Search

English Turkish Sentence Translations Page 14118

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Don't touch it!	Müzik, lütfen!	Das Finstere Tal-1	2014
Come on, move!	Çalın hadi!	Das Finstere Tal-1	2014
Dance!	Dans edin!	Das Finstere Tal-1	2014
If not, I'll dance with her.	Yoksa gelinle ben dans ederim.	Das Finstere Tal-1	2014
It's my turn!	Sıra bende.	Das Finstere Tal-1	2014
It's my turn! No, I haven't yet finished!	Bende sıra. Hayır, henüz bitirmedim.	Das Finstere Tal-1	2014
No! Please! Stop!	Hayır! Lütfen! Dur!	Das Finstere Tal-1	2014
Please! Stop! Leave him!	Lütfen! Dur! Bırak onu!	Das Finstere Tal-1	2014
What? What do you want?	Ne? O sana ait değil!	Das Finstere Tal-1	2014
Come on. There is still time.	Gidelim. Vakit geldi zaten.	Das Finstere Tal-1	2014
Lukas, no!	Lukas, hayır!	Das Finstere Tal-1	2014
Not worth...	Faydası yok.	Das Finstere Tal-1	2014
The woman!	Kadın!	Das Finstere Tal-1	2014
Luzi, take the rifle.	Luzi, tüfeği al.	Das Finstere Tal-1	2014
And you, drop them.	Siz, atın tüfekleri.	Das Finstere Tal-1	2014
Go down from the horse! All. You too!	Atlardan inin! Hepiniz. Sen de!	Das Finstere Tal-1	2014
Move away from the horses.	Atlardan uzaklaşın.	Das Finstere Tal-1	2014
Luzi... get on!	Luzi. Ata bin!	Das Finstere Tal-1	2014
Away from the horses.	Atlardan uzaklaşın.	Das Finstere Tal-1	2014
Go, Luzi...	Git şimdi Luzi.	Das Finstere Tal-1	2014
Come on, go!	Hadi, git!	Das Finstere Tal-1	2014
I'll kill you.	...öldüreceğim.	Das Finstere Tal-1	2014
I swear you.	Yemin ederim.	Das Finstere Tal-1	2014
In your farm.	Sizin çiftliğinizde.	Das Finstere Tal-1	2014
At the dawn.	Gün ağarırken.	Das Finstere Tal-1	2014
Give me the weapon.	Tüfeği bana ver.	Das Finstere Tal-1	2014
The rifle!	Tüfek!	Das Finstere Tal-1	2014
Why do you do it?	Bunu neden yapıyorsun?	Das Finstere Tal-1	2014
This is the first place to look for.	İlk bakacakları yer burası.	Das Finstere Tal-1	2014
I want him alive!	Onu canlı istiyorum.	Das Finstere Tal-1	2014
Why did you do it? Mother!	Luzi'yi götürmelerine neden engel oldun? Anne!	Das Finstere Tal-1	2014
They'll come here.	Buraya gelecekler.	Das Finstere Tal-1	2014
I'll go to see them.	Ben onlara gideceğim.	Das Finstere Tal-1	2014
Woman! Go down at once!	Kadın! Hemen aşağı in!	Das Finstere Tal-1	2014
Go down at once!	Hemen aşağı in dedim!	Das Finstere Tal-1	2014
Do you want money?	Para mı?	Das Finstere Tal-1	2014
I don't want money from you.	Paranızı istemiyorum.	Das Finstere Tal-1	2014
I have something for you.	Ben size bir şey getirdim.	Das Finstere Tal-1	2014
You like speaking very much about it.	Ağzınızdan hiç düşürmediğiniz bir şey.	Das Finstere Tal-1	2014
Pick it up.	Parayı yerden al.	Das Finstere Tal-1	2014
Pick it up!	Al yerden!	Das Finstere Tal-1	2014
Eat it.	Ye şimdi.	Das Finstere Tal-1	2014
Eat it, I told you!	Sana ye dedim.	Das Finstere Tal-1	2014
My god!..	Tanrım.	Das Finstere Tal-1	2014
Eat it!	Ye.	Das Finstere Tal-1	2014
Please! No! Eat it!	Lütfen. Hayır. Ye.	Das Finstere Tal-1	2014
Eat it!	Sana ye diyorum.	Das Finstere Tal-1	2014
Chew it!	Çiğne.	Das Finstere Tal-1	2014
Help me!	Yardım edin.	Das Finstere Tal-1	2014
Help me, please!	Yardım edin, lütfen.	Das Finstere Tal-1	2014
Help me, cowards!	Yardım etsenize korkaklar.	Das Finstere Tal-1	2014
Enough!	Yeter.	Das Finstere Tal-1	2014
We have for two.	İki atış şansı var.	Das Finstere Tal-1	2014
She was... a beautiful woman...	Çok güzel bir kadındı.	Das Finstere Tal-1	2014
So... you are...	Demek sen...	Das Finstere Tal-1	2014
her son.	...onun oğlusun.	Das Finstere Tal-1	2014
my sons?	...benim oğlum?	Das Finstere Tal-1	2014
half brothers.	...üvey kardeşlerindi.	Das Finstere Tal-1	2014
Make it fast.	...hızlı olsun.	Das Finstere Tal-1	2014
He was nearly to die... because of the temperature.	Yüksek ateş yüzünden ölümün kıyısına gelmişti.	Das Finstere Tal-1	2014
He was in bed for three weeks.	Üç hafta yattı.	Das Finstere Tal-1	2014
Nobody said nothing.	Kimse bir şey söylemedi.	Das Finstere Tal-1	2014
But everybody knows that, many people, had the intention to expelled him...	Ama onu kovmak ya da daha kötüsünü yapmak isteyenlerin olduğunu...	Das Finstere Tal-1	2014
or do something worse.	...herkes biliyordu.	Das Finstere Tal-1	2014
So in that way, Mr. Brenner have left his semen in each family.	Sonuçta Bay Brenner tohumlarını her aileye bırakmıştı.	Das Finstere Tal-1	2014
And the liberty... is a gift,	Fakat özgürlük de, herkesin sahip olmadığı bir hediyeydi.	Das Finstere Tal-1	2014
The spring has arrive sooner than expected.	O yıl bahar beklenenden önce geldi.	Das Finstere Tal-1	2014
In March.	Mart ayında...	Das Finstere Tal-1	2014
In the middle day, Greider gone.	...öğlen vakti, Greider kasabadan ayrıldı.	Das Finstere Tal-1	2014
He looked one last time...	Dönüp son bir kez baktı.	Das Finstere Tal-1	2014
That day I told Lukas that I was pregnant.	O gün Lukas'a hamile olduğumu söyledim.	Das Finstere Tal-1	2014
He felt happy. And proud.	Çok mutlu oldu. Ve gururlandı.	Das Finstere Tal-1	2014
Because, at the end, it was fair, as it has to be.	Sonunda her şey olması gerektiği gibiydi.	Das Finstere Tal-1	2014
THE HEART IS A DARK FOREST	KALP KARANLIK BİR ORMANDIR	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Leave it open!	Açık kalsın!	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
When did you get home?	Ne zaman geldin eve?	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
I hardly got any sleep, and the rehearsal starts soon...	Hiç uyuyamadım zaten, birazdan da prova başlayacak... 1	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Why did you come at all? 1	Niye geldin ki o zaman?	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Do I get 15 more minutes?	15 dakikam daha var mı?	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Alright, ten minutes...	Pekala, 10 dakika...	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
This is a natural product from traditional beekeeping.	Geleneksel arıcılık yöntemleriyle elde edilmiş doğal bir üründür.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Because of its natural consistency...	Doğal içeriğinden dolayı...	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
honey isn't suitable for infants under 12 months.	bal bir yaşın altındaki çocuklar için uygun değildir.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Hello, little angel.	Merhaba küçük meleğim.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Can I go to the bathroom now? Sure. As long as you want.	Girebilir miyim artık banyoya? Tabi ki.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Run, pony, run!	Koş midilli koş!	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
That's dumb.	Aptallık.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
What happened? Everything alright.	Ne oldu? Her şey yolunda.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
No, please, no!	Hayır, lütfen, hayır!	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Can you do that, can you make both spoons stick?	Bunu yapabilir misin, iki kaşığı da tutabilir misin?	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Are you blind?	Kör mü oldun?	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Ey, you've got spoons on your eyes.	Gözlerinin üzerinde kaşık var.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Do I look pretty? I think it's a little too big.	Güzel olmuş mu? Bence biraz büyük gelmiş.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
It's not closed yet.	Fermuarı kapanmadı.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Go sit on your chair.	Git kendi sandalyene otur hadi.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
I wanted to come with you tonight. Great.	Bu gece seninle gelmek istemiştim. Harika.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
No? Yes, sure.	Olmaz mı? Evet, olur tabi.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
I didn't plan to stay long, just play, then leave.	Uzun kalmayı planlamamıştım, çalıp çıkacaktım.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Because I want to come?	Ben gelmek istediğim için mi?	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007
Nonsense! They had a party at Richards yesterday.	Saçmalama! Dün Richards'da bir parti verdiler.	Das Herz ist ein dunkler Wald-1	2007