Search
English Turkish Sentence Translations Page 14027
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
and despite a startling lack of physical evidence, | Rağmen diyorum, çünkü fiziksel kanıt konusunda sıkıntı var. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Based largely on rumors that he was involved in Devil worship. | Gencin şeytana taptığına dair söylentiler doğrultusunda hüküm giydi. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I think the general consensus is that Runner Day, | Sanırım genel kanı, cinayetleri kızın babası Runner Day'in işlemiş olduğu. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I mean, he goes to Patty, tries to bully her for money, | Patty’ye gidiyor, para için tehdit ediyor, bir şey alamıyor ve kafayı sıyırıyor. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I mean, the guy was crazy, right? | Adam zaten deliydi, değil mi? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Right. I don't know... | Evet. Sanırım öyleydi. Pek hatırlamıyorum. Ben iki yaşındayken falan terk etmişti. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Where is he now? I don't know. | Şimdi nerede? Bilmiyorum. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
There was a blood stain on Michelle's bed sheets. | Michelle’in çarşaflarında kan izi bulunmuştu ve aileden kimseye uymuyordu. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
But since the sheets were from Goodwill, | Çarşaflar hayır kuruluşundan gönderilmiş, savcılık başka birine ait olabilir dedi. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, we were poor. | Evet, fakirdik. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
A lot of our shit came from Goodwill, okay? | Çoğu şeyimiz hayır kurumundan geliyordu. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Like, how your mother reacted to the Krissi Cates scandal. | Annenin Krissi Cates skandalına karşı nasıl tepki gösterdiği gibi. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Who? Krissi Cates. | Kim? Krissi Cates. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I don't know who that is. | Kim olduğunu bilmiyorum. Kitabında adı geçiyor ama. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I didn't write that book. I didn't even read it. | O kitabı ben yazmadım. Hatta okumadım bile. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
What about Trey Teepano? | Ya Trey Teepano? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
What about Ben Day? You want to hear what I have to say about him? | Peki ya Ben? Ben'i hiç hesaba katmıyor musunuz? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Please, this is the grossest miscarriage of justice ever. | Hadi ama! Bu hüküm, yargının en büyük hatalarından biri. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
What is this woman's deal? | Bu kadının davası ne? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Magda here is very involved in the effort to free your brother. | Magda, ağabeyinin salıverilme çalışmalarıyla ilgileniyor. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
You should get to know him, Libby. You really should. | Onu tanımaya çalışmalısın Libby. Gerçekten çalışmalısın. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
In three weeks, that window is going to close. | Üç hafta içinde o pencere de kapalı kalacak. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
In order to solve this crime, | Cinayeti çözmek için yeni deliler toplamız gerekiyor. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
if you were inclined, you could recant your testimony | Razıysan, ihzar emri için dosya hazırlayana kadar şahitliğinden cayabilirsin. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Oh, because of budget cuts, | Bütçe kısıtlamalarından dolayı kanıt ve salıverme binalarını... | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Which means, in three weeks' time, Ben's file will be shredded. | Bu da şu anlama geliyor, Ben'in dosyayı için üç hafta zaman var. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
You're just a few people | Cinayetleri ve gizemleri seven sadece birkaç insansınız... | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Libby. Ben is innocent and we're trying to prove it. | Ben masum ve bunu kanıtlamaya çalışıyoruz. Ben temyize bile gitmedi! | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
He's had reason enough for eight appeals but he has lost hope. | Sekiz temyiz için nedenleri vardı fakat umudunu kaybetti. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Good. | Ne güzel. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Please help... No. | Yardım... Hayır. Komplo teorisi filan değil bu. Böyle davranma. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Get your hands off me! | Çek ellerini üstümden. En azından kalıp bizi ikna et. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I told you she wouldn't bother, lazy little liar. | Zahmete değmediğini söylemiştim, seni üşengeç yalancı. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Yes, that's what you are and what you've always been. A liar! | Aynen öylesin ve hep de öyle oldun. Bir yalancısın! | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
You don't know shit about what happened that night. | O gece ne olduğu hakkında bir bok bilmiyorsun. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
None of you. | Hiçbiriniz hem de. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Run! Run! | Kaç! Kaç! Hayır! | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Libby! Libby! | Libby! Libby! | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
They're all dead! | Hepsi ölmüş! | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
"Once I was in art class and met a boy named Ben." | "Sanat dersinde Ben adında bir gence vuruldum. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
"It was his heart I knew I would win." | Kalbini kazanmam gerektiğini biliyordum. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
"He has big blue eyes and really nice skin." | Kocaman mavi gözleri ve ipek gibi bir teni vardı. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
"Are you 'in'?" | Benimle birlikte olur musun?" | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
"It's Saturday and I'm thinking of you. Guess who?" | "Bugün cumartesi ve seni düşünüyorum. Tahmin et kimim?" | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Hey, do you know someone here? | Buralardan birini tanıyor musun? Onu. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Hey, do you know this kid? | Bu çocuğu tanıyor musun? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
No, I don't hang out with middle schoolers. | Hayır, ortaokullarla pek takılmıyorum. Siktir oradan. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Oh, little guy's pissed. | Beyefendi baya kabaymış. Nesin sen? Tanıyor muyum seni? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Is he even really Indian? He looks Asian to me. | Gerçekten Kızılderili mi? Bana sanki Asyalıymış gibi geldi. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I think he's, uh, what do they call it, | Sanırım öyle, ne derlerdi ya, melez sanırım. İki tür kanı var. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
So, like, his drunken granddad raped a Chinese whore? | Sarhoş dedesinin Çinli fahişeleri düzmesi gibi mi? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Satanic shit. | Şeytani şeyler. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, we get into some pretty dark shit sometimes. | Evet, böyle esrarlı işlerle uğraşıyoruz. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
You're one of the guys that killed the cows? | Sende inekleri öldürenlerden biri misin? Yapmalıyız. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
It's an order. | Bu bir emir. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Bro, that's a weird order. That was my hamburger. | Kardeşim şok ilginç bir emirmiş. Hamburgerim gibi. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Look at his face. | Yüzüne baksana bir. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Sometimes things have to die. We have to kill them. | Bazen bir şeylerin ölmesi gerekir. Biz de onları öldürürüz. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Just like Jesus requires sacrifice, so does Satan. | İsa'nın kendisini feda etmesi gibi, İblis de öyle yapıyor. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Mom, is Ben in trouble? | Anne, Ben'in başı belada mı? Hayır bir tanem. Ben iyi. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Are you sure? Michelle, what do you want? | Emin misin? Michelle, ne istiyorsun? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I heard rumors. | Birkaç söylenti duydum. Ne söylentisi? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Mom, there's a car coming! | Anne, bir araba geliyor. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Who's the little spy? | Küçük casus da kim? Libby. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
She's got big blue eyes like her mom. | Annesi gibi büyük mavi gözleri var. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Where are your people from originally? Ireland? | Aslında nerelisiniz? İrlanda filan mı? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Germany. My maiden name was Krause. | Almanız. Kızlık soyadım Krause’ydi. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Last summer, his hopper went screwy | Daha geçen yaz, adam ambardayken iki ton buğday kazara tepesinden aşağı boşalmış. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Poor fellow drowned in it. | Tahılların altında kaybolmuştu. Gelenler olmuş ama çoktan boğulmuştu. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I know the story. His farm's going under. | Olanları duymuştum. Çiftliği batmış. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
He owed us, uh, I mean, the FHA a lot of money. | Bize borcu vardı, yani FHA'ya tonlarca borcu vardı. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Why you working on a Saturday, Joseph, is something wrong? | Neden cumartesi günü çalışıyorsun, yanlış bir şey mi var? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
They're going to foreclose. | İpoteğe el koymaya karar verdiler. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Why now? | Neden şimdi? Fiyatlar artık eskisi gibi değil. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
There's no way for you to come out on top. | Başarılı olmanın hiçbir yolu yok. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I could sell the animals, I'll sell some of the machinery. | Hayvanları satabildim, makineleri de satacağım. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
The animals aren't worth much. | Hayvanlar geliri çok fazla değil. Ayrıca çok fazla makineni de sattın. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
There's got to be a way. | Bir yolu olması gerek. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Banks said they would back... Your bank's going under, too. | Banka dedi ki... Bankanız da battı. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. | Üzgünüm. Bizden kurtulmaya çalışıyorlar. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I'm not sure who "they" are. | "Onlar"ın olduğundan emin değilim. Bu işi çözmenin tek yolu para. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I'm talking beg, | Tek çaren borç almak, dilenmek ya da hırsızlık yapmak. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Time for pride is over, Patty. | Artık gurur yapmanın zamanı geçti, Patty. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Libby? What you're about to tell us is very, very important. | Libby bizlere anlatacağın şey çok önemli, hem de çok. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
You were in the house when it happened, so tell us. | Olayın olduğu sırada sen de evdeydin. Bizlere anlatabilirsin. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
It was Ben, he killed them, right? | Söyler misin, Ben miydi? Ben onları öldürdü, değil mi? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Listen, I've been thinking. | Dinle, düşündüm de... | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
If I were to look into this case some more, | Kulübe birkaç kişi daha getirsem, kazancınızın artacağı anlamına mı gelir? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
You changed your mind? | Fikrini mi değiştirdin? Hayır, bana kalırsa Ben hâlâ katil ama. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
I'm willing to offer your club three weeks of my life in exchange. | Hayatımın üç haftalığı karşılığında kabul etmeye hazırım. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
That doesn't sound very noble. | Kulağa pek de iyi gelmiyor. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Whatever. No, wait. Libby. Libby. | Her neyse. Dur, bekle Libby. Libby! | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Do you really have no contact with Runner? | Runner'la hiç konuştun mu? Hayır. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Well, it might be a good idea to track him down. | İzini bulmaya çalışmak fena fikir değil. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Oh, come on! If Ben is so innocent, why doesn't he try to get out? | Ben gerçekten masumsa neden hapisten çıkmak için hiçbir şey yapmıyor? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Maybe you should go talk to him. | Belki de gidip onunla konuşmalısın. Olmaz. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
What is it? Is it a money thing? | Sorun ne? Para meselesi mi? Vaktimi boşa harcamayı sevmiyorum. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
Okay. | Pekâlâ. 300 dolara ne dersin? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
What? What's so funny? | Ne oldu? Komik olan ne? | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |
You're a noble embezzler. That's what's funny. | Zimmetine para geçiriyorsun. Komik olan bu. | Dark Places-1 | 2015 | ![]() |