Search
English Turkish Sentence Translations Page 14045
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You had a bad dream? | Kötü rüya mı gördün? Tamam, tamam geçti. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
It's OK now. | Geçti artık. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Sammy... | Sammy... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
...do you know who did this? | ...bunu kim yaptı biliyor musun? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
The Sandman. | Sandman. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
The Sandman? Is that one of your toys? | Sandman mi? Oyuncaklarından biri mi? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
He was in my dream. | Rüyamdaydı. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
And did he tell you to do this in your dream? | Rüyanda bunu yapmanı mı söyledi? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
He did it himself, before he came to my room. | Kendisi yaptı, odama gelmeden önce. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Well, there's no sign of forced entry. | Zorla girme belirtisi yok. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
You sure all the doors and windows were locked? | Bütün kapıların ve pencerelerin kilitli olduğundan emin misiniz? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, I'm sure. We check them every night. | Evet, eminim. Her gece kontrol ederiz. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
And other than the food, nothing's missing? | Yiyecekten başka kayıp olan bir şey var mı? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
No. No. Nothing. | Hayır. Hayır. Yok. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
OK, well, as I see it, | Tamam, bana göre... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Either the person who did this had a key or, uh, it was... | Ya bunu yapan adamın bir anahtarı var ya da... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
...someone in the house. | ...bu evden birisi. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Uh... no, I don't think so. | Hayır, sanmıyorum. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
No, we were all asleep. | Hepimiz uyuyorduk. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
I'm not saying it's anything sinister. | Kötü niyetli bir şey demiyorum. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
People do a lot of strange things when they sleep. | İnsanlar uykularında bir sürü garip şey yaparlar. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Got a call over on Langford once, | Bir keresinde Langford'dan bir çağrı gelmişti... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
family kept waking up to a mess in the kitchen every morning. | ...aile her sabah mutfağı dağınık bir halde buluyormuş. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Turns out the teenage daughter was a sleep eater. | Sonunda anlaşıldı ki evin genç kızı uykusunda yemek yiyormuş. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
A sleep eater? Yeah. | Uykuda yemek mi? Evet. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
It's like a sleep walker, but instead of getting up | Uyurgezerlik gibi ama onun yerine... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
and walking in their sleep, | ...uykularında kalkıp... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
they actually go to the kitchen and eat. | ...mutfağa gidiyor ve yemek yiyorlar. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
It's the craziest thing. | Çılgınca bir şey. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Look, Officer, this wasn't a cooking mess. | Bakın, memur bey, bu yemek yeme dağınıklığı değildi. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
This was like a mathematician's idea of a geometry joke. | Bu bir matematikçinin geometri şakası yapması gibi bir şeydi. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
I don't know whether to be pissed or impressed. | Kızayım mı hayran mı olayım bilemedim. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Well, maybe you just got some real bright kids on your hands. | Belki de evinizde dahi çocuklarınız vardır. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
I see you have an alarm. Yeah. | Alarmınız olduğunu görüyorum. Evet. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
We have the system, but we let the service lapse. | Sistem hazır ama hizmetin süresi bitti. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Trying to cut back a little. | Masraflardan kısmaya çalışıyoruz. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Yeah. Well, I'd suggest turning it back on. | Evet ama ben açmanızı öneririm. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
It's money well spent. | Paranız boşa gitmez. Güvende kalın. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Three bedroom, two bath. It needs a bit of updating, | Üç oda, iki banyo. Biraz tadilata ihtiyacı var... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
but that's just a chance to really make it yours. | ...ama bu sizin almanız için bir fırsat. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Wait till you see the kitchen. | Mutfağı görene kadar bekleyin. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
I checked the comps, honey. | Ödeme planına baktım, hayatım. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
This is a great buying opportunity. | Harika bir fırsat bu. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
You know, I gotta take this. | Telefona bakmalıyım. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Why don't you ladies keep going. I'm gonna catch up. | Siz bayanlar devam edin. Ben sizi yakalarım. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
OK... come here... It's OK. | Tamam... gel buraya... Her şey yolunda. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
It's OK. It's all right. | Bir şey yok. Geçti, tamam. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Do you need anything? No no no, I got it. | Bir şeye ihtiyacınız var mı? Hayır, hayır, hallederim. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Hang on. Here we go. OK, OK. | Dur bakalım. İşte. Tamam. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
OK. Deep breath. Ready? | Derin nefes alacaksın. Hazır mısın? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
You better? Mm hmm. | İyi misin? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Yeah? All right. Good girl. | Öyle mi? Tamam. Aferin kızıma. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
It gets easier. | Gittikçe kolaylaşır. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
My oldest, Jesse, was sick all the time when he was little. | Büyük oğlum Jesse, küçükken hep hastalanırdı. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
It was like he was allergic to the entire world. | Bütün dünyaya karşı alerjisi vardı sanki. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
How'd you get through it? | Nasıl atlattınız? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
I worried a lot. | Çok endişelenerek. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Yeah. And I took it day by day. | Ve her geçen gün kabullendim. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
And he got older and the episodes happened less and less and... | Büyüdükçe krizleri giderek azalmaya başladı ve... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Now, hardly ever a cold. | Şimdiyse grip gibi olmuyor. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
That sounds nice. | Çok güzel. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
So what do you think of this place? | Bu yer hakkında ne düşünüyorsunuz? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Is it a "buying opportunity"? | Gerçekten bir "fırsat" mı? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
I know I'm supposed to be selling you... | Bunu size satmam gerek biliyorum ama... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
...but you can probably do better. | ...ama daha iyilerini bulabilirsiniz. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
A silent hunter, the great white shark | Sessiz bir avcı, büyük beyaz köpekbalığı... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
stalks its prey with near invisibility, | ...avını neredeyse görünmez bir şekilde izler... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
its attack both unstoppable and fatal. Here off the coast of... | ...saldırısı hem durdurulamaz hem de ölümcül olur. İşte bu kıyıda... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
I think maybe we should cut back on the cable for a while. | Kablo TV’yi bir süreliğine kapatmalıyız bence. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Well, maybe we should just wait a week, | Bir hafta daha beklesek... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
because you might get the good news on that job. | ...çünkü o işten iyi haber gelebilir belki. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, I don't... I don't think I got it, Lace. | Evet, pek sanmıyorum... Sanırım işi alamayacağım, Lace. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Wait a second. I don't understand. You said it went great. | Bir dakika. Anlamıyorum. İyi gitti demiştin ama. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Oh, no, it went OK. It did. | İyi gitti, evet. İyiydi. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
But there's just... there's a lot of competition. | Ama ortada çok büyük rekabet var. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
So... | Onun için... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
You lied? Come on, Lace. | Yalan mı söyledin? Yapma, Lace. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
You did, didn't you? | Söyledin, değil mi? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Why would you do that, Daniel? | Neden böyle yaptın, Daniel? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Look, I just didn't... | Bak, ben sadece... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
I wanted to not give you bad news. | Sadece sana kötü haber vermek istemedim. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
OK. For once. | Tamam. Bir kez olsun. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
So you lied about it? I didn't lie... | Sen de yalan mı söyledin? Yalan söylemedim... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
...exactly. I just... | Kesinlikle. Ben... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
You know, you've been so stressed lately... | Son günlerde çok stresliydin... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Do not do that! Do not make this about me. | Yapma böyle! Konuyu bana çevirme hemen. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Lunar Base to Command Control. | Ay Üssü'nden Merkez'e. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Come in, Command Control. Over. | Cevap ver, Merkez. Tamam. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Go for Command Control. | Merkez, devam et. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Picking up hostile transmission on all frequencies. Over. | Her frekanstan düşmanca yayınlar alıyorum. Tamam. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Just ignore them, Sammy. Try to go to sleep. | Boşver onları, Sammy. Uyumaya çalış. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Command Control? | Merkez? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Yes, Lunar Base? | Evet, Ay Üssü? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Do you think Dad's gonna leave? | Sence babam bizi terk edecek mi? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
No. | Hayır. Bunu nereden çıkardın, Sammy? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Sammy, why would you say that? | Bunu nereden çıkardın, Sammy? | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
'Cause Tau told me his parents argued every night, | Çünkü Tau bana ailesinin her gece kavga ettiğini söylemişti... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
then his dad moved to an apartment by the airport, | ...sonra da babası havaalanının yanında bir eve taşındı... | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
and now he only sees him on the weekends. | ...şimdi babasını sadece hafta sonları görebiliyor. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |
Don't worry Sammy, Dad's not moving anywhere. | Merak etme, Sammy. Babam bir yere gitmiyor. | Dark Skies-1 | 2013 | ![]() |