Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181402

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
I've never been married, really.	Ben aslinda hiç evlenmedim.	Will Penny-1	1967
He'd never notice if we never showed up. Except for the work.	Biz ortaya çikmasak fark etmez bile. Is disinda.	Will Penny-1	1967
You've been more of a father to Horace than Reuben ever was.	Horace'a, Reuben'den daha fazla babalik yaptin.	Will Penny-1	1967
That's not it, though, is it, Will?	Ama sorun bu degil, degil mi Will?	Will Penny-1	1967
Will. What is it?	Will. Sorun ne?	Will Penny-1	1967
It's come on so...	Her sey o kadar...	Will Penny-1	1967
so quick, like.	...çabuk oldu ki.	Will Penny-1	1967
Before I married Reuben, I had two years to think about it.	Reuben'la evlenmeden önce bunu iki yil düsündüm.	Will Penny-1	1967
All that time never helped a bit. Now, I've got a few minutes and I'm sure.	O kadar düsünmek ise yaramadi. Simdi birkaç dakikam var ve eminim.	Will Penny-1	1967
I'm damn near 50 years old!	Neredeyse 50 yasimdayim!	Will Penny-1	1967
There are lots of homesteads, all over this land.	Bu bölgede pekçok arazi var.	Will Penny-1	1967
Will... Before...	Will... Biz...	Will Penny-1	1967
when we talked, what did you think we'd do?	...konusmadan önce, ne yapacagimizi sandin?	Will Penny-1	1967
I never really come face to face with it, I guess.	Sanirim bu konuyu hiç düsünmedim.	Will Penny-1	1967
Will. Do you love me?	Will. Beni seviyor musun?	Will Penny-1	1967
What do I know about love?	Sevgiden ne anlarim ben?	Will Penny-1	1967
Love? I guess you could call it that... And more.	Sevgi mi? Sanirim öyle denebilir... Fazlasi da var.	Will Penny-1	1967
I never felt like this about nobody.	Hiç kimseye karsi bunlari hissetmedim.	Will Penny-1	1967
I want you, and the button, for my own, but...	Senin ve ufakligin benim olmasini istiyorum ama...	Will Penny-1	1967
It takes a heap of time, years, to build up a spread.	Bir çiftlik kurmak uzun sürer, hatta yillar.	Will Penny-1	1967
I don't have them years no more.	Artik benim yillarim yok.	Will Penny-1	1967
Homestead! We'd just be startin' up with a few measly cows.	Sigir çiftligi! Birkaç uyuz inekle baslariz.	Will Penny-1	1967
Come January, I'd be trying to feed you, the button, the cattle...	Ocak ayinda seni, çocugu, sigirlari doyurmaya çalismam gerekir...	Will Penny-1	1967
We don't have to ranch! We can farm. I don't know nothin' about farmin'.	Hayvancilik degil, çiftçilik yapariz. Çiftçilikten anlamiyorum.	Will Penny-1	1967
I do.	Ben anliyorum.	Will Penny-1	1967
Cath, I'm a cow hand. Been a cow hand all my life.	Cath, ben sigir çobaniyim. Hayatim boyunca sigir çobanligi yaptim.	Will Penny-1	1967
Scared? Damn right. Bad scared.	Korkuyor musun? Aynen öyle. Çok korkuyorum.	Will Penny-1	1967
I told you before, I lived one way my whole life.	Sana söyledim, hayatimi tek yönlü yasadim.	Will Penny-1	1967
What would I do?	Ben ne yapacagim?	Will Penny-1	1967
Try to feed you and the boy, on some measly six cow ranch? What would I do?	Sen, çocugu, 6 inekli bir çiftlikle mi doyuracagim? Ben ne yapacagim?	Will Penny-1	1967
Love us?	Bizi sevebilirsin?	Will Penny-1	1967
Hell...	Tanrim...	Will Penny-1	1967
You don't know how bad it can be, ranchin'.	Hayvanciligin ne kadar zor oldugunu bilmiyorsun.	Will Penny-1	1967
Say I got a frostbit foot, or broke my hand?	Ayagim donar ya da elim kirilirsa ne olacak?	Will Penny-1	1967
Then we're starvin'. How's love gonna stand up to that?	O zaman aç kaliriz. Sevgi buna nasil dayanacak?	Will Penny-1	1967
It's supposed to, isn't it?	Dayanmasi gerekir, degil mi?	Will Penny-1	1967
Come closer with you than I ever will,	Seninle, hiç kimseyle olmayacagi kadar	Will Penny-1	1967
with anybody.	yakinlastim.	Will Penny-1	1967
I seen what it was meant to be like.	Nasil olmasi gerektigini anliyorum.	Will Penny-1	1967
But...it's too late, Cath.	Ama...çok geç, Cath.	Will Penny-1	1967
Too late for me.	Benim için çok geç artik.	Will Penny-1	1967
I ain't a good gamble for you.	Senin için iyi bir seçim degilim.	Will Penny-1	1967
I wish luck to you, though. I surely do that.	Size bol sans dilerim. Kesinlikle.	Will Penny-1	1967
I love that boy.	O çocugu seviyorum.	Will Penny-1	1967
Pick us up them 50 dollars? You bet.	Bizim için o 50 dolari alacak misin? Kesinlikle.	Will Penny-1	1967
I'm quittin', Alex.	Istifa ediyorum Alex.	Will Penny-1	1967
I couldn't work here no more.	Burada artik çalisamam.	Will Penny-1	1967
Any money I got comin' for my time, give it to Missus Allen and the boy.	Çalistigim süre için alacagim parayi Bayan Allen ve çocuga verin.	Will Penny-1	1967
Is he ever comin' back, Ma?	Geri dönecek mi, anne?	Will Penny-1	1967
Is he?	Dönecek mi?	Will Penny-1	1967
Say goodbye, Horace.	Hosçakal de, Horace.	Will Penny-1	1967
Wave goodbye.	El salla.	Will Penny-1	1967
Bye, Will.	Hosçakal, Will.	Will Penny-1	1967
Bye, Will!	Hosçakal, Will!	Will Penny-1	1967
It's better time you did something, Will.	Bir seyler yapmanin vakti geldi Will.	Will Penny-2	1967
Won't you fight with these?! I use my hands for working.	Bunlarla dövüsmez misin? Ellerim is yapmak içindir.	Will Penny-2	1967
If the Lord wanted men to fight like dogs,	Tanri erkeklerin it gibi kavga etmesini isteseydi onlara dis ve pençe verirdi.	Will Penny-2	1967
I wouldn't lie to you, honest. Hold on. Look.	Sana yalan söylemem. Bekle... Bak...	Will Penny-2	1967
I'll give you some of my pay. 20 dollars!	Sana maasimdan biraz vereyim. Yirmi dolar!	Will Penny-2	1967
Gimme 10 dollars so I don't feel like a damn fool.	Kendimi enayi gibi hissetmemem için bana on dolar ver.	Will Penny-2	1967
Will. I think he'll find that Flatiron spread to hire on.	Will, sanirim Flatiron çiftliginde is bulabilir.	Will Penny-2	1967
It's a damned good thing he can cowboy, 'cause he sure	Iyi ki kovboyluk yapabiliyor çünkü iyi yol bulamiyor.	Will Penny-2	1967
Come on! Go and get the water.	Haydi! Git ve su getir!	Will Penny-2	1967
What the hell...? It's an elk. Fresh meat.	Bu da...? Bir geyik! Taze et!	Will Penny-2	1967
Madder than a stud at gelding time.	Hadim edilen bir aygir kadar hem de.	Will Penny-2	1967
Well, now. That's better. There's 5 of us.	Pekala. Bu daha iyi. Biz bes kisiyiz.	Will Penny-2	1967
However many there is of you?	Kaç kisi olursaniz olun,	Will Penny-2	1967
If you was only two, that elk might be enough to go round.	iki kisi olsaydiniz, o geyik paylasmaya yeterdi.	Will Penny-2	1967
He strikes down them that have blood on their hands!	Eli kanli olanlari mahveder.	Will Penny-2	1967
Life for life!	Cana can.	Will Penny-2	1967
Eye for eye!	Göze göz.	Will Penny-2	1967
Burnin' for burnin'!	Atese ates.	Will Penny-2	1967
Wound for wound!	Yaraya yara.	Will Penny-2	1967
Stripe for stripe!	Kamçiya kamçi.	Will Penny-2	1967
by man shall his blood be shed!	kani da dökülecektir.	Will Penny-2	1967
I think maybe I done it to myself.	Galiba kendim yaptim. Tabancayi cebimden çikaramadim.	Will Penny-2	1967
If you're bad enough to see a doctor,	Doktora görünecek kadar kötü haldeysen oraya vardiginda çok geç olacak.	Will Penny-2	1967
How bad's your friend hurt? Bad. He's gut shot. Bad.	Arkadasinizin yarasi ne kadar kötü? Kötü. Karnindan vuruldu.	Will Penny-2	1967
Hello there! Name's Catron. Place is mine.	Merhaba. Adim Catron. Burasi benim.	Will Penny-2	1967
I'll carve him a nice head marker. 25 dollars sound about right?	Ona iyi bir mezar tasi oyarim. Yirmi bes dolar uyar mi?	Will Penny-2	1967
Maybe he's right what he said. That I die before we get there.	Belki de dedigi dogru... oraya varmadan ölürüm.	Will Penny-2	1967
We have waited a long time for a drink of whisky, ja? And...	Biz viski için çok uzun süre bekledik, ja?	Will Penny-2	1967
you know, maybe I'll never get there.	...belki oraya hiç varamayabilirim.	Will Penny-2	1967
Will, I'd like to have a sure drink here.	Will...burada bir içki içmek istiyorum.	Will Penny-2	1967
for a coat like that, I'd give a man 5, 6 dollars.	öyle bir palto için bes, alti dolar veririm.	Will Penny-2	1967
Give us a bottle and 3 glasses.	Bize bir sise ve üç bardak ver.	Will Penny-2	1967
I'm just a dying cowboy.	...ben sadece ölen bir kovboyum.	Will Penny-2	1967
Well, there must be something I can do.	Peki... Yapabilecegim bir sey olmali.	Will Penny-2	1967
If, maybe, you could	Acaba benim...	Will Penny-2	1967
hold my hand? Of course.	...elimi tutar misiniz? Tabii ki.	Will Penny-2	1967
Maybe... 50.	Belki de...elli kisi.	Will Penny-2	1967
Dutchy's... plumb brave.	Dutchy...çok cesur.	Will Penny-2	1967
Yes, he is. And you leave him to die in the cold.	Evet ve onu sogukta ölüme biraktiniz.	Will Penny-2	1967
It may not put him back on his feet	Ayaga kaldirmaz ama onu mezara da götürmez.	Will Penny-2	1967
What he said, that Schwein...	Söyledigi sey...o SchWein...	Will Penny-2	1967
I'll get you another drink. Hey, Will?	Sana bir içki daha getireyim.	Will Penny-2	1967
That's what my husband paid you for.	Kocam size bunun için para verdi. Evet, hanimefendi. Öyle yapti.	Will Penny-2	1967
Mr Bodine. That'll be 3 dollars, ma'am.	Bay Bodine! Üç dolar, hanimefendi.	Will Penny-2	1967
Hurry up, HG!	Acele et, HG.	Will Penny-2	1967
We been working the same outfits, 3, 4 years running.	Üç, dört yildir üst üste ayni ekiplerde çalisiyorduk.	Will Penny-2	1967