• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18858

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I'll send you the target spec now. Sana hedefin bir resmini gönderiyorum. Sana hedefin bir resmini gönderiyorum. Sana hedefin bir resmini gönderiyorum. Faster-1 2010 info-icon
The client thinks the target's coming after him. Müşteriye göre hedef onun peşindeymiş. Müşteriye göre hedef onun peşindeymiş. Müşteriye göre hedef onun peşindeymiş. Faster-1 2010 info-icon
He needs the job done fast. Okay. İşin çabuk halledilmesi lazım. Tamam. İşin çabuk halledilmesi lazım. Tamam. İşin çabuk halledilmesi lazım. Tamam. Faster-1 2010 info-icon
Who's he? O kim? O kim? O kim? Faster-1 2010 info-icon
It's not a question I ever ask. Bu soruyu hiç sormam. Bu soruyu hiç sormam. Bu soruyu hiç sormam. Faster-1 2010 info-icon
Sure you don't wanna stay a while? Hold that thought. Biraz daha kalmak istemediğine emin misin? Beni böyle bekle. Biraz daha kalmak istemediğine emin misin? Beni böyle bekle. Biraz daha kalmak istemediğine emin misin? Beni böyle bekle. Faster-1 2010 info-icon
It's my work. Bu benim işim. Bu benim işim. Bu benim işim. Faster-1 2010 info-icon
It's getting harder and harder to go on these jobs. Bu işi yapmak gittikçe zorlaşıyor. Bu işi yapmak gittikçe zorlaşıyor. Bu işi yapmak gittikçe zorlaşıyor. Faster-1 2010 info-icon
You mentioned this before at our last session. Son toplantımızda bundan bahsetmiştin. Son toplantımızda bundan bahsetmiştin. Son toplantımızda bundan bahsetmiştin. Faster-1 2010 info-icon
Can you take some time off? No, no, that's not an option. Biraz izin alabilir misin? Hayır, böyle bir seçenek yok. Biraz izin alabilir misin? Hayır, böyle bir seçenek yok. Biraz izin alabilir misin? Hayır, böyle bir seçenek yok. Faster-1 2010 info-icon
My business is important. Önemli bir işim var ve çok zordur. Önemli bir işim var ve çok zordur. Önemli bir işim var ve çok zordur. Faster-1 2010 info-icon
You haven't told me what it is you do now. Henüz işinin ne olduğunu bana tam olarak anlatmadın. Henüz işinin ne olduğunu bana tam olarak anlatmadın. Henüz işinin ne olduğunu bana tam olarak anlatmadın. Faster-1 2010 info-icon
I'm a surgeon. I remove cancer. Cerrahım. Kanser ameliyatı yaparım. Cerrahım. Kanser ameliyatı yaparım. Cerrahım. Kanser ameliyatı yaparım. Faster-1 2010 info-icon
Well, I'll have to take you at your word. Sözüne güvenmek zorundayım. Sözüne güvenmek zorundayım. Sözüne güvenmek zorundayım. Faster-1 2010 info-icon
You know, I have other patients in the medical field. Tıbbi alanda başka hastalarım da var. Tıbbi alanda başka hastalarım da var. Tıbbi alanda başka hastalarım da var. Faster-1 2010 info-icon
They find it hard to handle the stress associated with their jobs. Onlar da işleriyle ilgili stresli durumlarla baş etmekte zorlanıyorlar. Onlar da işleriyle ilgili stresli durumlarla baş etmekte zorlanıyorlar. Onlar da işleriyle ilgili stresli durumlarla baş etmekte zorlanıyorlar. Faster-1 2010 info-icon
There's a lot of pressure when you have someone's life in your hands. Başkalarının hayatının senin ellerinde olması üzerinde büyük baskı yaratır. Başkalarının hayatının senin ellerinde olması üzerinde büyük baskı yaratır. Başkalarının hayatının senin ellerinde olması üzerinde büyük baskı yaratır. Faster-1 2010 info-icon
Morning, Detective Cicero. Günaydın Dedektif Cicero. Günaydın Dedektif Cicero. Günaydın Dedektif Cicero. Faster-1 2010 info-icon
Sergeant Mallory. Komiser Mallory. Komiser Mallory. Komiser Mallory. Faster-1 2010 info-icon
Don't be mad. Bana kızma. Bana kızma. Bana kızma. Faster-1 2010 info-icon
You should've told me. Önce bana söylemeliydin. Önce bana söylemeliydin. Önce bana söylemeliydin. Faster-1 2010 info-icon
You're right, you should've heard it from me. I'm sorry. Haklısın, benden duymalıydın. Üzgünüm. Haklısın, benden duymalıydın. Üzgünüm. Haklısın, benden duymalıydın. Üzgünüm. Faster-1 2010 info-icon
I should've told you. Önce sana söylemeliydim. Önce sana söylemeliydim. Önce sana söylemeliydim. Faster-1 2010 info-icon
Let him help you with the case though. Yine de müsaade et de soruşturmaya yardım etsin. Yine de müsaade et de soruşturmaya yardım etsin. Yine de müsaade et de soruşturmaya yardım etsin. Faster-1 2010 info-icon
So, what do we got? Elimizde ne var? Elimizde ne var? Elimizde ne var? Faster-1 2010 info-icon
You play fast and loose with that "we" shit, cowboy. "Biz" diyerek düşünmeden konuşuyorsun, kovboy. "Biz" diyerek düşünmeden konuşuyorsun, kovboy. "Biz" diyerek düşünmeden konuşuyorsun, kovboy. Faster-1 2010 info-icon
We got our shooter. Tetikçiyi tespit ettik. Tetikçiyi tespit ettik. Tetikçiyi tespit ettik. Faster-1 2010 info-icon
We? "Biz" mi? "Biz" mi? "Biz" mi? Faster-1 2010 info-icon
I got a call from the warden at Murdoch. Dün gece Müdür Murdoch'dan bir telefon geldi. Dün gece Müdür Murdoch'dan bir telefon geldi. Dün gece Müdür Murdoch'dan bir telefon geldi. Faster-1 2010 info-icon
He recognized our guy in the news. Tetikçimizi haberlerde görüp tanımış. Tetikçimizi haberlerde görüp tanımış. Tetikçimizi haberlerde görüp tanımış. Faster-1 2010 info-icon
Apparently, he made a lot of money running contraband in prison. Hapishanede kaçaklıkla uğraşıp iyi para kazanmış. Hapishanede kaçaklıkla uğraşıp iyi para kazanmış. Hapishanede kaçaklıkla uğraşıp iyi para kazanmış. Faster-1 2010 info-icon
Any gang affiliations? Nope, did his whole 10. Herhangi bir çeteye üye mi? Hayır, 10 sene boyunca tek başınaymış. Herhangi bir çeteye üye mi? Hayır, 10 sene boyunca tek başınaymış. Herhangi bir çeteye üye mi? Hayır, 10 sene boyunca tek başınaymış. Faster-1 2010 info-icon
No protection. A walk alone. They kept coming after him. Koruma yok. Yalnız takılıyormuş. Koruma yok. Yalnız takılıyormuş. Koruma yok. Yalnız takılıyormuş. Faster-1 2010 info-icon
I see he kept score. Hesap tuttuğunu görüyorum. Hesap tuttuğunu görüyorum. Hesap tuttuğunu görüyorum. Faster-1 2010 info-icon
All he had to do was flash that and no one would screw with him. Öyle bir dövmeyi taşıyan birine kimse bulaşmak istemezdi. Öyle bir dövmeyi taşıyan birine kimse bulaşmak istemezdi. Öyle bir dövmeyi taşıyan birine kimse bulaşmak istemezdi. Faster-1 2010 info-icon
He got popped for a bank job. Ten years ago, Bakersfield First. Bir banka soygununa karışmış. 10 sene önce, Bakersfield Bankası. Bir banka soygununa karışmış. 10 sene önce, Bakersfield Bankası. Bir banka soygununa karışmış. 10 sene önce, Bakersfield Bankası. Faster-1 2010 info-icon
Don't be a hero, you got me? Stay down. Kahraman olmaya çalışma, anladın mı? Yerde kal! Kahraman olmaya çalışma, anladın mı? Yerde kal! Kahraman olmaya çalışma, anladın mı? Yerde kal! Faster-1 2010 info-icon
Shooter was a bank robber... He was the driver. Tetikçimiz banka soyguncusu... Sürücüymüş. Tetikçimiz banka soyguncusu... Sürücüymüş. Tetikçimiz banka soyguncusu... Sürücüymüş. Faster-1 2010 info-icon
Go, go. Get in. Hadi, hadi! Atla! Hadi, hadi! Atla! Hadi, hadi! Atla! Faster-1 2010 info-icon
Go, go, go! Hadi, hadi, hadi, hadi! Hadi, hadi, hadi, hadi! Hadi, hadi, hadi, hadi! Faster-1 2010 info-icon
Look out. Dikkat! Dikkat! Dikkat! Faster-1 2010 info-icon
You're gonna get us killed. He knows what he's doing. Hepimizi öldürteceksin. Sakin ol, adam işini biliyor. Hepimizi öldürteceksin. Sakin ol, adam işini biliyor. Hepimizi öldürteceksin. Sakin ol, adam işini biliyor. Faster-1 2010 info-icon
Do your thing, little brother. Numaranı yap, dostum. Numaranı yap, dostum. Numaranı yap, dostum. Faster-1 2010 info-icon
Go, go, go. Hadi, hadi, hadi, hadi! Hadi, hadi, hadi, hadi! Hadi, hadi, hadi, hadi! Faster-1 2010 info-icon
Damn it, what's he doing? Kahretsin, bu ne yapıyor böyle? Kahretsin, bu ne yapıyor böyle? Kahretsin, bu ne yapıyor böyle? Faster-1 2010 info-icon
They passed. They passed. Do it. Geçtiler. Geçtiler! Yap hadi! Geçtiler. Geçtiler! Yap hadi! Geçtiler. Geçtiler! Yap hadi! Faster-1 2010 info-icon
I don't see anyone. Think we're clear. Slow down. Kimseyi görmüyorum. Sanırım kurtulduk. Yavaşla! Kimseyi görmüyorum. Sanırım kurtulduk. Yavaşla! Kimseyi görmüyorum. Sanırım kurtulduk. Yavaşla! Faster-1 2010 info-icon
Slow down! Yavaşla! Yavaşla! Yavaşla! Faster-1 2010 info-icon
Turn it around. Turn it around. You son of a... Geri dön, geri dön! Seni adi... Geri dön, geri dön! Seni adi... Geri dön, geri dön! Seni adi... Faster-1 2010 info-icon
Watch it, watch it, watch it! Dikkat, dikkat, dikkat! Dikkat, dikkat, dikkat! Dikkat, dikkat, dikkat! Faster-1 2010 info-icon
Cops, man! They're right there! Polisler geldi! Şuradalar! Polisler geldi! Şuradalar! Polisler geldi! Şuradalar! Faster-1 2010 info-icon
You're good. Go. Cops, cops. İyi gidiyorsun. Devam. Polisler, polisler! İyi gidiyorsun. Devam. Polisler, polisler! İyi gidiyorsun. Devam. Polisler, polisler! Faster-1 2010 info-icon
You're good, you're good. İyi gidiyorsun, aynen devam et. İyi gidiyorsun, aynen devam et. İyi gidiyorsun, aynen devam et. Faster-1 2010 info-icon
Now, he made a clean getaway. So who collared him? Temiz bir kaçış yolu ayarlamış. Onu durduran kimmiş? Temiz bir kaçış yolu ayarlamış. Onu durduran kimmiş? Temiz bir kaçış yolu ayarlamış. Onu durduran kimmiş? Faster-1 2010 info-icon
Good, this is where it gets really interesting. Güzel, işte bu noktada işler ilginçleşmeye başlıyor. Güzel, işte bu noktada işler ilginçleşmeye başlıyor. Güzel, işte bu noktada işler ilginçleşmeye başlıyor. Faster-1 2010 info-icon
I wanna show you something. Sana bir şey göstermek istiyorum. Sana bir şey göstermek istiyorum. Sana bir şey göstermek istiyorum. Faster-1 2010 info-icon
Check this out. Şuna bak. Şuna bak. Şuna bak. Faster-1 2010 info-icon
This is such a big help. Çok yardımcı oldun. Çok yardımcı oldun. Çok yardımcı oldun. Faster-1 2010 info-icon
It takes me a long time to get up those stairs. Merdivenleri çıkmayalı çok olmuş. Merdivenleri çıkmayalı çok olmuş. Merdivenleri çıkmayalı çok olmuş. Faster-1 2010 info-icon
You can put the things anywhere. Okay. Paketleri şurada istediğin yere bırakabilirsin. Paketleri şurada istediğin yere bırakabilirsin. Paketleri şurada istediğin yere bırakabilirsin. Faster-1 2010 info-icon
You okay? Yes. İyi misin? Evet. İyi misin? Evet. İyi misin? Evet. Faster-1 2010 info-icon
Thank you for your concern. İlgilendiğin için sağ ol. İlgilendiğin için sağ ol. İlgilendiğin için sağ ol. Faster-1 2010 info-icon
You're very kind to help an old man. Sure. Yaşlı bir adama yardım ederek büyük nezaket gösterdin. Tabii. Yaşlı bir adama yardım ederek büyük nezaket gösterdin. Tabii. Yaşlı bir adama yardım ederek büyük nezaket gösterdin. Tabii. Faster-1 2010 info-icon
I'm gonna go. Can I offer you something to drink? Gitmeliyim. Sana içecek bir şey ikram edeyim mi? Gitmeliyim. Sana içecek bir şey ikram edeyim mi? Gitmeliyim. Sana içecek bir şey ikram edeyim mi? Faster-1 2010 info-icon
I should be going. No, let me get you something. Aslında gitmeliyim. Hayır, dur sana bir şey getireyim. Aslında gitmeliyim. Hayır, dur sana bir şey getireyim. Aslında gitmeliyim. Hayır, dur sana bir şey getireyim. Faster-1 2010 info-icon
Please, it's the least I can do. Lütfen, en azından bunu yapayım. Lütfen, en azından bunu yapayım. Lütfen, en azından bunu yapayım. Faster-1 2010 info-icon
Be nice to have a little company for a change. Değişiklik olsun diye eşlik etmen çok güzel olur. Değişiklik olsun diye eşlik etmen çok güzel olur. Değişiklik olsun diye eşlik etmen çok güzel olur. Faster-1 2010 info-icon
You see, I changed careers because l... Anlıyorsun ya, kariyerleri değiştiririm, çünkü ben... Anlıyorsun ya, kariyerleri değiştiririm, çünkü ben... Anlıyorsun ya, kariyerleri değiştiririm, çünkü ben... Faster-1 2010 info-icon
Well, I had some issues I needed to resolve. Çözmem gereken bazı sorunlar vardı. Çözmem gereken bazı sorunlar vardı. Çözmem gereken bazı sorunlar vardı. Faster-1 2010 info-icon
You know, I needed to test myself. Kendimi sınamam gerekiyordu. Kendimi sınamam gerekiyordu. Kendimi sınamam gerekiyordu. Faster-1 2010 info-icon
Mentally and physically. Really re create myself. Zihinsel ve fiziksel olarak. Zihinsel ve fiziksel olarak. Zihinsel ve fiziksel olarak. Faster-1 2010 info-icon
And now it's all become too easy. Şimdi hepsi çok daha kolaylaştı. Şimdi hepsi çok daha kolaylaştı. Şimdi hepsi çok daha kolaylaştı. Faster-1 2010 info-icon
I'm bored, but I mean, that's only part of it. Sıkıldım, ama bu sadece derdimin bir kısmı. Sıkıldım, ama bu sadece derdimin bir kısmı. Sıkıldım, ama bu sadece derdimin bir kısmı. Faster-1 2010 info-icon
I mean, it's Lily. Yani, sorun Lily. Yani, sorun Lily. Yani, sorun Lily. Faster-1 2010 info-icon
She's a distraction. Dikkatimi dağıtıyordu. Dikkatimi dağıtıyordu. Dikkatimi dağıtıyordu. Faster-1 2010 info-icon
Distractions can be a problem in my work. Dikkat dağılması işimde sorun yaratabilir. Dikkat dağılması işimde sorun yaratabilir. Dikkat dağılması işimde sorun yaratabilir. Faster-1 2010 info-icon
You were going to talk to her about marriage and having a family. Onunla evlilik ve çocuk sahibi olmak hakkında konuşmaya gidiyordun. Onunla evlilik ve çocuk sahibi olmak hakkında konuşmaya gidiyordun. Onunla evlilik ve çocuk sahibi olmak hakkında konuşmaya gidiyordun. Faster-1 2010 info-icon
Is that still something you want? Hâlâ böyle bir şey istiyor musun? Hâlâ böyle bir şey istiyor musun? Hâlâ böyle bir şey istiyor musun? Faster-1 2010 info-icon
You know what? You're right. Aslına bakarsan, haklısın. Aslına bakarsan, haklısın. Aslına bakarsan, haklısın. Faster-1 2010 info-icon
I mean, she's the woman I wanna spend the rest of my life with. Hayatımın kalanını birlikte geçirmek istediğim kadın o. Hayatımın kalanını birlikte geçirmek istediğim kadın o. Hayatımın kalanını birlikte geçirmek istediğim kadın o. Faster-1 2010 info-icon
Are you gonna ask her to marry you? Yani ona evlenme teklif edecek misin? Yani ona evlenme teklif edecek misin? Yani ona evlenme teklif edecek misin? Faster-1 2010 info-icon
That's what I'll do. Yapacağım şey bu. Yapacağım şey bu. Yapacağım şey bu. Faster-1 2010 info-icon
I'll pop the question. Heh, heh. Evlilik teklifi yapacağım. Evlilik teklifi yapacağım. Evlilik teklifi yapacağım. Faster-1 2010 info-icon
Are you off your meds? Yes. İlaçlarını bıraktın mı? Evet. İlaçlarını bıraktın mı? Evet. İlaçlarını bıraktın mı? Evet. Faster-1 2010 info-icon
As your therapist, I have to advise against that. Terapistin olarak, tekrardan kullanmaya başlamanı öneriyorum. Terapistin olarak, tekrardan kullanmaya başlamanı öneriyorum. Terapistin olarak, tekrardan kullanmaya başlamanı öneriyorum. Faster-1 2010 info-icon
Gotta go. Kapatmalıyım. Kapatmalıyım. Kapatmalıyım. Faster-1 2010 info-icon
All right, look, there's two cars. Bak, iki araba var. Bak, iki araba var. Bak, iki araba var. Faster-1 2010 info-icon
Quiet. Sessiz ol. Sessiz ol. Sessiz ol. Faster-1 2010 info-icon
All right, you're good. İyi gidiyorsun. İyi gidiyorsun. İyi gidiyorsun. Faster-1 2010 info-icon
All right, you guys. Here we go. Evet, çocuklar. Başlıyoruz. Evet, çocuklar. Başlıyoruz. Evet, çocuklar. Başlıyoruz. Faster-1 2010 info-icon
Be quiet. Sessiz ol. Sessiz ol. Sessiz ol. Faster-1 2010 info-icon
Back, back, back! Geri çekilin! Geri çekilin! Geri çekilin! Faster-1 2010 info-icon
Hands up! Eller yukarı! Eller yukarı! Eller yukarı! Faster-1 2010 info-icon
Back up. Tell me what's going on here? Geriye gidin! Burada neler oluyor? Geriye gidin! Burada neler oluyor? Geriye gidin! Burada neler oluyor? Faster-1 2010 info-icon
After the bank job, they got ambushed by another crew. Banka soygunundan sonra, başka bir ekip tarafından pusuya düşürülmüşler. Banka soygunundan sonra, başka bir ekip tarafından pusuya düşürülmüşler. Banka soygunundan sonra, başka bir ekip tarafından pusuya düşürülmüşler. Faster-1 2010 info-icon
Somebody set him up. Biri onlara tuzak kurmuş. Biri onlara tuzak kurmuş. Biri onlara tuzak kurmuş. Faster-1 2010 info-icon
And somebody taped it? Biri de kameraya çekmiş. Biri de kameraya çekmiş. Biri de kameraya çekmiş. Faster-1 2010 info-icon
Sick bastard made his own personal snuff film. Hasta ruhlu herif bir de kendi öldürme filmini çekmiş. Hasta ruhlu herif bir de kendi öldürme filmini çekmiş. Hasta ruhlu herif bir de kendi öldürme filmini çekmiş. Faster-1 2010 info-icon
Where's the money? Tell them. Para nerede? Söyle şunlara. Para nerede? Söyle şunlara. Para nerede? Söyle şunlara. Faster-1 2010 info-icon
I knew I remembered this guy from somewhere. Bu adamı bir yerden tanıdığımı biliyordum. Bu adamı bir yerden tanıdığımı biliyordum. Bu adamı bir yerden tanıdığımı biliyordum. Faster-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 18853
  • 18854
  • 18855
  • 18856
  • 18857
  • 18858
  • 18859
  • 18860
  • 18861
  • 18862
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim