Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181794

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
I can't find the shirt, I'm gonna check upstairs.	Tişörtü bulamadım, üst kata bakacağım.	Without a Trace Wannabe-1	2004
So what if he gets Cs?	Orta derecede notlar alıyorsa ne olmuş?	Without a Trace Wannabe-1	2004
I just want him back.	Sadece onu geri istiyorum.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Have you seen this kid? I'm told he hangs out here quite a bit.	Bu çocuğu daha önce gördünüz mü? Biraz sessiz biridir.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Yeah, sure. He comes in here all the time.	Evet, tabii. Buraya çok sık gelir.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Did you happen to see him yesterday? I don't think so.	Onu dün gördünüz mü? Sanmıyorum.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Have you seen him at all, recently? Maybe a couple of days ago?	Onu en son ne zaman gördünüz? 2 gün önce olabilir.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Anything out of the ordinary? No.	Olağandışı bi şey oldu mu? Hayır.	Without a Trace Wannabe-1	2004
You ever see any adults hanging around with him?	Yanında kendisinden büyük birilerini gördünüz mü?	Without a Trace Wannabe-1	2004
What's this all about?	Bütün bunlar ne demek oluyor?	Without a Trace Wannabe-1	2004
We believe he was kidnapped this morning.	Onun bu sabah kaçırıldığını düşünüyoruz.	Without a Trace Wannabe-1	2004
You've been here all day today?	Bütün gün burada mıydınız?	Without a Trace Wannabe-1	2004
Since 8:00 this morning. Why?	Sabah 8'den beri. Neden?	Without a Trace Wannabe-1	2004
I'm gonna need to see your surveillance tapes as far back as they go.	Güvenlik kamerası görüntülerine ihtiyacım var.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Faculty bathroom was being cleaned this morning. Roscoe's alibi checks out.	Tuvalet bu sabah temizlenmiş. Roscoe'nun ifadesi doğrulandı.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Three teachers saw him in the lounge at 9:15.	Üç tane öğretmen 9:15'te onu öğretmenler odasında görmüş.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Martin says that Eric wasn't at the arcade yesterday...	Martin, Eric'in dün oyun salonunda olmadığını söyledi...	Without a Trace Wannabe-1	2004
in which case he lied to his parents.	Ailesine yalan söylemiş.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Anything from the psychologist yet? She's on her way in.	Psikologtan haber var mı? Yolda, geliyor.	Without a Trace Wannabe-1	2004
I'm gonna go and talk to some of his friends.	Gidip birkaç arkadaşıyla konuşacağım.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Maybe somebody knows where he was yesterday afternoon.	Belki biri dün öğleden sonra nerede olduğunu biliyordur.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Eric's afraid of a lot of things, like most of these kids...	Eric birçok şeyden korkardı, birçok çocuk gibi...	Without a Trace Wannabe-1	2004
but he never talked about anyone harming him physically.	fakat birinin ona fiziksel olarak zarar verdiğinden bahsetmedi.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Are there any men in his life, teachers, coaches...	Hayatındaki herhangi bir erkeğin, öğretmenlerinin, koçlarının...	Without a Trace Wannabe-1	2004
who have an unusually close relationship with him?	onunla olağandışı bir ilişkisi var mıydı?	Without a Trace Wannabe-1	2004
I haven't seen any evidence to suggest that Eric's been abused...	Eric'in tacize uğradığına dair bir kanıt göremedim...	Without a Trace Wannabe-1	2004
though he certainly has a very deep feeling of inferiority.	Eric kendi içinde büyük bir güvensizlik yaşıyordu.	Without a Trace Wannabe-1	2004
I'm a loser. Why do you say that, Eric?	Ben bir zavallıyım. Neden öyle söylüyorsun, Eric?	Without a Trace Wannabe-1	2004
Because it's true. You see. I don't see you as a loser.	Çünkü doğru. Görüyorsunuz. Seni bir zavallı olarak görmüyorum.	Without a Trace Wannabe-1	2004
No. You see how it is.	Hayır. Bunun nasıl olduğunu görüyorsunuz.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Every day at lunch, I sit with Darren and lvan, and we're the losers.	Her gün öğle yemeğinde, Darren ve Ivan ile birlikte oturuyorum, ve biz birer zavallıyız.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Billy and Nat and those guys, they're the cool ones.	Billy, Nat ve diğer çocuklar, onlar mükemmel olanlar.	Without a Trace Wannabe-1	2004
And who decides who's cool and who's not?	Kimin mükemmel olup kimin olmadığına kim karar veriyor?	Without a Trace Wannabe-1	2004
I don't know. That's just the way it is.	Bilmiyorum. Bu işler böyle yürüyor.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Have you always thought that you were a loser?	Her zaman bir zavallı olduğunu mu düşündün?	Without a Trace Wannabe-1	2004
No. I can't remember.	Hayır. Hatırlamıyorum.	Without a Trace Wannabe-1	2004
So you don't know when it started? No.	Bunun ne zaman başladığını bilmiyor musun? Hayır.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Maybe fifth grade.	Belki 5. sınıfta.	Without a Trace Wannabe-1	2004
What happened in fifth grade?	5. sınıfta ne oldu?	Without a Trace Wannabe-1	2004
I didn't get invited to Tommy Hamerick's birthday party.	Tommy Hamerick'in doğum günü partisine davet edilmedim.	Without a Trace Wannabe-1	2004
And that's when you knew? Yeah, I guess.	O zaman mı anladın? Evet. Sanırım.	Without a Trace Wannabe-1	2004
So, now, if you were invited to a good party...	Yani, şimdi, eğer bir partiye davet edilirsen...	Without a Trace Wannabe-1	2004
would that mean you weren't a loser anymore?	bu artık zavallı olmayacaksın anlamına mı geliyor?	Without a Trace Wannabe-1	2004
Seems like it's pretty hard to get out of being a loser once you're in it.	Eğer bir kere zavallı olmuşsan bundan kurtuluşun çok zormuş gibi görünüyor.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Do you talk to your parents about this?	Bu konu hakkında ailenle konuştun mu?	Without a Trace Wannabe-1	2004
They just want to put me on drugs.	Bana ilaç vermek istiyorlar.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Eric, that's... I heard them arguing about it, okay?	Eric, bu... Onları bu konuyu tartışırlarken duydum, tamam mı?	Without a Trace Wannabe-1	2004
That's all they ever do, is argue about me.	Onların hep yaptığı şey, benim hakkımda tartışmak.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Eric, l...	Eric, ben...	Without a Trace Wannabe-1	2004
Look, I don't want to talk about this anymore, okay?	Bakın, bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum, tamam mı?	Without a Trace Wannabe-1	2004
Is there a problem at home? No.	Evde bir problem mi var? Hayır.	Without a Trace Wannabe-1	2004
It's always easy to jump to the parents, but there's no evidence of that.	Her zaman ebevenyleri suçlamak kolaydır, ama ortada hiç kanıt yok.	Without a Trace Wannabe-1	2004
You recommended he see an outside specialist?	Başka bir psikologla görüştüğünü söylemişsiniz.	Without a Trace Wannabe-1	2004
I didn't think he needed it, necessarily...	Gerekli olduğunu düşünmüyordum, zorunlu değildi...	Without a Trace Wannabe-1	2004
but his mother was very concerned about him.	ama annesi onun için çok endişeleniyordu.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Are you concerned about him?	Siz onun için endişeleniyor muydunuz?	Without a Trace Wannabe-1	2004
It's a tough age, for all these kids.	Bütün çocuklar için zor bir yaş.	Without a Trace Wannabe-1	2004
They're all struggling to find their place.	Kendi yerlerini bulmaya çalışıyorlar.	Without a Trace Wannabe-1	2004
One of the things these kids all have in common, even the popular ones...	Bütün bu çocukların ortak bir noktası var, popüler olanların bile...	Without a Trace Wannabe-1	2004
is they don't want their parents to know where they are in the social order...	yalnız kalmak istediklerinde ailelerinin onların...	Without a Trace Wannabe-1	2004
which leaves them feeling very alone.	nerede olduklarını bilmelerini istemiyorlar.	Without a Trace Wannabe-1	2004
I know who did it. You do?	Kimin yaptığını biliyorum. Biliyor musun?	Without a Trace Wannabe-1	2004
If I tell, you have to promise not to say it was me who told.	Eğer söylersem, bunu size benim söylediğimi kimseye söylemeyeceğinize dair söz vermelisiniz.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Sure, Darren. Of course.	Tabii, Darren. Elbette.	Without a Trace Wannabe-1	2004
It was Billy Hopkins and those guys.	Billy Hopkins ve diğer çocuklar yaptı.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Is this Billy someone in your class?	Bu Billy sizin sınıfınızda mı?	Without a Trace Wannabe-1	2004
No, he's in the eighth grade.	Hayır, sekizinci sınıfta.	Without a Trace Wannabe-1	2004
He's always picking on us, especially Eric.	Her zaman bizimle uğraşır, özellikle Eric ile.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Picking on you how?	Sizinle nasıl uğraşır?	Without a Trace Wannabe-1	2004
I don't know. Talking trash on the bus, in the locker room.	Bilmiyorum. Otobüste, soyunma odasında bizimle saçma saçma konuşur.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Did you see Billy at school today?	Bugün Billy'yi okulda gördün mü?	Without a Trace Wannabe-1	2004
No, I don't think he's here.	Hayır, burada olduğunu sanmıyorum.	Without a Trace Wannabe-1	2004
He could've been waiting for Eric in the bathroom or something.	Tuvalette ya da başka bir yerde Eric'i bekliyor olabilir.	Without a Trace Wannabe-1	2004
All right, now hold on a minute.	Tamam, dur biraz.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Has Billy ever been violent towards Eric? I mean, beyond just talking trash.	Billy, Eric'e hiç sert davrandı mı? Yani, saçma konuşmalar dışında.	Without a Trace Wannabe-1	2004
That's what I'm telling you. Last week, he got us in that same bathroom.	Size bunu demeye çalışıyorum zaten. Geçen hafta bizimle aynı tuvalatteydi.	Without a Trace Wannabe-1	2004
So Brandee was over at your house yesterday?	Brandee dün senin evinde miydi?	Without a Trace Wannabe-1	2004
Yeah. Did you talk to her?	Evet. Onunla konuştun mu?	Without a Trace Wannabe-1	2004
No, she just goes up to my sister's room and they hang out up there.	Hayır, kız kardeşimin odasına gitti, orada takıldılar.	Without a Trace Wannabe-1	2004
She is so hot. Who's hot? Your mama?	O çok seksi. Kimmiş seksi olan? Anneciğin mi?	Without a Trace Wannabe-1	2004
I said who's hot, shrimpie. Your mama?	"Kimmiş seksi olan?" dedim, kuş beyinli. Anneciğin mi?	Without a Trace Wannabe-1	2004
No. Your mama.	Hayır. Senin anneciğin.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Time for a swirlie! Come on, guys, let him go!	Saldırı zamanı! Hadi, çocuklar, onu rahat bırakın.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Stop! Let him go! On your knees!	Dur! Bırak onu! Dizlerinin üzerine çök.	Without a Trace Wannabe-1	2004
You like water?	Suyu sever misin?	Without a Trace Wannabe-1	2004
Tastes good, doesn't it? Don't!	Tadı güzel, değil mi? Yapma!	Without a Trace Wannabe-1	2004
Had enough, tough guy?	Yeterli mi, sert çocuk?	Without a Trace Wannabe-1	2004
You like that? He's drowning!	Hoşuna gitti mi? Boğuluyor!	Without a Trace Wannabe-1	2004
You want a little bit more? No!	Biraz daha ister misin? Hayır.	Without a Trace Wannabe-1	2004
There you go, tough guy.	İşte tamam, sert çocuk.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Throw him in there.	Oraya atın.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Better tell your friend to watch his mouth...	Arkadaşına çenesini kapamasını yoksa...	Without a Trace Wannabe-1	2004
or there's a lot more where that came from.	geldiği yerde daha fazlasının olacağını söylesen iyi edersin.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Why didn't you tell anybody about this?	Bunu neden kimseye anlatmadın?	Without a Trace Wannabe-1	2004
Because it only makes it worse.	Çünkü bu her şeyi daha kötü yapardı.	Without a Trace Wannabe-1	2004
Worse how?	Nasıl?	Without a Trace Wannabe-1	2004
Last year, Richie Arwell told one of his teachers...	Geçen yıl, Richie Arwell öğretmenlerinden birine öğlen yemeği parasının...	Without a Trace Wannabe-1	2004
that he was having his lunch money taken away by Manny Rivas and his friends.	Manny Rivas ve arkadaşlarının aldığını söyledi.	Without a Trace Wannabe-1	2004
They called Manny's parents and everything...	Manny'nin ailesini çağırdılar...	Without a Trace Wannabe-1	2004
and then everybody got on Richie for being a snitch.	sonra herkes Richie'yi ispiyoncu olmakla suçladı.	Without a Trace Wannabe-1	2004