Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20001
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| And you know what the last number | Plakasının son numarası neydi biliyor musun? 823. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| I figure if I live through today, it's my lucky number. | Anladım ki bu günü sağ salim atlattıysam 823 şanslı numaramdır. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Am I right, Mr. Morse? | Yanlış mıyım, Bay Morse? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| If you don't get killed, | Öldürülmediysen o gün herkes için şanslı gündür. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Nickel on 776. | 776'ya beş sent. 776? Beş sent. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| The suckers bet on any combination of three numbers | Enayiler, o gün aynı parkurdaki bahislerin toplamından seçilmiş... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Bet at some race track that day | ...üç rakamın her kombinasyonuna para yatırır. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| 20 million bettors a day in the united states. | Birleşik Devletlerde bir günde 20 milyon bahisçi. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Tell Mr. Wheelock I want to see him. | Bay Wheelock'a onunla görüşmek istediğimi söyle. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Annual income to cheap crooks and racketeers? | Bu işin adi düzenbazlar ile vurgunculara yıllık getirisi mi? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Over $100 million. | 100 milyon doların üstündedir. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| It seemed a shame | Bu kadar çok iyi paranın başkalarının cebinde heba olması... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| In other people's pockets. | ...yazıkmış gibi geliyordu. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Oh, Mary, hold all my calls and cancel everything. | Mary, telefon bağlama ve her şeyi iptal et. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Well, make it for Friday. | Cumaya ayarla. Teşekkür ederim. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Mr. Tucker? | Bay Tucker mı? Peki, elbette. Bağla. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| One minute, Hobe. | Bir dakika, Hobe. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Hello, Ben? Fine. Right. Right. | Alo, Ben? Güzel. Tamam. Tamam. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| I'll be there in a few minutes. | Birkaç dakika içinde orada olacağım. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Come in, Hobe. | Girsene, Hobe. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Morning, Joe. | Günaydın, Joe. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Morning. I wonder if you can help me out with this. | Günaydın. Bir konuda bana yardım edip edemeyeceğini merak ediyorum. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| No shine today, Louie. Thanks. | Bu gün boyatmayacağım, Louie. Sağol. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| You know that new Galahad | Hükümetin atadığı yeni kahramanı, yeni özel savcımızı tanıyor musun? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Link hall? | Link Hall'u mu? Evet, Hall. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| His father was in the class | Babası Harvard'da bir sınıf önümdeydi. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| You know the son? | Oğlunu tanıyor musun? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| I gave the boy a pony for his 4th birthday, | Çocuğa 4'üncü doğum gününde bir midilli verdim. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| But I haven't seen a great deal of him since. | Ancak ne zamandır pek yoğun ilgisini görmedim. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Since the market fell in on me in '29. | 1929'da borsa üzerime çöktüğünden beri. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Do you think you can manage | Yakınlarda bir akşam yemeği ayarlayabilir misin? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Louie, would you mind | Louie, mümkünse bir dakikalığına dışarı çıkabilir misin lütfen? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| If we knew which side of the street | Hall'un caddenin hangi tarafında çalıştığını bilseydik... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Our client, Mr. Ben Tucker, might appreciate it. | ...müşterimiz Bay Ben Tucker bunu takdir ederdi. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| We don't want any collisions we don't have to have. | Mecbur kalmadıkça hiçbir çarpışma istemeyiz. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| We've got a big retainer | Lotoyu yasal hale getirmek için büyük bir vekalet ücreti aldık. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Uh, Joe... | Joe... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| you usually know what you're doing, | ...genellikle ne yaptığını bilen birisindir. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| But it's one thing to represent Tucker legally | Fakat Tucker'ı yasal olarak temsil etmek başka, avukatı olarak yani. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| I mean, it's the business of lawyers | Demek istediğim, pek çok insanı savunmak avukatların işidir. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| They, uh... even teach that at Harvard. | Harvard'da bile öğretiyorlar bunu. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| But the minute you start doing business for Tucker, | Fakat Tucker için çalışmaya başladığın an... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Doing Tucker's business, it's a different thing, Joe. | ...Tucker'ın işini yapmak başka bir şeydir, Joe. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Lawyers are not protected from the law. | Avukatlar kanundan mahfuz değildir. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Tucker is making me rich, Hobe, | Tucker beni zengin ediyor, Hobe. Ben de seni zengin eden ortağınım. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| I wear his old school tie, | Ben onunla dayanışma içindeyim, sen de benimle. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| You can buy one for yourself during lunch hour | İstersen öğle yemeği zamanı çıkıp kendine başka birini bulabilirsin. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Louie. | Louie. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Finish his shine. | Boyasını bitir. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| How much have you got here, Joe? 1 | Burada ne kadar var, Joe? 25 bin. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| There's another 60 in my office safe. | Ofisimdeki kasada 60 daha var. 50 de burada var. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| It will be more than plenty. | Bol bol yetecektir. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| We only want to finance 12 of the banks, Joe, | Bankaların sadece 12'sini finanse etmek istiyoruz, Joe. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| The big ones | Büyük olanlar... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And your brother's little bank, of course, | ...tabii bir de ağabeyinin küçük bankası, böylece 13 eder. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| The rest can go to the wall, | Kalanlar iflas edebilir. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And the combination will take over their trade. | Onların işini de birlik devralacak. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| You going up to see your brother now? | Ağabeyini görmeye mi gidiyorsun şimdi? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Can I be frank with you, Ben? | Seninle açık konuşabilir miyim, Ben? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Edna always says that to me. | Edna da hep böyle der. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| She says, "I’m going to be frank, Ben." | "Açık konuşacağım Ben" der. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Then out it comes | Sonra, ya benimle ilgili değersiz... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Something mean and terrible about me... | ...saçma bir şey veya onunla ilgili aptalca bir şey olduğu anlaşılır. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| I'll be foolish, Ben. | Ben aptallık edeceğim, Ben. Ben bir avukatım. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Your clever little lawyer | Senin zeki, küçük avukatın... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And I’ve taken over the formation | Bu yasa dışı loto tekeli oluşumunu senin için yasal, saygın... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| To make it legal, respectable, and... | ...ve çok kârlı yapmak için devraldım. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And I’ve done it for two reasons. | Bunu da iki nedenden ötürü yaptım. İkinci neden neydi? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Frankly, the first is money. | Açıkçası ilki para. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| But the second reason is my brother. | İkinci neden ise ağabeyim. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| He's 50 years old, | Kendisi 50 yaşında, kalp sorunu olan bir adam. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And when 776 hits tomorrow | Yarın 776 isabet edip sermayesini yok ettiğinde... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| It will wipe out his life. | ...onun hayatını da silip yok edecek. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| He'll turn white and die... | Yaşlı ve müflis biri olmanın utancıyla... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| ashamed to be old and broke. | ...bembeyaz kesilip ölecek. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| He won't come into the combination | Onu zorlamazsam birliğe katılmaz. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And I can't force him | 776'dan bahsetmeden de onu zorlayamam. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| You'll tell him nothing of the kind. | Ona katiyen söylemeyeceksin. Tek yolu bu, Ben! | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| It's the only way to ruin us! No! | Bizi mahvetmenin tek yolu! Olmaz! | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| I tell you, it's safe! | Güvenli diyorum! Olmaz! | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| You'd better not go up | Ağabeyini görmeye hiç gitmesen daha iyi edersin. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Now, look, Joe. | Bak şimdi, Joe. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Let's get the picture clear. | Gel durumu netleştirelim. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Tomorrow's the 4th of July, | Yarın 4 Temmuz. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| The one day in the year | 776 numaraya bahis oynama batıl inancının olduğu bir gün. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Tomorrow, the nickels and dimes | Yarın, her bir enayinin cebindeki beşlikler... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And pennies of every sucker | ...onluklar ve kuruşlar 776 numaraya yatar, doğru mu? | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Now, we're fixing that number to hit, | Şimdi, bu numaranın isabet etmesini ayarlıyoruz... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And the bankers are going to go broke | ...böylece bahisten alacak hiç payları olmadığından... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| On the betting. | ...bankerler iflas edecek. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| You know, I didn't have to invest all this money, Joe. | Biliyorsun ki tüm bu parayı ben karşılamadım, Joe. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| I could have called in my ex Beer partner Ficco | Bira işindeki eski ortağım Ficco'yu... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| With his handful of Chicago shooters | ...ve Chicago'lu vurucularını çağırıp 1927'de bira işinde yaptığım gibi... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Like I did beer in '27, | ...tüm bu bankaları ele geçirebilirdim. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| But you, you said no. | Fakat sen, benim akıllı avukatım olmaz dedin. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| You said you were trying to work up public sentiment | Bu işi, İrlanda veya Küba'daki piyangolar... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| To get a law passed making numbers a legal lottery, | ...veyahut buradaki yarış parkuru bahisleri gibi yasal hale getirecek... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| Like lotteries are in Ireland or Cuba | ...bir yasa geçirmek için kamu duyarlılığını... | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And that rough stuff would kill the chance dead. | Ve bu şiddet değişimi tamamen durdururdu. | Force Of Evil-1 | 1948 | |
| And I said "all right, Joe." Right? | Ben de "Peki Joe" dedim. Doğru mu? | Force Of Evil-1 | 1948 |