with this rich kid? | Şu zengin çocukla birlikte kartları kestikleri hikaye. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
This kid who was a piece of uneducated, loathsome... | Bu zengin adam iğrenç ve eğitimsizlik eseri bir adamdı. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
I can't use the word in the presence of a lady. | Bu kelimeleri bir bayanın karşısında kullanamam. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
I love being in the presence of a smart, beautiful woman. | Akıllı ve güzel bir kadının karşısında olmayı seviyorum. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
What genius! | Ne deha! | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
What a wonder that God would take Adam's rib and create Eve. | Tanrının Adem'in kaburgasından Havva'yı yaratması ne muhteşem bir şey. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Brilliant. | Olağanüstü. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Just brilliant. | Tamamen olağanüstü. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Anyway, apparently the prison was overcrowded | Her neyse, göründüğü kadarıyla bu hapishane çok kalabalıktı... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
and they had just brought in the Gaston Gang | ...ve Gaston Gang'e gönderdiler... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
and they needed room to lock them up. | ...ve onları kapatmak için sadece bir hücre vardı. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Have you not heard of the Gaston Gang? | Gaston Gang'i duymadınız mı? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
No, I have not. | Hayır, duymadım. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Ah, nasty, very nasty. | Ah, kötü, çok kötü. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Anyway, to make a long story short, | Her neyse, kısa kesmek gerekirse... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
the rich kid and John were forced to cut cards | ...kimin özgür kalacağını, kimin cehennemde çürüyeceğini... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
to see who would be set free | ...belirlemek için... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
and who would rot in hell. | ...zengin çocuk ve John kart çekmeye zorlandılar. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Then John pulled the big spade. | John büyük maçayı çekti. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Lucky, huh? | Şanslı değil mi? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
What are the odds of him doing that? | Bunu çekebilme şansı nedir? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
One in fifty two. | Elli ikide bir. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Yes, one in fifty two. | Evet, elli ikide bir. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
I had the opportunity to speak to two of the Gaston Gang | İki Gaston Gang'de kalmış adamla... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
who had been there | ...konuşma fırsatım oldu... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
and they said that John didn't touch the cards, | ...ve dediler ki John kartlara hiç dokunmamış... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
that the guards cut the deck for them. | ...onlar için kartları gardiyanlar destelemiş. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
But the kid's family back east doesn't believe that. | Ama çocuğun ailesi buna inanmıyor. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
They think John cheated and because the kid died in prison, | Onlar John'un hile yaptığını düşünüyor çünkü zengin çocuk hapiste öldü. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
they want their pound of flesh | Yasal ama ahlaki olmayan haklarını istiyorlar. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
and that's why they hired me, to go find him. | Onu bulmak için beni tutmalarının nedeni bu. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
And that's why I want John Mason. | John Mason'ı isteme nedenim de bu. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Because when I bring him in, | Çünkü onu onlara götürdüğümde... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
or bring in what's left of him, | ...veya ondan arta kalanları götürdüğümde... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
that'll settle all my debts, | ...bana vaad ettikleri parayı ödeyecekler. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
The aroma of you is exquisite. | Kokun çok keskin. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
You are a magnificent woman. | Harika bir kadınsın. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
You know, I think you should get the fuck out of my house. | Biliyor musun, sanırım artık evimden defolup gitmen gerekiyor. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
You're not only magnificent, | Sadece harika değil... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
you are very, very persuasive. | aynı zamanda çok ikna edicisin. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
COCHRANE: Hello, John. | Merhaba, John. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
I missed you at the ranch. | Çiftlikte seni kaybetmiştim. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
It's a little nicer than your other place, | Burası diğer yerinden daha güzel ama... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
but that shack had its charms. | ...oranın ayrı bir havası vardı. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
To be honest with you, I miss it. | Dürüst olmak gerekirse, orayı özlüyorum. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
I'm sure you do. | Eminim öyledir. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
You know, I had a nice, little garden there. | Biliyor musun, Orada küçük ve güzel bir bahçem vardı. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
That was a garden? | O bir bahçe miydi? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
You have to be gentle with a garden. | Bir bahçeye nazik davranmak zorundasın. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Did I tell you I nearly got hold of you up | Seni Medicine Hat'de bir yıl önce... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
in Medicine Hat a year ago? | neredeyse yakalamak üzere olduğumu söyledim mi? | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
That would have been real nice to catch up. | Yakalayabilseydin gerçekten güzel olurdu. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
Alice is a very impressive woman. | Alice gerçekten etkileyici bir kadın. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
They made me a marshal. | Beni şerif yaptılar. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
The reward is dead or alive, | Ödül, ölü veya diri ama... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
but I get a $500 bonus if I bring you in alive. | canlı götürürsem 500 dolar fazladan ödül verecekler. | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |
You give me your word that you won't run, | Bana kaçmayacağına dair söz verirsen... | Dawn Rider-1 | 2012 | ![]() |